Danıştay Kararı 6. Daire 2018/4843 E. 2020/9207 K. 13.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2018/4843 E.  ,  2020/9207 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/4843
Karar No : 2020/9207

DAVACI : … Odası (… Şubesi)
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarihli, … sayılı kararıyla onaylanan İstanbul İli, Kartal İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : İmar planı değişikliğinin mevzuata aykırı hazırlandığı, kentsel teknik altyapı etki değerlendirmesi analizi yapılmadan sadece özelleştirme kapsamında yer alan kamu arazisinin satışını mümkün kılacak imar hakları ile donatıldığı, planlama sürecinin, bu süreçte yapılan analiz ve sentez çalışmalarının ve bu çalışmaların plan kararlarına nasıl yansıdığının gerekçeleri ile açıklanmadığı, dava konusu imar planlarının bölgeye ait plan bütünlüğü içinde değerlendirilmediği, yoğun yapılaşmanın olduğu, donatı eksiklerinin bulunduğu bölgede bir bölgede yer alan, açık alan veya donatı alanı olarak kullanılabilecek kamu mülkiyetindeki bir alana ayrıcalıklı imar hakları getirildiği, donatı alanları yetersizken donatı ihtiyaçlarını daha da artıracak şekilde bir fonksiyon tercih edildiği, bölgede nüfus, yapı ve trafik yoğunluğu yaratacağı, nüfus donatı dengesinin bozulacağı, planlama esasları, şehircilik ilkeleri ve kamu yararı açısından sorunlu bir düzenleme olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI : Davacının davayı açmakta güncel, meşru ve kişisel bir menfaatinin bulunmadığından öncelikle davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği gibi davada süre aşımı bulunduğu, dava konusu imar planlarının çevre ve şehircilik ilkeleri ile kamu yararına uygun şekilde hazırlandığı, 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planına uygun olduğu, planlamada ekonomik kaygıların ön planda tutulmadığı, daha önceki ifraz çalışmaları da dikkate alındığından alanın %90’lık kısmının teknik ve sosyal altyapı alanı olarak değerlendirilmek üzere plan dışı bırakıldığı, yalnızca %10’luk kısmında yapılaşma kararı getirildiği, getirilen kullanım kararlarında çevre imar bütünlüğünün dikkate alındığı ve taşınmazın yakın çevresi ile uyumlu emsal/yükseklik şartlarının belirlendiği, dava konusu imar planlarında hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Dava, Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarihli, … sayılı kararıyla onaylanan İstanbul İli, Kartal İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle açılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile Dairemizce yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor, ek rapor ve … İdare Mahkemesinin E:… sayılı esasına kayıtlı dosyada yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu İstanbul İli, Kartal İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak olarak yapılan imar planlarında TİCTK-1 alanlarına ilişkin plan notunun belirsizlik oluşturması ve imar planlarının alanda yaşayacak nüfusun ihtiyacı olan teknik ve sosyal altyapı alanlarını öngörmemesi nedenleriyle, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve teknikleri ile kamu yararına aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …’NUN DÜŞÜNCESİ : Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarihli, … sayılı kararıyla onaylanan İstanbul İli, Kartal İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istenilmektedir.
Taşınmazların bulunduğu alanda imar planı yapma yetkisinin Özelleştirme İdaresine ait olduğu, davaya konu edilen imar planı yapılırken ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerinin alındığı, çevredeki sorunlar ve potansiyeller tespit edilerek plan kararlarının belirlendiği ve bu alanın önceki kullanımlarının değerlendirildiği, özelleştirme programına alınan kuruluşa ait olması nedeniyle 3194 sayılı Yasanın 9. maddesinin 2. fıkrasında verilmiş olan yetkiye istinaden Özelleştirme İdaresince yalnızca dava konusu parsel ile sınırlı bir alanda yapılan imar planı değişikliğinde; sosyal teknik altyapı alanı ayrılmasının mutlaka gerekli ve zorunlu olmadığı gibi, planlama alanının yaklaşık %16,71’inin yol alanı olarak belirlendiği, çevre imar bütünlüğünü bozmadığı ve üst ölçekli plan kararlarına aykırılık içermediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A. maddesi uyarınca yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilen kararlara itiraz edilemeyeceğinden davacının bu yöndeki talebi hakkında bir karar verilmeyerek, dosyadaki belgeler incelendikten sonra uyuşmazlığın esası hakkında işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
İstanbul İli, Kartal İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan “İstanbul İli Kartal İlçesi … Mahallesi … Ada … No.lu Parsel Nazım İmar Planı” ve “İstanbul İli Kartal İlçesi … Mahallesi … Ada … No.lu Parsel Uygulama İmar Planı”nın 22.02.2018-23.03.2018 tarihleri arasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, 14.02.2018- 15.03.2018 tarihleri arasında Kartal Belediye Başkanlığı tarafından askıya çıkarıldığı, 14.03.2018 tarihinde Kartal Belediye Başkanlığına, 22.03.2018 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na itiraz edildiği, itirazların zımnen reddi üzerine 13.06.2018 tarihinde bakılan davanın açıldığı görülmüştür.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmış, 9. maddesinin 2. fıkrasında: “Belediye hudutları ve mücavir alanlar içerisinde bulunan ve özelleştirme programına alınmış kuruluşlara ait arsa ve arazilerin, ilgili kuruluşlardan gerekli görüş, (Belediye) alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak (Ek ibare: 3/4/1997 – 4232/4 md.) imar tadilatları ve mevzi imar planlarının ve buna uygun imar durumlarının Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak suretiyle yürürlüğe girer ve ilgili Belediyeler bu arsa ve arazilerin imar fonksiyonlarını 5 yıl değiştiremezler.” kuralı yer almıştır.
