Danıştay Kararı 6. Daire 2019/20364 E. 2020/13147 K. 17.12.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/20364 E.  ,  2020/13147 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/20364
Karar No : 2020/13147

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Yapı İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 14/04/2015 tarihli, E:2011/2642, K:2015/2324 sayılı bozma kararına uyularak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İstanbul İli,… İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin düzenlenen … tarihli, …, …, …, …, …, …, …, …, … sayılı yapı ruhsatlarının iptaline ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin ve bu işlemle ruhsatsız hale gelen yapıların mühürlenmesine ilişkin … tarihli, … sayılı yapı tatil tutanağının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dosyanın ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile davacı tarafından dosyaya sunulan teknik raporun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu işlemle iptal edilen yapı ruhsatlarının emsal alanı bakımından 18.01.1993 tarihli ıslah imar planına uygun olduğu, bina yüksekliği yönünden ise uygun olmadığı, ancak taşınmaz içinde plan kararları bağlamında bir emsal fazlasının oluştuğu, bu emsal fazlasının kullanılabilmesi için ilave kata gereksinim olduğu, bu bağlamda eğimden kazanılan katların ve çatı piyes alanlarının bağımsız bölümlere dönüştürülmesi ile bu sorunun aşılabileceği, bu durumunda kaynaklanan sorunun taşınmazı da kapsayan alanda yapılan 15.02.2010 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile çözüldüğü, kot yerinin tespitine ilgili belediye başkanlığının yetkili olduğu ve davacı tarafından mülga … Belediye Başkanlığının belirlediği kota uygun olarak inşaatın tamamlandığı, 15.02.2010 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile yapının imar planına uygun hale geldiği, söz konusu yapıya 2008 yılında yapı kullanma izni verildiği ve bu yapıdaki bağımsız bölümlerin on yılı aşan bir süredir fiilen kullanıldığı anlaşıldığından yapı ruhsatlarının iptaline ve yapının mühürlenmesine ilişkin dava konusu işlemlerde imar mevzuatına ve hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapı ruhsatlarının 18.01.1993 onay tarihli ıslah imar planına, plan notlarına, İstanbul İmar Yönetmeliğine ve imar mevzuatına aykırılıklar taşıdığı, anılan aykırılıklara rağmen mülga … Belediye Başkanlığınca dava konusu yapıya yasal işlem yapılmadığı, inşai faaliyetlerin devamına göz yumulduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava dosyasına sunulan teknik raporda, dava konusu işlemle iptal edilen yapı ruhsatlarında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı yönünde tespit ve değerlendirmelerde bulunulduğu, kazanılmış hakkın korunması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Dosyanın incelenmesinden, taşınmazın 18.01.1993 onay tarihli ıslah imar planında kısmen belediye tesis alanı, kısmen yol, kısmen A rumuzlu konut alanında kaldığı, … tarihli, … sayılı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi ile 1/5000 ölçekli mevzii imar planı yapılarak ıslah imar planında revizyon yapıldığı, anılan revizyonla belediye tesis alanının belediye hizmet alanına dönüştürüldüğü ve belediye hizmet alanına ilişkin yapılaşma şartlarının belirlendiği, sonrasında anılan revizyon uyarınca … tarihinde … ve … parsel sayılı taşınmazların tevhit edildiği, ardından yol alanı ve belediye hizmet alanının terki yapılarak dava konusu taşınmazın oluştuğu, ardından taşınmaza … tarihli, … sayılı imar durum belgesinin ve anılan imar durum belgesine istinaden dava konusu işlemle iptal edilen yapı ruhsatlarının düzenlendiği anlaşılmıştır.
Islah imar planlarının amacı, sağlıksız ve düzensiz yapılaşmayı mevcut durum dikkate alınarak ıslah etmek olduğundan, anılan planlarda değişiklik veya revizyon yapılması söz konusu değildir.
