Danıştay Kararı 6. Daire 2019/20358 E. 2020/9613 K. 19.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/20358 E.  ,  2020/9613 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/20358
Karar No : 2020/9613

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 06/12/2018 tarih ve E:2014/702, K:2018/10137 sayılı bozma kararına uyularak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Burdur ili, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın imar çapında belirtilen aynı adada bulunan 2 parsel sayılı taşınmaz ile tevhit edilmeden ruhsat verilemeyeceğine ilişkin kısıtlamanın kaldırılması ile geçici inşaat izni verilmesi istemiyle yapmış olduğu … tarihli başvurunun reddine ilişkin … tarihli, … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin “Parsel Büyüklükleri” başlıklı 17. maddesinde; “… Ancak, iki tarafında imar planı ve mevzuatına aykırı olmamak şartı ile yapılmış bina veya bir tarafında böyle bir bina ile diğer tarafında plana göre tespit edilmiş bir yol bulunan arsalardan, plan ve yönetmeliğin diğer şartlarına aykırı olmamak kaydı ile, bu yönetmelikteki parsel büyüklükleri ile ilgili hükümlere uymaksızın yapı yapılmasına izin verilir…” kuralına yer verildiği, davacıya ait dava konusu taşınmazın yan tarafında yer alan binaların imar planı ve Yönetmeliğe uygun olarak yapıldığı, komşu parsel ile birleştirilmesine ilişkin kısıtlamanın kaldırılmasına ilişkin başvurunun reddine ilişkin dava konusu … tarihli … sayılı işlemin bu kısmında hukuka uyarlılık görülmediği, dava konusu taşınmazın umumi hizmetlere ayrılan yerlerde bulunmaması ve taşınmaza ilişkin imar bilgi formunda da söz konusu taşınmazın yapılaşma yasağı içerisinde bulunması nedeniyle dava konusu … tarih ve … sayılı işlemin geçici ruhsat başvurusunun reddine ilişin kısmında hukuka aykırılık olmadığı sonucuna varılmıştır
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin, imar çapında belirtilen aynı adada bulunan 2 parsel sayılı taşınmaz ile tevhit edilmeden ruhsat verilemeyeceğine ilişkin kısıtlamanın kaldırılması talebinin reddi yönünden iptaline, geçici ruhsat verilmesi talebi yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu taşınmaz ile komşu 2 parsel sayılı taşınmazın birleştirilmesinin mümkün olduğu, 2 parsel sayılı taşınmazın üzerinde 30 yıllık eski yapı bulunduğu ve ekonomik ömrünü tamamladığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının temyiz edilen kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Burdur ili, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın sahibi olan davacı tarafından, davalı idareye verdiği 20.19.2012 tarihli dilekçe ile taşınmazı için düzenlenen imar çapında yer alan, aynı adada bulunan 2 parsel sayılı taşınmaz ile tevhit edilmeden ruhsat verilemez kısıtlamasının kaldırılarak İmar Kanununun 24. maddesi gereğince yapı ruhsatı verilmesi ve taşınmazı için geçici ruhsat verilmesi şeklinde iki farklı istemle başvuruda bulunulduğu, bu başvuruların … tarihli, … sayılı işlem ile reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
04.07.2019 tarihli, 7181 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değiştirilen 3194 sayılı İmar Kanununun 15. maddesinin birinci fıkrasında; “İmar planı bulunan alanlarda, uygulama imar planına uygun olarak öncelikle parselasyon planının yapılması esastır.” hükmüne, ikinci fıkrasında; “İmar planı bulunan alanlarda, ifraz ve tevhit işlemleri, parselasyon planı tescil edilmiş alanlarda yapılabilir.” hükmüne, dördüncü fıkrasında ise; “10/12/2003 tarihli, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda belirtilen merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin yetkisi içindeki kamu yatırımlarında veya kamu mülkiyetine ait alanlarda, parselasyon planının tatbiki mümkün olmayan meskun alanlar ile koruma amaçlı imar planı bulunan alanlarda ve büyük bir kısmı uygulama imar planına uygun şekilde oluşan imar adalarının geri kalan kısımlarında bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan hükümlerde belirtilen şartlar aranmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
İşlem tarihinde yürürlükte bulunan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin “Parsel Büyüklükleri” başlıklı 17. maddesinde, ”İmar planında gösterilen çeşitli bölgelerde imar planı ile getirilmiş farklı hükümler yoksa, yapılacak ifrazlarda, elde edilecek yeni parsellerin asgari ölçüleri, arazi meyili, yol durumu, mevcut yapılar vb. gibi mevkiin özellikleri ile bu parsellerde yapılması mümkün olan yapıların ölçüleri ve ihtiyaçları da göz önünde tutularak tespit olunur. Şu kadar ki; bu tespit sırasında aşağıdaki şartlar ihlal edilemez.
