Danıştay Kararı 6. Daire 2019/14678 E. 2022/1706 K. 16.02.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/14678 E.  ,  2022/1706 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/14678
Karar No : 2022/1706

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Mağazacılık A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına 2017 Ocak-Mart dönemine ait katı atık bertaraf bedelinin belirlenmesine ilişkin Zonguldak Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile 2017 Nisan-Aralık dönemine ait katı atık bertaraf bedelinin belirlenmesine ilişkin Zonguldak Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararının ve bu kararlar uyarınca 2017 yılı için davacı şirket adına yapılan 141.334,18-TL katı atık bertaraf bedeli tahakkuk işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Çevre Kanununun 11. maddesi ve Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümleri esas alınarak hazırlanan rapora dayalı olarak dava konusu Belediye Meclis kararıyla davacı şirket adına belirlenen katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücreti tarifelerinde ve bu kararlar uyarınca 2017 yılı için davacı şirket adına yapılan 141.334,18-TL katı atık bertaraf bedeli tahakkuk işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 2017 yılı Ocak- Mart aylarına ilişkin tarifenin de incelenmesi gerektiği, davalı idare tarafından, söz konusu zaman dilimine ait tarifenin yanlış bildirildiğinin belirtilmesinin, ilgili döneme ilişkin doğru tarifenin hukuken denetlenmesine engel olmayacağı, 2017 yılı Ocak- Mart dönemine ilişkin tarife denetlenmeden tahakkukuna ilişkin hüküm kurulamayacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Zonguldak Belediye Başkanlığı Mali Hizmetler Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı yazısı ile davacı şirkete; 2017 yılı için tahakkuk eden katı atık toplama, taşıma ve bertaraf bedelinin Ocak- Mart dönemini kapsayan bölümünün … tarih ve … sayılı Belediye Meclis kararıyla; Nisan-Aralık dönemini kapsayan bölümünün ise … tarih ve … sayılı Belediye Meclis kararıyla belirlendiği belirtilerek, davacı şirket adına tahakkuk ettirilen 2017 yılına ilişkin katı atık toplama, taşıma, bertaraf ücretini gösteren borç hesap kartının yazı ekinde gönderilmesi üzerine; davacı tarafından yazıda belirtilen; 2017/Ocak-Mart dönemine ilişkin katı atık bertaraf bedelinin belirlenmesine ilişkin Zonguldak Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile 2017/Nisan-Aralık dönemine ait katı atık bertaraf bedelinin belirlenmesine ilişkin Zonguldak Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararının ve bu kararlara istinaden davacı şirket adına 141.334,18-TL tahakkuk ettirilmesine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT ve HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Mahkeme kararının 2017 yılı için tahakkuk eden katı atık toplama, taşıma ve bertaraf bedelinin Ocak- Mart dönemini kapsayan bölümünün dayanağı … tarih ve … sayılı Belediye Meclis kararına ilişkin kısmı bakımından;
Usul hukukunun en temel ilkelerinden biri olan “taleple bağlılık ilkesi” uyarınca, idari yargı mercilerinde açılan davalarda; Mahkemelerin, davacının istemi ile bağlı olduğu ve istemi genişletecek veya daraltacak biçimde karar veremeyeceği açıktır.
