Danıştay Kararı 6. Daire 2019/11126 E. 2020/10449 K. 05.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/11126 E.  ,  2020/10449 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/11126
Karar No : 2020/10449

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. … – Aynı yerde

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının, para cezası verilmesine ilişkin … günlü, … sayılı Sarıyer Belediye Encümeni kararına yönelik kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, … , … ada, … parsel sayılı taşınmazdaki yapıda, ruhsat ve eki mimari projesi ile vaziyet planına aykırı imalatlar ve ilaveler yapıldığından bahisle, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2. ve 3. fıkraları uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin … günlü, … sayılı Sarıyer Belediye Encümeni kararı ile bu kararın dayanağı … günlü, …. sıra numaralı yapı tatil tutanağının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararda; dava konusu … günlü, … sıra numaralı yapı tatil tutanağına karşı başka şahıslar tarafından açılan davada, … İdare Mahkemesi’nin E: …, K: … sayılı kararıyla, yapı tatil tutanağının iptal edildiği görüldüğünden, davanın yapı tatil tutanağına ilişkin kısmının konusunun kalmadığı; davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin … gün ve … sayılı encümen kararında ise dayanağı olan yapı tatil tutanağının yargı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle; davanın yapı tatil tutanağına yönelik kısmı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, para cezasına ilişkin kısmının ise iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı tarafından; ruhsata aykırılıkların tüm bloklarda benzer nitelikte olması, ortak alanlarda bulunması ve kat malikleri adına ayrı ayrı hesap yapılamaması nedenleriyle, dava konusu Sarıyer Belediye Encümeni kararı ile aykırılıktan etkilenen toplam alana göre, 3194 sayılı İmar Kanunun 42. maddesine göre hesaplanan tutarın tüm kat maliklerine para cezası olarak verildiği, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, … günlü, … sayılı Sarıyer Belediye Encümeni kararının iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının temyize konu kısmının Dairemiz kararında yer verilen gerekçe ile onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, …, … ada, … parsel sayılı taşınmazdaki yapıda, ruhsat ve eki mimari projesi ile vaziyet planına aykırı imalatlar ve ilaveler yapıldığının … günlü, … sıra numaralı yapı tatil tutanağı tespiti üzerine, anılan tutanağa istinaden … günlü, … sayılı Sarıyer Belediye Encümeni kararıyla 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. ve 3. fıkraları uyarınca toplam 241.652,17-TL idari para cezası verilmiştir.
Bakılan dava; … günlü, … sıra numaralı yapı tatil tutanağı ile … günlü, … sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığının ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya Valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilerek inşaat derhal durdurulur, durdurma yapı tatil zaptının yapı üzerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mührün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının ruhsata uygunluğu inceleme sonucunda anlaşılırsa mühür belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 42. maddesinin 1. fıkrasında; bu maddede belirtilen ve imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde ilgili idare encümenince sorumlular hakkında, üstlenilen her bir sorumluluk için ayrı ayrı olarak bu maddede belirtilen idari müeyyideler uygulanacağı, 2. fıkrasında; ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz TL’dan az olmamak üzere, aşağıdaki şekilde hesaplanan idari para cezaları uygulanacağı belirtilmiş, 2. fıkranın (a) bendinde; Bakanlıkça belirlenen yapı sınıflarına ve gruplarına göre yapının inşaat alanı üzerinden hesaplanmak üzere, mevzuata aykırılığın her bir metrekaresi için uygulanacak olan ceza miktarları sayılmış ve bu miktarlar esas alınarak idari para cezası verileceği, bu miktarların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında bir Türk Lirasının küsuru da dikkate alınmak suretiyle artırılarak uygulanacağı hükmüne yer verilmiş, aynı fıkranın (c) bendinde ise; (a) ve (b) bentlerine göre cezalandırmayı gerektiren aykırılığa konu yapının niteliğine göre para cezasında uygulanacak artırım nedenleri (13) alt bent olarak sayılmış, (a) ve (b) bentlerinde belirtilen şekilde tespit edilen para cezası miktarına belirtilen alt bentlerdeki uygulanacak artırım nedenlerine göre ayrı ayrı hesap edilecek cezaların ilave olunacağı, para cezalarına konu olan alanın hesaplanmasında, aykırılıktan etkilenen alanın dikkate alınacağı, 3. fıkrasında ise; “18, 28, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 40 ve 41 inci maddelerde belirtilen mükellefiyetleri yerine getirmeyen veya bu maddelere aykırı davranan yapı veya parsel sahibine, harita, plan, etüt ve proje müelliflerine, fenni mesullere, yapı müteahhidine ve şantiye şefine, ilgisine göre ayrı ayrı olmak üzere ikibin Türk Lirası, bu fiillerin çevre ve sağlık şartlarına aykırı olması halinde dörtbin Türk Lirası, can ve mal emniyetini tehdit etmesi halinde altıbin Türk Lirası idari para cezası verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Anayasa’nın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” kenar başlıklı 38. maddesinin 7. fıkrasında, “Ceza sorumluluğu şahsidir” hükmü yer almaktadır. Ceza sorumluluğunun şahsiliği ceza hukukunun temel ilkelerindendir. Cezaların şahsiliğinden amaç, bir kimsenin işlemediği bir fiilden dolayı cezalandırılamaması, başka bir anlatımla bir kimsenin başkasının fiilinden sorumlu tutulamamasıdır. Anayasanın 38. maddesinde idari ve adli cezalar arasında bir ayrım yapılmadığından idari para cezaları da bu maddede öngörülen ilkelere tabidir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Ceza sorumluluğunun şahsiliği ceza hukukunun temel ilkelerindendir. Cezaların şahsiliğinden amaç, bir kimsenin işlemediği bir fiilden dolayı cezalandırılmamasıdır. Başka bir anlatımla bir kimsenin başkasının fiilinden sorumlu tutulmamasıdır. Anayasanın 38. maddesinde idari ve adli cezalar arasında bir ayrım yapılmadığından idari para cezaları da bu maddede öngörülen ilkelere tabidir.
