Danıştay Kararı 6. Daire 2019/10060 E. 2020/10013 K. 22.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/10060 E.  ,  2020/10013 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/10060
Karar No : 2020/10013

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Yapı Denetim Kuruluşu Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ: … İli, …İlçesi, … Mahallesi, … ada, … ve … parsel ile … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan binalarda yapı ruhsatı ve eki projesine aykırı imalatlar yapıldığından bahisle, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca fenni mesul sıfatıyla yapı denetim kuruluşu olan davacı şirket adına …-TL para cezası verilmesine ilişkin 03/03/2011 tarih ve 59 sayılı … Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 10/03/2015 tarih ve E:2013/8996, K:2015/1816 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak dava konusu işlemin iptali yolunda …İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 22/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X) :
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 28. maddesinin 2. fıkrasında “Yapıda inşaat ve tesisat işleri ile kullanılan malzemelerin kamu adına denetimine ilişkin fenni mesuliyet, ruhsat eki etüt ve projelerin gerektirdiği uzmanlığı haiz meslek mensupları tarafından ayrı ayrı üstlenilmek zorundadır. Fenni mesul mimar ve mühendisler uzmanlık alanlarına göre; yapının, tesisatı ve malzemeleri ile birlikte, bu Kanuna, ilgili diğer mevzuata, uygulama imar planına, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara ve teknik şartnamelere uygun olarak inşa edilmesini denetlemekle görevlidir. Yapı sahibine ve idareye karşı sorumlu olan fenni mesuller, uzmanlık alanına uygun olarak yapıda yetki belgesi olmayan usta çalıştırılması veya şantiye şefi bulundurulmaksızın yapım işinin sürdürülmesi veya yapının mevzuata aykırı yapılması veya istifaları halinde, bu durumları altı iş günü içinde ilgili idareye yazılı olarak bildirmek zorundadır. Aksi takdirde, fenni mesuller kanuni mesuliyetten kurtulamaz. Bildirim üzerine, en geç üç iş günü içinde 32 nci maddeye göre işlem yapılır.” hükmüne yer verilmiş; aynı Kanun’un 42. maddesinin 1. fıkrasında; bu maddede belirtilen ve imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde ilgili idare encümenince sorumlular hakkında, üstlenilen her bir sorumluluk için ayrı ayrı olarak bu maddede belirtilen idari müeyyielerin uygulanacağı, 2. fıkrasında; ruhsat almaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapı müteahhidine veya aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz Türk Lirasından az olmamak üzere, maddede öngörülen şekilde hesaplanan idari para cezaları uygulanacağı belirtilmiştir.
4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’un 2. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde; yapı denetim kuruluşlarının yapının, ruhsat ve ekleri ile mevzuata uygun olarak yapılmasını denetleme, (g) bendinde; ruhsat ve eklerine aykırı uygulama yapılması halinde durumu üç iş günü içinde ilgili idareye bildirme görevlerini yerine getirmekle yükümlü oldukları, 8. maddesinde ise; yapı denetim kuruluşlarından bu Kanunda ve ilgili mevzuatta öngörülen esaslara göre denetim görevini yerine getirmedikleri tespit edilenlere, tespit edilen fiil ve hâllerin durumuna göre idari yaptırımlar uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda yer verilen hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; ilgili fenni mesullerin denetimi olmaksızın inşaat ve tesisatlara ilişkin yapım işlerinin sürdürülemeyeceği yolundaki 3194 sayılı Kanun’un 28. maddesi ve yapı denetim kuruluşlarının sorumluluğunu düzenleyen 4708 sayılı Kanun hükümleri dikkate alındığında, yapı denetim kuruluşunun görev ve sorumlulukları ile uygulanacak idari yaptırımların 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun maddelerinde düzenlendiği, uyuşmazlık konusu inşaatın ruhsat ve eklerine aykırı yapılmasından dolayı davacı yapı denetim kuruluşunun 3194 sayılı Kanun’un 42. maddesi kapsamında para cezasıyla cezalandırılamayacağı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda; davacı yapı denetim kuruluşuna 3194 sayılı Kanun’un 42. maddesi uyarınca imar para cezası verilmesine ilişkin dava konusu encümen kararında hukuka uyarlık bulunmadığından; dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile onanması gerektiği oyuyla, Dairemizin çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.