Anılan Yasaya 5398 sayılı Yasanın 12. maddesiyle eklenen ve 5793 sayılı Yasanın 15. maddesiyle değiştirilen Ek 3. maddesinde: “Özelleştirme programındaki kuruluşlara ait veya kuruluş lehine irtifak ve/veya kullanım hakkı alınmış arsa ve araziler ile özel kanunları uyarınca özelleştirilmek üzere özelleştirme programına alınan arsa ve arazilerin, 3621 sayılı Kıyı Kanunu veya 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalan yerler dahil olmak üzere genel ve özel kanun hükümleri kapsamında yer alan tüm alanlarda imar planlarını yapmaya ve onaylamaya yetkili olan kurum veya kuruluşlardan görüş alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak her tür ve ölçekte plan, imar planı ile değişiklik ve revizyonları müellifi şehir plancısı olmak üzere Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yapılarak veya yaptırılarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak ve Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle kesinleşir (İptal ibare: Anayasa Mahkemesi’nin 09/06/2011 tarih ve 2008/87 E, 2011/95 K. sayılı Kararı ile.) yürürlüğe girer. İlgili kuruluşlar bu madde kapsamında yapılan planları devir tarihinden itibaren beş yıl süreyle değiştiremezler. Bu süre içerisinde imar planlarına ilişkin olarak, verilecek mahkeme kararlarının gereklerinin yerine getirilmesini teminen yapılacak imar planı değişikliğine ilişkin iş ve işlemler Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca bu maddede belirtilen usul ve esaslara göre gerçekleştirilir. İlgili kuruluşlar görüşlerini onbeş gün içinde bildirirler. Bu madde kapsamında yapılan her ölçekteki plan ve imar planlarında 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 17 nci maddesinin (a) bendinin ikinci ve sekizinci paragrafındaki hükümler uygulanmaz. Özelleştirme sürecinde ihtiyaç duyulması halinde, bu planlara göre yapılacak imar uygulamasına ilişkin parselasyon planları Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılır veya yaptırılır. Bu parselasyon planları Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca onaylanır (İptal ibare: Anayasa Mahkemesi’nin 09/06/2011 tarih ve 2008/87 E, 2011/95 K.sayılı Kararı ile.) Bu planlara göre yapılacak yapılarda her türlü ruhsat ve diğer belgeler ile izinler, ilgili mevzuat çerçevesinde yetkili kurum ve kuruluşlarca verilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Yukarıda yer verilen düzenlemeler uyarınca, özelleştirme programındaki kuruluşlara ait veya özelleştirilmek üzere özelleştirme programına alınan arsa ve arazilerde ilgili kuruluşlardan gerekli görüş alınmak suretiyle her ölçekteki imar planı değişiklikleri yapmak Başbakanlık Özelleştirme Yüksek Kurulunun yetkisi dahilinde olmakla beraber; bu plan ve plan değişikliklerinin çevre ve imar bütünlüğünü bozmayacak şekilde yapılması gerektiği açıktır.
İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davalı İdarenin ehliyet ve süre aşımı itirazları yerinde görülmemiştir.
