Danıştay Kararı 6. Daire 2019/21862 E. 2020/13827 K. 28.12.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/21862 E.  ,  2020/13827 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/21862
Karar No : 2020/13827

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR):
1- …

10- …
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Altıncı Dairesince verilen 08/10/2019 tarih ve E:2019/6008, K:2019/8783 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 103. maddesinin b) bendi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi yürürlükten kaldırılmış ise de; anılan Yasanın 27. maddesiyle 2577 sayılı Yasaya eklenen Geçici 8. maddenin 1. fıkrasındaki “Bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanır.” kuralı uyarınca, bu maddeye göre kararın düzeltilmesi yolundaki istemin incelemesine geçildi.
Danıştay Dava Daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir. Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar ise adı geçen yasa maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymamaktadır.
Bu nedenle kararın düzeltilmesi isteminin reddine, yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 28/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X)
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 21. maddesinin 2. fıkrasında “Ruhsat alınmış yapılarda herhangi bir değişiklik yapılması da yeniden ruhsat alınmasına bağlıdır.” düzenlemesine, 28. maddesinde “Bu Kanun kapsamındaki mimarlık, mühendislik ve planlama hizmetine ilişkin harita, plan, etüt, proje ve eklerinin düzenlenmesi ve bunların yerine getirilmesinin; uygulamada bulunulacak alanın, yerleşme merkezinin ve yapının sınıfına, özelliğine ve büyüklük derecesine göre, uzmanlık alanlarına uygun olarak 38 inci maddede belirtilen meslek mensuplarına yaptırılması mecburidir…,Yapı müteahhidi ve şantiye şefi; yapıyı, tesisatı ve malzemeleriyle birlikte bu Kanuna, ilgili diğer mevzuata, uygulama imar planına, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara ve teknik şartnamelere uygun olarak inşa etmek, neden olduğu mevzuata aykırılığı gidermek mecburiyetindedir. Yapı müteahhidi ve şantiye şefi, ilgili fenni mesullerin denetimi olmaksızın inşaat ve tesisatlarına ilişkin yapım işlerini sürdüremez. Müellifler ve uygulamada bulunan meslek mensupları, işlerini bu Kanuna ve ilgili diğer mevzuata uygun olarak gerçekleştirmekten sorumludur.
Yapıda inşaat ve tesisat işleri ile kullanılan malzemelerin kamu adına denetimine ilişkin fenni mesuliyet, ruhsat eki etüt ve projelerin gerektirdiği uzmanlığı haiz meslek mensupları tarafından ayrı ayrı üstlenilmek zorundadır…Fenni mesul mimar ve mühendisler uzmanlık alanlarına göre; yapının, tesisatı ve malzemeleri ile birlikte, bu Kanuna, ilgili diğer mevzuata, uygulama imar planına, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara ve teknik şartnamelere uygun olarak inşa edilmesini denetlemekle görevlidir.” 32. maddesinin 1. fıkrasında; “Bu Kanun hükümlerine göre; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine veya ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılarda projelerine ve ilgili mevzuatına aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur.” hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde; Kanun’un amacının, can ve mal güvenliğini teminen, imar plânına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun kaliteli yapı yapılması için proje ve yapı denetimini sağlamak ve yapı denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu, 2. maddesinde; bu Kanun kapsamına giren her türlü yapının Bakanlıktan aldığı izin belgesi ile çalışan ve münhasıran yapı denetimi ile uğraşan tüzel kişiliğe sahip yapı denetim kuruluşlarının denetimine tabi olduğu, yapının, ruhsat ve ekleri ile mevzuata uygun olarak yapılmasını denetlemenin yapı denetim kuruluşunun görevlerinden olduğu, 3. maddesinde “Bu kanunun uygulanmasında, yapı denetim kuruluşları imar mevzuatı uyarınca öngörülen fenni mesuliyeti ilgili idareye karşı üstlenir.” düzenlemesi, 5. maddesinde; yapı denetim hizmet sözleşmelerinin, yapı sahipleri ile Bakanlıkça yayımlanacak usul ve esaslara göre elektronik ortamda belirlenen yapı denetim kuruluşları arasında akdedileceği, yapı denetimi hizmet sözleşmesinde yer alan hükümlere yapı sahibince uyulmaması halinde ilgili idare tarafından yapı tatil tutanağının düzenlenmesi suretiyle inşaatın durdurulacağı, 