Danıştay Kararı 6. Daire 2019/10970 E. 2020/10504 K. 05.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/10970 E.  ,  2020/10504 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/10970
Karar No : 2020/10504

TTEMYİZ EDEN TARAFLAR: 1- (DAVALI) … Belediye Başkanlığı – …
2- (DAVACI) … Fırın İşletme Otomotiv Tem. İnş. Hayv. Taah. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF : 1- … Fırın İşletme Otomotiv Tem. İnş. Hayv. Taah. Tic. Ltd. Şti.
2- … Belediye Başkanlığı

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, imarın … ada, … parsel sayılı taşınmazda ruhsatsız olarak çelik konstrüksiyon üzerine çadır branda kapatılmak suretiyle 90×27 m ve 36×20 m ebadında toplam 3.150 m2′ lik iki adet kapalı alan elde edildiğinden bahisle 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca 197.132,34-TL idari para cezası verilmesine ve aynı Kanunun 32. maddesi uyarınca bahse konu yapıların yıkılmasına ve yıkım masraflarının yapı sahibinden tahsiline ilişkin Sincan Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… kararda; uyuşmazlığın çözümü amacıyla yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınarak dava konusu işlemin yıkıma ilişkin kısmı ile idari para cezasının 82.577,35 TL’lik kısmı yönünden davanın reddine, idari para cezasının kalan 114.554,99 TL’lik kısmı yönünden ise işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu, bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davacı vekili tarafından, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu, bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… ili, …ilçesi, imarın … ada, … parsel sayılı taşınmazda ruhsatsız olarak çelik konstrüksiyon üzerine çadır branda kapatılmak suretiyle 90×27 m ve 36×20 m ebadında toplam 3.150 m2′ lik iki adet kapalı alan elde edildiği 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca düzenlenen … tarihli yapı tatil tutanağı ile tespit edilmiştir.
Söz konusu tespit esas alınarak aynı Kanunun 42. maddesi uyarınca 197.132,34-TL idari para cezası verilmesine ve aynı Kanunun 32. maddesi uyarınca bahse konu yapıların yıkılmasına ve yıkım masraflarının yapı sahibinden tahsiline ilişkin Sincan Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı düzenlenmiş olup, bunun iptali istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT ve HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığının ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya Valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilerek inşaat derhal durdurulur, durdurma yapı tatil zaptının yapı üzerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok 1 ay içinde yapı sahibi yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mührün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının ruhsata uygunluğu inceleme sonucunda anlaşılırsa mühür belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinde; “Bu maddede belirtilen ve imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde ilgili idare encümenince sorumlular hakkında, üstlenilen her bir sorumluluk için ayrı ayrı olarak bu maddede belirtilen idari müeyyideler uygulanır. Ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapı müteahhidine ve aykırılığı altı işgünü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz Türk Lirasından az olmamak üzere aşağıdaki şekilde hesaplanan idari para cezaları uygulanır. (…)” şeklinde düzenlenmiştir.
Dava konusu işlemin yıkıma ilişkin kısmı yönünden;
Yukarıda yer verilen mevzuat hükmünün değerlendirilmesinden; ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapının mühürlenerek inşaatın durdurulmasından itibaren, yapı sahibine ruhsat almak veya yapısını ruhsata uygun hale getirmek için bir ayı geçmemek koşulu ile süre verilmesi durumunda bu sürenin; herhangi bir süre verilmemesi halinde ise tespit tarihinden itibaren bir aylık sürenin sonunda, ruhsat alınmayan veya ruhsatına uygun hale getirilmeyen yapılara ilişkin 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca yıkım kararı alınabileceği açıktır.
Uyuşmazlıkta, 30/11/2015 tarihli yapı tatil tutanağında 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca işlem tesis edildiği yazıldığı halde, tespit tarihinden itibaren Kanunda yazılı olan bir aylık sürenin dolması beklenilmeden, söz konusu yapının anılan madde uyarınca yıkımına yönelik tesis edilen … tarih ve …sayılı Sincan Belediye Encümeni kararının bu kısmında hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararının bu kısmında hukuki isabet görülmemiştir.
