Danıştay Kararı 6. Daire 2019/10865 E. 2020/10192 K. 02.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/10865 E.  ,  2020/10192 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/10865
Karar No : 2020/10192

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Denizli İli, Çardak İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, …. sayılı parseller üzerinde ruhsatsız yapı yapıldığından bahisle, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca 131.021,65.-TL idari para cezası verilmesi ile aynı Kanunun 32. maddesi uyarınca ruhsatsız yapıların ruhsatlandırılmadığı takdirde yıkılmasına ve yıkım masraflarının davacıdan tahsil edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı … Belediye Encümeni kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyadaki diğer bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; söz konusu yapıların ruhsata tabi olmalarına rağmen ruhsat alınmadan inşa edildikleri, davalı idare ile bilirkişi tarafından tespit edilen yapı alanı ile ceza artırım unsurlarının uyumlu olduğu, ancak davalı idare tarafından II. sınıf, B grubu olarak tespit edilen yapıların bilirkişi tarafından I. sınıf, B grubu olarak değerlendirildiği, idare tarafından …-TL olarak hesaplanan para cezası miktarının yapı sınıfı ve grubunun farklı tespit edilmiş olması nedeniyle bilirkişi tarafından …-TL olarak hesaplandığı belirtilerek bilirkişi raporunda belirtilen söz konusu tespitlerin uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu encümen kararının yıkım ve para cezasının …TL’lik kısmı yönünden davanın reddine, para cezasının …-TL’lik kısmının ise iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapıların idarenin izni dahilinde yapıldığı, yaptırımların yasal süresi içinde uygulanmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Denizli İli, Çardak İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … sayılı parseller üzerinde ruhsatsız olarak 1200m2 yem deposu, 1311,75m2 besihane yapıldığı … tarihli yapı tatil zaptı ile tespit edilmiştir.
Söz konusu tespit esas alınarak; 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca anılan yapıların yıkımına ve aynı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca, 2/B yapı sınıf ve grubunda yer alan, toplam 2511,75 m2’lik imalat hakkında hesaplanan temel para cezasına aynı maddenin (c) bendinin 8. ve 12. alt bentleri uyarınca artırım yapılarak toplam 131.021,65-TL imar para cezası verilmesine ilişkin … Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararının tesis edilmesi üzerine bu kararın iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 2. fıkrasında; idari yargı yetkisinin, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu, idari mahkemelerin, yerindelik denetimi yapamayacakları, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde, yapı sınıfı ve grubu dikkate alınmak suretiyle maddede belirtilen miktar ile yapının alanının çarpılması sonucu temel ceza miktarının hesaplanacağı ve bu miktar üzerinden (c) bendinin alt bentlerinde belirtilen artırım sebepleri için gösterilen oranlar uyarınca bulunan miktarların eklenmesi sonrasında toplam ceza miktarının bulunacağı belirtilmiş olup, söz konusu (c) bendinde ise artırım sebepleri sayılmış, bu artırım sebepleri uyarınca tespit edilen miktarların (a) ve (b) bentlerinde belirtilen şekilde tespit edilen para cezalarının miktarına göre ayrı ayrı hesap edilerek ilave olunacağı, para cezalarına konu olan alanın hesaplanmasında, aykırılıktan etkilenen alanın dikkate alınacağı hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının; “yıkıma” ilişkin kısmında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.
