Danıştay Kararı 6. Daire 2019/11923 E. 2022/1718 K. 16.02.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/11923 E.  ,  2022/1718 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/11923
Karar No : 2022/1718

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Büyükşehir Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1) …
2) …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem : Malatya ili, Battalgazi ilçesi, …Mahallesi, …ada, …ve …parsel sayılı taşınmazların bulunduğu alanda …tarihli, …sayılı büyükşehir belediye meclisi kararıyla kabul edilen 1/5000 ölçekli ilave-revizyon nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli ilave-revizyon uygulama imar planının ve …tarihli, …sayılı büyükşehir belediye encümeni kararıyla kabul edilen parselasyon işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti : …İdare Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, …ada, …, …parsel sayılı taşınmazların büyük bir bölümünün dava konusu imar planlarında belediye hizmet alanında kaldığı, imar planlarında belediye hizmet alanının kesin kullanım türüne yönelik somut bir belirleme yapılmadığı, ölçeği gereği kendisinden beklenen detay kullanımı belirtmeyerek belirsiz bir kullanım türüne yer vermek suretiyle hazırlanan imar planlarında ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı dayanak alınarak tesis edilen parselasyon işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti : İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının 1/5000 ölçekli nazım imar planına yönelik bölümünün hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın anılan bölümünün kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle anılan kısım yönünden istinaf başvurusunun reddine, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve parselasyona ilişkin kısım yönünden ise, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından planlanarak projelendirilmiş ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planına da işlenmiş olan kuzey çevre yolu projesine yönelik belediye sınırları içerisinde yolun isabet ettiği kısımlara ilişkin olarak 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve parselasyonun Battalgazi Belediyesi tarafından doğrudan yapılarak bu hususta alınacak kararın Malatya Büyükşehir Belediye Meclisinin onayına sunulması gerektiği ya da ilçe belediyesinin nazım imar planının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar planlarını ve parselasyonu yapmaması halinde büyükşehir belediyesinin yapması veya yaptırması gerektiği, ancak davalı büyükşehir belediyesinin kendisine verilen yetkiyi aşarak doğrudan uygulama imar planını ve parselasyonu yaptığı, parselasyon işleminin kanunlarla büyükşehir belediyesine verilmiş görev ve hizmetlerin gerektirdiği proje, yapım, bakım ve onarım işleriyle ilgili de olmadığı, ayrıca nazım imar planı kesinleşmeden uygulama imar planının onaylanamayacağı, dolayısıyla nazım ve uygulama imar planının aynı anda onaylanmasının da usul kurallarına aykırı olduğu, bu durumda dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin mahkeme kararında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu parsellerin bulunduğu alanda yürürlükte olan imar planlarının kuzey çevre yolu projesine uygun olarak revize edilmesi gerekliliğinin ortaya çıktığı, dava konusu imar planlarının ve parselasyonun 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında da güzergahı belirlenmiş olan kuzey çevre yolunun alandan geçmesi nedeniyle yapıldığı, parsellerin kısmen çevre yolu kavşağında kalması, konut olarak planlanan alandan kopuk olması nedeniyle belediye hizmet alanı olarak planlandığı, parselasyon ile davacılara eşdeğer parseller verildiği, dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlığın 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve parselasyona ilişkin kısmı yönünden;
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve parselasyona ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri Bölge İdare Mahkemesi İdare Dava Dairesi kararının anılan kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Uyuşmazlığın 1/5000 ölçekli nazım imar planına ilişkin kısmı yönünden;
Dosyada yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, dava konusu planlarda taşınmazların isabet ettiği yeşil alan ve yolların şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olduğu görüşüne yer verilmesine rağmen, belediye hizmet alanının kesin kullanım türüne yönelik olarak imar planlarında somut bir belirleme yapılmadığı, bu esnekliğin belirsizlik oluşturduğu, gerek planlar üzerinde gerek plan notlarında belediye hizmet alanı kullanım amacının ve kesin kullanım türünün somut bir şekilde belirlenmemesi nedeniyle bu kullanımın önerildiği konuma şehircilik ilkeleri ve planlama esasları açısından uygun olup olmadığı yönünden bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı görüşüne varılmış ancak anılan raporda, plan bütünlüğü dikkate alındığında uyuşmazlık konusu alanda öngörülen belediye hizmet alanı fonksiyonuna ihtiyaç olup olmadığı, konumu, yer seçimi, büyüklüğünün atandığı işlevi yerine getirmeye elverişli olup olmadığı hususlarında değerlendirme yapılmadığı görülmüştür.