Dava konusu işlemin idari para cezasına ilişkin kısmı yönünden;
Uyuşmazlıkta; … ili, … ilçesi, imarın … ada, … parsel sayılı taşınmazda ruhsatsız olarak çelik konstrüksiyon üzerine çadır branda kapatılmak suretiyle 90×27 m ve 36×20 m ebadında toplam 3.150 m2′ lik iki adet kapalı alan elde edildiği 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca düzenlenen 30/11/2015 tarihli yapı tatil tutanağı ile tespit edildiği, söz konusu tespit esas alınarak “2/B yapı sınıf ve grubunda yer alan 3150 m2 inşaat alanı üzerinden” aynı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca temel para cezası hesaplandığı, bu cezaya (c) bendinin 1., 2., 8. 11. ve 13. alt bentleri uyarınca artırım uygulanmak suretiyle toplam 197.132,34-TL idari para cezası verilmesine ve aynı Kanunun 32. maddesi uyarınca bahse konu yapıların yıkılmasına ve yıkım masraflarının yapı sahibinden tahsiline ilişkin Sincan Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararının düzenlendiği ve bunun iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı, İdare Mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde; yapılan imalatların, 3150 m2 olduğu ve 1/B yapı sınıf ve grubuna (işyeri depoları) girdiği, ruhsat gerektiren imalatlar için, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca temel para cezası ve aynı maddenin (c) bendinin 1., 2., 8., 11. ve 12. alt bendine göre artırım yapılarak idari para cezası miktarının 80.217,90-TL olarak hesaplandığı, söz konusu raporun hükme esas alındığı fakat idari para cezasına yapılan artırımlardan (c) bendinin 1. alt bende isabet eden miktarın yerinde bulunmadığından bahisle toplam miktardan çıkartılması suretiyle İdare Mahkemesince dava konusu işlemin yıkıma ilişkin kısmı ile imar para cezasının 82.577,35-TL’lik kısmı yönünden davanın reddine, idari para cezasının kalan 114.554,99-TL’lik kısmı yönünden ise işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapılar nedeniyle verilecek para cezası miktarının belirlenmesinde dikkate alınacak temel ölçütün; yapı sınıfı ve grubu ile ruhsatsız veya ruhsata aykırı imalat alanının ve varsa aykırılıktan etkilenen alanın katılması suretiyle bulunacak alan olduğu, temel ceza miktarı belirlendikten sonra maddede öngörülen artırım sebeplerinin varlığı halinde artırım sebeplerinin ayrı ayrı hesaplanacağı ve bunların toplamlarının alınması suretiyle toplam ceza miktarının bulunacağı ve bulunan bu miktarın belediye encümeni tarafından imar para cezası olarak verileceği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu taşınmaz üzerinde ruhsat ve eki onaylı projesine aykırı imalata dair yapı sınıf ve grubunda idarece hata yapıldığından, dava konusu para cezasına ilişkin işlemde usul ve yasaya uygunluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla, dava konusu para cezasına dair işleme esas olan yapı sınıf ve grubunun hatalı tespit edildiği, hatalı yapı sınıf ve grubu üzerinden hesaplanan para cezasının tamamının iptaline karar verilmesi gerektiğinden, Mahkemece dava konusu işlemin yıkıma ilişkin kısmı ile imar para cezasının 82.577,35-TL’lik kısmı yönünden davanın reddine, idari para cezasının kalan 114.554,99-TL’lik kısmı yönünden ise işlemin iptaline ilişkin karara dair istinaf isteminin reddi yolunda verilen Bölge kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan taraflarca temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen reddine, kısmen iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu .. Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 05/11/2020 tarihinde, kesin olarak, yıkıma ilişkin kısmında oybirliğiyle, imar para cezasına ilişkin kısmında oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X):
3194 sayılı Kanunun 42/2. maddesinin (a) bendinde, temel para cezasının hesaplanmasında temel kriterler olarak öngörülen yapı inşaat alanı ile yapı sınıfı ve grubunun, bilirkişi incelemesi yoluyla görülen dosyalarda, bilirkişi tarafından, idarece hesaplanan temel para cezası tutarını aşmamak koşuluyla, teknik ve bilimsel inceleme ve değerlendirmeler sonucu bulunacak temel para cezasının, bazı yönlerden söz konusu kriterlere aykırı hesaplandığının tespit edilmesi halinde, tespit edilen temel para cezası ile para cezası miktarına (c) bendinde öngörülen (idarenin uyguladığı ve Mahkemesince de hukuka uygun bulunan) artırımların uygulanarak belirlenen toplam para cezası miktarına göre karar verilebileceği, idarece bulunan miktarın altında tespit edilen para cezasının hükme esas alınabileceği, bir başka ifade ile, temel para cezasının hesaplanmasına ilişkin aykırılıklar tespit edildikten sonra, bilirkişi tarafından, aykırılıktan etkilenen alan ve/veya yapı sınıfı grubuna ilişkin yapılan tespitler uyarınca hesaplanan miktar esas alınarak dava konusu para cezasının kısmen iptaline kısmen de reddine karar verilmesinin idari yargı denetimi yetkisinin aşılarak, idari eylem ve işlem niteliğinde yargı kararı verilmesi sonucunu doğurmayacağı, bilirkişi incelemesinin, yapılan yargılamanın bir gereği/sonucu olup usul hükümlerine tabi olduğu gibi bilirkişi tarafından resen ve kendi takdirine bağlı bir hesaplama yapılmadığı, mahkemesince belirlenen hususlarda hukuka uygunluk yönünden ve dava konusu işlemle sınırlı olarak maddi ve teknik yönlerden bir inceleme ve değerlendirme olduğu dikkate alındığında, işlemin bir kısmında hukuka aykırılık bulunmasının hukuka uygun olan diğer kısımları da hukuka aykırı hale getirmeyeceği, bu nedenle, para cezasının kısmen iptali, kısmen reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının imar para cezasına ilişkin kısmının onanması, yıkıma ilişkin kısmının bozulması gerektiği görüşüyle kararın bozulması yönündeki çoğunluk kararının bu kısmına katılmıyorum.