Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2019/13825 E. , 2022/12014 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/13825
Karar No : 2022/12014
DAVACI : … Odası
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı/ANKARA
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : 02.03.2019 tarihli, 30702 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmeliğin 6. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin ve 3. fıkrasının iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : İnşaatın yapım sürecinde çevre mühendislerinin de yer aldığı, bu sebeple çevre mühendislerinin de şantiye şefi olarak görev alabilmesinin gerektiği, şantiye şefi olarak görev yapan çevre mühendislerinin kazanılmış haklarının zedelendiği, iptali istenilen iki fıkra hükmünün birbiriyle çelişkili ifadeler barındırdığı ileri sürülmüştür.
DAVALININ SAVUNMASI : Çevre mühendislerinin faaliyet alanının şantiye şefliği ile ilgili konularda olmadığı, sektörde istikrar kazanmış, bilimsel ve teknik uygulamanın Yönetmelik hükmüne yansıtıldığı, dava konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : 3194 sayılı Kanunun 44. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, “Her türlü inşaat ve tesisat dahil yapım işlerine dair yapı müteahhitlerinin yetki belgelendirilmesi işlemlerine; yapı müteahhitlerinin iş gruplarına, ihtisaslaşmalarına ve yüklenilecek işin büyüklüğüne göre sınıflandırılmasına ve bunların sahip olmaları gereken asgari eğitim, iş tecrübesi, teknik donanımı ve kapasitesi, mali durumu, idari yapısı ve personel şartları ile niteliklerine; yapı müteahhitlerinin faaliyetlerinin denetlenmesine, kayıtlarının tutulmasına ve değerlendirilmesine; mimar ve mühendis unvanlı şantiye şefi çalıştırılması mecburi ve yapı müteahhidi olmaksızın da yapılması mümkün olan yapılara; şantiye şeflerine, yapım ve denetim işlerinde istihdam edilecek fen adamlarına ve yetki belgeli ustalara ilişkin usul ve esaslar ile diğer hususlar, Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Mesleki Yeterlilik Kurumu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin görüşleri alınarak, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükme dayanılarak Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmelik çıkarılmıştır. Anılan Yönetmeliğin 02/03/2019 tarihli, 30702 sayılı Resmi Gazetede yayımlanması üzerine çevre mühendisleri odası tarafından şantiye şefleri arasında çevre mühendislerinin yer almadığı iddialarıyla 6. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin ve 3. fıkrasının iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır
Davalı idarece, şantiye şefinin hangi mühendislik dallarından olabileceği konusunda mevzuat hükümleri ile düzenleme yapabileceği kuşkusuzdur.
Çevre mühendisleri; çevre kirliliğinin önlenmesi kapsamında, çevre yönetim sistemleri ve planları, çevresel etki değerlendirmesi (ÇED), içme ve kullanma suyu, evsel ve endüstriyel atık sular ile yağmur suları, katı atıklar, zararlı ve tehlikeli atıklar, evsel ve endüstriyel atıklar, hava kirliliği, gürültü, toprak ve yeraltı su kaynaklarının kirliliği konularında etüd, fizibilite, proje, araştırma, geliştirme ve planlama, danışmanlık ve eğitim, kontrollük, deneme işletmesi, muayene ve kabul, uygulama ve işletme yönetimi, keşif- şartname- ihale dosyası hazırlama ve düzenleme, hak ediş ve kesin hesap, numune alma, deney, ölçüm, analiz ve modelleme hizmetlerini yürütürler.
Çevre mühendislerinin eğitim alanları, binanın yapım aşamasından önceki çevresel etkileri değerlendirmeye ve yapılaşma alanlarındaki çevresel kirliliğe ilişkin olduğundan, yapının yapımı ile ilgili alanlarda görev almalarının ve şantiye şefi olarak belirlenmelerinin uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, Yönetmeliğin dava konusu 6. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde ve 3. fıkrasında şantiye şefi olabilecekler arasında çevre mühendislerinin sayılmamasında hukuka aykırılık bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …’IN DÜŞÜNCESİ : Dava, 02/03/2019 günlü, 30702 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmeliğin 6. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin ve 3. fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.