Parsel genişlikleri:
1) İkamet ve ticaret bölgelerinde:
a – 4 kata kadar (4 kat dahil) inşaata müsait yerlerde:
aa- Bitişik nizamda : (6.00) m.’ den,
ab – Blok başlarında : Yan bahçe mesafesi + (6.00) m.’ den,
ac – Ayrık nizamda : Yan bahçe mesafeleri toplamı + (6.00) m.’ den, az olamaz.” düzenlemesine, ”Parsellerde Yapılanma Şartları” başlıklı 24. maddesinde, “Bir parselin bulunduğu imar adasına ait parselasyon planı yapılıp belediye encümenince kabul edilip tapuya tescil edilmeden o adadaki herhangi bir parsele yapı ruhsatı verilemez. Kentsel dönüşüm ve gelişme alanları hariç, yerleşme alanlarında yapı ruhsatı düzenlenebilmesi için yol, su, kanalizasyon, gibi teknik altyapı hizmetlerinin götürülmüş olması şarttır. İlgili kurum ve kuruluşların, yerleşme alanlarında teknik altyapının götürülmesiyle ilgili gerekleri ivedilikle yerine getirmesi zorunludur. Parselasyon planına göre müstakil yapı yapılmasına müsait tapuya tescilli imar parseli oluşması halinde parselasyon planının tamamının tapuya tescil şartı beklenmez. Genel olarak parsel büyüklükleri hakkındaki hükümlere uymayan arsalarda, yeni inşaat veya ilaveler yapılmasına izin verilmez. Bu gibi arsalar Kanun hükümlerine göre yapı yapılmasına müsait hale getirilinceye kadar veya bu mümkün olmadığı takdirde kamulaştırılıncaya kadar, mevcut yapıların olduğu gibi kullanılmasına, esaslı tadilatına veya imar planına aykırı olmamak kaydıyla kullanım değişikliğine izin verilir. Ancak, iki tarafında imar planı ve mevzuatına aykırı olmamak şartı ile yapılmış bina veya bir tarafında böyle bir bina ile diğer tarafında plana göre tespit edilmiş bir yol bulunan arsalardan, plan ve yönetmeliğin diğer şartlarına aykırı olmamak kaydı ile, bu Yönetmelikteki parsel büyüklükleri ile ilgili hükümlere uymaksızın yapı yapılmasına izin verilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yönetmelik’in 24. maddesinde, bir taşınmaza ruhsat verilebilmesi için öncellikle parselasyon yapılması gerektiği, istisna olarak parselasyon yapılmamış olması durumunda imar planı ve mevzuata uygun olarak parselin iki tarafında bina yapılmış olması ya da bir tarafında böyle bir bina ile diğer tarafında planda belirlenmiş yol olması durumunda Yönetmelikteki parsel büyüklükleri ile ilgili hükümlere uyulmaksızın plan ve Yönetmeliğin diğer şartlarına aykırı olmamak kaydı ile yapılaşmaya izin verileceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda anılan mevzuat birlikte değerlendirildiğinde; bir alanda ifraz ve tevhit işlemlerinin yapılabilmesi için uygulama imar planının ve bu plan uyarınca parselasyon işlemlerinin tamamlanmış olması gerektiği, fakat 3194 sayılı Kanunun 15. maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen istisna kapsamında kalan taşınmazlar bakımından parselasyon işlemlerinin tamamlanması şartının aranmayacağı ve dava konusu parselin de bu fıkrada sayılan istisnalardan biri olan parselasyon yapılması mümkün olmayan meskun alanda kaldığı görülmektedir.
Davacıya ait parselin Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 24. maddesinde düzenlenen istisnai hükümden yararlanıp yararlanamaycağının belirlenebilmesi için taşınmazın yan tarafında yer alan binaların imar planı ve Yönetmeliğe uygun yapılıp yapılmadığının incelenmesi, söz konusu yapıların plana ve Yönetmeliğe uygun yapılması halinde davacı taşınmazının bina derinliği ile çekme mesafelerine göre yapılaşıp yapılaşamayacağının ortaya konulması gerekmektedir.
Dava dosyasında yer alan bilirkişi raporunda, 2 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde yapı olduğu, ilgili belgeler üzerinden yapılan incelemede komşu binaların imar mevzuatı ve planlara aykırı olmadığının tespit edildiği, Danıştay Altıncı Dairesinin E:2016/7048 sayılı dosyasında bulunan bilirkişi raporunda ise komşu 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapıya ait mimari proje ve vaziyet planı çiziminde normal kat planında kapalı çıkma yapıldığının anlaşıldığı, plan notunda “Ön bahçesiz yapı nizamında parsel sınırını aşan çıkma yapılamaz.” düzenlemesinin bulunduğu, komşu 5 parsel sayılı taşınmazın ön bahçesiz yapı nizamında olduğu ve kapalı çıkmaların parsel sınırını aştığı, 5 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapının Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 36. maddesi ve … tarihli, … sayılı belediye meclisi kararıyla kabul edilen revizyon imar planının plan notlarına aykırı olduğunun tespit edildiği ve raporlar arasında çelişki bulunduğu görülmektedir.
Ayrıca Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda bilirkişilerce dava konusu taşınmaz üzerinde herhangi bir ölçüm yapılmadan söz konusu belgeler üzerinden değerlendirme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda dava konusu taşınmaza ilişkin İdare Mahkemesince aralarında harita mühendisi de olan bilirkişi kurulu oluşturularak yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması, bilirkişi heyetinde bulunan harita mühendisi tarafından dava konusu taşınmaz üzerinde gerekli ölçümlerin yapılarak varılan sonuca göre karar verilmesi ve davanın … İdare Mahkemesinin yukarıda söz edilen dava dosyası ile tekrar değerlendirilerek temyiz edilen kısım bakımından dava hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle geçici ruhsat verilmesi talebi yönünden reddine, imar çapında belirtilen aynı adada bulunan 2 parsel sayılı taşınmaz ile tevhit edilmeden ruhsat verilemeyeceğine ilişkin kısıtlamanın kaldırılması talebinin reddine ilişkin kısmının iptaline ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyiz edilen kısmının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 19/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.