Danıştay Kararı 6. Daire 2019/15558 E. 2020/8727 K. 06.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/15558 E.  ,  2020/8727 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/15558
Karar No : 2020/8727

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Gıda San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

DİĞER TEMYİZ EDEN MÜDAHİL : … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Odası (… Şubesi)
VEKİLİ : Av. ….

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E: … , K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul İli, Maltepe İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada(eski), … parsel sayılı taşınmaz için düzenlenen … tarihli, … sayılı yapı ruhsatının ve bu ruhsatın dayanağı olan 19.05.2012 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planının anılan taşınmaz yönünden iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: … , K: … kararda; dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile bilirkişi heyet raporunun birlikte değerlendirilmesinden, her ne kadar dava konusu taşınmazın 19.05.2012 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında da önceki tarihli imar planlarında olduğu gibi konut kullanımına ayrıldığı ve üst ölçekli plan kademelenmesi ilkesine uygun olduğu anlaşılmış ise de, dava konusu parselde öngörülen yapılaşma koşullarından emsal transfer yönteminin plan notu ile gerçekleştirildiği, bu nedenle plan notu ile imar planı kararlarının tamamlayıcı niteliği aşılarak ve yerine geçilerek yeni arazi kullanım kararı oluşturulduğu, bu minvalde imar planı kararları ile plan notunun uyumsuz olduğu, gibi imar transferine ilişkin imar mevzuatında herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği, 1.50 olan yapı yoğunluğu katsayısının “toplulaştırma” ve “emsal transferi” yöntemi ile 2.42’ye yükseltildiği ve anılan yöntemlerin yapı yoğunluğunu ve buna bağlı olarak da inşaat hakkı yüksekliğini artırdığı ve bina yüksekliği ile bölgenin genel yapısına uygunluk sağlanmadığı nedenleriyle 19.05.2012 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ve bu plan dayanak alınarak verilen dava konusu yapı ruhsatında hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlemler hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Temyize konu kararın hukuka ve usule aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : İstanbul İli, Maltepe İlçesi, İstanbul ili, Maltepe ilçesi, … pafta, … (eski …) ada, … (eski …, …, …, …, …, … ve …) parsel sayılı taşınmazlara ilişkin 19.05.2012 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin yapıldığı, sonrasında … ada … parsel sayılı taşınmazların Maltepe Belediye Encümenin … tarihli, … sayılı kararı ile parselasyona tabi tutularak … ada, … parsel olarak düzenlendiği ve anılan taşınmaza “Maltepe Konut Projesi” yapımı için … tarihli, … sayılı yapı ruhsatının verilmesi üzerine, anılan yapı ruhsatı ve dayanağı 19.05.2012 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle 07.03.2016 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar, iptal davası olarak tanımlanmaktadır.
2577 sayılı Kanunun 3. maddesinde; dilekçelerde gösterilmesi gerekli hususlar belirlenmiş, 14’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasında; dilekçelerin sırayla a) görev ve yetki, b) idari merci tecavüzü, c) ehliyet, d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) süre aşımı, f) husumet, g) 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği belirtilmiş, 15. maddenin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, dilekçelerde 14. maddenin 3/c bendine aykırılık görülmesi halinde davanın reddine karar verileceği, hükme bağlanmıştır.
3194 sayılı İmar Kanunun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; “İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.” hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanunun “Dava açma süresi” başlıklı 7. maddesinde, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı hükmüne; “Üst makamlara başvurma” başlıklı 11. maddesinde ise, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurmanın, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağı, hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu yapı ruhsatı yönünden yapılan değerlendirmede;
İdari yargılama hukukunda ehliyet, kişinin medeni hakları kullanabilme yeteneği yanında, idari dava açmakta menfaati olmasını; diğer bir anlatımla iptali istenilen idari işlem ile kişisel, meşru ve güncel bir menfaatinin ihlal edilmiş bulunmasını da ifade etmektedir. Bu bakımdan idari işlemin hukuk düzeninden kaldırılmasında, açıklanan nitelikte menfaati bulunmayan kişinin idari dava açma ehliyetinden de söz edilemez.
İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesinin ön koşullardan birisi olan “dava açma ehliyeti”, her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idare ile işlemlerinde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçütler içinde menfaat ilişkisinin varlığını ifade etmektedir. Her olay ve davada, idari işlem ile dava açacak kişi arasında öngörülen subjektif ehliyet koşulu olarak menfaat ihlalinin kişisel, meşru ve güncel bir menfaat olması ölçütleri ekseninde yargı mercilerince değerlendirilerek takdir edilecektir.
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının idari işlemlere karşı sadece kuruluş kanunlarında gösterilen amaçları doğrultusunda dava açma ehliyetleri bulunmaktadır. Nitekim, konuyla ilgili yasal düzenlemelerde de bu kuruluşların amaçları dışında faaliyette bulunamayacakları açıkça belirtilmiştir.