Dava dosyasının incelenmesinden; idarenin … tarihli, … sayılı yazısı ile davacı şirkete; 2017 yılı için tahakkuk eden katı atık toplama, taşıma ve bertaraf bedelinin Ocak- Mart dönemini kapsayan bölümünün … tarih ve … sayılı Belediye Meclis kararıyla; Nisan-Aralık dönemini kapsayan bölümünün ise … tarih ve … sayılı Belediye Meclis kararıyla belirlendiğinin bildirilmesi üzerine, davacı şirket tarafından, tahakkuk ettirilen katı atık toplama, taşıma bertaraf bedeli ile birlikte tahakkuk ettirilen bu bedelin dayanağı, söz konusu iki meclis kararının da iptalini istediği, idarenin savunma dilekçesi ile 2017 yılı Ocak- Mart dönemini kapsayan katı atık toplama, taşıma ve bertaraf bedelinin … tarihli … sayılı meclis kararıyla belirlendiğini, sehven … tarih ve … sayılı Belediye Meclis kararıyla belirlendiğinin ilgilisine bildirildiğinin belirtilmesi üzerine, İdare Mahkemesince; yalnızca 2017 yılı Nisan- Aralık dönemine ilişkin … tarih ve … sayılı Belediye Meclis kararıyla belirlenen katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücretine ilişkin kısım yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişi raporunun da bu doğrultuda hazırlanarak 2017 yılı Nisan- Aralık dönemine ilişkin katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücretinin fahiş olmadığının belirtildiği, ilk derece Mahkemesi kararında; 2017 yılı Ocak-Mart ayları dönemine ilişkin katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücretinin belirlenmesine ilişkin işlemin dayanağının Zonguldak Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı olduğu ve davacı tarafından da bu kararın iptali istenilmediğinden; iptali istenilen Zonguldak Belediye Meclisinin katı atık toplama ve bertaraf ücret tarifelerine ilişkin olarak tesis ettiği ancak uygulanmadığı ve tahakkuk işlemlerinin dayanağı olmadığı anlaşılan … tarih ve … karar sayılı işlemin davacı açısından iptalinin istenilmesinde hukuki bir yarar bulunmadığı sonuç ve kanaati ile yalnızca 2017 yılı Nisan- Aralık dönemine ilişkin … tarih ve … sayılı Belediye Meclis kararı yönünden hukuki denetim yapıldığı belirtilerek, 2017 yılı Ocak- Mart dönemini kapsayan katı atık toplama, taşıma ve bertaraf bedelinin dayanağı meclis kararının hukuki denetimi yapılmadan 2017 yılı için tahakkuk ettirilen katı atık bertaraf bedelinin tamamında hukuka aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaati ile davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
Bu durumda; görülmekte olan dava ile 2017 yılı için tahakkuk ettirilen katı atık bertaraf bedelinin tamamının ve bu bedellerin belirlenmesine ilişkin dayanak Meclis Kararlarının iptalinin talep edildiği, davalı idarenin … tarihli, … sayılı yazısı ile 2017 yılı Ocak-Mart dönemine ilişkin belirlenen katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücretinin dayanağının … tarih ve … sayılı Meclis Kararı olduğunu belirtmesi üzerine, davacının işbu meclis kararının, ilgili döneme ilişkin tahakkuk ettirilen ücret ile birlikte iptalini istediği anlaşıldığından; davacının 2017 yılı Ocak-Mart aylarına ilişkin katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücretinin dayanağı dışında başka bir Meclis Kararına karşı dava açmasına idarenin yanlış bildiriminin neden olduğu görüldüğünden, ilk derece Mahkemesince, idarenin savunma dilekçesinde belirttiği 2017 yılı Ocak-Mart aylarına ilişkin ücretin dayanağı olan Meclis kararının ibrazının istenerek, dayanak Meclis Kararının hukuki denetiminin de yapılmak suretiyle karar verilmesi gerektiğinden, söz konusu Meclis kararının hukuki denetimi yapılmaksızın davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi, İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Mahkeme kararının 2017 yılı için tahakkuk ettiği belirtilen katı atık toplama, taşıma ve bertaraf bedelinin iptali istemine ilişkin kısmı bakımından;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, 4492 sayılı Kanunla değişik (c) bendinde; Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasından çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
Anılan madde hükmünden anlaşılacağı üzere, idari yargının görev alanı; idare hukuku kuralları içinde kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla, kamu gücü kullanılarak tesis edilen idari işlemler, idari eylemler ve idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar nedeniyle açılan davaların görüm ve çözümüyle sınırlıdır.
