Danıştay Kararı 6. Daire 2019/10200 E. 2020/10782 K. 11.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/10200 E.  ,  2020/10782 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/10200
Karar No : 2020/10782

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı – …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Derneği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İstanbul İli, Adalar İlçesi, … Adası, … ada … sayılı parsel ile … ada … sayılı parselde bulunan ve “B Bölgesi” olarak adlandırılan 2. derece doğal sit alanının, 1. derece doğal sit alanı olarak tescil edilmesi istemiyle yapılan 14/09/2010 günlü başvurunun, kesin olmayan cevapla reddine ilişkin … günlü ve … sayılı İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dava konusu işlemin; davalı idarece davacının isteminin değerlendirerek Kurulca bir karar alınması, talep hakkında ortada Mahkemece incelenebilecek bir işlem tesis edilmesi gerektiği gerekçesiyle iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 03/10/2012 günlü, E:2012/3272, K:2012/6527 sayılı kararı ile husumet yönünden bozulması üzerine bozma kararına uyularak dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının, Danıştay Ondördüncü Dairesinin 18/02/2015 günlü, E:2013/5768, K:2015/1207 sayılı kararı ile; yargı yerince, davalı idarenin kesin cevap vermeye zorlanmasının mevzuata uygun olmadığı, davalı idarece istemin reddi yolunda verilen cevabın hukuka uygun olup olmadığı, işleme konu taşınmazın 1. derece doğal sit özelliği gösterip göstermediği hususlarının keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulması üzerine bozma kararına uyularak yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İstanbul İli, Adalar İlçesi, … Adası, … ada … sayılı parsel ile … ada … sayılı parselde bulunan ve “B Bölgesi” olarak adlandırılan alanın, İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun … günlü ve … sayılı Kararı ile 2. derece doğal sit alanı olarak ilan edildiği, anılan kararın iptalinin istenmediği, davacının 14/10/2010 tarihli başvurusu ile kaçırılmış dava açma süresinin canlandırılmaya çalışıldığı, davacının taleplerinin tescile ilişkin … günlü ve … sayılı karara karşı açılmış bir dava olması durumunda dikkate alınabileceği, bilirkişi raporunun karara esas alınamayacak nitelikte olduğu, bilirkişilerin uzmanlık alanlarının, “Doğal Sit Alanının” korunma statüsünün değerlendirilebilmesi açısından yeterli olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY : İstanbul ili, Adalar ilçesi, … Adası, … ada, … sayılı parsel ile … ada, … sayılı parselde bulunan ve “B Bölgesi” olarak adlandırılan alanın; Ada’da yer alan diğer alanlar ile birlikte sit derecelendirmesinin yapıldığı İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun …günlü ve … sayılı Kararı ile 2. derece doğal sit alanı olarak ilan edildiği, … ada, … sayılı parsel ile … ada, … sayılı parselde bulunan ve “B Bölgesi”nin, Adada aynı Kararla 1. derece doğal sit alanı ilan edilen A Bölgesi ile olan bütünlüğü, bölgenin kuş göç yolu üzerinde olması, orman alanın muhafazası, Adanın silueti, yapılaşma yoğunluğunun fazlalığı nedenleri ileri sürülerek, dava konusu 2. derece doğal sit alanının, 1. derece doğal sit alanı olarak ilan edilmesi istemiyle 14/09/2010 tarihinde davacı … Derneği Yönetim ve Danışma Kurulu tarafından yapılan başvuruya dava konusu … günlü ve … sayılı İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı ile konunun Kurul üyelerince yerinde incelenmesine karar verildiği şeklinde kesin olmayan bir cevap verilmiş, bunun üzerine, davacı dernek tarafından söz konusu kararın iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 3. maddesinin a-3. bendinde; Sit, “tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlardır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 19/06/2007 tarih ve 728 sayılı İlke Kararı’nda; I. Derece Doğal (Tabii) Sit: Bilimsel muhafaza açısından evrensel değeri olan, ilginç özellik ve güzelliklere sahip olması ve ender bulunması nedeniyle kamu yararı açısından mutlaka korunması gerekli olan, korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak alanlar olarak; II. Derece Doğal (Tabii) Sit: Doğal yapının korunması ve geliştirilmesi yanında kamu yararı göz önüne alınarak kullanıma açılabilecek alanlar olarak tanımlanmıştır.
