Danıştay Kararı 6. Daire 2018/4667 E. 2020/12754 K. 15.12.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2018/4667 E.  ,  2020/12754 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/4667
Karar No : 2020/12754

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Sakarya ili, Sapanca ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda Sakarya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının iptali istemiyle açılan davanın süre aşımı yönünden reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…,K:… sayılı kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay Altıncı Dairesi’nin 09.04.2015 tarih ve E:2014/3123, K:2015/2204 sayılı kararıyla bozulmasına, bu karara karşı davalı tarafından yapılan karar düzeltme isteminin ise Danıştay Altıncı Dairesi’nin 26.05.2016 tarih ve E:2015/8828, K:2016/3230 sayılı kararı ile reddine karar verilmesi üzerine, bozma kararına uyularak, dava konusu işlemin iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karara karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile anılan mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davalı tarafından usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın kaldırılarak, … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın incelemesinde;

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Uyuşmazlıkta, davanın süreaşımı yönünden reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…,K:… sayılı kararının Danıştay Altıncı Dairesi’nin 09.04.2015 tarih ve E:2014/3123, K:2015/2204 sayılı kararı ile bozulması üzerine, …. İdare Mahkemesi’nin … tarihli ara kararı ile bozma kararına uyularak, davanın esası incelenmek suretiyle … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile; temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmesi gerekirken istinaf yolu açık olmak üzere dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusuda … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile kabul edilerek, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından anılan Bölge İdare Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değiştirilen “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin birinci fıkrasında; idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği, altıncı fıkrasında; bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu, 2577 sayılı Kanuna 4577 sayılı Kanun’un 11. maddesiyle eklenen Geçici 4. maddesinde; bu Kanun’un 45. maddesinin değişik birinci fıkrasında yazılı uyuşmazlıklarla ilgili olarak verilen nihaî kararlardan, değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararlar ile Danıştayın bozma kararı üzerine kararı bozulan mahkemece verilen kararların, Danıştayda temyiz edilebileceği, kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’un 27. maddesiyle eklenen Geçici 8. maddenin birinci fıkrasında; ivedi yargılama usulü hariç olmak üzere bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin, 2576 sayılı Kanun’un, bu Kanunla değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı, bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş, Geçici 8. maddenin gerekçesinde ise, Resmî Gazete’de ilân tarihinden önce idare ve vergi mahkemelerince verilip ilân tarihinden önce ya da sonra kanun yollarına müracaat edilen ve bozulmak suretiyle idare ve vergi mahkemelerine gönderilen dosyalar hakkında da ilk kararın verildiği tarihte uygulanan kanun yoluna ilişkin hükümlerin uygulanacağı ifade edilmiştir.
07.11.2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Bölge Adliye Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemelerinin Tüm Yurtta Göreve Başlayacakları Tarihe İlişkin Karar” ile bölge idare mahkemelerinin 20.07.2016 tarihinde tüm yurtta görevlerine başlayacakları ilân edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer alan düzenlemelerden; ivedi yargılama usulüne tâbi olan işlemlerden doğan uyuşmazlıklarla ilgili olarak ilk derece mahkemelerince verilen kararlara karşı hangi tarihte verildiğine bakılmaksızın temyiz yoluna başvurulabileceği, bunlar dışında kalan uyuşmazlıklarla ilgili olarak 20.07.2016 tarihinden önce verilen (ivedi yargılama usulüne tâbi olan uyuşmazlıklarla ilgili bulunanlar hariç olmak üzere) kararlar için kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yoluna ilişkin hükümlerin uygulanmaya devam edeceği, 20.07.2016 tarihinden sonra verilen kararlara karşı kural olarak istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, ancak bölge idare mahkemelerinin göreve başladığı tarihten önce idare ve vergi mahkemelerince verilmiş olup temyiz incelemesi sonucunda bozularak idare ve vergi mahkemelerine gönderilen dosyalar hakkında mahkemelerce bozma üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda verilen kararların ilk kararın verildiği tarihte uygulanan temyiz kanun yoluna tâbi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarih olan 20.07.2016 tarihinden önce idare veya vergi mahkemelerince verilmiş olan kararların bozularak mahkemelere gönderilmesi üzerine mahkemelerce verilecek kararlar ilk kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına tâbi olduğundan, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının istinaf değil Danıştay temyiz incelemesine tâbi tutulabileceği açıktır.
Bu itibarla, istinaf başvurusu incelenmeyerek İdare Mahkemesince verilen kararın temyiz yoluna tâbi olduğu değerlendirilmek suretiyle dosyanın Danıştaya gönderilmesi gerekmekte iken, temyiz başvurusu olarak kabul edilmesi gereken dilekçelerin istinaf başvurusu olarak incelenmesi suretiyle istinaf başvurusunun kabulü ile dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi İdarî Dava Dairesi kararında usule uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusunun kabulüne dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının KALDIRILMASINA karar verilerek, davalı idarenin istinaf başvurusu temyiz başvurusu kabul edilerek dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının temyiz incelemesine geçilmiştir.
… İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyiz incelemesine gelince;
İdare Mahkemesince; dava konusu nazım imar planında davacının taşınmazından geçen 12.00 metrelik araç yolunun, alanın topoğrafik yapısı ve bilirkişi raporunda tespit edilen hususlar gözetildiğinde kaydırılmasının daha uygun olacağı kanaatine varıldığı, dava konusu işlemde planlama, şehircilik ilkeleri, kamu yararı ve imar mevzuatı açısından hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, bilirkişi raporunun hatalı olduğu, tüm planların birbiri ile uyumlu olduğu, alandaki ulaşım ihtiyacının giderilmesine yönelik plan yapıldığı, yolun sürekliliğinin bulunduğu, kamu yararına uygun plan yapıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Sakarya ili, Sapanca ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda Sakarya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin … tarih ve … sayılı kararıyla 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı kabul edilerek, 19.06.2013 – 18.07.2013 tarihleri arasında askıya çıkartılmıştır. Askı süresi içerisinde davacı tarafından 16.07.2013 tarihinde bu plana itiraz edilmiş, … ada …,… ve … sayılı parseller üzerinden geçen yolun kaldırılması ve … ada, … parsel sayılı taşınmazdaki yeşil alanın genişletilmesi istenilmiştir. Davacının itirazı, Sakarya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin … tarih ve … sayılı kararı ile reddedilmiş, bu karar … tarih ve … sayılı yazı ile davacıya bildirilmiştir. Bunun üzerine mülkiyeti davacıya ait uyuşmazlık konusu 691 m2 taşınmazın ortasından yol geçirilmesine ilişkin Sakarya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının dosya kapsamında yer alan dilekçelerinde özetle; dava konusu imar planında taşınmazının üzerinden geçirilen parselin güneyinden geçirilmek istenen ve fiilen olmayan doğu – batı yönündeki 10 metrelik imar yolunun kendi parseline tekabül eden yaklaşık 45 metre uzunluğundaki 10 metrelik yola ilişkin kısmının kaldırılmasını talep ettiği, parselin mevcut aktif güney – kuzey istikametinde bulunan 12 metrelik yola itirazının olmadığı ifade edilmiştir.
Dosya kapsamında bilirkişilerce düzenlenen raporlarda; davaya konu taşınmazın güneyinden gelen 12.00 metrelik araç yolunun TEM Karayolunun kenarındaki 15.00 metrelik toplayıcı/dağıtıcı nitelikteki yola bağlanmasının kaçınılmaz olduğu düşünülüyorsa ise de bu bağlantı güzergahının mevcutta halen açık olan ve davaya konu taşınmazın doğusundan devam eden yol üzerinden gerçekleşmesinin mümkün olduğu, zira imar planlarında yol güzergahlarının belirlenmesinde arazi topoğrafyası ve mülkiyet deseninin göz önüne alınmasının gerekli olduğu kanaatine varılmıştır.
Temyize konu mahkeme kararında ise; dava konusu nazım imar planında davacının taşınmazından geçen 12.00 metrelik araç yolunun, alanın topoğrafik yapısı ve bilirkişi raporunda tespit edilen hususlar gözetildiğinde kaydırılmasının daha uygun olacağı kanaatine varıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bakılan olayda, davacının talebinin; dava konusu imar planında taşınmazının güneyinden geçen doğu-batı yönündeki 10 metrelik imar yolunun taşınmazına isabet eden kısmının kaldırılmasına yönelik olduğu, ancak gerek bilirkişi raporlarında gerekse temyize konu İdare Mahkemesi kararında davacının taşınmazından 12 metrelik araç yolu geçtiğinin ifade edildiği ve mahkemece 12 metrelik araç yolunun uyuşmazlık konusu olduğu belirtilerek karar verildiği görülmüştür.
Bu durumda, mahkemece dosya kapsamında yer alan bilgi, belge, davacının talebinin birlikte değerlendirilmesi suretiyle, aralarında ulaşım planlaması konusunda bir uzmanın da bulunduğu yeni bir bilirkişi kuruluyla mahalinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak, imar planı ile davacıya ait taşınmazın bir bölümünün üzerinden geçen 10 metre en kesitli imar yolunun, devamlılığı olan bir yol güzergahının parçası olup olmadığı, bölgedeki trafik yoğunluğu ve hizmet vereceği bölgenin nüfusu ile orantılı olarak bu yola ihtiyacın ne düzeyde olduğu, alanın topografik yapısının bu yolun planlanmasına uygun olup olmadığı, plan bütünlüğü içerisinde davacıya ait taşınmazdan geçirilmesinin zorunlu olup olmadığı hususları açıklığa kavuşturularak davanın esası hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden, İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 15/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.