İptal davasının amacı; idarenin hukuka aykırı işlemlerinin hukuk düzeninden kaldırılmasını sağlamaktır. Hukuka aykırılık ise, objektif hukuk kuralının varlığı koşulu ile bu kuralın ihlali halinde ortaya çıkmaktadır. Oysa sözleşmeler, birer hukuk kuralı olmadığından, bunların ihlali de hukuka aykırılık değil, sözleşme hükümlerine aykırılık oluşturmaktadır.
Öte yandan, bir sözleşmenin idari sözleşme sayılabilmesi için sürekli bir kamu hizmetinin görülmesi amacını taşıması, taraflardan birinin idare olması ve kamu hukukuna özgü, kamu hukukundan doğan şart ve hükümlerin sözleşmede yer alması zorunludur.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun “ücrete tabi işler” başlıklı 97. maddesinde; “Belediyeler bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkilidir. Belediye’ye tekel olarak verilmiş işler kendi özel hükümlerine tabidir.” kuralına yer verilmiştir.
5393 sayılı Belediye Kanununun “belediyenin yetkileri ve imtiyazları” başlıklı 15/d maddesinde; “Özel kanunları gereğince belediyeye ait vergi, resim, harç, katkı ve katılma paylarının tarh, tahakkuk ve tahsilini yapmak; vergi, resim ve harç dışındaki özel hukuk hükümlerine göre tahsili gereken doğal gaz, su, atık su ve hizmet karşılığı alacakların tahsilini yapmak veya yaptırmak.” belediyenin yetki ve imtiyazları arasında sayılmıştır.
27/10/2010 tarihli, 27742 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tariflerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin “tanımlar” başlılı 4/m maddesinde, ücret; “26.05.1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Mükerrer 44. maddesi hükmü gereği çevre temizlik vergisi ile aynı Kanunun 87. maddesi uyarınca kanalizasyon harcamalarına katılma payı ve 2560 sayılı Kanunun 13. maddesi uyarınca alınan kullanılmış suları uzaklaştırma bedelini de içerecek şekilde; atıksu ve evsel katı atık ile ilgili verilen tüm hizmetler karşılığında tam maliyet esaslı tarifeye göre belirlenen toplam sistem maliyetini karşılamak üzere evsel katı atık ve atıksu hizmetlerinden yararlananlar tarafından ödenmesi gereken parasal değeri, ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı Yönetmeliğin “abonelik” başlıklı 10. maddesinde ise; “Atıksu altyapı yönetimlerinin hizmet vermekle yükümlü olduğu tüm gerçek ve tüzel kişilerin abone olması zorunludur”, kuralına, “hizmet sözleşmesi” başlıklı 12. maddesinde de; “her bir abone için toplam sistem maliyeti o aboneye verilen veya verilecek hizmete göre hesaplanır. Atıksu altyapı yönetimleri ve/veya evsel katı atık idareleri hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacak her abone karşılıklı sözleşme yapmakla yükümlüdürler.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri ile dosyada bulunan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; atıksu altyapı tesisleri ile evsel katı atık bertaraf tesislerinin kurulması, bakımı, onarımı, işletilmesi, kapatılması ve izlenmesi, bu tesislerle ilgili olarak verilen tüm hizmetleri karşılayabilecek tam maliyet esaslı tarifelerin belirlenmesi konusunda anılan hizmetleri sağlayacak idarelere takdir yetkisi verildiği, hizmeti alan gerçek ve tüzel kişilerin ise bu hizmetlere karşılık olarak abone olmak zorunda olduğu; ayrıca, atıksu altyapı yönetimleri ve/veya evsel katı atık idarelerinin hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacak her abone ile karşılıklı sözleşme yapmakla yükümlü olacakları sonucuna varılmaktadır. Nitekim, katı atık toplama ücretine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan bir davada, Uyuşmazlık Mahkemesinin, … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla söz konusu ücretin, idareyle kişi arasında abonman sözleşmesi ile kurulan özel hukuk ilişkisi