Danıştay Kararı 6. Daire 2019/11449 E. 2020/13161 K. 18.12.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/11449 E.  ,  2020/13161 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/11449
Karar No : 2020/13161

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. … – Aynı yerde

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Bakanlığı (Kapatılan … Eğitim Yayın Taşımacılık Bilgisayar A. Ş. yerine)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara İli, Çankaya İlçesi, Karakusunlar Mahallesi, … ada, … sayılı parselde bulunan taşınmaz üzerinde mimari projesine aykırı yapı yapıldığından bahisle 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca yapının mühürlenerek durdurulmasına ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığınca düzenlenen … tarih ve … sayılı yapı tatil zaptının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının, kapatılan Danıştay Ondördüncü Dairesinin 04/05/2017 tarih ve E:2015/7628, K:2017/2975 sayılı kararı ile davacı şirketin tüzel kişiliğinin ortadan kalması sebebiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 26. maddesi uyarınca bozulması üzerine, bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararda; yurt inşaatında tespit edilen imara aykırı hususların, bir kısmının eski haline getirildiği, bir kısmının tadilat projesine ve mevzuata uygun olduğu, bir kısmının ise tadilat projesi ile eski haline getirilebileceği göz önüne alındığında 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca tesis olunan mühürleme işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı tarafından, davacı şirket tarafından kullanım alanlarını lehine olacak şekilde artırmak suretiyle söz konusu binada ruhsata aykırı imalat yapıldığının tespit edildiği, tadilat projesi alınmadan projeye aykırı imalat yapılamayacağı, mühürleme esnasında yapı kullanma izni olmaksızın binada öğrencilerin kaldığının görüldüğü, aykırılıkların sonradan giderilmesinin mühürleme işlemini hukuka aykırı hale getirmeyeceği, sadece inşaatın devamına izin verilmesini isteme olanağı sağlayacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE
MADDİ OLAY :
Mülkiyeti Ankara Büyükşehir Belediyesine ait davaya konu taşınmaz üzerinde, üst hakkı tesis edilerek yurt yaptırılması işi 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca yapılan ihale sonucunda Kapatılan … Eğitim Yayın Taşımacılık Bilgisayar A. Ş. uhdesinde kalmış ve anılan şirket ile davalı arasında sözleşme imzalanmıştır.
Davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından davaya konu yerde, yurt inşaatı için … tarih ve … sayılı yapı ruhsatı düzenlenmiştir.
Davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevlileri tarafından düzenlenen dava konusu …. tarih ve … sayılı yapı tatil tutanağı ile ruhsata aykırı imalatlar yapıldığı tespit edilmiş ve 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca yapı mühürlenerek inşai faaliyet durdurulmuştur.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığının ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya Valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilerek inşaat derhal durdurulur, durdurma yapı tatil zaptının yapı üzerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mührün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının ruhsata uygunluğu inceleme sonucunda anlaşılırsa mühür belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 11. maddesinde; “Büyükşehir belediyesi, ilçe ve ilk kademe belediyelerinin imar uygulamalarını denetlemeye yetkilidir. Denetim yetkisi, konu ile ilgili her türlü bilgi ve belgeyi istemeyi, incelemeyi ve gerektiğinde bunların örneklerini almayı içerir. Bu amaçla istenecek her türlü bilgi ve belgeler en geç onbeş gün içinde verilir. İmar uygulamalarının denetiminde kamu kurum ve kuruluşlarından, üniversiteler ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından yararlanılabilir.
Denetim sonucunda belirlenen eksiklik ve aykırılıkların giderilmesi için ilgili belediyeye üç ayı geçmemek üzere süre verilir. Bu süre içinde eksiklik ve aykırılıklar giderilmediği takdirde, büyükşehir belediyesi eksiklik ve aykırılıkları gidermeye yetkilidir.
Büyükşehir belediyesi tarafından belirlenen ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar, gerekli işlem yapılmak üzere ilgili belediyeye bildirilir. Belirlenen imara aykırı uygulama, ilgili belediye tarafından üç ay içinde giderilmediği takdirde, büyükşehir belediyesi 3.5.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 32. ve 42. maddelerinde belirtilen yetkilerini kullanma hakkını haizdir. Ancak 3194 sayılı Kanunun 42. madde kapsamındaki konulardan dolayı iki kez ceza verilemez.” hükmü yer almaktadır.
