Danıştay Kararı 6. Daire 2019/10794 E. 2020/13163 K. 18.12.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/10794 E.  ,  2020/13163 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/10794
Karar No : 2020/13163

TEMYİZ İSTEMİNDE
BULUNAN DAVALI : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF(DAVACI) : … Gayrimenkul Yatırım ve İnş. Taah. Paz. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ :Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mahallesi, …. Sokak No:.. adresinde bulunan iş yerinde yapılan denetimde, inşaattan çıkan moloz, pislik ve inşaat atıklarının yol kenarına atılarak çevre kirliliğine sebebiyet verildiğinden bahisle 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 20/r bendi gereğince 147.285,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı belediye encümen kararının iptali istemiyle açılan davada; Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Zabıta Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan denetim sonucunda düzenlenen … tarih ve … sayılı Çevre Denetim ve Tespit Tutanağında inşaattan çıkan moloz, pislik ve inşaat atıklarının yol kenarına atılarak çevre kirliliğine sebebiyet verildiği belirtilmiş ise de; çekilen fotoğraflarda döküm eyleminin davacı şirket tarafından yapıldığını ispatlar nitelikte bir unsura rastlanmadığı anlaşıldığından tesis olunan işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ilişkin olarak … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolunda verilen … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarihli E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ….’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 18/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY (X):

2872 sayılı Çevre Kanununun ”Tanımlar” başlıklı 2. maddesinde; ”Atık: Herhangi bir faaliyet sonucunda oluşan, çevreye atılan veya bırakılan her türlü maddeyi” ifade edeceği, ”Kirletme yasağı” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasında; ”Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır.”; ”İdari nitelikli para cezaları” başlıklı 20. maddesinin ”r” bendinde de; ”Bu Kanunda ve yönetmeliklerde öngörülen usûl ve esaslara, yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak atık toplayan, taşıyan, geçici ve ara depolama yapan, geri kazanan, geri dönüşüm sağlayan, tekrar kullanan veya bertaraf edenlere 24.000 Türk Lirası, ithal edenlere 60.000 Türk Lirası idari para cezası verilir.”; aynı maddenin 2. fıkrasında ise; “Bu maddenin (k), (l), (r), (s), (t), (u), (v) ve (y) bentlerinde öngörülen idarî para cezaları kurum, kuruluş ve işletmelere üç katı olarak verilir.”, hükümlerine yer verilmiş bulunmaktadır.
Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinin 8. maddesinde; İl belediye mücavir alanı içerisinde il ve ilçe belediyelerinin, büyük şehirlerde büyükşehir belediyelerinin, büyükşehir belediyeleri dışında ise ilçe belediyelerinin, hafriyat toprağı, inşaat/yıkıntı atıkları ile doğal afet atıklarının toplanması, geçici biriktirilmesi, taşınması, geri kazanılması ve bertarafı ile ilgili yönetim planı hazırlamakla; hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıklarının toplanması, geçici biriktirilmesi, taşınması ve bertarafı faaliyetlerini denetlemekle; belediye sınırları içindeki hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıkları geri kazanım tesisleri ile depolama sahalarına izin vermek ve gerektiğinde bu izni iptal etmekle, hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıkları geri kazanım tesisleri sahaları ile depolama sahalarını belirlemek, kurmak/kurdurtmak ve işletmek/işlettirmekle yükümlü oldukları, 13. maddesinde; hafriyat toprağı ile inşaat yıkıntı atıklarının üretici ve taşıyanları tarafından belediyelerin veya mahallin en büyük mülki amirinin gösterdiği ve izin verdiği geri kazanım ve depolama tesisleri dışında, denizlere, göllere, akarsulara veya herhangi bir yere dökülmesi ve dolgu yapılmasının yasak olduğu, faaliyetleri sonucu hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıklarının üretimine neden olacak özel veya resmi kişi, kurum ve kuruluşların bu atıkların üretilmesinden önce ilgili belediyeye/ mahallin en büyük mülki amirlerine başvurarak gerekli izinleri almak, atıklarını bu yönetmeliklerde belirtilen usul ve esaslara göre bu mercilerin göstereceği geri kazanım/depolama sahasına taşınmasını sağlamakla yükümlü oldukları hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu işlemin tesisine dayanak alınan 18/06/2016 tarihli tespit tutanağı ve idarece dosyaya sunulan tespite ilişkin fotoğraflar incelendiğinde davacıya ait inşaatın ön tarafında bulunan yol kenarına inşaat atıkları döküldüğüne yönelik tespitlerin olduğu net olarak görülmektedir.
Bu itibarla; davalı idare elemanlarınca tutulan tespit tutanağı ve fotoğraflarla davacı şirketin Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğine aykırı olarak hafriyat döktüğü hususu somut olarak ortaya konulduğu, davacı şirkete verilen idari para cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmadığından, temyize konu kararın bozulması gerektiği oyuyla, çoğunluk kararına katılmıyoruz.