Kararın para cezasına ilişkin kısmı yönünden,
Uyuşmazlıkta; ruhsatsız olarak 1200 m2 yem deposu, 1311,75 m2 besihane yapılmış olduğunun 25/08/2016 tarihinde düzenlenen yapı tatil tutanağı ile tespit edildiği, söz konusu tespite dayanılarak; 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca anılan yapıların yıkımına ve aynı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca, 2/B yapı sınıf ve grubunda yer alan toplam 2511,75 m2’lik imalat hakkında hesaplanan temel para cezasına aynı maddenin (c) bendinin 8. ve 12. alt bentleri uyarınca artırım yapılarak toplam 131.021,65-TL imar para cezası verilmesine ilişkin … Belediye Encümeninin … tarih ve .. sayılı kararının tesis edildiği ve bu kararın iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı, İdare Mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda; davalı idare ile bilirkişi tarafından tespit edilen yapı alanı ile ceza artırım unsurlarının uyumlu olduğu, ancak söz konusu ruhsatsız yapılardan besihanenin “Basit padok, büyük ve küçük baş hayvan ağılları” kapsamına girdiği ve I. Sınıf, B grubu olarak kabul edilmesi gerektiği, yem deposunun ise besihanenin deposu niteliğinde “işyeri deposu” kapsamında değerlendirilerek I. Sınıf, B grubu olarak kabul edilmesi gerektiğinin belirtildiği ve para cezası miktarının 59.528,49 TL olarak hesaplandığı, söz konusu bilirkişi raporu ile dosyadaki diğer bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde Mahkemece para cezasının 71.493,16-TL’lik kısmının iptaline, 59.528,49-TL’lik kısmı yönünden ise davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapılar nedeniyle verilecek para cezası miktarının belirlenmesinde dikkate alınacak temel ölçütün; yapı sınıfı ve grubu ile ruhsatsız veya ruhsata aykırı imalat alanının ve varsa aykırılıktan etkilenen alanın katılması suretiyle bulunacak alan olduğu, temel ceza miktarı belirlendikten sonra maddede öngörülen artırım sebeplerinin varlığı halinde artırım sebeplerinin ayrı ayrı hesaplanacağı ve bunların toplamlarının alınması suretiyle toplam ceza miktarının bulunacağı ve bulunan bu miktarın belediye encümeni tarafından imar para cezası olarak verileceği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davaya konu yapıların, yapı sınıfı ve grubunun hatalı olarak belirlendiği, hatalı yapı sınıfı ve grubu üzerinden idari para cezasının hesaplandığı, söz konusu yapı sınıfı ve grubu farklılığının temel cezayı etkileyen nitelikte olduğu dikkate alındığında, İdare Mahkemesince davaya konu para cezasının tamamının iptaline karar verilmesi gerekirken; para cezasının 71.493,16-TL’lik kısmının iptali, 59.528,49-TL’lik kısmı yönünden ise davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki kararın temyize konu para cezası yönünden redde ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin kısmen iptali, kısmen davanın reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yıkıma ilişkin kısmının ONANMASINA, imar para cezasının temyize konu istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 02/11/2020 tarihinde, kesin olarak, yıkım işlemi yönünden oybirliğiyle, para cezası yönünden oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
3194 sayılı Kanunun 42/2. maddesinin (a) bendinde, temel para cezasının hesaplanmasında temel kriterler olarak öngörülen yapı inşaat alanı ve yapı sınıfı ve grubunun, bilirkişi incelemesi yoluyla görülen dosyalarda, bilirkişi tarafından, idarece hesaplanan temel para cezası tutarını aşmamak koşuluyla, teknik ve bilimsel inceleme ve değerlendirmeler sonucu bulunacak temel para cezasına ve tespit edilen para cezası miktarına (c) bendinde öngörülen arttırım oranlarının (Mahkemesince hukuka uygun bulunan) uygulanarak belirlenen toplam para cezasına göre karar verilebileceği, söz konusu kriterlere aykırı hesaplama yapıldığının tespit edilmesi halinde, tespit edilen para cezası miktarına (c) bendinde öngörülen arttırım oranları uygulanarak belirlenen toplam para cezasının tamamının iptalinin gerekmediği, temel para cezasının hesaplanmasına ilişkin aykırılıklar tespit edildikten sonra, bilirkişi tarafından, aykırılıktan etkilenen alan ve/veya yapı sınıfı grubuna ilişkin yapılan tespitler uyarınca hesaplanan para cezası miktarı esas alınarak dava konusu işlemin kısmen iptaline karar verilmesinin idari yargı denetimi yetkisinin aşılarak, idari eylem ve işlem niteliğinde yargı kararı verilmesi sonucunu doğurmayacağı zira, bilirkişi incelemesi, yapılan yargılamanın bir gereği olup usul hükümlerine tabi olduğu gibi idarenin işleminin hukuka uygunluk çerçevesinde ve bu işlemle sınırlı olarak maddi ve teknik yönlerden incelemesinin yapıldığı dikkate alındığında, işlemin bir kısmının hukuka aykırılığının saptanmasının hukuka uygun diğer kısmını da hukuka aykırı hale getirmeyeceği, bu nedenle, para cezasının kısmen iptali, kısmen reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının aynen onanması gerektiği görüşüyle kararın para cezasına ilişkin kısmının bozulması yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum.