Danıştay Kararı 6. Daire 2018/3462 E. 2020/8378 K. 30.09.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2018/3462 E.  ,  2020/8378 K.
T.C.

DANIŞTAY

ALTINCI DAİRE

Esas No:2018/3462

Karar No:2020/8378

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1- … 2- …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: … ili, …ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın uygulama imar planında “ilköğretim alanı” olarak ayrılmasına rağmen, bugüne kadar kamulaştırılmayarak mağdur edildikleri, mülkiyet hakkının kısıtlandığı, tasarruf hakkının bu şekilde engellenmesi suretiyle oluştuğu ileri sürüleren … için … TL, … için ise … TL tazminatın …Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:… K: … sayılı, tazminat isteminin kısmen kabulü ile …-TL tazminatın davacı …’e ödenmesi, …’in tazminat isteminin … TL’lik kısmı ile diğer davacı …’ın tazminat isteminin tamamına yönelik davanın reddine ilişkin kararının temyizi üzerine Danıştay Altıncı Dairesinin 25/04/2016 tarihli, E:2015/7415, K:2016/2143 sayılı kararı ile davanın reddine ilişkin kısmının onanmasına, tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının ise bozulmasına karar verilmesi, karar düzeltme aşamasında ise, Danıştay Altıncı Dairesi’nin 09/03/2017 tarih ve E:2016/13887, K:2017/1571 sayılı kararı ile tazminat isteminin reddi yönünden kararın düzeltilmesi isteminin reddine, tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmı yönünden ise kararın düzeltilmesi isteminin kabul edilerek temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının bu kısmının bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, bozulan kısım yönünden yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, 1994 yılında parselasyon sonucu kamu ortaklık payından oluşan taşınmazdaki … m²’lik … hisse ile davacı … tarafından 07.01.2009 tarihli intikal işlemi ile mülkiyet bağı kurulduğu, anılan taşınmaz ile mülkiyet ilişkisinin 31.12.2012 tarihindeki satış işlemi ile kesildiği, davacı ile taşınmaz arasında mülkiyet ilişkisi sona erdiğinden, davacı …’in, mülkiyet hakkı kısıtlandığı gerekçesiyle tazminat isteminde bulunmasında güncel, kişisel ve haklı bir menfaat ilişkisinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu taşınmazla mülkiyet bağının kesilmediği, taşınmazda hisse satın alarak satış ve birleştirme işleminin yapıldığı bu nedenle usul ve yasaya uygun olamayan Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY : Davacıların hissedar olduğu taşınmazın imar planında eğitim tesis alanı olarak belirlenmesine karşın uzun yıllardır kamulaştırılmayarak mülkiyet hakkının kısıtlanması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

2577 sayılı Yasa’nın 14. maddesinin 3. fıkrasında; dilekçelerin Danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından a) görev ve yetki, b) idari merci tecavüzü, c) ehliyet, d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) süre aşımı, f) husumet, g) 3 ve 5’inci maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırayla inceleneceği belirtilmiş, aynı maddenin 6. fıkrasında; yukarıdaki hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15. madde hükmünün uygulanacağı düzenlenmiş, 15. maddenin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, dilekçelerde 14. maddenin 3/c bendine aykırılık görülmesi halinde davanın reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendine göre, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan ihlal edilenler tarafından idari yargı mercilerinde tam yargı davası açılması mümkündür.

Bu doğrultuda kişisel hak ihlali, tam yargı davalarında dava ehliyetinin subjektif unsurunu oluşturmakta olup, hukuki el atma nedeniyle açılan tam yargı davalarında, zarara uğradığını ileri süren kişi ile hukuken el atılan taşınmaz arasında meşru bir ilişkinin varlığının ispatlanması gerekmektedir.

Diğer taraftan kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tam yargı davalarında, mülkiyet hakkının geçmişte belirli bir süre engellenmiş olması ile ileriye yönelik olarak belirsiz bir süre engelleme durumunun mülkiyet sahibinde meydana getirdiği mağduriyetin giderilmesi amaçlandığından, tazminata hükmedilebilmesi için mülkiyet bağının davanın devamı sırasında da var olması gerektiği açıktır.

Dosyanın incelenmesinden, davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde, …’in uyuşmazlık konusu taşınmazda halen malik olduğu, 31.12.2012 tarihli, 19787 yevmiye sayılı işlemle başka hissedarın hissesini satın aldığı ve kendi hissesi ile birleştirme işlemi yapıldığı ileri sürülmektedir.

Bu tespit ve açıklamalar doğrultusunda, dava şartları arasında yer alan dava ehliyetinin, karar kesinleşinceye kadar her aşamada taraflarca ileri sürülebileceği gibi, mahkeme veya temyiz mercileri tarafından da yargılamanın her aşamasında resen değerlendirilebileceğine ilişkin usul hukukunun genel kuralları çerçevesinde, davacı ile zarara konu taşınmaz arasında mülkiyet ilişkisinin devam edip etmediği tapu sicil müdürlüğünden araştırılmak suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

Bu itibarla davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,

2.Davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 30/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.