Danıştay Kararı 6. Daire 2019/10701 E. 2020/9260 K. 13.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/10701 E.  ,  2020/9260 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/10701
Karar No : 2020/9260

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …İnş. Hafr. Nak. ve Oto. San. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: …İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan tarla vasıflı taşınmazlara, davacıya ait araçla izinsiz hafriyat taşındığı ve döküldüğünden bahisle, 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 20/r maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Bursa Büyükşehir Belediye Encümeni kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; … İli, … İlçesi, … Mahallesinde bulunan tarla vasıflı taşınmazlara izinsiz olarak … plakalı araç ile 2015 Eylül, Ekim ve Kasım aylarında hafriyat atığı döküldüğünün gerek araç takip sistemi ve yerinde yapılan denetim ile sabit olduğu gerekse de taraflar arasında bu hususun uyuşmazlık teşkil etmediği, ancak davacı tarafından söz konusu aracın dava dışı … isimli şahsa ait … Hafriyat firmasına kiralandığı ve Çevre Kanunu ile ilgili Yönetmelik hükümleri hilafına fiillerin …Hafriyat firması tarafından gerçekleştirildiği, dolayısıyla cezaların şahsiliği ilkesince iş bu cezanın şahsına kesilemeyeceği ileri sürülmekte ise de; araç takip sisteminden tespit edilen … plakalı aracın trafik tescil kaydının davacı firma adına olduğu ve aracın kiralandığına dair herhangi bir kaydın mevcut olmadığı, davacı tarafından sunulan kiralama sözleşmesinin ise noter onaylı veya noter tarafından tanzim edilmiş yahut herhangi bir resmi kuruma ibraz edilmiş bir sözleşme olmadığı, her ne kadar kiralama sözleşmesinin adi şekilde tanzim edilmiş olmasının sözleşmenin geçerliliği açısından herhangi bir etki doğurmayacağı açık ise de; sözleşmenin tarafı olmayan idarece sözleşmenin varlığının bilinmesi mümkün olmadığından, her zaman düzenlenebilecek nitelikte bulunan adi yazılı şekilde tanzim edilmiş sözleşmeye göre işlem tesis edilmesinin beklenemeyeceği, aracın ve fiilin tesbiti halinde aracın tescilli olduğu kişi adına işlem tesis edileceği, hafriyat döküm izni olmaksızın, uyuşmazlığa konu alana izinsiz olarak … plakalı araç ile hafriyat atığı döküldüğünün tespiti üzerine aracın sahibi olan davacı adına kesilen idari para cezasına ilişkin … tarih ve … sayılı Bursa Büyükşehir Belediye Encümeni kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: Davacı tarafından, aracın fiil tarihinde …-…Hafriyat firmasına kiralanmış durumda olduğu, anılan kişinin de bu durumu kabul ettiği, kendilerinin bir sorumluluğunun bulunmadığı iddia edilmiş ise de; … plakalı araca ait araç takip sistemi üzerinde yapıldığı belirtilen inceleme neticesinde; … İlçesi, …bölgesinde döküm yapıldığının tespit edilmesi üzerine, denetim elemanlarınca tespit edilen araç plakasından başkaca ayırt edici unsur olmaması ve trafik tescil kaydında da aracın kiralandığına ilişkin bir kaydın bulunmaması nedeniyle, idari para cezasının, araç plakasına göre belirlenen araç sahibine verildiğinin anlaşıldığı, davacı tarafından, dava konusu işlem nedeniyle uğradığı zararlar nedeniyle özel hukuk hükümlerine göre dava konusu aracı kiraladığını iddia ettiği …-… Hafriyat firmasına karşı rücu davası açabileceği, bu durumun para cezası ile cezalandırılması işlemini sakatlamayacağı gerekçesi ile istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca yukarıda açıklanan gerekçe ile istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Aracın kiraya verildiği, taşıma işini yapanın … Hafriyat şirketi olduğu, cezanın …’a verilmesi gerektiği, cezaların şahsiliği ilkesinin dikkate alınmadığı, …’un Belediyeye başvurusu üzerine alınan 15.12.2015 tarihli ve 2015/7073 sayılı ve 16.02.2016 