Suç ve cezaların şahsiliği ilkesi gereğince; 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesindeki “yapı sahibi” ifadesinden fiilen ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yapıyı yapan kişinin anlaşılması gerektiği, öte yandan, yapı sahibinin her zaman taşınmaz maliki ya da ruhsat sahibi ile aynı kişi olmayacağı da açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, …, … ada, … parsel sayılı taşınmazda yapılan denetimde, dört bloktan oluşan yapıda, ruhsat ve onaylı vaziyet planına aykırı olarak tüm blokların büyütülmek suretiyle inşa edildiğinin, 3. bodrum kat seviyesindeki B blok altının ve önündeki ortak alanın kapalı otopark olarak düzenlendiğinin, … blok arasına mimari projesinde bulunmayan asansör imalatı yapıldığının, parseli çevreleyen duvarların bir kısmının komşu … ve … parsel ile yola tecavüzlü olduğunun, yapı ruhsatında … olarak görülen bağımsız bölüm sayısının Sarıyer Tapu Müdürlüğünden temin edilen kat irtifakı listesine göre … bağımsız bölüme çıkartıldığının … tarih ve … sıra numaralı yapı tatil tutanağı ile tespit edildiği, Emlak ve İstimlak Müdürlüğünce detay ölçü krokisi hazırlanarak yapı tatil tutanağına eklendiği, bu tutanak esas alınarak Sarıyer Belediye Encümeninin … günlü, … sayılı kararı ile aykırılıktan etkilenen toplam alan olarak belirlenen 148.322,98 m2 üzerinden, yapının 3. sınıf B grubu olduğu değerlendirilerek, 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendine göre hesaplanan temel cezaya (c) bendinin 5. ve 12. alt bentlerinde öngörülen arttırım oranları eklenmek suretiyle hesaplanan 207.652,17-TL ve 42. maddenin 2. fıkrasına aykırı davranan bağımsız bölüm maliklerinin her birine 2.000,00-TL olmak üzere toplam 241.652,17 TL para cezası verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; davacı tarafından işleme konu yapıların 2000 yılında tamamlandığı ve yapı tatil tutanağı ile tespit edildiği belirtilen ruhsat eki projelerine ve vaziyet planına aykırı uygulamaların taşınmaz satın alınmadan önce mevcut olduğu ileri sürülmüş, söz konusu yapıya ilişkin olarak dava dosyasına eklenen tapu kaydının incelenmesi sonucunda, davacının encümen kararına konu taşınmazdaki … Blok … kat (…) nolu bağımsız bölümü 20/01/2010 tarihinde satın aldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda; yapı tatil tutanağıyla tespit edilen, blokların vaziyet planına aykırı olarak ve büyütülmek suretiyle inşa edilmesi, … blok altının ve önündeki ortak alanın kapalı otopark olarak düzenlenmesi gibi imalatların ancak yapının inşa edilmesi sürecinde yapılabileceği hususu ile davalı idare savunmasında ruhsata aykırılıkların tüm bloklarda benzer nitelikte olması, ortak alanlarda bulunması ve kat malikleri adına ayrı ayrı hesap yapılamaması nedenleriyle, dava konusu Sarıyer Belediye Encümeni kararı ile aykırılıktan etkilenen toplam alana göre, 3194 sayılı İmar Kanunun 42. maddesine göre hesaplanan tutarın tüm kat maliklerine para cezası olarak verildiğinin belirtildiği göz önüne alındığında, davalı idare tarafından aykırılıkların kim tarafından yapıldığı hususunda gerekli araştırma yapılarak, mevzuata aykırı inşai faaliyeti yapan kişi veya kişilerin tespit edilmesi ve idari yaptırımın da bu kişi veya kişilere uygulanması gerekirken, cezaların şahsiliği ilkesine aykırı olarak, dört farklı blok ve ortak alanlar için tespit edilen aykırılıklar nedeniyle, tapuda bağımsız bölüm maliki olarak görünen tüm şahıslarla birlikte davacının “yapı maliki” sıfatıyla para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla; davacıya 3194 sayılı Kanunun 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin … günlü, … sayılı Sarıyer Belediye Encümeni kararının iptaline yönelik İdare Mahkemesi kararına yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu … günlü, … sıra numaralı yapı tatil tutanağı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, idari para cezası verilmesine ilişkin … günlü, … sayılı Sarıyer Belediye Encümeni kararının ise iptali yolundaki Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının, temyize konu para cezasına ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 05/11/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.