Danıştay Kararı 6. Daire 2019/1967 E. 2023/1631 K. 20.02.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/1967 E.  ,  2023/1631 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/1967
Karar No : 2023/1631

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Antalya ili, Serik ilçesi, … Mahallesi, … Mevki, … ada, … sayılı, … Mevki, … ada, … sayılı parseli kapsayan alanda … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararıyla kabul edilen ve … tarih ve … sayılı büyükşehir belediye meclisi kararıyla değiştirilerek onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu uygulama imar planının, dayanağı nazım imar planına uygun olduğu sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu taşınmazın tarım alanı olduğu, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu uyarınca gerekli izinler alınmadan planlama yapılamayacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :
… Belediye Başkanlığı tarafından, dava konusu planın üst ölçekli plana uygun olduğu, kurum görüşünün alınmasını gerektiren bir plan değişikliği yapılmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
… Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY : Antalya ili, Serik ilçesi, … Mahallesi, … Mevki, … ada, … sayılı parsel, … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararıyla kabul edilen ve … tarih ve … sayılı büyükşehir belediye meclisi kararıyla değiştirilerek onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinde, konut, yol ve sosyal donatı alanı olarak planlanmıştır.
Davacı tarafından, taşınmazın tarım alanı olmasına rağmen planlamaya konu edilerek yol ve park alanı olarak planlandığı ileri sürülerek imar planına yapılan itirazın reddi üzerine görülmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde, uygulama imar planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun 8. maddesinin birinci fıkrasına, 19/07/2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5403 sayılı Kanun’un 25. maddesiyle eklenen (c) bendinde, “Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 1. maddesinde, “Bu Kanunun amacı; toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemektir.”; 2. maddesinde, “Bu Kanun; arazi ve toprak kaynaklarının bilimsel esaslara uygun olarak sınıflandırılması, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin asgari büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, arazi kullanım planlarının hazırlanması, koruma ve geliştirme sürecinde toplumsal, ekonomik ve çevresel boyutlarının katılımcı yöntemlerle değerlendirilmesi, amaç dışı ve yanlış kullanımların önlenmesi, korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulması ile görev, yetki ve sorumluluklara ilişkin usul ve esasları kapsar.”; 13. maddesinde de, “Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal üretim amacı dışında kullanılamaz. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi şartıyla;
a) Savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar,
b) Doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı,
c) Petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri,
ç) İlgili bakanlık tarafından kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri,
d) Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plân ve yatırımlar,
e) Kamu yararı gözetilerek yol altyapı ve üstyapısı faaliyetlerinde bulunacak yatırımlar,
f) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun talebi üzerine 20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca yenilenebilir enerji kaynak alanlarının kullanımı ile ilgili yatırımları,
g) Jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları,
İçin bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilebilir. Bakanlık bu yetkisini valiliklere devredebilir.
Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri dışında kalan tarım arazileri; toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile valilikler tarafından tarım dışı kullanımlara tahsis edilebilir.
Tarımsal amaçlı yapılar için, projesine uyulması şartıyla ihtiyaç duyulan miktarda her sınıf ve özellikteki tarım arazisi valilik izni ile kullanılır.
Birinci fıkranın (c) ve (ç) bentleri kapsamında izin alan işletmeciler, faaliyetlerini çevre ve tarım arazilerine zarar vermeyecek şekilde yürütmekle ve kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis süresi bitiminde eski vasfına getirmekle yükümlüdürler.
Bu madde kapsamında valiliklerce verilen kararlara yapılan itirazlar, Bakanlık tarafından değerlendirilerek karara bağlanır.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, tarım alanı olan taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğiyle tarım dışı amaçla planlandığ, bu sebeple planın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, İdari Dava Dairesince 13/06/2017 tarihli ara kararı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından, taşınmazın tarım arazisi olup olmadığı, dava konusu plan veya daha önceki plan yapım aşamasında tarım dışı kullanım için izin verilip verilmediğine ilişkin bilgi ve belge istenildiği, verilen ara kararı cevabında ise taşınmaz için daha önce tarım dışı kullanım talebiyle herhangi bir başvuru yapılmadığı ve taşınmazın tarla vasfında olduğunun belirtildiği, fakat taşınmazın toprak niteliğiyle ilgili herhangi bir bilgi verilmediği anlaşılmıştır.
5403 sayılı Kanuna göre mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal üretim amacı dışında kullanılamayacağı, ancak belli şartlar dahilinde amaç dışı kullanım taleplerine izin verilebileceği, bunlar dışında kalan tarım arazilerinin ise toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile valilikler tarafından tarım dışı kullanımlara tahsis edilebileceği düzenlendiğinden, öncelikle tarla vasfında olduğu belirtilen taşınmazın toprak niteliğinin araştırılarak buna göre dava konusu plan ya da bundan önceki planlamalar yapılırken herhangi bir izne ihtiyaç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Öte yandan, taşınmazın toprak niteliği bakımından izne tabi olmadığının anlaşılması durumunda, 10 metre ve üzeri genişlikteki taşıt yollarının 1/5000 ölçekli nazım imar planında gösterilmesi gerekmekte olup, dava konusu uygulama imar planında uyuşmazlığa konu taşınmazın bulunduğu alanda imar adaları arasında düzenlenen 10 metrelik taşıt yolların dayanağı nazım imar planında gösterilmediği, bu nedenle dava konusu planın buna ilişkin kısmının üst ölçekli plana aykırı olduğu hususu göz önüne alınarak karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın reddine ilişkin mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 20/02/2023 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.