Uyuşmazlığa konu yapı ruhsatlarının, ıslah imar planında yapılan değişiklik üzerine verilen imar durum belgesine istinaden düzenlediği ve yapı ruhsatlarında yer verilen bina yüksekliğinin yapı ruhsatının dayanağı olan 18.01.1993 onay tarihli ıslah imar planı hükümlerine aykırı olduğu görüldüğünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken dava konusu işlemlerin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin düzenlenen … tarihli, …, …, …, …, …, …, …, …, … sayılı yapı ruhsatlarının iptaline ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin ve bu işlemle ruhsatsız hale gelen yapıların mühürlenmesine ilişkin … tarihli, … sayılı yapı tatil tutanağının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 21.maddesinde, “Bu Kanunun kapsamına giren bütün yapılar için 26 ncı maddede belirtilen istisna dışında belediye veya valiliklerden yapı ruhsatiyesi alınması mecburidir. Ruhsat alınmış yapılarda herhangi bir değişiklik yapılması da yeniden ruhsat alınmasına bağlıdır.” hükmüne yer verilmiştir.
2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun 13. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde; “Islah imar planları belediye veya valiliklerce mümkün olduğu kadar fiili durum dikkate alınarak ve yapılanma şartları da belirlenerek yapılır veya belediye veya valiliklerce Yeminli Özel Teknik Bürolara yaptırılır. En geç (1) ay içinde belediye meclislerince kabul edilenler belediye meclislerince, büyükşehir yönetiminde ilçe belediye meclislerince kabul edilenler ilçe belediye meclislerince, il idare kurullarınca kabul edilenler valilikçe tasdik edilerek yürürlüğe girer. Bu planların tescili de (1) ay içinde ivedilik ve öncelikle yapılır.
İmar planı olan yerlerde mevcut imar planları gerektiği takdirde ıslah imar planları şeklinde yeniden düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.
3290 sayılı Kanun ile Bazı Maddeleri Değiştirilen ve Bazı Maddeler Eklenen 2981 sayılı Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin, Tanımlar ve Kısaltmalar başlığını taşıyan 4. maddesinin birinci fıkrasının (24) sayılı bendinde; “Islah imar planları, düzensiz ve sağlıksız biçimde oluşmuş yapı topluluklarının veya yerleşme alanlarının, sınırları belli edilmek suretiyle, mevcut durumu da dikkate alınarak dengeli, düzenli ve sağlıklı hale getirilmesi amacıyla, halihazır haritalar üzerine yapılan ve yapılanma şartlarını da belirleyen imar planıdır.” şeklinde tanımlanmış, yine aynı Yönetmeliğin ıslah imar planları yapılacak yerler başlıklı 20. maddesinde,Islah imar planının;
a) Bir yerleşme alanı ya da yapı topluluğu niteliği kazanmış gecekondu alanlarında,
b)Üzerinde bir yerleşme alanı ya da yapı topluluğu niteliği kazanmış imar mevzuatına aykırı yapılar bulunan hisseli arsa veya arazilerde,
c)Üzerinde imar planı ve mevzuat hükümlerine aykırı yapılanmalar bulunan ve bu nedenle, uygulama kabiliyeti kalmamış olan imar planı olan alanlarda,
d)Islah imar planı olabilecek nitelikleri taşımadığı belediye ya da valilikçe belirlenen özel parselasyon planı bulunan alanlarda yapılacağı hükmü getirilmiş, anılan Yönetmeliğin 24. maddesinde de, 2981 sayılı Yasanın 13. maddesine paralel bir düzenleme yapılarak ıslah imar planlarının yürürlük biçimi kurala bağlanmıştır.
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun 11. maddesinde; “Büyükşehir belediyesi, ilçe belediyelerinin imar uygulamalarını denetlemeye yetkilidir. Denetim yetkisi, konu ile ilgili her türlü bilgi ve belgeyi istemeyi, incelemeyi ve gerektiğinde bunların örneklerini almayı içerir. Bu amaçla istenecek her türlü bilgi ve belgeler en geç onbeş gün içinde verilir. İmar uygulamalarının denetiminde kamu kurum ve kuruluşlarından, üniversiteler ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından yararlanılabilir.
Denetim sonucunda belirlenen eksiklik ve aykırılıkların giderilmesi için ilgili belediyeye üç ayı geçmemek üzere süre verilir. Bu süre içinde eksiklik ve aykırılıklar giderilmediği takdirde, büyükşehir belediyesi eksiklik ve aykırılıkları gidermeye yetkilidir.
