Danıştay Kararı 6. Daire 2019/12438 E. 2020/9542 K. 14.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/12438 E.  ,  2020/9542 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/12438
Karar No : 2020/9542

TEMYİZ EDEN TARAFLAR :1.(DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …
2.(DAVALI) … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : 1…. Belediye Başkanlığı
2….
İSTEMİN ÖZETİ : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:… K:… sayılı kararın, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazda ruhsat ve eki mimari projesine aykırı imalat yapıldığından bahisle, davacının yetkilisi olduğu … Yapı İnşaat Mühendislik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’ye 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca 11/02/2015 günlü, 322 sayılı … Belediye Encümeni kararı ile verilen 122.155,20 TL para cezasının tahsili amacıyla … Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğünce düzenlenen … tarihli, cilt no …, sayfa no … sayılı ödeme emrinin iptali talep edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan 11/02/2015 günlü, 322 sayılı … Belediye Encümeni kararına karşı … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında davacının yetkilisi olduğu şirket tarafından açılan davada, … tarih ve K:… sayılı karar ile davanın reddine karar verildiği, bu durumda, dava konusu ödeme emrinin dayanağı konumunda bulunan encümen kararına karşı açılan davanın reddedilmesi ve ödeme emri için yasada sınırlı bir biçimde öngörülen itiraz nedenlerinin de olayda bulunmadığı görüldüğünden, yapı müteahhidi … Yapı İnşaat Mühendislik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına kesilen para cezasının şirketten tahsili amacıyla şirket yetkilisi konumundaki davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde, hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının istinaf başvurusu üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, … İdare Mahkemesince verilen … gün ve E:…, K:… sayılı kararın kısmen kaldırılmasına, dava konusu işlemin 36.646,56 TL’lik kısmının iptaline, istinaf isteminin kısmen reddi ile dava konusu işlemin 85.508,64 TL’lik kısmı yönünden istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından; ödeme emrine dayanak encümen kararının, davacının yetkilisi olduğu … Yapı İnşaat Mühendislik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. aleyhine tesis edildiği, dolayısıyla borcun tahsili için öncelikle söz konusu şirkete başvurulması gerektiği, ayrıca verilen para cezasının hukuka aykırı olduğu belirtilerek, Mahkeme kararının redde ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
Davalı tarafından; verilen para cezasının hukuka uygun olduğu belirtilerek, Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği iddia edilmiştir.

SAVUNMALARIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın Dairemiz kararında belirtilen gerekçe ile bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… İli, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazda ruhsat ve eki mimari projesine aykırı imalat yapıldığından bahisle, davacının yetkilisi olduğu … Yapı İnşaat Mühendislik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’ye 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca 11/02/2015 günlü, 322 sayılı … Belediye Encümeni kararı ile verilen 122.155,20 TL para cezasının tahsili amacıyla … Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğünün … tarihli, cilt no …, sayfa no … sayılı ödeme emrinin tesis edilmesi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” kenar başlıklı 38. maddesinin 7. fıkrasında, “Ceza sorumluluğu şahsidir.” kuralı yer almaktadır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 55. maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumu bir “ödeme emri” ile tebliğ olunacağı, 62. maddesinde; borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tesbit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarı tahsil dairesince haciz olunacağı, 74. maddesinde; elde edilen her türlü malların satılarak paraya çevrileceği, 75. maddesinde; yapılan takip sonunda, borçlunun haczi caiz malı olmadığı veya bulunan malların satış bedeli borcunu karşılamadığı takdirde borçlu aciz halinde sayılacağı ve yapılan takip safhalariyle bakiye borç miktarı bir aciz fişinde gösterilerek aciz halinin tespit olunacağı hüküm altına alınmış, 79. madde ise; borçlunun üçüncü şahıslardaki menkul mallarının, alacak ve haklarının haczini düzenlemiştir.
Anılan Kanunun mükerrer 35. maddesinin 1. fıkrasında ise; tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği; 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcunun olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla dava açabileceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıdaki mevzuat hükmünün birlikte değerlendirilmesinden; amme alacağının tahsili için borçlu hakkında ödeme emri düzenleneceği, borcun süresi içinde ödenmemesi halinde ise, borçlunun ekonomik veya hukuki bağı olan işletmelerden, bankalardan ve diğer resmi ve özel kurum ve kuruluşlardan haczi kabil mal veya alacağı olup olmadığı araştırılarak varsa amme borçlusuna ait olan kendi veya 3. kişiler nezdindeki tüm haczi mümkün mal ve alacaklara haciz işlemi yapılarak, nakde çevrildikten sonra tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen bakiye borç hakkında aciz vesikası düzenleneceği ve bütün bu aşamalardan sonra kanuni temsilcinin sorumluluğuna gidilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden ise; davacının yetkilisi olduğu asıl amme borçlusu olan … Yapı İnşaat Mühendislik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’ye yönelik yukarıda belirtildiği gibi borçlunun ekonomik veya hukuki bağı olan işletmelerden, bankalardan ve diğer resmi ve özel kurum ve kuruluşlardan haczi kabil mal veya alacağı olup olmadığının araştırıldığı, varsa amme borçlusuna ait olan kendi veya 3. kişiler nezdindeki tüm haczi mümkün mal ve alacaklara haciz işlemi yapılarak nakde çevrildiği, buna rağmen amme alacağının tahsil edilememesi üzerine, amme alacağının, borçlunun temsilcisi olan davacıdan tahsil edilmesi yoluna gidildiğine yönelik herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı görülmüştür.
Bu durumda; öncelikle asıl amme borçlusu olan tüzel kişiye başvurulmaksızın, salt amme borçlusunun yetkilisi olduğundan bahisle davacı hakkında düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık, temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne, davalının temyiz isteminin ise reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kısmen kabulüne kısmen reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 14/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.