Mahkemece, anılan bilirkişi raporu hükme esas alınmış ve belediye hizmet alanının kesin kullanım türüne yönelik olarak imar planlarında somut bir belirleme yapılmadığı, kendisinden beklenen detay kullanımı belirtmeyerek, ölçeği gereğine aykırı bir biçimde eksik ve yetersiz bir anlatım getiren imar planlarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptaline karar verilmiş ise de; mekansal alanlar için öngörülen her kullanım kararının, 1/5000 ölçekli nazım imar planlarında detaylı olarak düzenlenmesi zorunluluğu bulunmamakta olup gerek uygulama işlemlerine dayanak teşkil etmesi, gerekse ölçeği itibari ile elverişliliği nedeni ile mekansal alan kullanımının somutlaştırılması ve detaylandırılması görevi 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarına bırakılmıştır.
Bu tespit ve değerlendirmeler ışığında “belediye hizmet alanı kullanımı” irdelendiğinde; 1/5000 ölçekli nazım imar planlarında, mekansal kullanımın “belediye hizmet alanı” olarak gösterilmesinin yeterli olduğunun kabulü gerekmekle birlikte, ulaşım yükü, nüfus ve yapı yoğunluğu başta olmak üzere planlama alanına birbirinden çok farklı etkileri bulunan ve yukarıda yer verilen tanımında örnekleme yoluyla sayılan tesisleri, bir bütün olarak kapsayan “belediye hizmet alanı” gösterimi, uygulama imar planı ölçeğinde tek başına yeterli olamamakta, bu gösterim altında hangi belediye faaliyetinin icra edileceğinin belirtilmesi suretiyle kesin kullanım türünün gerek uygulama işlemlerine dayanak oluşturacak ölçüde, gerekse hukuki ihtilaf halinde yargısal incelemeye elverecek açıklıkta somut olarak gösterilmesi zorunluluk arz etmektedir.
Bu durumda İdare Mahkemesince, uyuşmazlık konusu alan için 1/5000 ölçekli nazım imar planında öngörülen belediye hizmet alanı fonksiyonuna alanda ihtiyaç olup olmadığı, alanın planların tamamında öngörülen diğer belediye hizmet alanlarıyla ilişkisi, konumu, yer seçimi, ulaşılabilirliği, atandığı fonksiyonun gerektirdiği niteliğe elverişli büyüklükte olup olmadığı hususlarının, bilirkişilerden ek rapor alınarak açıklığa kavuşturulmasının ardından yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, İdare Mahkemesince belediye hizmet alanı fonksiyonunun kesin kullanım türünün ortaya konulmaması gerekçesiyle dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile birlikte 1/5000 ölçekli nazım imar planının da iptaline karar verilmesinde isabet bulunmadığından, İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun 1/5000 ölçekli nazım imar planına yönelik bölümünün reddine ilişkin olarak verilen …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi kararının bu kısmında da isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu kararın 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve parselasyona ilişkin kısmının onanmasına, 1/5000 ölçekli nazım imar planına ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :

Dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planında uyuşmazlık konusu …ada, …parsel sayılı taşınmaz, kısmen 80 metre genişliğindeki kuzey çevre yolu ile 30 metre genişliğindeki yolun kesişim noktasında, kısmen belediye hizmet alanında, …parsel sayılı taşınmaz kısmen belediye hizmet alanında, kısmen kavşak bağlantı kolu içerisinde, kısmen yeşil alanda, …parsel sayılı taşınmaz belediye hizmet alanında, …parsel sayılı taşınmaz ise kısmen 30 metre genişliğindeki yolda, kısmen belediye hizmet alanında kalmıştır.
Dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planında, uyuşmazlık konusu parsellere getirilen belediye hizmet alanı fonksiyonunun kesin kullanım türüne yönelik bir belirleme yapılmadığı görülmüştür.

