Danıştay Kararı 6. Daire 2019/19708 E. 2020/8560 K. 01.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/19708 E.  ,  2020/8560 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/19708
Karar No : 2020/8560

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- (DAVALI) … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVACI) … İnş. Taah. San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : 1- … İnş. Taah. San. ve Tic. A.Ş.
2- … Belediye Başkanlığı

İSTEMİN ÖZETİ : … İli, … İlçesi, … Köyü, … Mevki, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan Beton Büz Boru ve Bordur Taşı imalatı yaptığı binalarının haksız yere yıkıldığından bahisle uğramış olduğu 223.710,00-TL maddi, 10.000,00-TL manevi toplam 233.710,00-TL zararın tazminine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 04/03/2009 tarih ve E:2008/8715, K:2009/2077 sayılı kararıyla bozulmasına karar verildiği, İdare Mahkemesince bozma kararına uyulmayarak ısrar edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 23/10/2014 tarihli, E:2012/2541, K:2014/3124 sayılı kararıyla ısrar hükmü yönünden bozulması üzerine bozma kararına uyularak maddi tazminat talebinin 44.220,00-TL’lik kısmı ile manevi tazminat talebinin 10.000,00-TL olarak kabulü, maddi ve manevi tazminat taleplerinin fazlaya ilişkin kısımlarının reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… kararının usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
1-DAVACININ SAVUNMASININ ÖZETİ: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
2- DAVALININ SAVUNMASININ ÖZETİ:Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
2577 sayılı İdari Yargılama Usülü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararın düzeltilerek onanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesince kararın dördüncü sayfasında, “…tarafların yarı yarıya kusur oranlarına göre taşınmazın yıpranma payı düşülmüş değeri ile moloz değeri toplamı olan 44.220,00-TL’nin %50’si olan 22.110,00-TL’nin davalı idarece tazmini gerekmektedir..” denilmesine rağmen, kararın hüküm kısmında yer alan ”…maddi tazminat talebinin 44.220,00-TL’lik kısmının kabulüne…” şeklindeki ifadenin, ”…maddi tazminat talebinin 22.110,00-TL’lik kısmının kabulüne…” şeklinde düzeltilmesi, ”…hükmedilen maddi ve manevi miktarının toplamı üzerinden binde 68,31 oranında hesaplanan 3.703,76-TL nispi karar harcından, peşin alınan 11,20-TL mahsup edildikten sonra kalan 3.692,56-TL’nin davacıya tamamlattırılmasına…” şeklindeki ifadenin, ”…hükmedilen maddi ve manevi miktarının toplamı üzerinden binde 68,31 oranında hesaplanan 2.193,43-TL nispi karar harcından, peşin alınan 11,20-TL mahsup edildikten sonra kalan 2.182,23-TL’nin davacıya tamamlattırılmasına…” şeklinde düzeltilmesi, ”…maddi tazminat için duruşmalı işler için öngörülen 5.214,20-TL’nin…” şeklindeki ifadenin ”…maddi tazminat için duruşmalı işler için öngörülen 2.653,20-TL…” şeklinde ve ”…hükmedilen manevi tazminat üzerinden hesaplanan 3.703,76-TL nispi karar harcının davalı idare tarafından davacıya verilmesine…”‘ şeklindeki ifadenin ”…hükmedilen tazminat üzerinden hesaplanan 2.193,43-TL nispi karar harcının davalı idare tarafından davacıya verilmesine…”‘ şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz istemlerinin reddi ile anılan kararın düzeltilerek ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 01/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X) :

Bir maddi zararın giderilmesine yönelik açılan tam yargı davalarında, tazminat kişinin mal varlığındaki zararın oluştuğu an itibariyle karşılanması gerektiğinden, istenilecek olan tazminatın gecikerek ödenmesi nedeniyle para değerinde enflasyondan dolayı meydana gelebilecek azalmayı karşılamaya yönelik olarak faize hükmedilmelidir.
Maddi zararlar, mal varlığında meydana gelen ve para ile değerlendirilebilen bir azalmayı ifade ettiklerinden, bu azalma miktarının idare tarafından telafi edilmediği süre içinde ayrıca enflasyon nedeni ile de kayba uğrayacağı açıktır. Manevi zararlar ise, mal varlığında meydana gelen somut bir azalma olmayıp, kişinin manevi varlığında ortaya çıkan olumsuzluklar olduğundan, manevi tazminat değerinin yargılama sonucu para olarak belirlenmesi zarara uğrayanı tatmin ve de bu zararın meydana getireni cezalandırma aracı olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır.
Bu itibarla, ilk defa yargı kararıyla para olarak değerlendirilebilen bir manevi tazminatın önceden davalı idarece belirlenmesi ve de ödenmesinin mümkün olmaması nedeniyle, ödemede gecikmeden bahsedilemeyeceği gibi, manevi tazminat, esasen bütün hususlar dikkate alınarak “takdiren” belirlendiğinden manevi tazminata faiz uygulanmaması gerektiği oyuyla kararın bu kısmına katılmıyorum.