Uyuşmazlıkta, mülkiyeti davalı yanında davaya katılan … Gıda San. ve Tic. A.Ş.’ye ait olan yapı ruhsatına ilişkin işlemin genel düzenleyici bir işlem niteliğinde olmadığı, subjektif bir işlem olduğu, iptali istenilen yapı ruhsatı ile davacı Oda arasında yukarıda tanımlandığı şekilde kişisel, güncel ve meşru bir menfaat ilişkisinin olmadığı, bu nedenle dava açma ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri yönünden yapılan değerlendirmede;
Dava açma süresine ilişkin yukarıdaki bölümde detaylarına yer verilen yasal düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden, imar planlarına karşı, 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi kapsamında başvuru için, 3194 sayılı Kanunun 8-1/b maddesi ile özel bir itiraz süresi getirildiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, imar planlarına karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi kapsamında başvuruda bulunulması ve bu başvuruya idari dava açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihinden itibaren 60 gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden 60 günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen 60 gün içinde cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde idari dava açılabileceği sonucuna varılmaktadır. İmar planlarına askı süresi içinde bir itirazda bulunulmamış ise davanın, 2577 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca imar planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde açılması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin 28.08.2012- 28.09.2012 tarih aralığında askıya çıkarılmak suretiyle ilan edildiği, davacı tarafından askı süresi içinde planlara itiraz edilmediği, devam eden süreçte, taşınmazın imar durumu ile ilgili olarak davalı idare tarafından düzenlenen 06.01.2016 tarihli, 303645 sayılı yazı üzerine yasal süre içerisinde söz konusu yapı ruhsatı ile dayanağı 1/1000 ölçekli uygulama imar planına karşı 07.03.2016 tarihinde kayda giren dilekçe ile bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı Oda tarafından her ne kadar taşınmaz için yapı ruhsatı verilmesi üzerine, bu işleme karşı yasal süresi içinde açılan iş bu davada ruhsat ile birlikte dayanağı imar planları da davaya konu edilmiş ise de; uygulama işlemi üzerine, dayanağı düzenleyici işlemin dava konusu edilebilmesi için, öncelikle davacının uygulama işleminin iptalini istemekte menfaatinin, diğer bir ifade ile dava açma ehliyetinin bulunması gerektiği açıktır.
Bu itibarla, dava konusu yapı ruhsatına karşı dava açma ehliyeti bulunmayan davacı bakımından, söz konusu uygulama işleminin imar planına karşı dava açma süresini canlandırması mümkün olmadığından, 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarına askı süresi içinde itiraz etmeyen davacı Oda tarafından, 2577 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca imar planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde dava açılması gerekmekte iken, bu tarihten çok sonra 07.03.2016 tarihinde açılan iş bu davada imar planları yönünden süre aşımı bulunduğu sonucuna varılmaktadır.
Bu haliyle, davanın yapı ruhsatına ilişkin kısmın ehliyet yönünden, imar planlarına ilişkin kısmının süre aşımı yönünden reddi gerekmekte iken, işin esası incelenerek dava konusu işlemlerin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 06/10/2020 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY : İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E: … , K: … sayılı sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.

(XX) KARŞI OY :3194 sayılı İmar Kanunu’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ile 2577 sayılı Kanun’un 7. maddesi uyarınca, imar planlarına askı süresi içinde bir itirazda bulunulmamış ise davanın, imar planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde açılması gerektiği, diğer taraftan bu süre içerisinde dava açılmamış olması halinde, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının uygulanmasına yönelik bir işlem (parselasyon, ifraz, tevhid, yapı ruhsatı, imar durumu vb.) tesis edilmesi üzerine, uygulama işlemi ile birlikte 1/1000 ölçekli imar planına ve üst ölçekli planlara veya doğrudan işlemin dayanağı olan imar planlarına karşı yeniden dava açma hakkı bulunduğu ve bu aşamada dava açma süresinin uygulama işleminin süresine tabi olduğu kabul edilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin 28.08.2012- 28.09.2012 tarih aralığında askıya çıkarılmak suretiyle ilan edildiği, davacı tarafından askı süresi içinde planlara itiraz edilmediği, devam eden süreçte, taşınmazın imar durumu ile ilgili olarak davalı idare tarafından düzenlenen 06.01.2016 tarihli, 303645 sayılı yazı üzerine yasal süre içerisinde söz konusu yapı ruhsatı ile dayanağı 1/1000 ölçekli uygulama imar planına karşı 07.03.2016 tarihinde kayda giren dilekçe ile bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 1/1000 ölçekli uygulama imar planına göre, uyuşmazlık konusu taşınmaz için yapı ruhsatı verilmesi üzerine, ruhsatın dayanağı olan düzenleyici işlem mahiyetindeki imar planlarının iptali istenebileceğinden, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarına karşı açılan iş bu davada süre aşımı bulunmadığı açıktır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planlına ilişkin kısım yönünden Dairemiz kararına katılmıyorum.