tarihli ve 2016/1127 sayılı Encümen Kararı incelendiğinde; taşeron şirketin yaptığı taşıma işinin idarece bilindiği hususunun görülebileceği, dökülen toprağın hafriyat niteliğinin olmadığı, tarıma elverişli toprak olduğu, parsel sahiplerinin izni ve rızasıyla döküldüğü, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan tarla vasıflı taşınmazlara izinsiz olarak hafriyat atığı döküldüğü yolundaki şikayet üzerine yapılan inceleme neticesinde; araç takip sistemi ve … plakalı davacı … İnş. Harf. Nak. Oto.San. Tic. Ltd. Şti. adına tescilli araç ile 2015 Eylül, Ekim ve Kasım aylarında, ilgili yere izinsiz olarak hafriyat döküldüğünün tespiti üzerine, Çevre Kanunu’nun 8.maddesi ve Hafriyat Toprağı ve İnşaat Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nin 9,13 ve 23.maddelerinin ihlali nedeniyle anılan Yönetmeliğin 46.maddesi uyarınca Çevre Kanunu’nun 20.maddesinin (r) bendine istinaden Büyükşehir Belediye Encümeni’nin … tarih ve … sayılı kararı ile davacı adına 139.503,00-TL idari para cezasının kesildiği, bakılmakta olan işbu davanın söz konusu para cezasına ilişkin Encümen Kararının iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” kenar başlıklı 38. maddesinin 7. fıkrasında, “Ceza sorumluluğu şahsidir.” hükmü yer almaktadır.
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 8. maddesinde; “Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır. Kirlenme ihtimalinin bulunduğu durumlarda ilgililer kirlenmeyi önlemekle; kirlenmenin meydana geldiği hallerde kirleten, kirlenmeyi durdurmak, kirlenmenin etkilerini gidermek veya azaltmak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler.”, 20. maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinde; “Bu Kanunda ve yönetmeliklerde öngörülen usûl ve esaslara, yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak atık toplayan, taşıyan, geçici ve ara depolama yapan, geri kazanan, geri dönüşüm sağlayan, tekrar kullanan veya bertaraf edenlere 24.000 Türk Lirası, ithal edenlere 60.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir. ” hükmü, ikinci fıkrasında da “Bu maddenin (k), (l), (r), (s), (t), (u), (v) ve (y) bentlerinde öngörülen idarî para cezaları kurum, kuruluş ve işletmelere üç katı olarak verilir” düzenlemesi mevcuttur.
Hafriyat Toprağı ve İnşaat Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nin 8.maddesinde hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıklarının toplanması, geçici biriktirilmesi, taşınması ve bertarafı faaliyetlerini denetlemek belediyelerin görev ve yetkileri arasında sayılmış, 9.maddesi ile de atıklarını belediyenin veya mülki amirin izin verdiği geri kazanım veya depolama tesisi dışındaki yerlere dökmemek hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıkları üreticilerinin yükümlülükleri arasında sayılmıştır. Aynı yönetmeliğin 13.maddesinde “Hafriyat toprağı ile inşaat/yıkıntı atıklarının, üretici ve taşıyanları tarafından belediyelerin veya mahallin en büyük mülki amirinin gösterdiği ve izin verdiği geri kazanım ve depolama tesisleri dışında denizlere, göllere, akarsulara veya herhangi bir yere dökülmesi ve dolgu yapılması yasaktır. Faaliyetleri sonucu hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıklarının üretimine neden olacak özel veya resmi kişi, kurum ve kuruluşlar; bu atıkların üretilmesinden önce ilgili belediyeye/mahallin en büyük mülki amirine başvurarak gerekli izinleri almak, atıklarını bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara göre bu mercilerin göstereceği geri kazanım/depolama sahasına taşınmasını sağlamakla yükümlüdürler. Bununla ilgili işlemler 23 üncü maddede belirtilen esaslara göre yapılır. Yapılan denetimlerde hafriyat toprağı ile inşaat/yıkıntı atıklarını Yönetmelikte belirtilen esaslara aykırı olarak çevre kirliliğine neden olacak