Danıştay Kararı 6. Daire 2019/5559 E. 2020/7517 K. 10.09.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/5559 E.  ,  2020/7517 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/5559
Karar No : 2020/7517

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Mersin İli, Erdemli İlçesi, … Mahallesi, … Yolu, … parsel sayılı taşınmazda ruhsatsız yapı yapıldığından bahisle 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca 20.698,00.-TL para cezası verilmesine ve ruhsat alınması ve yasal hale getirilmesi için 30 gün süre verilmesine, süre sonunda yasal hale getirilmediği taktirde aynı Kanunun 32. maddesi uyarınca yıkımına ilişkin … tarih ve … sayılı Erdemli Belediye Encümeni kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin bilirkişi raporuyla birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu yıkım işlemine ilişkin; yapının imar mevzuatına uygun inşa edilmediği, yapının imar mevzuatına uygun hale getirilmesi durumunda ruhsata bağlanabileceği ve bu niteliği ile ruhsat gerektiren yapılardan olduğu hususu bilirkişi raporu ile sabit olan ancak, bu durumun yapı tatil zaptı ile tespit edilmesinin ardından yasal süre içerisinde ruhsat alınmayan veya aykırılıkları giderilmeyen yapı için, ruhsat alınması ve yasal hale getirilmesi için 30 gün süre verilmesi, süre sonunda yasal hale getirilmediği takdirde yıkımına, ilişkin kısmında hukuka aykırılık görülmediği, para cezasına ilişkin olarak da, her ne kadar, dava konusu işlem ile davacı adına 20.698,00-TL imar para cezası verilmiş ise de, 3194 sayılı Kanunun 42. maddesi uyarınca verilmesi gereken idari para cezası miktarının bilirkişi heyeti tarafından 26.047,16-TL olarak hesapladığı görüldüğünden, dava konusu işlemin bu kısmında da hukuka aykırılık görülmediği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemler hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, bilirkişilerin hazırladığı ek raporda para cezasına ilişkin 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin c bendinin 4. ve 13. alt bentlerinin de eklenmesi suretiyle para cezasının miktarının idareden fazla hesaplanmasının hakkaniyete aykırı olduğu, ayrıca yapıya ait yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesinin bulunduğu, bu nedenle 42. maddenin c bendinin 8. alt bendi uyarınca da artırım yapılamayacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabulü ile mahkeme kararının para cezasına ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY : Mersin İli, Erdemli İlçesi, … Mahallesi, … Yolu, … parsel sayılı taşınmazda ruhsatsız yapı yapıldığından bahisle, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca 20.698,00-TL para cezası verilmesine ilişkin işlem ile ruhsat alınması ve yasal hale getirilmesi için 30 gün süre verilmesine, süre sonunda yasal hale getirilmediği taktirde aynı Kanunun 32. maddesi uyarınca yıkımına ilişkin … tarih ve … sayılı Erdemli Belediye Encümeni kararı tesis edilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin ikinci fıkrasında; idari yargı yetkisinin, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu, idari mahkemelerin, yerindelik denetimi yapamayacakları, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yapı sınıfı ve grubu dikkate alınmak suretiyle maddede belirtilen miktar ile yapının alanının çarpılması sonucu temel ceza miktarının hesaplanacağı ve bu miktar üzerinden (c) bendinin alt bentlerinde belirtilen artırım sebepleri için gösterilen oranlar uyarınca bulunan miktarların eklenmesi sonrasında toplam ceza miktarının bulunacağı belirtilmiş olup, söz konusu (c) bendinde ise artırım sebepleri sayılmış, bu artırım sebepleri uyarınca tespit edilen miktarların (a) ve (b) bentlerinde belirtilen şekilde tespit edilen para cezalarının miktarına göre ayrı ayrı hesap edilerek ilave olunacağı, para cezalarına konu olan alanın hesaplanmasında, aykırılıktan etkilenen alanın dikkate alınacağı hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Kararın yıkıma ilişkin kısmı yönünden;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının; 3194 sayılı İmar Kanunun 32. maddesi uyarınca yıkıma ilişkin kısmında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.