İLGİLİ MEVZUAT :

3194 sayılı İmar Kanununun işlem tarihinde yürürlükte olan şekliyle “Tanımlar” başlıklı 5. maddesinde; “Nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır. Uygulama İmar Planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Uyuşmazlığın 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve parselasyona ilişkin kısmı yönünden;
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve parselasyona ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri Bölge İdare Mahkemesi İdare Dava Dairesi kararının anılan kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Uyuşmazlığın 1/5000 ölçekli nazım imar planına ilişkin kısmı yönünden;
Dosyada yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, dava konusu planlarda taşınmazların isabet ettiği yeşil alan ve yolların şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olduğu görüşüne yer verilmesine rağmen, belediye hizmet alanının kesin kullanım türüne yönelik olarak somut bir belirleme yapılmadığı, bu esnekliğin belirsizlik oluşturduğu, gerek planlar üzerinde gerek plan notlarında belediye hizmet alanı kullanım amacının ve kesin kullanım türünün somut bir şekilde belirlenmemesi nedeniyle bu kullanımın şehircilik ilkeleri ve planlama esasları açısından uygun olup olmadığı yönünden bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı görüşüne yer verilmiş, ancak anılan raporda, plan bütünlüğü dikkate alındığında uyuşmazlık konusu alanda öngörülen belediye hizmet alanı fonksiyonuna ihtiyaç olup olmadığı, konumu, yer seçimi, büyüklüğünün atandığı işlevi yerine getirmeye elverişli olup olmadığı hususlarında değerlendirme yapılmadığı görülmüştür.
Mahkemece, anılan bilirkişi raporu hükme esas alınmış ve belediye hizmet alanının kesin kullanım türüne yönelik olarak imar planlarında somut bir belirleme yapılmadığından, ölçeğin gerektirdiği detayda hazırlanmayan, eksik ve yetersiz bir fonksiyon getiren imar planlarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptaline karar verilmiştir.
Mekansal alanlar için öngörülen her kullanım kararının, 1/5000 ölçekli nazım imar planlarında detaylı olarak düzenlenmesi zorunluluğu bulunmamakta olup gerek uygulama işlemlerine dayanak teşkil etmesi, gerekse ölçeğinin elverişliliği nedeni ile mekansal alan kullanımının somutlaştırılması ve detaylandırılması görevi 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarına bırakılmıştır.
Belirtilen açıklamalar ışığında belediye hizmet alanı kullanımı irdelendiğinde; 1/5000 ölçekli nazım imar planlarında, mekansal kullanımın belediye hizmet alanı olarak tek başına gösterilmesinin yeterli olduğunun kabulü gerekmekte, ancak ulaşım yükü, nüfus ve yapı yoğunluğu başta olmak üzere planlama alanına birbirinden çok farklı etkileri bulunan ve yukarıda yer verilen tanımında örnekleme yoluyla sayılan tesisleri, bir bütün olarak kapsayan belediye hizmet alanı fonksiyonunun uygulama imar planı ölçeğinde tek başına gösterimi yeterli olamamakta, bu gösterim altında hangi belediye faaliyetinin icra edileceğinin belirtilmesi suretiyle kesin kullanım türünün gerek uygulama işlemlerine dayanak oluşturacak ölçüde, gerekse hukuki ihtilaf halinde yargısal incelemeye elverecek açıklıkta somut olarak gösterilmesi zorunluluk arz etmektedir.
Bu durumda İdare Mahkemesince, uyuşmazlık konusu alan için 1/5000 ölçekli nazım imar planında öngörülen belediye hizmet alanı fonksiyonunun gösterim bakımından plan yapım, yöntem ve tekniğine aykırı olmadığı anlaşılmakla birlikte, planlama alanında belediye hizmet alanına ihtiyaç olup olmadığı, alanın tamamında öngörülen diğer belediye hizmet alanlarıyla ilişkisi, konumu, yer seçimi, ulaşılabilirliği, atandığı fonksiyonun gerektirdiği niteliğe elverişli büyüklükte olup olmadığı hususlarının, bilirkişilerden ek rapor alınarak açıklığa kavuşturulmasının ardından yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Belirtilen gerekçelerle, 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptaline karar verilmesinde isabet bulunmadığından, İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun 1/5000 ölçekli nazım imar planına yönelik bölümünün reddine ilişkin olarak verilen …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi kararının bu kısmında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2. Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun 1/5000 ölçekli nazım imar planına yönelik bölümünün reddi, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve parselasyona yönelik bölümünün değişik gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve parselasyona yönelik bölümünün ONANMASINA, 1/5000 ölçekli nazım imar planına yönelik bölümünün BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 16/02/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.