Danıştay Kararı 6. Daire 2019/10806 E. 2020/9901 K. 21.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/10806 E.  ,  2020/9901 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/10806
Karar No : 2020/9901

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Valiliği
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): … A.Ş.
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıya, 2872 sayılı Çevre Kanununun 8. maddesi ile Atık Yönetimi Yönetmeliği hükümlerinin ihlal edildiğinden bahisle aynı Kanunun 20. maddesinin (r) bendi uyarınca … -TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarihli, E. … sayılı İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K: … kararda; davacı şirket tarafından yapıldığı iddia edilen ihlalin tespitinin yapıldığı sırada, mülkiyeti davacıya ait olmayan ve davacının tüm talep ve yazışmalarına rağmen ilgili kuruluş MKE tarafından söz konusu uçak hurdasının teslim alınmadığı ve bu durumdan davacı şirketin sorumlu tutulamayacağı, kaldı ki, davalı idare personellerince yapılan tespit tutanağından da belirtildiği üzere iddia edilen ihlalin davacı şirkete ait arazide ve davacı şirket tarafından yapıldığı yönünde kesin bir tespit olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, Anayasanın 38.maddesinde yer alan cezaların şahsiliği ilkesine aykırı olarak davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: İhlale konu olayla ilgili …’dan bilgi istenildiği, … tarafından 02/02/2016 ve 10429 sayılı yazı ile uçağın demonte faaliyetlerinin davacı tarafından yapıldığı, uçak parçalarının bulunduğu alanın kullanımının da davacı şirkete ait olduğunun bildirildiği ve uçak hurdasının denetim tarihinden önce TASİŞ ya da MKE’ye devredildiğine dair kendilerine herhangi bir evrak sunulmadığı; davacı tarafından sökümü yapılan uçağın hurdalarının, tesisin yan tarafındaki alanda mevzuata aykırı şekilde gelişigüzel, önlem alınmadan toprak alan üzerine bırakıldığının tutanak ile tespit edildiği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Taraflarınca davaya konu uçağın demonte ve ayırma işlemi tamamlandıktan sonra ilgili resmi kurumlarla yazışmalar yapıldığı halde MKE tarafından hurdaların bulunduğu yerden kaldırılmadığı, uçağın ve hurdaların bulunduğu alanın mülkiyetinin hiçbir zaman kendilerine ait olmadığı, mülkiyeti MKE’ye ait malzeme üzerinde tasarruf etme yetkisine sahip olmadıklarından herhangi bir işlem yapamadıkları bu nedenle temyizi istenilen Daire Kararının usul ve hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY: 08/10/2015 tarihinde İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekiplerince davacıya ait tesiste yapılan denetim sırasında “Davacıya ait tesisin yan tarafında açık alanda toprak zemin üzerinde hurda halinde yer yer parçalanmış bir uçak bulunduğu, atıkların dağılmış olduğu, alana giriş çıkışın açık ve yağışla birlikte kirlenme ihtimalinin bulunduğu” tespit edilerek tutanak düzenlenmiş ve “Hurda uçağın ve alanın mülkiyetinin hangi kurum/kuruluşa ait olduğu, alanda uçak parçalama faaliyetinin hangi kurum/kuruluş tarafından yapıldığı, söz konusu çalışmanın ne zaman başladığı, yapılması planlanan çalışmayla ilgili bilgilerin davalı idareye sunulması” … A.Ş.’den istenilmiş, … A.Ş.’nin 02/02/2016 tarihli, 10429 sayılı yazısı ile “Bahse konu uçağın … Limited firmasına ait olduğu ve ekonomik ömrünü tamamladığından dolayı yeniden değerlendirme sürecine girildiği, demonte faaliyetlerinin davacı şirket tarafından yapıldığı, bahse konu uçak parçalarının bulunduğu alanın mülkiyetinin Savunma Sanayi Müsteşarlığında olmakla birlikte, davacı şirketin kullanımında ve Sabiha Gökçen Havalimanı Gümrük Müdürlüğü denetiminde olduğu ve demonte çalışmalarının 10/09/2014 tarihinde başladığı” bildirilmiştir. Tüm bu evrak dayanak yapılmak suretiyle davacı şirkete Atık Yönetimi Yönetmeliği hükümlerine aykırı olarak çevreye zarar verecek şekilde atık depolandığı gerekçesiyle idari para cezası verilmiştir.
Bunun üzerine görülmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 8. maddesinde; “Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır. Kirlenme ihtimalinin bulunduğu durumlarda ilgililer kirlenmeyi önlemekle; kirlenmenin meydana geldiği hallerde kirleten, kirlenmeyi durdurmak, kirlenmenin etkilerini gidermek veya azaltmak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler.”, 20. maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinde; “Bu Kanunda ve yönetmeliklerde öngörülen usûl ve esaslara, yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak atık toplayan, taşıyan, geçici ve ara depolama yapan, geri kazanan, geri dönüşüm sağlayan, tekrar kullanan veya bertaraf edenlere 24.000 Türk Lirası, ithal edenlere 60.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir. ” hükmü, ikinci fıkrasında da “Bu maddenin (k), (l), (r), (s), (t), (u), (v) ve (y) bentlerinde öngörülen idarî para cezaları kurum, kuruluş ve işletmelere üç katı olarak verilir” düzenlemesi mevcuttur.
