Danıştay Kararı 6. Daire 2019/10076 E. 2020/13652 K. 24.12.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/10076 E.  ,  2020/13652 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/10076
Karar No : 2020/13652

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : 1- … Bakanlığı – …
VEKİLİ : …, Hukuk Müşaviri – Aynı yerde
2- … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin …. tarih ve E:…., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Muğla İli, Bodrum İlçesi, … Mevkiinde bulunan … parsel sayılı taşınmazın olduğu alana ilişkin 19/12/1996 tarihinde mülga Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan kıyı kenar çizgisinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 17/02/2015 tarih ve E:2013/1348, K:2015/1158 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak, kıyı kenar çizgisinin; arazinin doğal özellikleri ile uyumlu olmaması, eş yükselti eğrilerini kesen ve kıyının girintili çıkıntılı yapısıyla çelişki içerecek biçimde tespit edilmiş olması ve kıyı kenar çizgisinin kara yönünde aktif olarak deniz etkisine maruz olmadığı dikkate alındığında, davaya konu kıyı kenar çizgisinin arazinin jeolojik, jeomorfolojik zirai ve topografik yapısına uygun olarak belirlenmediği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
1-Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından; Davacının dava konusu taşınmazı haricen satın aldığı, dava açma ehliyetinin bulunmadığı ileri sürülmektedir.
2-Muğla Valiliği tarafından; Kıyı kenar çizgisi üzerinde bulunan taş duvar ve dolgunun denizin karaya geçişini engellediğini, kıyı kenar çizgisi tespitinin 3621 sayılı Kıyı Kanunundaki “kıyı tanımı ve “kıyı kenar çizgisi tanımı”na uygun olarak yapılmış olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Muğla İli, Bodrum İlçesi, … Mevkiinde bulunan … parsel sayılı taşınmazın olduğu alana ilişkin 19/12/1996 tarihinde mülga Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanmıştır.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1/a bendinde; iptal davaları “idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar” olarak tanımlanmakta; yargı kararlarında “menfaat” kavramının davacı ile iptalini istediği idari işlem arasındaki bağı, ilgiyi ifade ettiği belirtilmekte ve idari işlem ile dava açan kişi arasında meşru, güncel ve ciddi bir ilişki söz konusu ise, davada menfaat bağının bulunduğu kabul edilmekte; bunun dışında ayrıca sübjektif bir hakkın ihlâl edilmesi koşulu aranmamaktadır.
İptal davasının gerek anılan maddede, gerekse içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri gözönüne alındığında, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin, bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü, idarenin işlemleriyle istikrarsızlığa neden olmaması ve işleyişinin olumsuz etkilenmemesi için zorunlu bulunmaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; Muğla İli, Bodrum İlçesi, … mevkiinde bulunan … parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alandaki kıyı kenar çizgisinin Muğla Valiliğinin Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonunca tespit edilerek … gün ve … sayılı yazı ile Bakanlık onayına sunulduğu, Bayındırlık ve İskan Bakanlığının … gün ve … sayılı yazısı ile onaylandığının bildirildiği, davacının … parsel sayılı taşınmazın deniz kenarında kalan 1800 m2’lik kısmını haricen satın almış olduğu, 02/11/2010 tarihinde Bodrum Malmüdürlüğü tarafından düzenlenen ecrimisil ihbarnamesi ile 23/05/2005 -23/05/2010 tarihleri arasındaki 5 yıl için ecrimisil bedeli istenmesi üzerine kıyı kenar çizgisinden haberdar olan davacı tarafından söz konusu kıyı kenar çizgisinin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmakta olup, olayda, davacının bu taşınmazın maliki olmadığı gibi, mülkiyetin devrine ilişkin tapu iptali ve tescili davası açmadığı, taşınmazın işgalcisi konumunda olan davacının, dava konusu işlemle meşru ve güncel bir menfaat ilişkisinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda; işleme konu taşınmazla davacının hukuken korunabilir bir menfaat bağı bulunmadığından, davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalıların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 24/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.