Diğer yandan; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren haller” başlıklı 266. maddesinde; mahkemenin, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği, hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacağı; “Keşif kararı” başlıklı 288. maddesinde; hâkimin, uyuşmazlık konusu hakkında bizzat duyu organları yardımıyla bulunduğu yerde veya mahkemede inceleme yaparak bilgi sahibi olmak amacıyla keşif yapılmasına karar verebileceği, hâkimin gerektiğinde bilirkişi yardımına başvuracağı, keşif kararının, mahkemece, sözlü yargılamaya kadar taraflardan birinin talebi üzerine veya resen alınacağı belirtilmiştir.
Korunması gerekli tabiat varlıklarına ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde teknik yönden keşif ve bilirkişi incelemesinin gerektiği durumlarda, yukarıda yer alan tanımlar ve tabiat varlığının özelliği gereği, ilginç özellik ve güzellikler içermesi ve mutlaka korunması gerektiğinin anlaşılabilmesi için; orman mühendisi, ziraat mühendisi, peyzaj mimarı, ornitolog ve biyoloğun da bulunduğu gerekirse diğer bilim dallarından da uzman bilirkişiler görevlendirilmek suretiyle oluşturulan bir bilirkişi heyeti marifetiyle, alanın niteliğine göre konusunda uzman diğer kişilerden oluşan bilirkişi kurulunca inceleme yaptırılması gerekmektedir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının incelenmesinden; İstanbul İli, Adalar İlçesi, … Adası, … ada … sayılı parsel ile … ada … sayılı parselde bulunan ve “B Bölgesi” olarak adlandırılan 2. derece doğal sit alanının, 1. derece doğal sit alanı olarak tescil edilmesi istemiyle yapılan 14/09/2010 günlü başvurunun, kesin olmayan cevapla reddine ilişkin … günlü ve … sayılı İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada, İdare Mahkemesince; karara esas alınan bilirkişi raporunun, üç Mimardan oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlendiği, bilirkişilerin uzmanlık alanlarının, alanın “doğal sit” özelliliğine ilişkin değerlendirme yapmak için yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; alanın niteliği de dikkate alınarak, üniversitelerin ilgili bölümlerinden oluşturulacak, konusunda uzman orman mühendisi, ziraat mühendisi, peyzaj mimarı, ornitolog ve biyoloğun da içerisinde bulunduğu bilirkişi kuruluna keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle; dava konusu taşınmazların sit statüsü tespit edilerek, taşınmazın 1.derece doğal sit tanımına uygun özellikler gösterip göstermediğinin, 2.derece doğal sit alanı olarak kalması durumunda doğal sit alanının bütünlüğünün ne şekilde etkileneceğinin kamu yararı da dikkate alınarak, somut bir biçimde ortaya konulduktan sonra karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, hükme esas alınabilecek nitelikte görülmeyen bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen temyize konu Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Ayrıca; 17/08/2011 tarihli, 28028 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 648 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 51. maddesi ile 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa eklenen Ek-4. maddenin 1. fıkrasında, taşınır tabiat varlıkları hariç tabiat varlıkları, doğal sit alanları ve bunlara ilişkin koruma alanları ile ilgili olarak 2863 sayılı Kanunda öngörülen iş, işlem ve kararlar bakımından görevli ve yetkili bakanlığın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olduğu; 6. fıkrasında, tabiat varlıkları, doğal sit alanları ve bunlara ilişkin koruma alanları ile ilgili iş, işlem ve kararlara ilişkin usul ve esaslar ile bu konularda görev yapacak komisyonların teşkili, çalışma usul ve esaslarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanacak yönetmelik ile düzenleneceği; 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin “Mevcut statülerin değerlendirilmesi” başlıklı Geçici 6. maddesi (Ek: 8/8/2011-KHK-648/ 17 md.) hükmü uyarınca da, maddenin yürürlüğe girdiği tarihte, doğal sit alanı ve tabiat varlığı olarak tespit ve tescil edilmiş alan ve varlıkların statülerinin yeniden değerlendirilmesi için konunun Bakanlığa devredileceği belirtildiğinden, dava konusu taşınmazın söz konusu mevzuat uyarınca sit statüsünün yeniden değerlendirilip değerlendirilmediği hususunun da araştırılması, yeniden bir değerlendirme yapılması durumunda, bu hususun da dikkate alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 11/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.