Danıştay Kararı 6. Daire 2019/12973 E. 2020/13585 K. 24.12.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/12973 E.  ,  2020/13585 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/12973
Karar No : 2020/13585

TEMYİZ EDENLER : 1- (Davacı) … Madencilik San. ve
Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
2- (Davalı) … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF : 1- (Davalı) … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
2- (Davalı) … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
3- (Davacı) …. Madencilik San.ve Tic. Ltd. Şti.
İSTEMİN KONUSU : …. Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davacı tarafından 1/5.000 ölçekli nazım imar planına ilişkin kısmının, davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından 1/1.000 ölçekli uygulama imar planına ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Konya ili, Meram ilçesi, … Mahallesi, … ada, …. parsel sayılı taşınmazların bulunduğu alanda yapılan parselasyon işleminin ve bu işlemin dayanağı olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliklerinin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu imar planlarından önce, … Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanarak yürürlüğe giren 1/5.000 ölçekli nazım imar planına karşı davacı tarafından açılan davada … İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:.. sayılı karar gereklerinin yerine getirilmesi amacıyla dava konusu imar planlarının hazırlandığı, anılan kararda yapılan değerlendirme uyarınca gerekli bulunmayan belediye hizmet alanı ve sosyal kültürel tesis alanının kaldırıldığı, davacı taşınmazının orta yoğunluklu konut alanında planlandığı, bölge bütünüyle uyumlu planlama yapıldığı, dava konusu imar planları bakımından üst ölçekli plan niteliğinde olan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında dava konusu planlama alanının mevcut plan stoku alanında kaldığı, gerekli donatı alanlarının ayrılması koşulu ile alt ölçekli planlarda konut veya konut+ticaret alanı kullanımı getirilmesinin plan hiyerarşisine aykırılık oluşturmadığı, konut alanı olarak planlanan alanın orta yoğunluklu olarak belirlenmesi kararının uygun olduğu gerekçesiyle davanın nazım imar planına yönelik kısmının reddine, 1/5.000 ölçekli imar planında konut alanı için belirlenen orta yoğunluk kararının 150-300 ki/ha yoğunluk değerini ifade ettiği, yoğunluk değerinin üst sınır olan 300 ki/ha olarak alınması halinde emsal değerinin 1,70, bu değerin 150 ki/ha olarak alınarak hesaplama yapılması halinde ise 0,85 olduğu, dava konusu plan açıklama raporunda ise planlama alanındaki yoğunluk hesabının ne şekilde belirlendiğine ilişkin bir açıklama yapılmaksızın emsal değerinin 1,20 olarak belirlenmesinin uygun olmadığı, ayrıca eski Et Balık Kurumu alanının kuzeyinde kalan Güzelbahçe Konutları alanının ve bu alanın batısında kalan alanın da 1/5.000 ölçekli nazım imar planında orta yoğunluklu alanda kaldığı, 1/1.000 ölçekli uygulama imar planında ise 1,60 emsal değeri verildiği görüldüğünden benzer yapılaşma koşullarına sahip alanlarda neden farklı emsal değeri belirlendiğine ilişkin bilimsel bir açıklama bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu uygulama imar planının iptaline, dava konusu parselasyonun, onay işlemleri tamamlandıktan sonra davanın devamı sırasında … Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile iptal edildiği anlaşıldığından davanın konusuz kaldığı sonucuna ulaşılan davanın parselasyona yönelik kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının nazım imar planı ve uygulama imar planına yönelik kısımlarının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :
Davacı tarafından: Uyuşmazlık konusu planların parçacıl ve eşitlikten uzak olduğu, bölge geneline ayrılması gereken donatı alanlarının davacı parselleri üzerinde ayrılmasının eşitliğe aykırı olduğu, aynı konum ve ulaşılabilirlik özelliklerine sahip alanlarda aynı planlama kararları getirilmesi gerektiği halde davacı taşınmazına çevresine göre düşük yoğunluklu yapılaşmaya izin veren planların hukuka uygun olmadığı, ayrıca uyuşmazlık konusu imar planlarının onayından sonra planlama alanında tekrar imar planı tadilatı yapıldığından dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından: Nazım imar planında dava konusu taşınmaz için orta yoğunluklu konut alanı kullanımı getirildiği, bu kullanım kararına ilişkin değerlerin 150 ila 300 kişi/hektar arasında tespit edilmesi gerektiği, yoğunluk değerinin üst sınıra göre hesaplanması halinde emsalin 1,70 olacağı, uyuşmazlık konusu 1/1.000 ölçekli uygulama imar planında ise nazım imar planı ile getirilen yoğunluk değerleri aralığında olacak şekilde emsal değerinin 1,20 olarak belirlendiği, bu nedenle 1/1.000 ölçekli uygulama imar planının hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Dava konusu 1/5.000 ölçekli nazım imar planında davacı mülkiyetindeki taşınmazların orta yoğunluklu konut alanı, orta öğretim tesisi, ticaret alanı ve yeşil alan, dava konusu 1/1.000 ölçekli uygulama imar planında ise E:1,20 yapılaşma koşullu konut alanı, orta öğretim tesisi, ticaret alanı ve yeşil alan olarak planlandığı, yukarıda anılan yargı kararının gereklerinin yerine getirilebilmesi amacıyla, … Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onanarak yürürlüğe giren 1/5.000 ölçekli nazım imar planında dava konusu taşınmazlar için getirilen düşük yoğunluklu konut alanı kullanım kararının dava konusu 16/01/2015 tarihli 1/5.000 ölçekli nazım imar planında orta yoğunluklu kullanım kararı olarak değiştirildiği, orta yoğunluklu konut alanı plan kararı gereği alt ölçekli uygulama imar planında belirlenecek olan yoğunluk değerinin 150 ila 300 kişi/hektar değerleri arasında olması gerektiği, bu aralığın emsal hesabında 0,85 ila 1,70 değerlerine karşılık geldiği, dava konusu 1/1.000 ölçekli uygulama imar planında da davacı taşınmazları için getirilen yoğunluk değerinin E:1,20 olarak anılan aralıkta olacak şekilde belirlendiği, orta yoğunluklu konut alanı için 0,85 ila 1,70 değerleri arasında hangi emsal değerinin belirleneceğinin davalı idarenin takdir yetkisinde olduğu, iptal edilen 17/05/2013 tarihli nazım imar planı öncesinde sanayi alanı fonksiyonunda olan taşınmazlar için konut alanı kullanım kararının ilk kez 17/05/2013 tarihli nazım imar planı ile getirildiği, Meram bölgesinin genel itibariyle düşük yoğunluklu konut alanlarından oluştuğu hususu da gözetildiğinde dava konusu taşınmazlara ilişkin yoğunluk değerinin üst sınırdan belirlenmesini gerektirecek teknik veya hukuki bir zorunluluk bulunmadığı, bu alana ilişkin yoğunluk kararının idare tarafından takdir edilmesinde hukuka aykırılık görülmediği, anılan işlem yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından temyize konu kararın 1/1.000 ölçekli uygulama imar planına ilişkin kısmının bozulmasına; usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılan 1/5.000 ölçekli nazım imar planına ilişkin kısmının ise onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Dava konusu imar planlarından önce, … Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilerek yürürlüğe giren 1/5.000 ölçekli nazım imar planına karşı davacı tarafından açılan davada … İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar üzerine mahkeme kararının yerine getirilebilmesi amacıyla … Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/5.000 ölçekli imar planı yürürlüğe girmiş, bu plan uyarınca … Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilen 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı da … Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve …. sayılı kararı ile onanmıştır. Anılan imar planları uyarınca alanda … Belediye Meclisinin … tarih ve .. sayılı kararı ile parselasyon yapılmıştır.