6. maddesinde ise; yapı denetim kuruluşlarının herhangi bir şekilde görevden ayrılması halinde yapı sahibince yeniden yapı denetim kuruluşu görevlendirilmedikçe ilgili idare tarafından yapının devamına izin verilmeyeceği, 12. maddesinde ise “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri uygulanır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği’nin 23. maddesinin 8. fıkrasında ” Yapı denetimi hizmet sözleşmesi feshedilen yapı hakkında ilgili idaresince yerinde inceleme yapılarak, yeni bir yapı denetim hizmet sözleşmesi imzalanana kadar yapının devamına izin vermemek üzere yapı tatil tutanağı düzenlenir.” düzenlemesi, 10. fıkrasında ise “İzin belgesi iptal edilen yapı denetim kuruluşunun denetim sorumluluğu altında olup inşai faaliyeti devam eden veya yapı denetimi hizmet sözleşmesi fesih edilen işler için yapı sahibi tarafından yeni bir yapı denetim kuruluşu ile sözleşme akdedilir. Yeni bir yapı denetim kuruluşu görevlendirilmeksizin yapının devamına hiçbir surette izin verilmez. İlgili idarece, ilk ruhsat numarası yazılmak kaydıyla yeni bir yapı ruhsatı tanzim edilir.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda yazılı mevzuat hükümlerinin birlikte incelenip değerlendirilmesinden; can ve mal güvenliğini teminen, imar plânına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun bir yapı yapılması için yapı denetiminin sağlanması yolunda yapı sahiplerinin yapı denetim kuruluşları ile sözleşme yapmaları gerektiği, yapı denetim kuruluşunun Yapı Denetim Kanununun uygulanmasında, imar mevzuatı uyarınca öngörülen fenni mesuliyeti ilgili idareye karşı üstleneceği, yapı denetim kuruluşları ile sözleşme yapılmadan yapı ruhsatı verilemeyeceği gibi, ruhsatlı bir şekilde inşasına başlanılan yapıda, yapıyı denetlemekle yükümlü olan yapı denetim kuruluşunun herhangi bir nedenle görevinin sona ermesi durumunda da bunun yerine yenisi görevlendirilmedikçe söz konusu inşaatın yapımına kesinlikle izin verilmeyeceği, belirtilen bu hususlara aykırı davranılması halinde ise ilgili idaresince 3194 sayılı Kanun’un 32. maddesi uyarınca yapı tatil tutanağı düzenlenmek suretiyle yapının mühürlenmesi gerektiği, yeni bir yapı denetim kuruluşunun görevlendirilmesi halinde, ilk ruhsat numarası yazılmak kaydıyla yeni bir yapı ruhsatı tanzim edilmesi gerektiği, Yapı Denetim Kanunu ile Yönetmeliğinde düzenleme bulunmayan durumlarda ise 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerinin uygulanacağı anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlığa konu yapının mevzuata uygun olarak inşasının denetiminden sorumlu yapı denetim şirketi ile yapılan sözleşmenin sonlandırılmasının ardından … tarihli yapı tatil tutanağı ile yapı %10 seviyesinde iken inşaatın mühürlendiği, yapı sahibi tarafından yeni bir yapı denetim şirketi ile sözleşme imzalanması ve mevcut ruhsatın da buna göre yeniden düzenlenmesi gerekirken, bu eksiklikler yerine getirilmeden söz konusu inşaatın yapımına devam edildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; yapı denetim kuruluşunun herhangi bir nedenle görevinin sona ermesiyle durdurulan yapının inşasına izinsiz şekilde devam edilmesi halinde, yapının ruhsat ve tesisat işleri ile kullanılan malzemelerin kamu adına denetimini yapan fenni mesul olmaksızın yapılmış olacağı, ruhsat ve eki etüt ve projelerin uygulanmasında zorunlu olan ve uzmanlık gerektiren meslek mensupları olmaksızın inşaai faaliyette bulunmanın ise yapının ruhsat ve projesinin denetimsiz bırakılması suretiyle bunlara aykırı inşaai faaliyette bulunma sonucu doğuracağı açıktır. Nitekim denetim kuruluşu olmaksızın yapının devamına hiçbir surette izin verilmeyeceği açık yasa hükmü olup, yeniden ruhsat alınmasını gerektirmektedir. Ayrıca, yapı denetim kuruluşu olmaksızın faaliyette bulunulması, aynı zamanda yapının ilgili mevzuata, uygulama imar planına, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara ve teknik şartnamelere uygun olarak yapılmadığı sonucunu doğuracağı gibi yapının durdurulduğu inşaat seviyesinden sonra yapılan yapı ruhsatsız yada ruhsata aykırı yapı durumuna düşeceğinden, bu kısımları için 3194 sayılı Kanun’un 32. maddesi uyarınca yıkım kararı verilebileceği sonucuna varıldığından, Karar düzeltme isteminin kabul edilerek, dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararının bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk görüşüne katılmıyorum.