3194 sayılı İmar Kanunu’nda 09/12/2009 tarihinde yapılan değişiklikle, kanunun 28. maddesi müellifliklik, fenni mesuliyet, şantiye şefliği, yapı müteahhitliği ve kayıtlar başlığı ile yeniden düzenlenmiş ve maddede şantiye şefliğine yer verilerek, yapıda şantiye şefi bulundurulmaksızın yapım işinin sürdürülemeyeceği, yapı müteahhidi ve şantiye şefinin; yapıyı, tesisatı ve malzemeleriyle birlikte bu Kanuna, ilgili diğer mevzuata, uygulama imar planına, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara ve teknik şartnamelere uygun olarak inşa etmek, neden olduğu mevzuata aykırılığı gidermek mecburiyetinde olduğu, yapı müteahhidi ve şantiye şefinin, ilgili fenni mesullerin denetimi olmaksızın inşaat ve tesisatlarına ilişkin yapım işlerini sürdüremeyeceği hükme bağlanmıştır.
3194 sayılı Kanunun 44. maddesinin 1.fıkrasının (e) bendinde (09/12/2009 tarihli değişiklikle), “Her türlü inşaat ve tesisat dahil yapım işlerine dair yapı müteahhitlerinin yetki belgelendirilmesi işlemlerine; yapı müteahhitlerinin iş gruplarına, ihtisaslaşmalarına ve yüklenilecek işin büyüklüğüne göre sınıflandırılmasına ve bunların sahip olmaları gereken asgari eğitim, iş tecrübesi, teknik donanımı ve kapasitesi, mali durumu, idari yapısı ve personel şartları ile niteliklerine; yapı müteahhitlerinin faaliyetlerinin denetlenmesine, kayıtlarının tutulmasına ve değerlendirilmesine; mimar ve mühendis unvanlı şantiye şefi çalıştırılması mecburi ve yapı müteahhidi olmaksızın da yapılması mümkün olan yapılara; şantiye şeflerine, yapım ve denetim işlerinde istihdam edilecek fen adamlarına ve yetki belgeli ustalara ilişkin usul ve esaslar ile diğer hususlar, Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Mesleki Yeterlilik Kurumu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin görüşleri alınarak, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” hükmü yer almaktadır.
Dava konusu yönetmelik 3194 sayılı İmar Kanununun 28. maddesinin 8. fıkrası, 42. ve 44. maddelerine dayanılarak, plân, fen, sanat, sağlık, çevre şartlarına ve standartlara uygun yapı inşa edilmesine yönelik yapım faaliyet ve süreçlerinin takibini sağlamak üzere, şantiye şefi çalıştırılması mecburi yapılara ve yapım işlerinde görev alan şantiye şeflerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Dava konusu yönetmelikten önce şantiye şefi tanımına ilk defa Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde yer verilmiş, daha sonra imar kanununda yapılan yukarıda yer verilen değişikliklere uygun olarak çıkarılan Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmelikte de düzenleme yapılarak, şantiye şefinin işin niteliğine ve konusuna göre mühendis, mimar, teknik öğretmen veya teknik personeli ifade ettiği belirtilmiş, ancak mühendis ifadesine açıklık verilmemiş, davalı idare tarafından çıkarılan … sayılı genelgeyle mühendis ifadesinden elektrik, makine ve inşaat mühendislerinin anlaşılması gerektiği açıklanmıştır.
Dava konusu Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinde, şantiye şefi, konusuna ve niteliğine göre yapım işlerini yapı müteahhidi adına yöneterek uygulayan, mühendis, mimar veya bunlara ilişkin teknik öğretmen veya tekniker diplomasına sahip teknik personel olarak tanımlanmıştır.
