Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2019/12977 E. , 2022/11623 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/12977
Karar No : 2022/11623
KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
BULUNANLAR :1-… Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) … Gayrimenkul Geliştirme Yat. Ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1-… Mirasçıları; …, …, 2-… Mirasçısı, …
3- … Mirasçısı; …
4- … Mirasçısı; …
5- … 6- …
7- … 8- …
9- …
VEKİLLERİ : Av. …
10- … 11- … Mirasçısı; …
12- … Mirasçısı; …, …
13- … 14- …
15- … 16- …
17- … 18- …
İSTEMİN KONUSU :Dava konusu işlemin iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın onanmasına dair Danıştay Altıncı Dairesinin 04/07/2018 tarih ve E:2016/12078, K:2018/6442 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi, …Mahallesinde riskli alan ilan edilen bölge için hazırlanan ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 06.03.2014 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin, …sayılı ada yönünden iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davalı idarece, İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi, …Mahallesindeki riskli alan ilan edilen bölgeye yönelik hazırlanan 06.03.2014 onay tarihli, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile planlama alanı bütünündeki park alanının kaldırılmasının sosyal donatı açısından olumsuz sonuç doğurduğu, plan değişikliği yapılan alan içindeki yeşil alanın kaldırılması ve yerine mesleki eğitim tesisi alanı önerilmesinin ve sağlık tesisi alanının dini tesise dönüştürülmesinin aynı nitelikte bir karar değişikliği olarak değerlendirilemeyeceği, dini tesis, sağlık tesisi, eğitim tesisi vb. kamu kurumu tesisleri kurum görüşü alınarak, gereksinim olmadığı tespit edildiğinde diğer kamusal alana dönüştürülebilir olsa da, planlarda temel gereksinim donatılarından olan park alanları için aynı savunmanın yapılmasının mümkün olmadığı bu itibarla, dava konusu imar planı ve plan değişikliğinde, planlama teknikleri, şehircilik ilkeleri ve kamu yararı yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti:Davalı ve davalı yanında müdahilin temyiz başvurusu üzerine Danıştay Altıncı Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI :
Davalı tarafından, İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmadığı bu nedenle bozulması gerektiği ileri sürülerek Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
Davalı yanında müdahil tarafından, Dava konusu işlemle güncel ve meşru menfaatlerinin bulunmayan davacıların yargılama boyunca da bu hususu kanıtlayamadıkları, mahkeme kararının sadece hukuka aykırılık bulunduğu iddia edilen parsel özelinde tesis edilmeyip tüm adayı kapsar şekilde tesis edildiği, uyuşmazlık konusu plan değişikliği ile sosyal donatı alanlarının birbirine dönüştürülmesi önünde hiçbir yasal engelin bulunmadığı, ayrıca imar planlarının iptal gerekçelerinin de hukuken dinlenilmesinin mümkün olmadığı, planların mevzuata, uygulama hükümlerine, üst ölçekli planlara, planlama esaslarına ve şehircilik ilkelerine uygun olduğu, yoğunluk artışına sebep olmayacağı gibi kamu yararına da uygunluk arz ettiği hususları gözetilmek suretiyle yerel Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülerek Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü ile idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, 29.10.2021 tarihli ve 31643 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 85 sayılı Bazı Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 1. maddesi ile 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Altıncı Kısmının Dördüncü Bölümünün başlığının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2. maddesi ile de aynı Kararnamenin 97. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “Çevre ve Şehircilik” ibaresinin “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği” şeklinde değiştirildiği görüldüğünden, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının davalı olarak belirlenmesi suretiyle, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 103. maddesinin b) bendi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi yürürlükten kaldırılmış ise de; anılan Yasanın 27. maddesiyle 2577 sayılı Yasaya eklenen Geçici 8. maddenin 1. fıkrasındaki “Bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanır.” kuralı uyarınca, bu maddeye göre kararın düzeltilmesi yolundaki istemin incelemesine geçildi. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden Dairemizin 04/07/2018 tarih ve E:2016/12078, K:2018/6442 sayılı kararı kaldırılarak işin esası incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Davacıların, İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi, …Mahallesi, …sayılı adada bulunan taşınmazlar üzerindeki konutlarda ikamet ettikleri, davalı idarece, İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi, …Mahallesindeki riskli alan ilan edilen bölgeye yönelik hazırlanan ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ilan panosu ile internet sitesinde 08/04/2014-07/05/2014 tarihleri arasında askıya çıkarılan 06.03.2014 onay tarihli, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin yapıldığı, anılan imar planı değişikliklerinin …sayılı ada yönünden iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun
un 6.maddesinin 5.fıkrasının (a) bendinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının “Riskli alanlara, rezerv yapı alanlarına ve riskli yapıların bulunduğu taşınmazlara ilişkin her tür harita, plan, proje, arazi ve arsa düzenleme işlemleri ile toplulaştırma yapmaya,” yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır. Yine, 6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 18.maddesinin 2.fıkrasının (a) bendinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının “Riskli alan ve rezerv yapı alanı ile riskli yapıların bulunduğu taşınmazlara ilişkin her tür ve ölçekteki planı resen yapmaya, yaptırmaya ve onaylamaya,” yetkili olduğu belirtilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle 5. maddesinde, “Nazım İmar Planı”; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan, olarak tanımlanmıştır.