çerçevesinde ve hizmet karşılığında maliyet-kar esasına göre idarece belirlenen tarifeye dayanılarak alınan bir ücret olduğu, idarenin faaliyet alanıyla ilgili olarak yürürlüğe koyduğu yönetmelik ile buna dayanan tarife kararlarının yargısal denetiminin idari yargı yerinde -idare mahkemeleri; abonman sözleşmesine dayanan bir alacak- borç ilişkisi kapsamındaki katı atık toplama bedelinin tahsiline ilişkin davaların ise adli yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerektiği, uygulamanın bu doğrultuda istikrar kazandığı belirtilerek, davalı belediye tarafından katı atık ücretinin ödenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Bu durumda; davacıdan talep edilen katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücretinin, özel hukuk hükümlerine tabi olan abonelik sözleşmesinden kaynaklandığı, bu sebeple, söz konusu ücretin iptali isteminden kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümü adli yargı mercilerine ait olduğundan davanın görev yönünden reddi gerekirken, davacıya evsel katı atık ücreti tahakkuk ettirilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi, İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının tarifelere ilişkin kısım yönünden oybirliği, tahakkuka ilişkin kısım yönünden ise oyçokluğu ile BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 16/02/2022 tarihinde, kesin olarak karar verildi.

KARŞI OY (X):
2872 sayılı Çevre Kanununun 11. maddesinin 11. fıkrasında; büyükşehir belediyeleri ve belediyelerin evsel katı atık bertaraf tesislerini kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmekle yükümlü oldukları, bu hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacakların, sorumlu yönetimlerin yapacağı yatırım, işletme, bakım, onarım ve ıslah harcamalarına katılmakla yükümlü oldukları, bu hizmetten yararlananlardan, belediye meclisince belirlenecek tarifeye göre katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücreti alınacağı ve bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretlerin katı atıkla ilgili hizmetler dışında kullanılamayacağı hükümlerine yer verilmiştir.
27/10/2010 tarih ve 27742 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümleri uyarınca, evsel katı atık ücret tarifesi belirlenmektedir.
Evsel katı atık bedeli, evsel katı atık ücret tarifesine göre tahakkuk ettirilmektedir. Gerek bu hizmetten yararlananların harcamalara katılma yükümlülüğü, gerek belediye meclislerince tarife belirleme yetkisi ve gerekse belirlenen tarifeye göre ücret tahsil edilmesinin yasal bir zorunluluk olması karşısında, bu konuda yapılacak sözleşme de ‘idari sözleşme’ niteliğinde olduğundan, hizmetten yararlananların sözleşme imzalamaması ya da sözleşme hükümlerini belirleme konusunda herhangi bir iradesi / müdahalesi söz konusu değildir. Bu nedenle, katı atık bedeli tahakkuk ettirilmesine ilişkin işlem, evsel katı atık ücret tarifesinin uygulanması niteliğinde olduğundan, evsel katı atık ücret tarifesine bağlı olarak karara bağlanması gerekmektedir.
Bu durumda; evsel katı atık ücret tarifesinin iptali istemiyle açılan davaların görüm ve çözümü idari yargı mercilerine ait olduğundan, davaya konu katı atık bedeli tahakkuk ettirilmesine ilişkin işlemin hukuka uygunluğunun, evsel katı atık ücret tarifesi kapsamında değerlendirilerek karara bağlanması gerektiğinden, tahakkuka ilişkin uyuşmazlığın da görüm ve çözümünün idari yargı mercilerine ait olduğu sonucuna varılmaktadır. Belirtilen gerekçeyle; davacı şirket adına 2017 yılı için tahakkuk ettirilen katı atık toplama, taşıma ve bertaraf bedeline ilişkin uyuşmazlığın da hukuki denetiminin Dairemizce yapılması gerektiği görüşüyle, aksi yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum.