Danıştay Kararı 6. Daire 2019/17047 E. 2020/10564 K. 05.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/17047 E.  ,  2020/10564 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/17047
Karar No : 2020/10564

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Petrol Ürünleri Otomotiv İnş. San. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …
2- …. Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul İli, Tuzla İlçesi, … Beldesi, … Mevkii, … ada, … parsel sayılı taşınmazın akaryakıt istasyonu yapılmak üzere satın alındığı ancak davalı idarelerin yapmış olduğu imar uygulamaları nedeniyle benzin istasyonu açılamadığından bahisle uğramış olunduğu iddia edilen zararlara karşılık 50.000,00-TL maddi ve 150.000,00-TL manevi olmak üzere toplam 200.000,00-TL tazminatın yasal faiziyle birlikte davalı idarelerden tahsilinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… kararda; ilgili idarelerce akaryakıt istasyonu açılması için izin verilirken imarla ilgili düzenlemelerin dikkate alınması gerektiği, taşınmazın 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında akaryakıt istasyonu olarak gösterilmesinin şart olduğu, davacı şirkete ait taşınmazın imar planlarında konut alanında kaldığı, bu sebeple, idareye atfedilecek herhangi bir haksız veya hukuka aykırı bir işlemden, başka bir deyişle idarenin kusurundan kaynaklanan bir zarardan, zarar görenin bir hakkından ve meşru bir menfaatinden söz edilemeyeceği, davacının maddi tazminat isteminin muhtemel zarar niteliğinde olduğu, somut ve kanıtlanabilir bir zararın ortaya konulamadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu tazminat istemi hukuka aykırı bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Taşınmazın akaryakıt istasyonu işletilmesi amacıyla satın alındığı, davalı idarelerin işlemleri sonucunda akaryakıt istasyonu faaliyetine başlanamadığı, ortada somut ve kesin zararın oluştuğu, bilirkişi incelemesi sonucunda bu zararın miktarının tespit edilebileceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFLARIN SAVUNMASININ ÖZETİ :
… Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; Temyize konu kararın usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
… Belediye Başkanlığı tarafından; Temyize konu kararın usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ :
Temyize konu kararın maddi tazminata ilişkin kısmı yönünden; davacı şirkete ait taşınmaz üzerinde akaryakıt istasyonu kurabilmek amacıyla davacı tarafından yapılan tesis izni taleplerinin reddi üzerine, davalı idarelerin yapmış olduğu imar uygulamaları nedeniyle benzin istasyonu açılamadığından bahisle uğramış olunduğu iddia edilen zararlara karşılık 50.000,00-TL’nin maddi tazminat olarak ödenmesine hükmedilmesi istenilmekte ise de, tazmini istenen maddi zararın gerçek ve doğrudan zarar kapsamında doğmuş olması gerekmekte olup gerçekleşme olasılığı bulunan varsayıma dayalı zararların tazmin edilme olanağı bulunmadığından, akaryakıt istasyonunun ne zaman faaliyete geçirebileceği, ticari faaliyette bulunup ne kadar maddi gelir elde edebileceği, hususlarının ihtimale dayalı varsayımsal olduğu sonucuna varıldığından davacının maddi tazminat isteminin kabulüne hukuken olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bu sebeple, temyize konu kararın bu kısmı yönünden, temyiz isteminin reddi ile anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının yukarıda yer verilen açıklamaların eklenmesi suretiyle onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Temyize konu kararın manevi tazminata ilişkin kısmı yönünden ise; davalı idarenin hukuka aykırılığı yargı kararları ile saptanmış işlemleri sonucunda davacı şirketin ilk başvurusundan itibaren geçen yaklaşık 14 yıldır mağduriyetine sebep olunduğu açık olup manevi tazminat isteminin koşullarının oluştuğu görüldüğünden temyize konu kararın bu kısmı yönünden temyiz isteminin kabulü ile anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY : Davacı şirkete ait taşınmazın da içinde yer aldığı bölgede mülga Orhanlı Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile kabul edilen … İçme Suyu Havzası … etap 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında ve aynı belediye meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile kabul edilen … İçme Suyu Havzası … etap 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında, parselasyon işlemine tabi tutulmuş dolayısıyla imar parseli hüviyetini kazanmış … ada, … parsel sayılı taşınmaz akaryakıt satış istasyonu alanında kalmaktadır. Anılan imar planları 5216 sayılı Kanun uyarıca İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı ve … tarihli, … sayılı kararları ile onaylanmış ve 27.06.2005 tarihinde … Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından uygun görülerek 07.10.2005 tarihinde askıya çıkarılmıştır. Bu imar planları İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisince onaylanırken Formula-1 yolu 24 metreden 35 metreye çıkarılmış dolayısıyla bahse konu taşınmaz kısmen akaryakıt satış istasyonu alanı (2174,62 m²) kısmen yol alanında (377,44 m²) kalmıştır. Anılan taşınmaz da davacı tarafından imar planlarının onaylanma süreci devam ederken … tarihlinde … yevmiye numarası ile satın alınmıştır. Söz konusu imar planı notlarında, akaryakıt satış alanlarında en az net parselin 2500 m² olması gerekir, hükmüne yer verilmiştir.