Uyuşmazlığa konu olan değişikliğinin yapıldığı tarihte yürürlükte olan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin Tanımlar Başlıklı 3. maddesinde Sosyal Altyapı, sağlıklı bir çevre meydana getirmek amacıyla yapılması gereken eğitim, sağlık, dini, kültürel ve idari yapılar ile park ve çocuk bahçeleri gibi yeşil alanlara verilen genel isim olarak tanımlamış, 4. maddesinde de Plan Değişikliği: Plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, teknik ve sosyal donatı dengesini bozmayacak nitelikte, bilimsel, nesnel ve teknik gerekçelere dayanan, kamu yararının zorunlu kılması halinde yapılan plan düzenlemeleri şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı yönetmeliğin “İmar Planı Değişikliklerinde Uyulması Gereken Esaslar” Başlıklı 27. Maddesinde; İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için:
1- İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık ve kuruluşların görüşü alınacaktır.
2- İmar planındaki bir sosyal ve teknik alt yapı alanının kaldırılabilmesi ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir.” kuralı yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, bir kısmı Beyoğlu ilçesi, …Mahallesi bir kısmı Şişli ilçesi sınırları içerisinde yer alan dava konusu …sayılı adanın da içinde bulunduğu alanın, 04.11.2012 tarili, 28457 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 2012/3901 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca “Riskli Alan” ilan edildiği, söz konusu alana ilişkin olarak 06.03.2014 tarihinde 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının davalı bakanlık tarafından kabul edilerek …sayılı imar adasına kısmen mesleki eğitim tesis alanı kısmen ticaret hizmet alanı kullanımı getirilmesi üzerine …sayılı imar adası üzerindeki konutlarda ikamet eden davacılar tarafından imar planı değişikliği yapılmasını gerektiren teknik ve zorunlu koşulların oluşmadığı, alanın 2002 ve 2011 tarihli imar planında kısmen konut alanı olan kullanımının ticaret hizmet alanı olarak değişitirilmesinin planlama ve şehircilik ilkelerine 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni planına uygun olmadığı, alanda nüfus yoğunluğunu arttıran kullanım kararı getirildiği, donatı alanlarının azaltıldığı ileri sürülerek dava açıldığı anlaşılmıştır.
İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.
Anılan ölçütlere göre hazırlanan imar planları, zamanla planlanan alandaki koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilir. Yapılan plan değişikliklerinin amaç yönünden yargısal denetimi bu değişikliği zorunlu kılan nedenlerin irdelenmesi yoluyla yapılır. Bu irdelemeden sonra, planlanan alanın özel niteliklerinin yanısıra plan bütünlüğü gözönünde bulundurularak planlanan yörenin tümünün çevre, ulaşım, trafik gibi ilişkileri kapsamlı bir biçimde ele alınarak, plan değişikliğinde kamu yararına uyarlık bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta tespiti gereken husus; alanda bulunan yeşil alanın kaldırılarak yerine mesleki eğitim tesisi alanı önerilmesi ve sağlık tesisi alanının dini tesis alanı olarak belirlenip belirlenemeyeceğidir.
Sosyal alt yapı niteliğindeki taşınmazlarla ilgili plan değişikliklerine saptanan kriterler doğrultusunda bir takım koşullar getirilmesindeki temel amaç bu yerlerin sağlıklı bir çevre oluşturmaları için korunmalarını sağlamaktır. Bu amacın gerçekleştirilmesi anılan yerlerin bulundukları alanda ihtiyaç duyulan ve en etkin bir biçimde hizmet götürebilecekleri işlev doğrultusunda değerlendirilmeleriyle mümkündür.
Bu itibarla, yeşil alanın kaldırılarak yerine mesleki eğitim tesisi alanı önerilmesi ve sağlık tesisi alanının dini tesis alanına dönüştürülmesine ilişkin plan değişikliğinin sosyal altyapı tanımı kapsamındaki iki işlevden birisinin diğerine üstün kamu yararı görüşü doğrultusunda seçimi olarak değerlendirilmesi suretiyle incelenmesi gerekmektedir. Bu inceleme sonunda üstün kamu yararının bulunulmasının tespiti halinde eşdeğer yer aranmayacağı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporda davacı tarafından ileri sürülen iddialar bakımından, riskli alan ilan edilen bölgede plan değişikliğini zorunlu kılan nedenlerin olup olmadığı, uyuşmazlık konusu adaya konut alanı fonksiyonun verilip verilemeyeceği bu kapsamda yürürlükteki imar planlarında verilen ticaret hizmet fonksiyonunun uygun olup olmadığı, nüfus yoğunluğunu arttıran bir kullanımın getirilip getirilmediğinin yeterince incelenmediği görülmüştür.
Bu durumda yerinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle 6306 sayılı yasa kapsamında riskli alan ilan edilen bölgede 1/5000 ve 1/1000 ölçekli plan değişikliğini zorunlu kılan sebeplerin bulunup bulunmadığı, dava konusu imar planı değişiklikleri ile getirilen kullanımların yer seçiminin uygun olup olmadığı, üst ölçekli planlara uygun olup olmadıkları, şehircilik ilkeleri planlama esasları ve kamu yararı yönünden değerlendirilek, ayrıca park alanının mesleki teknik eğitim alanına ve sağlık alanının dini tesis alanına dönüştürülmesinde sosyal donatıların birbiri ile ikamesi anlamında yukarıda yer verilen belirlemeler de dikkate alınarak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle eksik inceleme sonucu verilen idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalı davalı yanında müdahilin temyiz istemilerinin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin, … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 19/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.