Uyuşmazlıkta, İstanbul İli, Kartal İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın konut + ticaret + turizm alanı ile yol olarak belirlenmesine ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının onaylanmasına dair … tarihli, … sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada; dava konusu imar planlarının, bölgenin işlevi de gözönünde tutularak, çevre ve imar bütünlüğüne uygun olarak, üst ölçekli planların da göz önünde bulundurulması suretiyle, her bir plan ölçeğinde ve planların kademeli birlikteliği ilkesine uygun olarak hazırlanıp hazırlanmadığının, uyuşmazlığa konu alanın öncelikle zemin yapısı olmak üzere diğer tüm özellikleri, kullanım şekli, taşınmazın mevcut durumu ve üzerinde bulunan yapı ve müştemilatlar tespit edilerek, dava konusu imar planlarıyla getirilen arazi kullanımı kararlarının, yapılaşma şartlarının plan ana kararları, sürekliliği, plan bütünlüğü kapsamında değerlendirilerek söz konusu plan kararlarının trafik, şehir ulaşım sistemi ve nüfus projeksiyonu yönünden plan bütünlüğü ile uyumlu olup olmadığı, dava konusu işlem ile getirilen fonksiyon ve yapılaşma şartlarının; arazinin bulunduğu bölge, yakın çevresindeki arazinin kullanım kararları ile bölgenin tüm özellikleri değerlendirilmek suretiyle şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olup olmadığının, dava konusu imar planı kararları uygulandığında plan kararlarının bölgedeki sosyal ve teknik alt donatı dengesine etkilerinin neler olduğunun incelenmesi amacıyla, 12.09.2018 tarihli Dairemiz kararı üzerine 21.02.2019 tarihinde naip üye … niyabetinde Prof. Dr. …, Doç. Dr. …, Dr. …’ın katılımıyla oluşan bilirkişi kurulunca yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bu inceleme sonucunda düzenlenen raporda; dava konusu nazım ve uygulama imar planının; taşınmaza ilişkin planlama süreci, alana ilişkin yürürlükteki üst ölçekli planlar, çevre kullanımlar ve yapılaşma koşulları ile uyumu, yapı yoğunluğu, eşdeğer alan, erişebilirlik ve trafik etkisi çerçevesinde incelenerek sonuç kısmında özetle;
– Davaya konu … ada, … parsel sayılı taşınmazın, 28.09.2015 tarihinde onaylanan 1/5000 Ölçekli Kartal Merkez Nazım İmar Planında plan onama sınırı dışında, kısmen parselin güneyindeki 15.00m en kesitli yolda kaldığı, yakın çevresinin ise “rekreasyon alanı”nda ve “ticaret+turizm+konut alanı” lejantında kaldığı, ancak dava konusu 22/01/2018 tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğiyle davaya konu parsele “ticaret-turizm-konut alanı” işlevinin öngörüldüğü, yapılan bu plan değişikliğinin nazım imar planı bütünlüğü ve plan kademelenmesi ilkesi açısından uygun olmadığı,
– Davaya konu … ada, … parsel sayılı taşınmazın, küçük bir kısmının “önlemli alan ÖA- b” içinde yer aldığı, söz konusu alanın yapılaşmaya açılacağı ve bir plan projeksiyon nüfusu doğacağından plan değişikliğine ilişkin ilgili kurumundan ayrıntılı mikro zemin incelemesine dayalı görüşün alınmadığı,
– Dava konusu 22/01/2018 tarihli 1/5000 nazım imar planı değişikliği ve 1/1000 uygulama imar planı değişikliğiyle davaya konu parselin yapı yoğunluğunu ve nüfus yoğunluğunu arttıracak şekilde imara açılmasının kentsel teknik altyapıya yönelik etkilerinin belirlenmediği, bu konuyla ilgili etki değerlendirilmesi analiz ve raporunun bulunmadığı; bu durumun da kamu yararına, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olmadığı,
– Söz konusu … ada, … parselin, D-100 (E-5) karayoluna yakın mesafede olup, yakın çevresinde sanayi ve konut kullanımları ile Yavuz Sultan Selim Devlet Hastanesi yer aldığı; tali dereceli 15.00 m. en kesitli yoldan cephe alan bir konumda bulunan davaya konu parselin üzerindeki taşınmaz plan değişikliği ile öngörülen kullanımların da gün içinde yoğun bir araç trafiği yaratacağı, ayrıca, Kartal-D100 dönel kavşak güneyinde T+K+T alanına giriş oluşturacak şekilde yeni bir kavşak planlanmış olup kent içi trafiğinde art arda kavşak çözümlerinde, birinde oluşacak trafik sıkışıklığının diğerine aktarılmasına sebep olabileceği, davaya konu parsele servis verecek 15.00 m. en kesitli tali yolun 45.00 m. en kesitli ana yola bağlanmasının yol kademelenmesi açısından uygun olmadığı, söz konusu iki veri birlikte değerlendirildiğinde, plan ile getirilmek istenen kullanım yoğunluğunun kentsel ulaşım sistemine ek yük getireceği,
– Davaya konu parsel üzerindeki taşınmazın plan değişikliği sonrasında toplam yaklaşık 2.7 ha. (26.958,33m2) olduğu, bu alanın Kartal Merkez Nazım İmar Planının donatı alanından çıkarılmış olduğu, dolayısıyla plan bütününde toplam 70,5 ha donatı alanlarının %3,8 azaltılmış olduğu, ek nüfusun yaratacağı eğitim sağlık, kültürel ve sosyal tesisler yönünden de donatı alan ihtiyacının artacağı değerlendirildiğinde söz konusu plan değişikliğinin kentsel çevrenin yaşam kalitesini azaltıcı olumsuz etkilerinin olacağı görüşleriyle dava konusu işlemin planlama esaslarına, ilgili mevzuata ve kamu yararına uygun olmadığı değerlendirmesine yer verilmiştir.