Davacı şirket tarafından, 14.02.2006 tarihinde taşınmaz üzerinde akaryakıt istasyonu kurulabilmesi için … Büyükşehir Belediye Başkanlığından tesis izni talep edildiği, … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Zabıta Daire Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı işlemi ile tesis izni talebinin değerlendirilebilmesi için öncelikle taşınmazın yola olan terklerinin yapılarak, son durumunu gösteren noter tasdikli 1/1000 ölçekli krokili imar durumu belgesi, istikamet rölövesi, tapu, çap ve röperli kroki belgelerinin ibraz edilmesi gerektiğinin davacı şirkete bildirilmiştir. Öte yandan, mülga Akfırat Belediye Meclisinin … tarihli, .. sayılı kararı ile 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı sonucunda akaryakıt satış istasyonu için gerekli olan minimum net parsel olma özelliği kaybedilerek taşınmazların 2500 m²’nin altında kaldığı, bu nedenle, sadece Formula-1 yolu üzerinde imar parseli vasfını kazanmış akaryakıt satış istasyonlarında, belirtilen teknik nedenle bu durumun kazanılmış hak olarak kabul edilip “2500 m² minimum net parsel büyüklüğü şartı 35 metrelik Formula-1 yolundan cephe alan parsellerde aranmayacaktır.” şeklinde plan notu ilavesinin kabul edildiği, bu belediye meclisi kararının onaylanmasının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından talep edildiği, bu belediye meclisi kararının … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Zabıta Daire Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı yazısı ile Formula yolu üzerindeki akaryakıt satış alanlarında 2500 m² şartının aranmaması konusundaki plan notunun ilave edilmesinde; İSKİ, Ulaşım Daire Başkanlığı vb. ilgili diğer birimlerden olumlu görüş alınması kaydıyla gayrisıhhi müessese mevzuatı açısından sakınca görülmediği, ancak bu plan notunun ilave edilmesi bakımından verilen bir onayın da olmadığı görülmektedir.
… İçme Suyu Havzası … etap 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve … İçme Suyu Havzası … etap 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planının … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile tümünün iptaline karar verildiği, bu süreçte davacı tarafından bedelsiz yola terk işlemi yapıldığı ve 2174,62 m² büyüklüğe sahip taşınmaz için davacı şirket adına 21.06.2007 tarih ve 5299 sayılı tapu senedi düzenlendiği, ancak … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Zabıta Daire Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğünün 01.08.2007 tarihli işlemi ile imar planı notlarında akaryakıt satış alanlarında minimum net parsel büyüklüğünün 2500 m² olması gerektiğinden bahisle davacı şirket tarafından 10.07.2007 tarihinde yapılan tesis izni başvurusunun reddedildiği, davacı şirket tarafından yeniden yapılan başvurunun da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığınca 11.12.2007 tarihinde yine reddedildiği, bu işlemlere karşı davacı tarafından iptal davası açılmadığı görülmektedir.
