Danıştay Kararı 6. Daire 2017/5976 E. 2020/8179 K. 24.09.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2017/5976 E.  ,  2020/8179 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/5976
Karar No : 2020/8179

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : …
2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
3- … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Vasisi Av. …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Pendik ilçesi, … mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında 13.08.2013 tarihli, 2013/5280 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ilan edilen riskli alana ilişkin olarak hazırlanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… , sayılı kararda; dava konusu imar planlarının birbirine uyum içinde olduğu, anılan imar planlarının davacının mülkiyet hakkı bakımından kısıtlılık hali oluşturduğu, ancak dava konusu işlemlerin kurum görüşleri alınarak yapıldığı, plan kararları ve plan notları açısından mevzuatta yer alan kullanımları ve kentsel sosyal ve teknik altyapı standartlarına uygun olarak hazırlandığı, şehirleşme prensiplerine, planlama yöntemlerine ve esaslarına uygun olduğu, kamu yararı ve kentsel yerleşmenin mevcut ve gelecekteki durumu gözetilerek hazırlandığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İdari Dava Dairesince verilen kararda; dava konusu taşınmazın da yer aldığı… Mahallesinin “Riskli Alan” ilan edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulunun .. tarihli, … sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada Danıştay Ondördüncü Dairesinin 20/10/2015 tarihli, E:2015/4033 sayılı kararı ile anılan Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulduğu, bu durumda dava konusu 1/1000 ve 1/5000 ölçekli imar planı değişikliklerinin hukuki dayanaktan yoksun kaldığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
1 – Çevre ve Şehircilik Bakanlığı: Uyuşmazlık konusu nazım ve uygulama imar planları, usul ve yasaya uygun olduğu savunularak davanın reddi gerektiği ileri sürülmektedir.
2- Pendik Belediye Başkanlığı: Riskli alan ilanını ilişkin olarak açılan davada verilen yürütmenin durdurulması kararının yalnızca anılan davayı açan şahıslar bakımından hüküm ve sonuç doğuracağı, uyuşmazlık konusu nazım ve uygulama imar planları, usul ve yasaya uygun olduğu savunularak davanın reddi gerektiği ileri sürülmektedir.
3- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı: Davaya konu nazım ve uygulama imar planlarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Pendik Belediye Başkanlığı tarafından hazırlandığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının hazırlık veya onay aşamasında bir katkısının bulunmadığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının hasım mevkiinden çıkarılması gerektiği, uyuşmazlık konusu nazım ve uygulama imar planları, usul ve yasaya uygun olduğu, davanın reddi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Dosyanın incelenmesinden; uyuşmazlık konusu nazım ve uygulama imar planlarının, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının vermiş olduğu yetkiye dayanılarak Pendik Belediye Başkanlığı tarafından hazırlandığı ve anılan imar planlarının onay, askı ve ilana ilişkin aşamalarının da Pendik Belediye Başkanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonu ile yürütüldüğü, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının dava konusu işlemlerin tesisine yönelik bir iradesi bulunmadığı anlaşıldığından davanın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Pendik Belediye Başkanlığı husumetiyle görülmesi gerekirken, temyize konu kararda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının hasım mevkiine alınması ve bu suretle aleyhine yargılama giderleri ve avukatlık ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının hasım mevkiine alınması ile aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücreti hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulmasına, davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Pendik Belediye Başkanlığının temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın bu kısmının onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul ili, Pendik ilçesi, Batı mahallesinde bulunan ve dava konusu taşınmazı da içine alan alan 6360 sayılı Afet Riski Altıdaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında kanun kapsamında 13/08/2013 tarihli, 5280 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile riskli alan ilan edilmiştir.
Pendik Belediye Başkanlığının … tarihli, … sayılı yazısı ile riskli alana ilişkin olarak hazırlanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile 1/5000 ölçekli nazım imar planı teklifi sunulması üzerine ve Çevre Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı yazısı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının da içinde olduğu kurum ve kuruluşlardan teklife ilişkin görüşleri sorulmuştur.
Kurum görüşleri doğrultusunda revize edilen imar planları … tarihli, … sayılı Pendik Belediye Başkanlığı yazısı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gönderilmiştir.
Anılan imar planı teklifi 12/02/2015 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanarak askıya çıkarılması için İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne gönderilmiş ve 16/02/2015-17/03/2015 tarihleri arasında askıya çıkarılmıştır. Anılan imar planlarına karşı askıda yapılan itirazlar İstanbul Valiliğinin … tarihli, … sayılı yazısı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gönderilmiştir.
Bakanlığa iletilen itirazlar kısmen uygun bulunarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığının … tarihli, … sayılı yazısı ile yapılan değişikliklerin askıya çıkarılması için dağıtımı yapılmıştır.
Bunun üzerine görülmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesinin 3. fıkrasının (f) bendinde, dava dilekçelerinin husumet yönünden inceleneceği, 15/1-c maddesinde ise davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması durumunda dava dilekçesinin belirlenecek gerçek hasma tebliğ edileceği, aynı Kanunun 14. maddesinin 6. fıkrasında yukarıda belirtilen usule aykırılığın ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde davanın her aşamasında 15. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş, yine aynı Kanunun 49/1-c maddesinde ise usul hükümlerine uyulmamış olunması, kararın bozulmasını gerektiren sebepler arasında sayılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinde: “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler ile elektronik işlemlerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygunlanır.” hükmüne yer verilmiş.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun, “Yargılama giderlerinin kapsamı” başlıklı 323. maddesinde: “(1)Yargılama giderleri şunlardır: … (ğ) Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti …” hükmü ile aynı Kanunun 326. maddesinde: “(1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. (2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. (3) Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmasına da karar verebilir.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Pendik Belediye Başkanlığının temyiz istemi yönünden;
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe, hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmamaktadır.
Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının temyiz istemi yönünden;
Dosyanın ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 30/07/2015 tarihli savunma dilekçesi ile Pendik Belediye Başkanlığının 23/07/2015 tarihli savunma dilekçesi ve 21/09/2017 tarihli temyiz dilekçesinin incelenmesinden; uyuşmazlık konusu nazım ve uygulama imar planlarının, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının vermiş olduğu yetkiye dayanılarak Pendik Belediye Başkanlığı tarafından hazırlandığı ve anılan imar planlarının onay, askı ve ilana ilişkin aşamalarının da Pendik Belediye Başkanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonu ile yürütüldüğü, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından planların hazırlık aşamasında yalnızca kurum görüşünü bildirmesinin istenildiği, dolayısıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının dava konusu işlemlerin tesisine yönelik bir iradesi bulunmadığı anlaşılmıştır.
İdare Mahkemesince, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Pendik Belediye Başkanlığının yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının da hasım mevkiine alınarak karar verildiği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine de yargılama gideri ile vekalet ücreti hükmedilmiş ise de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının dava konusu işlemlerde herhangi bir dahlinin bulunmadığı anlaşıldığından davanın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Pendik Belediye Başkanlığı husumetiyle görülmesi gerekirken, temyize konu kararda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının hasım mevkiine alınması ve bu suretle aleyhine yargılama giderleri ve avukatlık ücretine hükmedilmesinde isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Pendik Belediye Başkanlığının temyiz isteminin reddine, kararın temyize konu anılan kısmının ONANMASINA,
2. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının temyiz isteminin kabulüne,
3. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının hasım mevkiine alınması ile aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücreti hükmedilmesine ilişkin kısmının 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 24/09/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.