şekilde alıcı ortama verdiği tespit edilen üretici, taşıyıcı ve depolayanlar hakkında 46 ncı maddede belirtilen cezai işlemler uygulanır. Ayrıca tespit edilen eksiklik veya kirlilik, tebliğ edilen süreler içinde giderilmezse bu atıkların toplanması, taşınması ve bertarafı maliyeti ilgililerden peşin olarak tahsil edilir.” düzenlemesine, 23.maddesinde “Hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atığı üretenler, ürettikleri hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıklarını, taşıma izni almış nakliye araçlarıyla gerekli izinleri almış depolama sahalarına taşımak veya taşıtmakla yükümlüdürler.”, 46.maddesinde ise “Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında Kanunun 15 ve 16 ncı maddelerinde belirtilen merciler tarafından gerekli işlemler yapılır ve Kanunun 20, 21, 23, 24 ve 26 ncı maddelerinde belirtilen cezalar verilir.” denilmektedir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Ceza sorumluluğunun şahsiliği, ceza hukukunun temel ilkelerindendir. Cezaların şahsiliğinden amaç, bir kimsenin işlemediği bir fiilden dolayı cezalandırılmamasıdır. Başka bir anlatımla, bir kimsenin başkasının fiilinden sorumlu tutulmamasıdır. Anayasanın 38. maddesinde, idari ve adli cezalar arasında bir ayrım yapılmadığından, idari para cezaları da bu maddede öngörülen ilkelere tabidir.
Olayda; … plakalı araç ile 2015 Eylül, Ekim ve Kasım aylarında hafriyat atığı döküldüğünün gerek araç takip sistemi ve yerinde yapılan denetim ile sabit olduğu gerekse de taraflar arasında bu hususun uyuşmazlık teşkil etmediği görülmekte ise de; söz konusu aracın dava dışı … isimli şahsa ait … Hafriyat firmasına kiralandığı, her ne kadar kiralama sözleşmesi, noter onaylı veya noter tarafından tanzim edilmiş yahut herhangi bir resmi kuruma ibraz edilmiş bir sözleşme olmasa da, söz konusu kiracılık sıfatının tespiti amacıyla açılan davada … Sulh Hukuk Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararıyla; … plakalı aracın …a kiralandığının tespitine karar verildiği ve dava konusu fiillerin … Hafriyat firması tarafından gerçekleştirildiğinin … tarafından idareye sunulan 28.01.2016 tarihli dilekçe ile de kabul edildiği görülmektedir.
Ayrıca, araçları kiraladığı belirtilen … tarafından, …Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanlığı’na sunulan söz konusu 28.01.2016 tarihli yazı incelendiğinde; davaya konu … (başkaca araç plakaları da verilerek) plakalı araç ile toprağın İğdir Köyü’ne kendileri tarafından döküldüğü, bu hususta bir cezai işlem uygulanacaksa kendilerine uygulanmasının talep edildiği, bu talep üzerine alınan Bursa Büyükşehir Belediye Encümeninin … tarihli ve … sayılı kararında, …un …/Merkez İmam Hatip Lisesi kazısında çalıştığı ve kazıdan çıkan hafriyatı … bölgesine döktüğünün tespit edildiği belirtilerek, ..’a 2872 sayılı Çevre Kanununun 20/r maddesi uyarınca 46.501,00-TL idari para cezası uygulandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, yukarıda belirtilen Anayasa hükmü ve dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin birlikte incelenip değerlendirilmesinden; davaya konu … plakalı aracın, dava konusu fiil tarihinde davacı firma tasarrufunda olmayıp, … tarafından kiralandığı açık olduğundan ve kiracı …’un başvurusu üzerine aynı fiil sebebiyle davalı Belediye tarafından bu kez davacı …’a da ceza verilmiş olması ile araçların … tarafından kiralandığı hususunun davalı idarenin de kabulünde olduğu kanaatine ulaşıldığından, cezaların şahsiliği ilkesi çerçevesinde davaya konu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı dikkate alındığında, davanın reddine dair Mahkeme kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılması ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 13/10/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.