Danıştay Kararı 6. Daire 2019/20208 E. 2023/42 K. 10.01.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/20208 E.  ,  2023/42 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/20208
Karar No : 2023/42

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Vakfı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın onanmasına dair Danıştay Altıncı Dairesinin 24/06/2019 tarih ve E:2014/6005, K:2019/6233 sayılı kararının vekalet ücretine ilişkin kısmının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Muğla ili, Bodrum ilçesi, … beldesi, … mevkinde bulunan muhtelif parseller üzerinde kurulması planlanan üniversite binası için imar planı çalışması yapılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesince; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan bilirkişi raporundaki tespitler ile dava dosyasında yer alan diğer tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, üst ölçekli çevre düzeni planında uyuşmazlık konusu parsellerin bulunduğu alanların yapılaşmaya açılamayacağı hükme bağlandığından, bu koşullarla tanımlanan alan içerisinde “eğitim tesisine” yönelik bir alt ölçek planlama çalışması yapılmasının Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğe uygun olmadığı sonucuna ulaşıldığından, uyuşmazlık konusu parseller üzerinde üzerinde kurulması planlanan eğitim tesisi için imar planı çalışmaları yapılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davalı idare tarafından savunma verilmediğinden bahisle lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Daire kararının özeti: Davalı idarenin vekalet ücretine, davacının esasa yönelik olarak temyiz başvurusu üzerine Danıştay Altıncı Dairesince, temyize konu karar her iki yönden de hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Bakanlık lehine neticelenen davalarda lehine vekalet ücretine hükmedileceğinin 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14/1. maddesi ile 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 17. maddesinde açıkça düzenlendiği, İdare Mahkemesince hükmün verildiği tarihte yürürlükte olan kanun hükümleri gözetilmeksizin ve vekalet ücretine dair hiçbir hüküm ve gerekçe ihtiva etmeksizin verilen kararın vekalet ücretine ilişkin kısmının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın vekalet ücretine ilişkin kısmının düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…’NİN DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin vekalet ücretine yönelik karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin bu kısma ilişkin onama kararının kaldırılarak İdare Mahkemesi kararının vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 29/10/2021 günlü, 31643 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 1. maddesi uyarınca, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Altıncı Kısmının Dördüncü Bölümünün başlığı “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği” şeklinde değiştirildiğinden husumetin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yöneltilmesine karar verilerek, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 103. maddesinin b) bendi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi yürürlükten kaldırılmış ise de; anılan Yasanın 27. maddesiyle 2577 sayılı Yasaya eklenen Geçici 8. maddenin 1. fıkrasındaki “Bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanır.” kuralı uyarınca, bu maddeye göre kararın düzeltilmesi yolundaki istemin incelemesine geçildi. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden Dairemizin 24/06/2019 tarih ve E:2014/6005, K:2019/6233 sayılı kararının vekalet ücretine ilişkin kısmı kaldırılarak işin esası incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle 30.05.2011 tarihinde ”Çevre ve Orman Bakanlığı’na” karşı açılan davada, dava dilekçesinin 15.06.2011 tarihinde davalı idareye tebliğ edildiği, ancak dava tarihinden sonra 04.07.2011 tarih ve 27984 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kurulduğu ve anılan Kanun Hükmünde Kararname’nin 37. maddesinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına devredilen görevlerle ilgili olarak mevzuatta Çevre ve Orman Bakanlığına yapılmış atıfların Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yapılmış sayılacağı hükmüne yer verildiği, yine aynı tarih ve sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 645 sayılı Orman ve Su İşleri Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile de Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın kurulduğu ve anılan Kanun Hükmünde Kararname’nin 30. maddesinde, Orman ve Su İşleri Bakanlığına devredilen görevlerle ilgili olarak mevzuatta Çevre ve Orman Bakanlığı’na yapılmış atıfların Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na yapılmış sayılacağının kurala bağlandığı, bu nedenle davalı ”Orman ve Su İşleri Bakanlığı” tarafından 13.07.2011 tarihinde verilen savunma dilekçesi ile yukarıda yer verilen Kanun Hükmünde Kararname hükümleri gereğince dava konusu işlemin ”Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın” görev ve sorumluluğu kapsamında bulunduğunun belirtilmesi üzerine İdare Mahkemesince söz konusu savunma dilekçesinin bu kez 03.10.2011 tarihinde ”Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na” tebliğ edildiği ve Bakanlığın 26.10.2011 tarihli savunma ve beyan dilekçesini dosyaya sunduğu, bu tarihten sonra ”Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na” davalı mevkinde yer verilerek bakılan davanın reddine karar verildiği, kararda ise davalı idare tarafından savunma verilmediğinden bahisle idare lehine vekalet ücretine hükmedilmediği görülmüştür.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin gönderme yaptığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesinde, yargılama giderlerinin, davayı kaybeden tarafa yükleneceği, 330. maddesinde vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücretinin, taraf lehine hükmedileceği, 323. maddesinde vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderlerinden olduğu hükme bağlanmıştır.
02.11.2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin “Davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı” başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında, “Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilir.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, her ne kadar davanın ilk aşamasında husumet Çevre ve Orman Bakanlığı’na yöneltilmiş ve dava dilekçesi 15.06.2011 tarihinde anılan Bakanlığa tebliğ edilmiş ise de dava tarihinden sonra (04.07.2011 tarihinde) yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca, anılan Bakanlığa verilen görevler ayrılarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak ayrı Bakanlıklar oluşturulmuştur. Davalı ”Orman ve Su İşleri Bakanlığı” hukuk müşaviri vekili … tarafından yasal savunma süresi içinde (13.07.2011 tarihinde) savunma dilekçesi verilmiş, daha sonra dava konusu işlemin ”Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın” görev ve sorumluluğu kapsamında bulunduğunun anlaşılması üzerine anılan Bakanlık hasım mevkine alınmış, bu bakanlıkça da savunma ve beyan dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Bu durumda, yargılamanın devamında Bakanlıklar arasındaki görev dağılımı nedeniyle davanın ”Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” husumetiyle görülmeye devam edilmesinin davalı Orman ve Su İşleri Bakanlığı hukuk müşaviri tarafından verilen ”savunma dilekçesinin” niteliğini değiştirmeyeceği, kaldı ki davalı ”Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” birinci hukuk müşaviri vekili … tarafından da dosyaya savunma ve beyanları içerir dilekçenin sunulduğu görüldüğünden, İdare Mahkemesince 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye dayanılarak hukuk müşaviri vasıtasıyla davayı takip eden davalı idare lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmış, İdare Mahkemesi kararının vekalet ücretine ilişkin kısmında bu nedenle isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin vekalet ücretine yönelik temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin, … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın vekalet ücretine ilişkin kısmının 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 10/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.