Bunun üzerine davacı tarafından, yargı kararlarının uygulanmadığı, bölgenin yapılaşma koşullarıyla bağdaşmayan koşullar getirildiği, kuzeydeki alanın yüksek yapılaşma koşullarında bulunduğu, bu nedenle davacı taşınmazının da yüksek yoğunluklu alanda kalması gerektiği, semt ve bölge ölçeğinde karşılanması gereken donatı alanlarının davacı parselinde toplanmasının uygun olmadığı, dava konusu planların bütüncül olmadığı, parselasyonda düzenleme ortaklık payı ve kamu ortaklık payı kesintilerinin eşit yapılmadığı, oranların fazla belirlendiği, davacı tarafından daha önceden yapılan terklerin dikkate alınmadığı iddialarıyla yukarıda bahsi geçen 1/.5000 ve 1/1.000 ölçekli imar planları ile parselasyonun iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 2. fıkrasında; idari yargı yetkisinin, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu, idari mahkemelerin, yerindelik denetimi yapamayacakları, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 5. maddesinde nazım imar planı; varsa bölge planlarının mekâna ilişkin genel ilkelerine ve varsa çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklüklerini, nüfus yoğunlukları ve eşiklerini, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, plan hükümleri ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
İşlem tarihinde yürürlükte olan Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin “İmar planı değişiklikleri” başlıklı 26. maddesinde, “İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır. (2) İmar planlarında sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi esastır. Yürürlükteki imar planlarında öngörülen sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşüren plan değişikliği yapılamaz. (3) İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için: a) İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık veya kuruluşların görüşü alınır. b) İmar planında yer alan yol hariç sosyal ve teknik altyapı alanlarının ve kamuya ait sosyal ve kültürel tesis alanlarının kaldırılabilmesi veya küçültülmesi ancak bu tesislerin hitap ettiği hizmet etki alanı içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir. Eşdeğer alanın ayrılmasında yüzölçümü ve konum özellikleri korunur. Bu alanların yerinin değiştirilmesinde, mevcut plandaki hizmet etki alanına göre aynı uygulama etabı veya bölge içinde kalması, yaya erişim mesafelerinin dikkate alınması ve yeni tespit edilen alanın tesisin yapılmasına müsait olması zorunludur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
1/5.000 ölçekli nazım imar planı yönünden;
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının anılan kısımlarında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.
1/1.000 ölçekli uygulama imar planı yönünden;
İmar planları, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan,hizmet ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantılar gözönüne alınarak hazırlanır.
Toplum yaşamını yakından etkileyen fiziksel çevrenin sağlıklı bir yapıya kavuşturulması ve toprağın koruma ve kullanma dengesinin en rasyonel biçimde belirlenmesi için hazırlanan imar planlarının yargısal denetiminde, bu hususlara uyulup uyulmadığının, planlanan yörede taşınmazların imar planında tahsis edildikleri amaç yönünden şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygunluk açısından incelenmesi gerekmektedir.
İmar planları yapılırken 1/25000 ölçekli nazım imar planı ile belirlenen yapılaşma koşulları 1/5000 ölçekli planda aynen korunabileceği gibi bölgenin doğal yapısı, jeoljik yapısı veya başka etkenlerden dolayı daha düşük yapılaşma koşulları da belirlenebilecektir. Bu durum, 1/5000 ölçekli nazım imar planının üst ölçekli plan olan 1/25000 ölçekli plana aykırı olduğu anlamına gelmemektedir. Ancak, 1/5000 ölçekli imar planıyla, 1/25000 ölçekli imar planında getirilen yoğunluk kararından fazla yapılaşma koşulu öngörülemeyeceği de tabiidir.
… Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanarak yürürlüğe giren 1/5.000 ölçekli nazım imar planına karşı davacı tarafından açılan davada … İdare Mahkemesince … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; idare mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporun ve dosyanın birlikte incelenmesinden; planlama alanında orta öğretim alanına ihtiyaç bulunduğundan bu fonksiyon yönünden olumsuzluk bulunmadığı, yeşil alan olarak planlanan alanın enerji nakil hattı ve koruma bandının üzerinde kurulduğu görüldüğünden bu kullanım kararı bakımından da olumsuzluk görülmediği, ancak alana yakın konumda, davacı taşınmazlarının kuzeyinde eski Et ve Balık Kurumu alanında yapılan planlarda sosyal kültürel tesis alanı ve belediye hizmet alanı kullanımları bulunduğundan dava konusu planlama alanında bu kullanımların tekrar getirilmesine ihtiyaç