Danıştay Kararı 6. Daire 2019/10197 E. 2020/12990 K. 16.12.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/10197 E.  ,  2020/12990 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/10197
Karar No : 2020/12990

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Sanayi ve Tıbbi Gazlar İstihsal Endüstri A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İzmir İli, Aliağa İlçesi, …Caddesi, No:… adresinde bulunan davacı şirkete ait işletmeden kontrolsüz emisyon çıkışı olduğundan bahisle, 2872 sayılı Çevre Kanununun 20/b maddesi uyarınca 81.272,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarihli, … sayılı İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin10/03/2016 tarih ve E:2014/7684, K:2016/1707 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak davacı şirkete ait işletmeden çevreye kontrolsüz şekilde yoğun bir emisyon çıkışı olduğunun denetim tutanağı, görüntü kaydı ve renkli fotoğraflarla sabit olduğu ve tekerrüre esas alınan cezanın iptali için …İdare Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyası ile açılan davanın reddedilerek kesinleşmiş olduğu dikkate alındığında, dava konusu işlem ile verilen para cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Eksik inceleme ile karar verildiği, fabrika içerisinde tespit yapılmadığı, emisyon önleyici tedbirlerin alındığı, hiçbir ölçüme dayanmaksızın salt kolluk kuvvetlerinin yaptığı çekimlere dayanarak alınan kararın hukuka aykırı olduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, su kulelerinden çıkan su buharının toz emisyon çıkışı zannedildiği iddia edilmekte ise de farklı açılardan çekilen görüntülerden de kolayca anlaşılabileceği üzere söz konusu emisyonun buhar olmadığı, işletmenin bacasına gitmeyen açıklıklardan kontrolsüz olarak çıkan emisyon olduğu, yüksek toz içeren partikül madde emisyonu olduğu, fiilin ölçüm sonuçları ile ilgili olmayıp, aksine herhangi bir önlem alınmaksızın kontrolsüz bir şekilde atmosfere verilen kaçak emisyonlarla ilgili olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
İzmir İli, Aliağa İlçesi, … Köyü, … Caddesi, No:… adresinde bulunan davacı şirkete ait işletmenin çelikhane bölümünün çatı kısmından ve diğer ünitelerinden yoğun bir duman çıkışının gözlendiği ve rüzgarın da etkisi ile çevreye yayıldığının görüntü kayıtları (CD), fotoğraflar ve denetim tutanağı ile tespit edilmesi neticesinde, kontrolsüz emisyon çıkışı nedeniyle çevre kirliliğine sebebiyet verildiğinden bahisle, 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 20/b ve 23. maddeleri uyarınca, bir kat artırılmak suretiyle, 81.272,00-TL para cezası uygulandığı, söz konusu para cezasının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 8 maddesinde, “Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır.
Kirlenme ihtimalinin bulunduğu durumlarda ilgililer kirlenmeyi önlemekle; kirlenmenin meydana geldiği hallerde kirleten, kirlenmeyi durdurmak, kirlenmenin etkilerini gidermek veya azaltmak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler.”; aynı Yasanın 5491 sayılı Kanunla değişik 20. maddesinin (b) bendinde, “Hava kirliliği yönünden önemli etkileri nedeniyle kurulması ve işletilmesi yönetmelikle izne tâbi tutulan tesisleri, yetkili makamlardan izin almadan kuran ve işleten veya iznin iptal edilmesine rağmen kurmaya ve işletmeye devam eden veya bu tesislerde izin almaksızın sonradan değişiklik yapan veya yetkili makamların gerekli gördükleri değişiklikleri tanınan sürede yapmayanlara 24.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu tesislerde emisyon miktarları yönetmelikle belirlenen sınırları aşıyorsa 48.000 Türk Lirası idarî para cezası verilir.
İzne tâbi tesisleri, aldıkları izin belgesinde veya yönetmeliklerde öngörülen önlemleri almadan veya yönetmeliklerde belirlenen emisyon standartlarına ve sınırlamalarına aykırı olarak işletenlere 24.000 Türk Lirası idari para cezası verilir.” hükmü, fiillerin tekrarı başlıklı 23. maddesinde de; “Bu Kanunda belirtilen idarî para cezaları, bu cezaların verilmesini gerektiren fiillerin işlenmesinden itibaren üç yıl içinde birinci tekrarında bir kat, ikinci ve müteakip tekrarında iki kat artırılarak verilir.” hükmü yer almıştır.
Öte yandan, Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği’nin 1.maddesinde, bu Yönetmeliğin amacı, sanayi ve enerji üretim tesislerinin faaliyeti sonucu atmosfere yayılan is, duman, toz, gaz, buhar ve aerosol halindeki emisyonları kontrol altına almak, olarak belirtilmiş, 34.maddesinin (a-1) bendinde ise, “Hava emisyonu açısından çevre iznine tabi tesislerin izlenmesi/denetlenmesinde; çevre iznine tabi işletmelerde, faaliyetlerin Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yerine getirilip getirilmediğinin tespiti amacıyla yetkili merciin görevlendirdiği kişilerce izleme ve denetim yapılır. Bakanlık denetleme ve ceza yetkisini Çevre Kanunu’nun 12 ve 24 üncü maddeleri gereğince devredebilir.” hükmü yer almaktadır.