Hukuk Devleti ilkesinin gereklerinden biri olarak kabul edilen kanuni idare ilkesi, idarenin tüm yetkilerinin, Anayasa ve kanunlardan kaynaklanmasını ifade eder. Buna göre, idari makamlar Anayasa ve kanunlarla kendilerine verilen yetkiye uygun hareket etmek zorundadırlar. İdari kararlar, herhangi bir makam, organ veya kamu görevlisi tarafından değil, Anayasa ve kanunların yetki verdiği makam, organ veya kamu görevlisi tarafından alınabilir. Anayasanın 8. maddesinde yer alan “Yürütme yetkisi ve görevi, Kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir” hükmü ile 123. maddesinde, “İdare, Kuruluş ve görevleriyle kanunla düzenlenir.” hükümleri kanuni idare ilkesinin ifadeleridir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapılar nedeniyle para cezası verilmesine ilişkin kararları alma yetkisinin ilçe belediyelerine ait olduğu; büyükşehir belediyesi tarafından tespit edilen ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların, gerekli işlem yapılmak üzere ilgili belediyeye bildirilmesi gerekmekte olup, belirlenen imara aykırı uygulama, ilgili belediye tarafından üç ay içinde giderilmediği takdirde, büyükşehir belediyesince 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinde belirtilen kriterlere uygun olarak düzenlenecek yapı tatil tutanağı esas alınarak yıkım kararı alınabileceği ve para cezası verilebileceği sonucuna varılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; dava konusu taşınmazda ruhsata aykırı yapı yapıldığı hususu davalı idare görevlilerince mahallinde yapılan inceleme neticesinde tespit edilmişse de, söz konusu ruhsata aykırı yapıyla ilgili olarak 3194 sayılı Kanunun 32. maddesi çerçevesinde işlem tesis etme yetkisinin ilçe belediyesine ait olduğu, bu nedenle davalı idarece tespit edilen aykırılığın, 5216 sayılı Yasanın yukarıda aktarılan 11. maddesi hükmü uyarınca Çankaya Belediyesine bildirilerek aykırılığın giderilmesi için adı geçen belediyeye üç ayı geçmemek üzere süre verilmesi ve bu süre zarfında bahse konu aykırılığın giderilmediğinin tespit edilmesi halinde, ancak o zaman 3194 sayılı İmar Kanununun 32. ve 42. maddelerinde belirtilen yetkilerin kullanılması gerekirken, belirtilen bu yasal prosedür işletilmeksizin, ilçe belediyesinin yetkili olduğu durum ve aşamada, 3194 sayılı Kanunun 32. maddesi hükmü uyarınca yapının mühürlenmesi yetkisinin doğrudan kullanılması suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde yetki unsuru yönünden hukuka uyarlık, dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X):
Dava; Ankara İli, Çankaya İlçesi, Karakusunlar Mahallesi, … ada, … sayılı parselde bulunan taşınmaz üzerinde mimari projesine aykırı yapı yapıldığından bahisle 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca yapının mühürlenerek durdurulmasına ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığınca düzenlenen … tarih ve … sayılı yapı tatil zaptının iptali istemiyle açılmıştır.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7. maddesinin (c) bendinde; büyükşehir belediyelerinin, kanunlarla kendisine verilen görev ve hizmetlerin gerektirdiği her türlü imar uygulamasını yapmak ve ruhsatlandırmak yetkisine sahip olduğu, 11. maddesinde; büyükşehir belediyesinin ilçe belediyelerinin imar uygulamalarını denetlemeye yetkili olduğu, bu yetkinin, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar hakkında gerekli işlem yapılmak üzere ilgili belediyesine bildirilmesine rağmen, imara aykırı uygulamaların ilgili belediye tarafından üç ay içinde giderilmemesi halinde büyükşehir belediyesinin 3194 sayılı İmar Kanununun 32 ve 42. maddelerinde belirtilen yetkilerini kullanma hakkına haiz olduğu düzenlenmiştir.
5216 sayılı Kanun’un 7. maddesinin (c) bendinden, büyükşehir belediyelerinin imar uygulaması yapma ve ruhsatlandırma yapma yetkisine istinaden yapı ruhsatını vermiş olduğu yapıların ruhsat ve eklerine dolayısıyla imar mevzuatına uygunluğunu denetleme yetkisine de sahip olduğu anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davaya konu yapı için Ankara Büyükşehir Belediyesince yapı ruhsatının verildiği, davalı tarafından ruhsata aykırı imalat yapıldığı tespit edilerek mühürlemeye ilişkin olarak … tarih ve … sayılı yapı tatil tutanağının düzenlendiği, İdare Mahkemesince, yurt inşaatında tespit edilen imara aykırı hususların, bir kısmının eski haline getirildiği, bir kısmının tadilat projesine ve mevzuata uygun olduğu, bir kısmının ise tadilat projesi ile eski haline getirilebileceği göz önüne alındığında 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca tesis olunan mühürleme işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak, dava konusu işlemin iptaline karar verildiği görülmüştür.
Bu durumda; Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen yapı ruhsatına bağlı olarak inşası gerçekleştirilen yapıdaki ruhsata aykırı imalatların, 3194 sayılı Kanun’a göre denetiminin, 5216 sayılı Kanun’un 7. maddesinin (c) bendi uyarınca, ruhsatı tanzim eden Ankara Büyükşehir Belediyesinin yetkisinde olması nedeniyle, İdare Mahkemesi kararının, dava konusu işlemin bilirkişi raporunda projesine uygun olduğu tespit edilen aykırılıklara ilişkin kısmı yönünden değişik gerekçe ile onanması, bilirkişi raporunda aykırılığın giderilmesi suretiyle eski hale getirildiği tespit edilen ve tadilat projesi ile ruhsata uygun hale getirilebileceği belirtilen aykırılıklara ilişkin kısmının ise bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.