02/04/2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Atık Yönetimi Yönetmeliği’nin 5. Maddesinin (ç) bendinde; “Atıkların kaynağında ayrı toplanması, geçici depolanması, taşınması ve işlenmesi sırasında su, hava, toprak, bitki, hayvan ve insanlar için risk yaratmayacak, gürültü, titreşim ve koku yoluyla rahatsızlığa neden olmayacak, doğal çevrenin olumsuz etkilenmesini önleyecek ve böylece çevre ve insan sağlığına zarar vermeyecek yöntem ve işlemlerin kullanılması esastır.” hükmü, (ö) bendinde ise; “Atıkların toprağa denizlere göllere akarsulara ve benzeri alıcı ortamlara dökülmesi, doğrudan dolgu yapılması ve depolanması suretiyle çevrenin kirletilmesi yasaktır.” hükmü getirilmiştir
17.06.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Bazı Tehlikesiz Atıkların Geri Kazanımı Tebliği’nin “Tehlikesiz Atık Üreticisinin Yükümlülükleri” başlıklı 8. maddesinin (1-b) bendinde; “Tehlikesiz atıklarını tesis sınırları içinde veya sanayi bölgelerinde belirlenecek alanlarda, sızdırmaz, emniyetli konteynır ve benzeri içerisinde veya geçirimsizliği sağlanmış alanlarda birbiriyle karıştırmadan ve tehlikeli atıklardan ayrı geçici olarak muhafaza etmekle, atıkların muhafaza edildiği kapların üzerinde tehlikesiz atık ibaresi ve atık koduna yer verecek şekilde bu Tebliğin 10. maddesinde istenilen şartlara uygun olarak geçici depolamakla” yükümlü oldukları, “Geçici Depolama” başlıklı 10. maddesinde; “Tehlikesiz atık üreticisi; atıklarını geri kazanıma kadar gerekli tedbirleri alarak bir yılı geçmemek üzere depolayabilir. Bu durumda atıkların yağmur veya yüzey suları ile temasından meydana gelebilecek kirliliğin önlenmesi için zemin geçirimsizliğinin sağlanması, suların drenajı amacıyla ızgara, kuşaklama kanalları ve benzeri toplama sistemlerinin oluşturulması zorunludur.” hususları düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; 08/10/2015 tarihli çevre denetim tutanağı ile tespit edilen hususlarla ilgili olarak; davalı idare tarafından “Hurda uçağın ve uçak hurdalarının bulunduğu alanın mülkiyetinin hangi kurum/kuruluşa ait olduğu, alanda uçak parçalama faaliyetinin hangi kurum/kuruluş tarafından yapıldığı, söz konusu çalışmanın ne zaman başladığı, yapılması planlanan çalışmayla ilgili bilgiler”in istenildiği 28/10/2015 tarihli 35939 sayılı yazıya cevaben gönderilen …A.Ş.’nin 02/02/2016 tarihli, 10429 sayılı yazısında, “Demonte faaliyetlerinin davacı şirket tarafından yapıldığı, bahse konu uçak parçalarının bulunduğu alanın mülkiyetinin Savunma Sanayi Müsteşarlığında olmakla birlikte, davacı şirketin kullanımında ve Sabiha Gökçen Havalimanı Gümrük Müdürlüğü denetiminde olduğu ve demonte çalışmalarının 10/09/2014 tarihinde başladığının tespit edildiği, bahse konu uçak gövde hurdasının, Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü- Erenköy Tasfiye İşletme Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısıyla Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna verilmesinin kararlaştırıldığı”nın bildirildiği görülmekte ve bu yazıdan, uçağın demonte işleminin davacı şirket tarafından yapıldığı, hurdaların tespit edildiği alanın davacı şirketin fiili kullanımında olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uçağın hurdalarının Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna verilmesinin kararlaştırılmış olması, davacı şirketin demontesini yaptığı uçağın hurdalarını yukarıda belirtilen mevzuata aykırı şekilde toprak zemine bırakabileceği anlamına gelmemektedir. Dolayısıyla; dava konusu işleme dayanak tespitin yapıldığı tarihte, davacı tarafından demonte işlemi yapılan uçağa ait hurda parçalarının yukarıda belirtilen Atık Yönetimi Yönetmeliği hükümlerini ihlal eder şekilde doğrudan toprak zemin üzerine bırakıldığı tutulan tutanakla sabit olduğundan dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına itirazın reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 21/10/2020 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X) :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.