03/04/2007 günlü, 26482 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Çevre Kanununa Göre Verilecek İdarî Para Cezalarında İhlalin Tespiti ve Ceza Verilmesi ile Tahsili Hakkında Yönetmeliğin “Çevre denetim ekibinin görevlendirilmesi” başlıklı 7. maddesinde; “Kanunda belirtilen yükümlülüklerin ilgililerce yerine getirilip getirilmediğinin tespiti için Bakanlık merkez veya taşra teşkilatı ile Bakanlıkça yetki verilmiş kurum veya kuruluşların yetkili makamı tarafından usulüne uygun olarak iki veya daha fazla kişiden meydana gelen çevre denetim ekibi görevlendirilir.”, “Çevre denetim ekibinin görevleri” 8. maddesinde; ” (1) Planlı ya da plansız/ani denetimlerde veya ihbar, şikâyet üzerine ya da herhangi bir nedenle çevre kirliliğinin ve/veya bozulmanın ortaya çıkması durumunda görevlendirilen çevre denetim ekibi; a) Denetim mahalline, özellikle ihbar, şikâyet ya da kirliliğin ve/veya bozulmanın görüldüğü durumlarda en seri şekilde olay yerine ulaşmak, b) Çevre mevzuatı çerçevesinde; denetimi gerçekleştirmek ve çevre kirliliğinin ve/veya ihlalin nedenini belirlemek,… e) Durum tespitine ve/veya ihlaline ilişkin, yapılan işlemleri denetim/Tespit Tutanağı ile belirlemek, f) Düzenlenen tutanak, varsa fotoğraflar, filmler, video kasetleri, hava fotoğrafları, uydu görüntüleri, numunelere ilişkin analiz sonuçları, ilgili dokümanlar ile denetim raporlarını bağlı bulunduğu idarî para cezası vermeye yetkili makama/amirlere teslim etmek ile görevlidir.”, 10. maddesinde, “…(5) Çevre mevzuatı ihlalinin belirlenmesi için fotoğraf, kamera ve diğer teknik cihazlardan yararlanılması veya numune alınması işlemi; ilgililerin olay mahallinden ayrılması, olayın kendine özgü mahiyeti gibi fiili imkânsızlıklar nedeniyle yapılamadığı durumlarda Çevre Denetim Tutanağının veya Tespit Tutanağının düzenlenmesi ihlalin tespiti için yeterlidir.”, “Denetim ve tespit tutanağının düzenlenmesi” başlıklı 13. maddesinde; “Kanunun ilgili hükümleri çerçevesinde Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı veya Bakanlıkça yetki verilmiş kurum veya kuruluşların yetkili makam tarafından çevre denetimi ile görevlendirilen personelce yapılan denetimler sonucunda tespit edilen ihlallerle ilgili olarak, fiilleri işleyenler hakkında Ek-3’te yer alan Çevre Denetim Tutanağı; gemilerle ilgili olarak ise Ek-2’de yer alan Tespit Tutanağı düzenlenir.”, 14. maddesinde ise; “İdarî yaptırım kararı vermeye yetkili merci, intikal ettirilen Çevre Denetim Tutanağını veya Tespit Tutanağını ve ilgili belgeleri değerlendirerek gerekli yaptırım kararını verir.” kuralı getirilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta; Jandarma ekipleri tarafından düzenlenen ve davaya konu işleme dayanak olan 06.06.2013 tarihli tespit tutanağı incelendiğinde, fabrikanın dışından yapılan kontrollerde, işletmenin faaliyette olduğu, üretim esnasında, çelikhane bölümü çatı kısımlarından, baca ve diğer ünitelerinden yoğun bir şekilde toz tabakasının çıktığı, havaya verildiği, rüzgarın da etkisi ile çevreye yayıldığı, çalışma sahalarından, demirçelik, yükleme – boşaltma ve sevkiyat sırasında kahverengi toz bulutunun oluştuğu ve dışarıya verildiği, yalıtım sistemlerinde yada bacada bulunabilecek arızalardan bu toz duman olayının kaynaklanabileceği değerlendirildiği, işletmeye ait bacanın filtre sistemlerinin ve toz tutma ünitelerinin teknik ekiplerce kontrol edilerek, ölçümlerinin yapılmasının, çalışma ortamları ile ilgili yalıtımların incelenmesinin uygun olacağının değerlendirildiği, bu konuların … İl Müdürlüğü ilgili uzmanlarınca kontrol edilerek, işletme hakkında yasal işlemlerin yapılması hususunda tespitler yapıldığı, ayrıca durumun fotoğraf ve görüntü kaydı çekilmek suretiyle de kayıt altına alındığı anlaşılmakla birlikte; Jandarma tespit tutanağında belirtilen söz konusu tespitlere ilişkin …İl Müdürlüğü ekiplerince işletmede içerisinde emisyonun kaynağına ve niteliğine ilişkin ayrıntılı denetim yapılmaksızın, sadece Jandarma tespit tutanağı ile fotoğraf ve görüntü kayıtları dayanak alınarak dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davaya konu işletme içerisinde…İl Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılmış denetim neticesinde düzenlenmiş ayrıntılı tespitler içerir bir tutanak bulunmadığından, ayrıca davalı idare tarafından davaya konu işleme dayanak alınan ve Jandarma ekipleri tarafından işletme dışından yapılan gözleme dayalı olarak düzenlenen tespitlerde ve fabrika dışından çekilen görüntülerde emisyonun sebebine, niteliğine ve atılı fiilin davacı şirket tarafından işlendiğine dair yeterli somut tespit bulunmadığından, davaya konu idari para cezasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşılmakta olup; davanın reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 16/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.