Ancak, uyuşmazlığa konu alanın 28.09.2015 tarihli Kartal Merkez Nazım İmar Planı sınırları dışında olduğu, alana ilişkin dava konusu imar planlarından önce yürürlükte olan 03.06.2011 tarihli 1/5000 ölçekli Kartal Merkez Nazım İmar Planının … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararıyla iptaline karar verildiği, anılan kararın Danıştay Altıncı Dairesince onandığı ve kararın düzeltilmesi isteminin de reddedildiği, bu nedenle davaya konu parselin bulunduğu alanın plansız kaldığı, dolayısıyla da dava konusu planların plan değişikliği veya revizyon plan mahiyetinde olmadığı anlaşıldığından, bilirkişilerce incelemenin bu husus dikkate alınarak yapılması gerektiği, öte yandan, bilirkişi raporunda yer verilmeyen, davaya konu taşınmaza verilen fonksiyonun ve yapılaşma koşullarının çevredeki diğer taşınmazlar ile çevre imar bütünlüğü yönünden uyumunun ve bölge bütünlüğü içindeki yerinin de incelenerek, uyuşmazlığın teknik yönden çözümüne esas olmak üzere ek rapor düzenlenerek açıklanması gerektiği sonucuna ulaşılarak bilirkişilerden ek rapor düzenlenilmesi Dairemizin 10/09/2019 tarihli kararıyla istenilmiştir.
Bu inceleme sonucunda düzenlenen ek raporda istenilen hususlar incelenerek sonuç kısmında özetle; dava konusu imar planlarının ek bir yapılaşma alanı planladığı, plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozacak nitelikte olduğu, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılmadığı değerlendirmesi yapılmıştır.
Ayrıca, bakılan davadaki dava konusu işlemlerle aynı işlemlerin iptali istemiyle Kartal Belediye Başkanlığı tarafından açılan ve … İdare Mahkemesinin E:… sayılı esasına kayıtlı dosyada yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda da; “parselin bulunduğu alana yönelik eski planlar incelendiğinde, bir önceki nazım imar planının 03.06.2011 tarihli 1/5000 ölçekli Kartal Merkez Nazım İmar Planı (dava konusu parsel 28.09.2015 tarihli 1/5000 ölçekli Kartal Merkez Nazım İmar Planı sınırları dışında tutulmuştur) olduğu, bir önceki uygulama imar planının ise 16.05.2012 tarihli 1/1000 ölçekli Kartal Merkez Uygulama İmar Planı olduğu görüldüğü, 03.06.2011 t.t’li 1/5000 ölçekli Kartal Merkez Nazım İmar Planının … İdare Mahkemesi’nin E:… K:… sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle, dava konusu parselin bulunduğu alan plansız kaldığı, bu nedenle dava konusu imar planlarının plansız olan bir alana yapıldığı için yeni bir “plan” mahiyetinde olduğu, dava konusu parselin, dava konusu imar planlarında kısmen TİCTK-1 rumuzlu “Ticaret- Turizm- Konut Alanı” kısmen de “Taşıt Yolu” fonksiyonunda kaldığı, TİCTK-1 rumuzuna dair plan notu incelendiğinde sosyal ve kültürel tesis ile sağlık ve eğitim tesislerinin de yapılabileceği görüldüğü, ancak bunların nerede, ne kadar büyüklükte olacağı belirtilmediği ve dava konusu planların bu nedenle belirsizlik oluşturduğu, sonuç olarak bir önceki plan ile karşılaştırıldığında, bir önceki planda dava konusu parselin denk geldiği “Yönetim Merkezi”, “Kültürel Tesis Alanı”, “Açık ve Yeşil Alan” fonksiyonlarının dava konusu planlarda tanımlanmadığının görüldüğü, dava konusu planların, plan değişiklikleri olmaması (plan değişikliği olsa idi donatı standartları kapsamında bir karşılaştırma yapılması gerekli olduğu), yeni birer “plan” olmaları nedeniyle kendi bütününde değerlendirilmesi gerektiği, dava konusu NİP ve UİP incelendiğinde plan sınırları içerisinde herhangi bir donatı alanının ayrılmadığının (teknik altyapı açısından sadece “yol” alanının ayrıldığı) görüldüğü, bununla ilgili dava konusu planlara ait plan belgeleri, plan raporları ve plan notlarında donatılar ile ilgili herhangi bir ifade bulunmadığı, dava konusu planlarda TİCTK-1 plan notunda geçen “…Konut kullanımları, alandaki parsel veya parsellerin toplam emsalinin % 40’ını aşamaz….” ifadesine göre TİCTK-1 alanında oluşacak emsalin %40’ının konut alanı olarak ayrılacağı varsayılarak, burada yaşayacak nüfus hesaplanıp bu nüfusun gerektirdiği sosyal ve teknik altyapı alanlarının, plan bütününde, plan sınırları içerisinde (başka- diğer bir plan bölgesinde değil) tanımlanması gerektiği, ancak dava konusu planlarda bu gerekliliğin yerine getirilmediği, bu kapsamda dava konusu planlar planlama ilke ve esasları ile kamu yararına aykırı olduğu, sonuç olarak dava konusu imar planlarının, TİCTK-1 alanlarına ilişkin plan notunun belirsizlik oluşturması ve planların alanda yaşayacak nüfusun ihtiyacı olan teknik ve sosyal altyapı alanlarını öngörmemesi nedenleriyle, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve teknikleri ile kamu yararına aykırı olduğu” değerlendirmelerine yer verilmiştir.
Dosyanın bilirkişi raporunun ve bilirkişi raporuna yapılan itirazların değerlendirilmesi sonucunda, taşınmazların bulunduğu alanda imar planı yapma yetkisinin Özelleştirme İdaresine ait olduğu, davaya konu edilen imar planı yapılırken ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerinin alındığı, çevredeki sorunlar ve potansiyeller tespit edilerek plan kararlarının belirlendiği ve bu alanın önceki kullanımlarının değerlendirildiği, özelleştirme programına alınan kuruluşa ait olması nedeniyle 3194 sayılı Yasanın 9. maddesinin 2. fıkrasında verilmiş olan yetkiye istinaden Özelleştirme İdaresince yalnızca dava konusu parsel ile sınırlı bir alanda yapılan imar planı değişikliğinde bu alanda sosyal teknik altyapı alanı ayrılmasının mutlaka gerekli ve zorunlu olmadığı gibi, planlama alanının yaklaşık %16,71’inin yol alanı olarak belirlendiği, çevre imar bütünlüğünü bozmadığı ve üst ölçekli plan kararlarıyla aykırılık içermediği anlaşıldığından, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesi kapsamında kalan DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Davacı tarafından yürütmenin durdurulması istemi hakkında verilen karara karşı yapılan itiraz değerlendirilmediğinden, …-TL YD itiraz harcının davacıya iadesine,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
5. Posta gideri avansından ve keşif avansından artan tutarların kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 13/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X)KARŞI OY : Dava, Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarihli, … sayılı kararıyla onaylanan İstanbul İli, Kartal İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle açılmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmış, 9. maddesinin 2. fıkrasında: “Belediye hudutları ve mücavir alanlar içerisinde bulunan ve özelleştirme programına alınmış kuruluşlara ait arsa ve arazilerin, ilgili kuruluşlardan gerekli görüş, (Belediye) alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak (Ek ibare: 3/4/1997 – 4232/4 md.) imar tadilatları ve mevzi imar planlarının ve buna uygun imar durumlarının Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak suretiyle yürürlüğe girer ve ilgili Belediyeler bu arsa ve arazilerin imar fonksiyonlarını 5 yıl değiştiremezler.” kuralı yer almıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile yukarıda detaylı olarak açıklanan, Dairemizce yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor, ek rapor ve … İdare Mahkemesinin E:… sayılı esasına kayıtlı dosyada yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu İstanbul İli, Kartal İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak olarak yapılan imar planlarında TİCTK-1 alanlarına ilişkin plan notunun belirsizlik oluşturması ve imar planlarının alanda yaşayacak nüfusun ihtiyacı olan teknik ve sosyal altyapı alanlarını öngörmemesi nedenleriyle, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve teknikleri ile kamu yararına aykırı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesi gerektiği oyuyla, aksi yöndeki Dairemiz kararına katılmıyorum.