Danıştay Kararı 6. Daire 2018/3651 E. 2022/12397 K. 29.12.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2018/3651 E.  ,  2022/12397 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/3651
Karar No : 2022/12397

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı-…
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mülkiyeti … A.Ş.’ye ait, Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mahallesi, …ada, … parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında değişiklik yapılmasına ilişkin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 04.11.2015 tarihli işlemi ile bu işleme yapılan itirazın reddine dair … tarihli, … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu plan değişikliğinin üst ölçekli plan kararlarıyla uyumlu olduğu, plan değişikliğini zorunlu kılan nedenlerin mevcut olduğu, planlama alanına ek nüfus getirilmediği ve yapı yoğunluğunun arttırılmadığı, önceki imar planı değişikliğine karşı açılan davada Mahkemece verilmiş iptal kararının gerekçelerinin büyük ölçüde yerine getirildiği fakat ticaret alanı kullanım kararının alanı çekim merkezi haline getireceği, ulaşım sistemini olumsuz yönde etkileyeceği, ayrıca çekme mesafesinin yeterli olmadığı, bu nedenle dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Uyuşmazlık konusu taşınmazın önceki imar planlarında konut+ticaret alanı olarak belirlendiği, dava konusu plan değişikliğiyle fonksiyon değişikliği yapılmadığı, yoğunluk arttırılmadığından ulaşım sistemine herhangi bir olumsuzluğun bulunmadığı, temyize konu karara esas alınan bilirkişi raporunda bahçe mesafelerine ilişkin somut tespit yapılmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan temyize konu kararın onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Mülkiyeti … A.Ş.’ye ait, Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından 09.10.2001 tarihinde onaylanan Yıldızevler Özel Proje Alanı III. Etap 1/1000 ölçekli uygulama imar planında toplam inşaat alanı 6769 m2, E:1.33, Hmax:25,00 m., her yönden çekme mesafesi 7 m. yapılaşma koşullarında konut alanı olarak belirlenmiş, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının … tarihli, … sayılı oluruyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğiyle dava konusu taşınmaz E:2,20 yapılaşma koşulları ile konut alanı olarak belirlenmiştir.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının … tarihli, … sayılı oluruyla onaylanan imar planı değişikliklerinin iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesinin … tarihli E:…, K:… sayılı kararıyla plan değişikliğiyle dava konusu taşınmaza çevredeki parsellerde izin verilen inşaat alanının çok üzerinde bir emsal verilmesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğu, nüfus yoğunluğunun arttıldığı fakat arttırılan nüfus için sosyal donatı alanı ayrılmadığı gerekçesiyle dava konusu imar planı değişikliklerinin iptaline karar verilmesi üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 04.11.2015 tarihli oluruyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli imar planı değişiklikleriyle taşınmaz E:1.33 TAKS:0.60 Yençok:12 kat yapılaşma koşullarında konut+ticaret alanı olarak belirlenmiş ve anılan işlemin iptali istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan 3194 sayılı İmar Kanununun “Tanımlar” başlıklı 5. maddesinde; nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla bütün olan plan olarak; uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgilerini ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 1. maddesinde; “3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine dayanılarak hazırlanmış bulunan bu Yönetmelik, belediye sınırları ve mücavir alan sınırları içinde veya dışında, imar plânı bulunan alanlarda uygulanır.” hükmü, 2. maddesinin birinci fıkrasında; ”Proje hazırlanması, yapı ruhsatı ve arazi düzenlemesine ilişkin uygulamalar bu Yönetmelik ile Bakanlıkça çıkarılan diğer imara ilişkin yönetmeliklerde yer alan tanımlara göre gerçekleştirilir. Bu Yönetmeliklerde yer alan genel hükümler, tanımlar ve ruhsata ilişkin hükümler, planlarla ve ilgili idarelerce çıkarılacak yönetmeliklerle değiştirilemez. Bu Yönetmeliğin ve ilgili idarelerin Kanuna ve diğer mevzuata göre çıkaracakları imar yönetmeliklerinin diğer hükümleri ise uygulama imar planında aksine bir açıklama bulunmadığı takdirde uygulanır.
” hükmü getirilmiş, arsa ve yapılarla ilgili hükümleri düzenleyen 3. bölümde yer alan 18. maddesinde ise bahçe mesafeleri düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak belde halkına daha iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresi, gerek çeşitli alanlar arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular göz önüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.
Anılan ölçütlere göre hazırlanan imar planları da zamanla planlanan alandaki koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilebilir.
Bu şekilde değiştirilen imar planlarının yargısal denetiminde, bu değişikliği zorunlu kılan nedenlerle birlikte getirilen kullanım kararının plan bütünlüğü göz önünde bulundurularak planlanan yörenin tümünün çevre, ulaşım, trafik gibi ilişkilerine etkisi irdelenmeli, taşınmazda öngörülen kullanım kararının yerin büyüklüğü yanısıra, konum ve işlev açısından uygun olup olmadığının şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı çerçevesinde araştırılması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu alanın önceki imar planlarında konut alanı olarak belirlendiği, dava konusu imar planı değişikliğiyle konut+ticaret kullanım kararı getirildiği ve plan notlarında alanın tamamının konut olabileceği gibi ticaret kullanımı öngörülmesi halinde %50 ye kadar ticaret alanı olacağının düzenlendiği ve 2002 tarihli imar planlarında öngörülen nüfus ve yapılaşma yoğunluğunun aşılmadığı anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda da, dava konusu planların üst ölçekli plan kararlarına uygun olduğu, plan değişikliğine ilişkin gerekli koşulların oluştuğu belirtilmekle birlikte ticari alan kullanım kararının alanda yoğunluk artışına neden olacağı, alanın ticari çekim merkezi haline geleceği, bu durumun ulaşım sistemine olumsuz etkisi olacağı ve bahçe mesafelerinin uygun olmadığı şeklinde tespit ve değerlendirmelere yer verilmiş ve bu tespitler hükme esas alınarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de, uyuşmazlık konusu alanın tamamının ticari alan olarak planlanmadığı, parsel bazında kullanım kararı getirildiği, ticaret kullanımın da öngörülmesi halinde bunun %50 oranını aşmayacağının düzenlediği, parsel bazında yapılan değişikliğin uyuşmazlık konusu alanı ticari çekim merkezi haline nasıl getireceği ve ulaşım sistemine olumsuz etkisine ilişkin detaylı bir inceleme yapılmadığı, soyut değerlendirmelere yer verildiği, taşınmazın yakın çevresine yönelik çevre ve imar bütünlüğü yönünden herhangi bir incelenme yapılmadığı gibi çekme mesafelerinin işlem tarihinde yürürlükte bulunan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği kapsamında irdelenmediği anlaşıldığından, eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararda isabet bulunmamaktadır.
Bu durumda gerekirse bilirkişilerden ek rapor alınması suretiyle, yukarıda yer verilen tespit ve açıklamalar göz önünde bulundurularak işin esasının yeniden değerlendirilmesi, elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 29/12/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.