Büyükşehir belediyesi tarafından belirlenen ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar, gerekli işlem yapılmak üzere ilgili belediyeye bildirilir. Belirlenen imara aykırı uygulama, ilgili belediye tarafından üç ay içinde giderilmediği takdirde, büyükşehir belediyesi 3.5.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 32 ve 42 nci maddelerinde belirtilen yetkilerini kullanma hakkını haizdir. Ancak 3194 sayılı Kanunun 42 nci madde kapsamındaki konulardan dolayı iki kez ceza verilemez.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile davacı tarafından dava dosyasına sunulan teknik raporun birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlığa konu taşınmazın Ömerli Barajı uzun mesafe koruma alanında kaldığı, taşınmazın 18.01.1993 onay tarihli ıslah imar planında kısmen belediye tesis alanı, kısmen yol, kısmen A rumuzlu konut alanında kaldığı, … tarihli, … sayılı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile mevzii imar planı yapılarak ıslah imar planında revizyon yapıldığı, anılan revizyonla belediye tesis alanının belediye hizmet alanına dönüştürüldüğü ve belediye hizmet alanına ilişkin yapılaşma şartlarının belirlendiği, sonrasında anılan revizyon uyarınca … tarihinde … ve … parsel sayılı taşınmazların tevhit edildiği, daha sonra yol alanı ve belediye hizmet alanının terki yapılarak dava konusu taşınmazın oluştuğu, ardından taşınmaza dayanağı 18.01.1993 onay tarihli ıslah imar planı olarak belirtilen … tarihli, … sayılı imar durum belgesinin ve anılan imar durum belgesine istinaden dava konusu işlemle iptal edilen yapı ruhsatlarının düzenlendiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, ıslah imar planlarının amacı, sağlıksız ve düzensiz yapılaşmayı mevcut durum dikkate alınarak ıslah etmektir. Bu nedenle, başka bir amaçla ıslah imar planı yapılması ve kapsama alınması gereken yapılanmaların bulunduğu bölgelerle bütünleştirilmesi amacına dönük ıslah imar planı sınırlarının genişletilmesi ya da onaylı ıslah imar planında yapılan maddi bir hatanın ortaya çıkması durumunda bu hatanın giderilmesine yönelik değişiklik yapılması dışında mevcut ıslah imar planlarının ıslah imar planı revizyonu adı altında değişikliğe konu edilmesi mümkün değildir. Bu planları geliştiren planların, yürürlükte bulunan 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine uygun olarak yapılması, buna göre de önce 1/5000 ölçekli nazım imar planlarının yapılarak buna uygun şekilde 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının yapılması gerekmektedir. Bu durumda, bilirkişi raporunda da yer verildiği üzere, ıslah imar planında yapılan revizyon ve bu revizyon uyarınca yapılan ifraz-tevhit işleminden sonra düzenlenen 12.10.2006 tarihli, 6529 sayılı imar durum belgesinin ve anılan imar durum belgesi üzerine düzenlenen uyuşmazlığa konu yapı ruhsatlarının 18.01.1993 onay tarihli ıslah imar planına uygun olmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar, davacı tarafından dava dosyasına sunulan ve hükme esas alınan teknik raporda, yapı ruhsatlarının 18.01.1993 onay tarihli ıslah imar planına emsal alanı bağlamında uygun olmakla beraber bina yükseliği yönünden uygun olmadığı, ancak bu sorunun taşınmazı da kapsayan alanda sonradan yürürlüğe giren 15.02.2010 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile aşıldığı belirtilmişse de, dava konusu işlem ile iptaline karar verilen yapı ruhsatlarının dayanağının 15.02.2010 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değil, 18.01.1993 onay tarihli ıslah imar planı olduğu, dolayısıyla yapı ruhsatlarının, bina yükseliği yönünden dayanağı ıslah imar planı hükümlerine aykırılıklar taşıdığı görülmektedir.
Dava konusu taşınmazı da kapsayan alanda yapılan 15.02.2010 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı hükümlerince taşınmaza yeniden yapı ruhsatı düzenlenebileceği açıktır.
Diğer taraftan, yapı ruhsatının iptal edilmesinden sonra davalı idarece ilçe belediyesinden söz konusu yerdeki inşai faaliyet durdurulması istenilmesine karşın ilçe belediyesince bu yönde bir işlem tesis edilmediği ve bu durumda yukarıda yer verilen mevzuat hükmü uyarınca davalı büyükşehir belediyesi işlem tesis edebilmeye yetkili olduğu görüldüğünden uyuşmazlığa konusu yapı tatil tutanağında da hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla davanın reddine karar verilmesi gerekirken dava konusu işlemlerin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2.Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 17/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.