Yönetmeliğin 6. maddesinin 2. fıkrasında, “Şantiye şefinin;
a) Mimar, inşaat mühendisi, makine mühendisi veya elektrik mühendisi,
b)Yükseköğrenim kurumunca elektrik mühendisliğine eşdeğerliği bulunduğu kabul edilen elektrik-elektronik mühendisi,
c) (a) ve (b) bentlerinde belirtilen mesleklere ilişkin inşaat, makine, elektrik, yapı denetim teknikeri veya bunlara ilişkin teknik öğretmen, olması şarttır.”; 3.fıkrasında da, “Şantiye şefliğinin üstlenilmesinde; yapım işinin konusu, niteliği, büyüklüğü ile özel ihtisas gerektirip gerektirmediği ve ilgili imalatların oranı dikkate alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı tarafından, çevre mühendislerinin de görev alanlarına göre şantiye şefliğini üstlenmeleri gerektiğinden bahisle dava konusu yönetmeliğin anılan maddelerinin eksik düzenleme nedeniyle iptali istenilmektedir.
Çevre mühendisliği hizmetleri; çevre kirliliğinin önlenmesi kapsamında, çevre yönetim sistemleri ve planları, çevresel etki değerlendirmesi (ÇED), içme ve kullanma suyu, evsel ve endüstriyel atık sular ile yağmur suları, katı atıklar, zararlı ve tehlikeli atıklar, evsel ve endüstriyel atıklar, hava kirliliği, gürültü, toprak ve yeraltı su kaynaklarının kirliliği konularında etüd, fizibilite, proje, araştırma, geliştirme ve planlama, danışmanlık ve eğitim, kontrollük, deneme işletmesi, muayene ve kabul, uygulama ve işletme yönetimi, keşif- şartname- ihale dosyası hazırlama ve düzenleme, hak ediş ve kesin hesap, numune alma, deney, ölçüm, analiz ve modelleme hizmetleri şeklinde tanımlanmıştır.
Yukarıda yer verilen düzenlemelere göre şantiye şefinin görev, yetki ve sorumluluğunun yapı ruhsatına tabi her türlü yapının uygulama imar planına, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara ve teknik şartnamelere uygun olarak inşa edilmesini sağlamaya ilişkin olduğu, imalatın konusu ve niteliğine göre görevlendirilecek teknik personelin belirlenmesi gerektiği göz önünde bulundurulduğunda, binanın yapım aşamasına yönelik olan bu süreçten önceki çevresel etkileri değerlendirmesi ve yapılaşma alanının çevresel kirliliği konularında görevli ve sorumlu bulunan çevre mühendislerinin yapının şantiye şefliğini üstlenmemesinde hukuka ve mevzuata aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 29.10.2021 tarihli ve 31643 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 85 sayılı Bazı Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 1. maddesi ile 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Altıncı Kısmının Dördüncü Bölümünün başlığının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2. maddesi ile de aynı Kararnamenin 97. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “Çevre ve Şehircilik” ibaresinin “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği” şeklinde değiştirildiği görüldüğünden, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının davalı olarak belirlenmesi suretiyle işin gereği görüşüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
02.03.2019 tarihli, 30702 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmeliğin 6. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde ve 3. fıkrasında, şantiye şefi olabilecekler arasında çevre mühendislerinin sayılmadığı iddiasıyla dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
3194 sayılı Kanunun 44. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, “Her türlü inşaat ve tesisat dahil yapım işlerine dair yapı müteahhitlerinin yetki belgelendirilmesi işlemlerine; yapı müteahhitlerinin iş gruplarına, ihtisaslaşmalarına ve yüklenilecek işin büyüklüğüne göre sınıflandırılmasına ve bunların sahip olmaları gereken asgari eğitim, iş tecrübesi, teknik donanımı ve kapasitesi, mali durumu, idari yapısı ve personel şartları ile niteliklerine; yapı müteahhitlerinin faaliyetlerinin denetlenmesine, kayıtlarının tutulmasına ve değerlendirilmesine; mimar ve mühendis unvanlı şantiye şefi çalıştırılması mecburi ve yapı müteahhidi olmaksızın da yapılması mümkün olan yapılara; şantiye şeflerine, yapım ve denetim işlerinde istihdam edilecek fen adamlarına ve yetki belgeli ustalara ilişkin usul ve esaslar ile diğer hususlar, Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Mesleki Yeterlilik Kurumu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin görüşleri alınarak, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” hükmü yer almaktadır.
Plân, fen, sanat, sağlık, çevre şartlarına ve standartlara uygun yapı inşa edilmesine yönelik yapım faaliyet ve süreçlerinin takibini sağlamak üzere, şantiye şefi çalıştırılması mecburi yapılara ve yapım işlerinde görev alan şantiye şeflerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla 3194 sayılı İmar Kanununun 28. maddesinin 8. fıkrası, 42. ve 44. maddelerine dayanılarak çıkarılan Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinde, konusuna ve niteliğine göre yapım işlerini yapı müteahhidi adına yöneterek uygulayan, mühendis, mimar veya bunlara ilişkin teknik öğretmen veya tekniker diplomasına sahip teknik personel şantiye şefi olarak tanımlanmış, 6.maddesinin 2.fıkrasında, “Şantiye şefinin;
a) Mimar, inşaat mühendisi, makine mühendisi veya elektrik mühendisi,
b) Yükseköğrenim kurumunca elektrik mühendisliğine eşdeğerliği bulunduğu kabul edilen elektrik-elektronik mühendisi,
c) (a) ve (b) bentlerinde belirtilen mesleklere ilişkin inşaat, makine, elektrik, yapı denetim teknikeri veya bunlara ilişkin teknik öğretmen, olması şarttır.” düzenlemesi ile 3.fıkrasında, “Şantiye şefliğinin üstlenilmesinde; yapım işinin konusu, niteliği, büyüklüğü ile özel ihtisas gerektirip gerektirmediği ve ilgili imalatların oranı dikkate alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda yer verilen mevzuatta tanımlanan ve görevleri belirlenen şantiye şeflerine ilişkin olarak Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmelik çıkarılmış ve uyuşmazlığa konu Yönetmelikte de şantiye şefi, konusuna ve niteliğine göre yapım işlerini yapı müteahhidi adına yöneterek uygulayan, mühendis, mimar veya bunlara ilişkin teknik öğretmen veya tekniker diplomasına sahip teknik personel olarak tanımlanmış ve mimar, inşaat mühendisi, makine mühendisi veya elektrik mühendisi, yükseköğrenim kurumunca elektrik mühendisliğine eşdeğerliği bulunduğu kabul edilen elektrik-elektronik mühendisi şantiye şefi yapabilecek mühendisler olarak belirlenmişken çevre mühendisleri bu kapsamda yer almamıştır.
Davacı tarafından, çevre mühendislerinin şantiye şefi olabileceği, Yönetmelik ile çevre mühendislerinin şantiye şefi olmasının önüne geçildiği ileri sürülmektedir.
Davalı idarece, şantiye şefinin hangi mühendislik dallarından olabileceği konusunda mevzuat hükümleri ile düzenleme yapabileceği kuşkusuzdur.
Çevre mühendisleri; çevre kirliliğinin önlenmesi kapsamında, çevre yönetim sistemleri ve planları, çevresel etki değerlendirmesi (ÇED), içme ve kullanma suyu, evsel ve endüstriyel atık sular ile yağmur suları, katı atıklar, zararlı ve tehlikeli atıklar, evsel ve endüstriyel atıklar, hava kirliliği, gürültü, toprak ve yeraltı su kaynaklarının kirliliği konularında etüd, fizibilite, proje, araştırma, geliştirme ve planlama, danışmanlık ve eğitim, kontrollük, deneme işletmesi, muayene ve kabul, uygulama ve işletme yönetimi, keşif- şartname- ihale dosyası hazırlama ve düzenleme, hak ediş ve kesin hesap, numune alma, deney, ölçüm, analiz ve modelleme hizmetlerini yürütürler.
Çevre mühendislerinin eğitim alanları, binanın yapım aşamasından önceki çevresel etkileri değerlendirmeye ve yapılaşma alanlarındaki çevresel kirliliğe ilişkin olduğundan, yapının yapımı ile ilgili alanlarda görev almalarının ve şantiye şefi olarak belirlenmelerinin uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, Yönetmeliğin dava konusu 6. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde ve 3. fıkrasında şantiye şefi olabilecekler arasında çevre mühendislerinin sayılmamasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ,,, TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ,,, TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 26/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.