Söz konusu bölgedeki imar planlarının mahkeme kararı ile iptaline karar verilmesinin ardından hazırlanan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli … Havzası … Kuzeyi Nazım İmar Planında ve Tuzla Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla kabul edilen 1/1000 ölçekli … Havzası … Kuzeyi Uygulama İmar Planında bahse konu taşınmazın konut alanında kaldığı, taşınmazın konut alanında kalması nedeniyle davacı şirketin 24.04.2013 tarihli başvurusunun … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Zabıta Daire Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı işlemi ile reddedildiği, bunun üzerine davacı şirket tarafından 11.06.2013 tarihinde kayda giren dilekçe ile … İdare Mahkemesinde tesis izin belgesi talebinin reddi işlemi ile dayanağı imar planlarının iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile dava dilekçesinin reddine karar verilmesi üzerine dava dilekçesinin yenilenmesi sonrasında, davacı şirkete ait taşınmazların konut alanında kaldığı 1/5000 ölçekli … Havzası … Kuzeyi Nazım İmar Planının ve 1/1000 ölçekli … Havzası … Kuzeyi Uygulama İmar Planının, davacı şirkete ait taşınmazın parsel genişliği, parsel derinliği, taşınmazın büyüklüğü, kavşak mesafesi ve asgari uzaklık mesafesi koşullarını sağladığı, taşınmazın imar planlarında akaryakıt istasyonu alanı olarak ayrılmasında engel olmadığı, anılan taşınmazın imar planlarında akaryakıt istasyonu alanı olarak ayrılmasında engel olmadığı, davalı idare tarafından akaryakıt istasyonu işlevi ile ilgili herhangi bir sorunun ortaya konmadığı, mezkur taşınmazın konut fonksiyonuna ayrılmasının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına uygun olmadığı belirtilerek dava konusu 1/5000 ölçekli … Havzası … Kuzeyi Nazım İmar Planının ve 1/1000 ölçekli … Havzası … Kuzeyi Uygulama İmar Planında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile iptaline karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge İdare Mahkemesi … İdari dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği, Bölge İdare Mahkemesi kararının temyiz edilmesi üzerine bu kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 14/12/2018 tarih ve E:2018/698, K:2018/10326 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, davacı şirket tarafından 24.04.2013 tarihinde yapılan tesis izin belgesi talebinin reddine ilişkin … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Zabıta Daire Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı işleminin de … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile iptaline karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge İdare Mahkemesi … İdari dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile kabul edilerek anılan mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine kesin olarak karar verildiği, bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine dosyanın Danıştay Onuncu Dairesinin E:2017/1311 sayısında inceleme aşamasında olduğu görülmektedir.
Öte yandan, davacı şirket tarafından, söz konusu taşınmaz üzerinde akaryakıt istasyonu kurulabilmesi için tesis izni verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddedilmesi nedeniyle … A.Ş ile imzalanan sözleşmenin hayata geçirilememesinden dolayı doğduğu ileri sürülen kazanç kaybı miktarı olan 200.000,00 TL’nin maddi tazminat olarak tahsili ile söz konusu taşınmazın 377,44 m²’lik kısmının bedelsiz olarak yola terk edilmesi işleminin iptali istemiyle … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında açılan davada, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, anılan kararın temyizi üzerine Danıştay Onuncu Dairesinin 18/12/2018 tarih ve E:2017/525, K:2018/4031 sayılı karar ile bozulmasına karar verildiği, bu kararın düzeltilmesi isteminin de Danıştay Onuncu Dairesinin 21/10/2019 tarih ve E:2019/9048, K:2019/6914 sayılı kararıyla reddedildiği, anılan bozma kararına uyulmak suretiyle, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile tazminat istemi yönünden davanın reddine, bedelsiz olarak yola terk işleminin iptaline karar verildiği, anılan kararın iptale ilişkin kısmının temyiz edilmeksizin kesinleştiği, redde ilişkin kısmın davacı tarafından temyizi üzerine dosyanın Danıştay Onuncu Dairesinin E:2020/4487 sayısında inceleme aşamasında olduğu görülmektedir.
Davacı şirkete ait taşınmazı konut alanı olarak belirleyen 1/5000 ölçekli … Havzası … Kuzeyi Nazım İmar Planının ve 1/1000 ölçekli … Havzası … Kuzeyi Uygulama İmar Planının iptaline yönelik … İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davacıya 13.12.2016 tarihinde tebliği üzerine, davacı tarafından, taşınmazı üzerinde akaryakıt istasyonu açmasının davalı idarelerin işlemleri sonucunda engellendiği bu sebeple, davalı idarelerin kusurlu olduğu iddiasıyla 13.02.2017 tarihinde 50.000,00-TL maddi ve 150.000,00-TL manevi olmak üzere toplam 200.000,00-TL tazminatın yasal faiziyle birlikte davalı idarelerden tahsili istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Genel esas” başlıklı 3. maddesinde; “Herhangi bir saha, her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamaz.” hükmü yer almıştır.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Şehirlerarası özel otobüs terminali işletmesi ve akaryakıt istasyonları” başlıklı 80. maddesinde; “Belediye sınırları ve mücavir alanları içinde, kara yolu ile yolcu taşıma hakkına sahip gerçek ve tüzel kişilerin şehirlerarası otobüs terminali kurmalarına ve işletmeleri ile her türlü akaryakıt ile sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) istasyonlarına nazım imar ve uygulama imar plânına uygun olmak kaydıyla belediye tarafından izin verilebilir. Akaryakıt istasyonlarına izin verilmesi için nazım imar plânında akaryakıt istasyonu olarak gösterilmesi şarttır. Bu istasyonlara çalışma ruhsatı büyükşehirlerde büyükşehir belediyesi tarafından verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
10/08/2005 tarih ve 25902 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinde; “(…) d) İkinci sınıf gayrisıhhî müessese: Meskenlerden mutlaka uzaklaştırılması gerekmemekle beraber izin verilmeden önce civarında ikamet edenlerin sıhhat ve istirahatleri üzerine gerek tesisatları ve gerekse vaziyetleri itibarıyla bir zarar vermeyeceğine kanaat oluşması için inceleme yapılması gereken işyerlerini,(…)” düzenlemesine ve “İkinci ve üçüncü sınıf gayrisıhhî müesseseler” başlıklı 23. maddesinde; “İkinci ve üçüncü sınıf gayrisıhhî müessese açmak isteyen gerçek ve tüzel kişiler; işin özelliğine göre bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen kriterlere uygun olarak işyerini düzenledikten sonra bu Yönetmeliğin eki Örnek 2’de yer alan başvuru formunu doldurarak yetkili idareye ibraz eder. Yetkili idareler, ikinci ve üçüncü sınıf gayrisıhhî müesseseler için yapılacak beyan ve incelemelerde; insan sağlığına zarar verilmemesi, çevre kirliliğine yol açılmaması, yangın, patlama, genel güvenlik, iş güvenliği, işçi sağlığı, trafik ve karayolları, imar, kat mülkiyeti ve doğanın korunması ile ilgili düzenlemeleri esas alır.(…)” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Yönetmeliğin Ek-2 Gayrisıhhî Müesseseler Listesinde ise akaryakıt istasyonları ikinci sınıf gayrisıhhî müessese olarak gösterilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davanın 50.000 TL maddi tazminat istemine ilişkin kısmı yönünden;
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Daireleri İdari Dava Daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının, bu kısmında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.

Davanın 150.000 TL manevi tazminat istemine ilişkin kısmı yönünden;
Uyuşmazlığa konu olayda, davacı şirkete ait taşınmazın akaryakıt istasyonu olarak faaliyet göstermesi için davacı tarafından tesis izni verilmesi istemiyle 14.02.2006 tarihinde yapılan ilk başvuru … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Zabıta Daire Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı işlemi ile tesis izni talebinin değerlendirilebilmesi için öncelikle taşınmazın yola olan terklerinin yapılması, akabinde talebin değerlendirilebileceği gerekçesiyle reddedilmiştir.
Sonrasında davacı şirket tarafından da akaryakıt istasyonu kurabilmek amacı ile kendi rızasıyla bedelsiz terk işlemi gerçekleştirilmiştir. Yola terk işlemi yapılmasından sonra 2174,62 m² büyüklüğe sahip taşınmaz için davacı şirket adına … tarih ve … sayılı tapu senedi düzenlenmiştir. Maliki olduğu taşınmazın bir kısmı yolda kalan davacı şirketin bu işleme rıza göstermesinin temelinde, davacı şirketin tesis izni başvurusunun değerlendirilebilmesinin bir koşula bağlanması bulunmaktadır. Davacı şirket, yola terk işlemine rıza gösterirken, beklediği bir hukuki durumun gerçekleşeceği inancıyla hareket etmiştir. Akabinde davacı şirket tarafından 10.07.2007 tarihinde yapılan başvurunun … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Zabıta Daire Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğünün 01.08.2007 tarihli işlemiyle reddedilmesinde, imar planı notlarında akaryakıt satış alanlarında minimum net parsel büyüklüğünün 2500 m² olması gerektiği hükmüne yer verildiğinden anılan taşınmazın bu koşulları taşımaması gerekçe olarak belirtilmiştir. Taşınmazın bir kısmının yola terk edilmesine rağmen davacı şirkete tesis izni verilmemesi nedeniyle, terk işleminin, davacı şirketin rızasına dayalı olarak talebi doğrultusunda, tek yanlı tesis edilmiş bir işlem olduğundan söz etmek mümkün değildir. Belli bir koşul doğrultusunda rıza gösterilen, rıza gösterilmesine rağmen beklenen koşulu gerçekleşmeyen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile bedelsiz yola terk işleminin iptaline karar verilmiş, anılan karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Davacı şirket tarafından 24.04.2013 tarihinde yapılan başvurunun reddine ilişkin … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Zabıta Daire Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğünün … tarihli, 96708 sayılı işleminde ise, davacıya ait taşınmazın imar planında konut alanında kalması gerekçesine dayanılmıştır. Davacı şirkete ait taşınmazı konut alanı olarak belirlendiği 1/5000 ölçekli … Havzası … Kuzeyi Nazım İmar Planının ve 1/1000 ölçekli … Havzası … Kuzeyi Uygulama İmar Planının … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile iptaline karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge İdare Mahkemesi … İdari dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği, Bölge İdare Mahkemesi kararının temyiz edilmesi üzerine bu kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 14/12/2018 tarih ve E:2018/698, K:2018/10326 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacı şirketin taşınmazının akaryakıt istasyonu olarak faaliyet göstermesi için yaptığı başvuruların reddedilmesinde davalı idareler tarafından sunulan gerekçelerin yargı kararları ile geçersiz kılındığı açıktır.
Öte yandan, davacıya ait taşınmazın yargı kararları ile plansız kaldığından bahisle, davacı şirket tarafından, anılan taşınmazın akaryakıt istasyonu alanı olarak belirlendiği nazım imar planı teklifinin hazırlandığı ve … Büyükşehir Belediye Başkanlığına sunulduğu, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile anılan taşınmazın konut alanına alınmasına ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planının onaylandığı, bu imar planının iptali istemiyle … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında açılan davada, belli bir zaman dilimin geçtiğinde idarelerin bölgedeki yeni gelişmeler ve nedenler de gözönüne alınarak şehircilik ilkeleri ve planlama esasları bağlamında plan yapma yetkisi her daim mümkünse de, gerek işlemin tesis edildiği an ve gerekse mahkeme kararıyla taşınmazın bulunduğu alan plansız kalmış ise de, yargısal süreç ve belediye meclisi kararındaki vurguların daha önceki yargısal süreçten bağımsız ve ayrıksı düşünülemeyeceği, dava konusu işlemin anılan taşınmaz ve çevresi açısından şehircilik ilkeleri ve planlama esasları üzerinden tesis edildiğinden sözedilemeyeceği, mevcut verilere göre, mahkeme kararını gözardı ederek ve planlama esaslarına dair ilkeler esas alınmaksızın tesis edilen dava konusu İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile iptaline karar verilmiş, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge İdare Mahkemesi … İdari dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği, Bölge İdare Mahkemesi kararının temyiz edilmesi üzerine bu kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 03/11/2020 tarih ve E:2020/540, K:2020/10296 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Manevi tazminat, maddi tazminat gibi bir tazmin aracı olmayıp ilgilinin davalı yönetimin hukuka aykırı olan eylem ve/veya işlemi nedeniyle duyduğu elem ve üzüntüyü sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak biçimde kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlayan bir tatmin aracıdır.
Bu durumda, dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile anılan yargı kararlarının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davalı idarelerin hukuka aykırılığı yargı kararları ile saptanmış işlemleri üzerine davacının akaryakıt istasyonu tesis izni istemlerinin yargı kararlarının uygulanmaması dolayısıyla sürüncemede bırakıldığı da göz önüne alınmak suretiyle Bölge İdare Mahkemesince, davacı şirket yönünden manevi tazminat isteminin koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kısmen reddine,
2.Davanın maddi tazminat isteminin yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne,
4.Davanın manevi tazminat isteminin yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
5. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 05/11/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.