bulunmadığı, tekrar aynı kullanımların planlanmasının işlevsel olmadığı, bu alanların başka ihtiyaçlara yönelik olarak planlanabileceği, konut alanlarındaki yoğunluk kararı yönünden ise; uyuşmazlık konusu alandaki sanayi kullanımının işlevsiz kaldığı, ayrıca yakın çevrenin kentsel dönüşüm ve revizyon müdahaleleri ile Konya kentinin “alt merkez” işlevini üstlendiği, davacı parsellerinin, yapılaşma haklarının yoğun olarak belirlenen iki adanın arasında sıkışmış durumda kaldığı, dolayısıyla planların kademeli birlikteliği sağlanarak değişen makro forma uygun kullanım kararlan belirlenmesi için mevcut planlama kararlarının yeniden değerlendirilmesi ve bölgenin gelişme potansiyeline uygun yeni işlev kazandırılmasının gerekli olduğu, kişi başına ayrılması gereken donatı standartlarının sağlanması koşuluyla revizyona tabi tutulabileceği, bu şekildeki planlamanın üst ölçek nazım plana aykırılık oluşturmadığı, ayrıca aynı konum ve ulaşılabilir alanlarda planlama kararlarında eşitlik ve benzerlik sağlanması gerektiği, yakın çevrenin gelişme potansiyeli ve yoğunluk kararları dikkate alındığında davacı şirket taşınmazlarının yeri ve konumları ile nimet ve külfet dengesi doğrultusunda “orta yoğunlukta: 150-300 kişi/ha” nüfus yoğunluğunda planlanması gerektiği, zira alanda E:2.1 ve E:1.8 arasında değişen yapılaşma haklarına sahip “konut” kullanımlarının bulunduğu,
konut alanının “orta yoğunlukta” planlanması durumunda değişecek nüfus öngörüsü nedeniyle sosyal kültürel tesis alanı ve belediye hizmet alanı olarak planlanan alanın bir kısmının yeşil alana dönüştürülmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, anılan karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine Dairemizin 02/05/2019 tarih ve E:2014/9347, K:2019/3452 sayılı kararı ile davaya konu edilen nazım imar planının davacı taşınmazına getirilen sosyal kültürel tesis alanı, belediye hizmet alanı, yol ve düşük yoğunluklu konut alanı kullanımları yönünden onanmasına, yeşil alan ve ortaöğretim alanı kullanımları yönünden bozulmasına karar verilmiş, anılan karara karşı, taraflarca yapılan karar düzeltme istemi Dairemizin 24/12/2020 tarih ve E:2019/21115, K:2020/13584 sayılı kararı ile reddedilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu 1/5.000 ölçekli nazım imar planında davacı mülkiyetindeki taşınmazların orta yoğunluklu konut alanı, orta öğretim tesisi, ticaret alanı ve yeşil alan, dava konusu 1/1.000 ölçekli uygulama imar planında ise E:1,20 yapılaşma koşullu konut alanı, orta öğretim tesisi, ticaret alanı ve yeşil alan olarak planlandığı, yukarıda anılan yargı kararının gereklerinin yerine getirilebilmesi amacıyla, … Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve …. sayılı kararı ile onaylanarak yürürlüğe giren 1/5.000 ölçekli nazım imar planında dava konusu taşınmazlar için getirilen düşük yoğunluklu konut alanı kullanım kararının dava konusu 16/01/2015 tarihli 1/5.000 ölçekli nazım imar planında orta yoğunluklu kullanım kararı olarak değiştirildiği, orta yoğunluklu konut alanı plan kararı gereği alt ölçekli uygulama imar planında belirlenecek olan yoğunluk değerinin 150 ila 300 kişi/hektar değerleri arasında olması gerektiği, bu aralığın emsal hesabında 0,85 ila 1,70 değerlerine karşılık geldiği, dava konusu 1/1.000 ölçekli uygulama imar planında da davacı taşınmazları için getirilen yoğunluk değerinin E:1,20 olarak anılan aralıkta olacak şekilde belirlendiği, orta yoğunluklu konut alanı için 0,85 ila 1,70 değerleri arasında hangi emsal değerinin belirleneceğinin davalı idarenin takdir yetkisinde olduğu, iptal edilen 17/05/2013 tarihli nazım imar planı öncesinde sanayi alanı fonksiyonunda olan taşınmazlar için konut alanı kullanım kararının ilk kez 17/05/2013 tarihli nazım imar planı ile getirildiği, Meram bölgesinin genel itibariyle düşük yoğunluklu konut alanlarından oluştuğu hususu da gözetildiğinde dava konusu taşınmazlara ilişkin yoğunluk değerinin üst sınırdan belirlenmesini gerektirecek teknik veya hukuki bir zorunluluk bulunmadığı, bu alana ilişkin yoğunluk kararının idare tarafından takdir edilmesinde hukuka aykırılık görülmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu 1/1.000 ölçekli imar planı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının 1/1.000 ölçekli imar planına yönelik kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz istemlerinin kabulüne, yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu 1/1.000 ölçekli uygulama imar planının iptali yolunda verilen Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Davacının temyiz istemlerinin reddine, 1/5.000 ölçekli nazım imar planı yönünden yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 24/12/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.