Danıştay Kararı 6. Daire 2018/6592 E. 2022/1651 K. 16.02.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2018/6592 E.  ,  2022/1651 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/6592
Karar No : 2022/1651

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı/ANKARA
VEKİLİ : Av. Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … 2- …
3- … 4- … 5- …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Sakarya ili, Hendek ilçesi, … Mahallesi, … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı işlemi ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın bozulmasına dair Danıştay Altıncı Dairesi’nin 17.05.2016 tarih ve E:2015/2886 K:2016/2802 sayılı kararına uyularak, dava konusu işlemlerin iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 29.10.2021 tarihli ve 31643 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 85 sayılı Bazı Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 1. maddesi ile 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Altıncı Kısmının Dördüncü Bölümünün başlığının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2. maddesi ile de aynı Kararnamenin 97. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “Çevre ve Şehircilik” ibaresinin “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği” şeklinde değiştirildiği görüldüğünden, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın davalı olarak belirlenmesi suretiyle işin gereği görüşüldü.
Dava konusu imar planlarının dayanağı olan ve uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin riskli alan edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu’nun 11/01/2013 tarih ve 2013/4204 sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Ondördüncü ve Altıncı Daireleri Müşterek Kurulu’nun 01/07/2015 tarih ve E:2013/4841, K:2015/4775 sayılı kararıyla dava konusu bakanlar kurulu kararının iptaline karar verilmiş, bu karar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 27/01/2016 tarih ve E:2015/4845, K:2016/91 sayılı kararıyla onanmıştır.
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 16/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X) :
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu imar planlarının kapsadığı alanın 11/01/2013 tarihli, 2013/4204 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile riskli alan olarak ilan edildiği, riskli alan olarak ilan edilen bölgedeki taşınmaz malikleri tarafından söz konusu riskli alan kararına karşı muhtelif davalar açıldığı ve bu davalarda Danıştay Altıncı ve Ondördüncü Daireleri Müşterek Kurulu kararıyla Bakanlar Kurulu kararının iptaline karar verildiği, İdare Mahkemesince de bu iptal kararı doğrultusunda dava konusu imar planlarının iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince, dava konusu nazım ve uygulama imar planlarının iptaline karar verilmiş ise de söz konusu alanın riskli alan ilan edilmesine ilişkin karara karşı açılan davaların yalnızca dava açan şahıslara ait parsellere yönelik olduğu açıktır. Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bu davalarda verilen Daire kararları üzerine yaptığı temyiz denetimi sonucunda verdiği kararlar da bu yöndedir.
Bu durumda, İdare Mahkemesince dava konusu imar planlarına dayanak Bakanlar Kurulu kararına karşı uyuşmazlık konusu taşınmaza ilişkin olarak açılmış dava bulunup bulunmadığı araştırılarak söz konusu taşınmaza ilişkin açılmış dava varsa bu davada verilen karar sonucu göz önünde bulundurularak, dava açılmamışsa dava konusu imar planlarının esası incelenerek karar verilmesi gerekirken, davacının taraf olmadığı davada Danıştay Altıncı Dairesince verilen iptal kararı esas alınarak dava konusu imar planlarının iptaline karar verilmesinde isabet bulunmadığından nazım ve uygulama imar planlarının iptali yolunda verilen kararın bozulması gerektiği oyuyla temyize konu kararın onanması yolundaki Dairemiz kararına katılmıyorum.