Kararın para cezasına ilişkin kısmına gelince;
Yukarıda yer verilen hükümlerin değerlendirilmesinden; ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapılar nedeniyle verilecek para cezası miktarının belirlenmesinde dikkate alınacak temel ölçütün; yapı sınıfı ve grubu ile ruhsatsız veya ruhsata aykırı imalat alanının varsa aykırılıktan etkilenen alanın katılması suretiyle bulunacak alan olduğu, temel ceza miktarı belirlendikten sonra maddede öngörülen arttırım sebeplerinin varlığı halinde artırım sebeplerinin ayrı ayrı hesaplanacağı, bu tespitlerden sonra; yapı sınıfı ve grubu dikkate alınmak suretiyle maddede belirtilen miktar ile yapının alanının çarpılması sonucu temel ceza miktarının hesaplanacağı, bu miktar üzerinden; (c) bendinin alt bentlerinde belirtilen nedenlerin bulunması halinde ayrı ayrı artırım oranlarının hesaplanması ve bunların toplamlarının alınması suretiyle toplam ceza miktarının bulunacağı ve bulunan bu miktarın belediye encümeni tarafından para cezası olarak verileceği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi uyarınca, yargı kararı ile idarelerin işlem tesisine zorlanamayacağı gibi idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceğinden; 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde, temel para cezasının hesaplanmasında, yapı inşaat alanı ve yapı sınıfı ve grubu temel kriterler olarak öngörüldüğünden, temel para cezasının bu kriterlere aykırı olarak hesaplandığının tespit edilmesi halinde, aykırılığı tespit edilen para cezası miktarına (c) bendinde öngörülen artırım oranları uygulanarak belirlenen toplam para cezasının da tamamının iptal edilmesi gerektiği, temel para cezasının hesaplanmasına ilişkin aykırılıklar tespit edildikten sonra, bilirkişinin aykırılıktan etkilenen alan ve/veya yapı sınıfı grubuna ilişkin yaptığı tespitler uyarınca raporda hesaplanan para cezası miktarı esas alınarak dava konusu işlemin kısmen iptaline, kısmen davanın reddine karar verilmesi suretiyle, işlemin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı idari yargı denetimi yetkisi aşılarak, idari eylem ve işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği, bununla beraber, temel para cezasının, 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen kriterlere uygun olarak hesaplandığı, ancak, (c) bendinde öngörülen artırım sebebi veya sebeplerinin uygulanması koşullarının oluşmadığının anlaşılması halinde ise para cezasının hukuka aykırılığı tespit edilen artırım sebebine isabet eden kısım yönünden kısmen iptaline karar verileceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, davalı idare tutanağında ruhsatsız olarak yapılan imalatların alanının 256 m² bulunmasına karşın, Mahkemece yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan raporda ruhsatsız olarak kabul edilen alanın 236 m²’den ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan, Mahkemece bilirkişilerden alınan ilk raporda para cezasına esas aykırılığın 236 m² olarak belirlendiği, c/1 , c/5 ve c/8 artırım maddeleri uygulanarak para cezasının 19.101,25-TL olarak hesaplandığı, Mahkemece bilirkişilerden alınan ek raporda ise, aykırlığın 236 m² olarak belirlenmesine karşılık, para cezasına c/1, c/5 ve c/8 artırımlarının yanı sıra idarenin işleminde bulunmayan artırım sebeplerinin (c/4 ve c/13. alt bentlerin) de eklendiği ve para cezasının 26.047,16-TL hesaplandığı görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, dava konusu işlem ile bilirkişi raporu arasındaki para cezasının hesaplanmasında esas alınan yapı alanı farklılığının, yukarıda yer verilen kanun hükmü ile yapılan değerlendirmeler dikkate alındığında, temel para cezasının sakatlanması sonucunu doğurduğundan dava konusu para cezasının tamamının iptal edilmesi gerektiği açıktır.
Bu durumda; uyuşmazlığın çözümü amacıyla yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, aykırılıktan etkilenen alanın farklı belirlendiği ve idarece uygulanmayan artırım maddelerinin de eklendiği, söz konusu farklılıkların temel cezayı etkileyen nitelikte olduğu dikkate alındığında, İdare Mahkemesince para cezasının açıklanan gerekçelerle iptaline karar verilmesi gerekirken, bilirkişi tarafından ek raporla hesaplanan para cezası esas alınarak para cezasının reddi yolunda verilen Mahkeme kararın da hukuka uyarlık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının yıkıma kısmının ONANMASINA, para cezasına ilişkin kısmının ise BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 10/09/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X):

3194 sayılı Kanunun 42/2. maddesinin (a) bendinde, temel para cezasının hesaplanmasında temel kriterler olarak öngörülen yapı inşaat alanı ve yapı sınıfı ve grubunun, bilirkişi incelemesi yoluyla görülen dosyalarda, bilirkişi tarafından, idarece hesaplanan temel para cezası tutarını aşmamak koşuluyla, teknik ve bilimsel inceleme ve değerlendirmeler sonucu bulunacak temel para cezasına ve tespit edilen para cezası miktarına (c) bendinde öngörülen artırım oranlarının (Mahkemesince hukuka uygun bulunan) uygulanarak belirlenen toplam para cezasına göre karar verilebileceği, söz konusu kriterlere aykırı hesaplama yapıldığının tespit edilmesi halinde, tespit edilen para cezası miktarına (c) bendinde öngörülen arttırım oranları uygulanarak belirlenen toplam para cezasının tamamının iptalinin gerekmediği, temel para cezasının hesaplanmasına ilişkin aykırılıklar tespit edildikten sonra, bilirkişi tarafından, aykırılıktan etkilenen alan ve/veya yapı sınıfı grubuna ilişkin yapılan tespitler uyarınca hesaplanan para cezası miktarı esas alınarak dava konusu işlemin kısmen iptaline karar verilmesinin idari yargı denetimi yetkisinin aşılarak, idari eylem ve işlem niteliğinde yargı kararı verilmesi sonucunu doğurmayacağından, para cezasının bilirkişilerce hesaplanan ilk rapora göre, 236 m2 üzerinden c/1, c/5 ve c/8 artırımlarının uygulanması suretiyle hesaplanan 19.101,25-TL olarak verilmesi gerektiği, bu durumda para cezasının kısmen iptali kısmen de reddi yönünde hüküm kurulması gerektiği görüşüyle, dava konusu para cezası işlemi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının, belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.