Danıştay Kararı 6. Daire 2017/4812 E. 2020/7415 K. 09.09.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2017/4812 E.  ,  2020/7415 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/4812
Karar No : 2020/7415

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. … – Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İstanbul ili, Bağcılar İlçesi, … Mahallesi, … Mevkii, … pafta, … parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda … tarih ve … sayılı belediye encümeni kararı ile yapılan parselasyon sonucu davacının arsasından fazla kesilmiş olduğu iddia olunan kısmın bedeli olan 450.290,00 TL’nin dava açma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dosyanın ve mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, tazminat isteminin …. tarih ve … sayılı belediye encümeni kararı ile kabul edilen parselasyon işleminden kaynaklandığı, bu parselasyon işleminin …. İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E: … , K: … sayılı kararı ile taşınmazın diğer hissedarı yönünden parselasyonun iptaline karar verildiği, davacı yönünden ise davanın süre aşımından reddedildiği, kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 16.03.2007 tarihli, E:2006/2922, K:2007/1693 sayılı kararıyla onandığı, … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E: … , K: … sayılı karara göre tesis edilen parselasyon işlemi ile yoldan ihdas edilen parseller belediye adına tescil edilerek hatalı düzenleme ortaklık payı hesaplanmasına yol açıldığı, bu hatalı hesaplama nedeni ile eksik yer tahsisinde bulunulduğu, davacının mülkiyet hakkına bu şekilde tecavüz edilmesi dolayısıyla uğradığı zararın karşılığı 450.290,00 TL’nin adli yargıda dava açılan tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte hesaplanarak tazminen ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu istem hukuka uygun bulunarak tazminat isteminin kabulü ile 450.290,00 TL‘nin adli yargı yerindeki dava açma tarihinden (21.11.2006) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Parselasyona karşı açılan davada, … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E: … , K: … sayılı kararla diğer hissedar yönünden parselasyonun iptaline karar verildiği kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 16.03.2007 tarihli, E:2006/2922, K:2007/1693 sayılı kararıyla onandığı, eksik tahsis edildiği ileri sürelen kısmın bilirkişi raporunda hatalı hesaplandığı ve bu kısmın bedele dönüştürüldüğü, taşınmazın emsal birim değer tespiti çalışmasının dosyaya sunulmadığı, taşınmazın diğer hissedarı tarafından parselasyonun yargı kararı ile iptal edilmesinin ardından tazminat istemiyle açtığı davanın … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E: … , K: … sayılı kararla reddine hükmedildiği, kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 20.02.2014 tarihli, E:2010/10669, K:2014/1265 sayılı kararıyla onandığı, idarece yapılan eylem ve işlemlerin hukuka ve mevzuata uygun olduğu, ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, yatırılan ıslah harcının da yargılama giderlerine dahil edilmesi gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : … tarih ve … sayılı belediye encümeni kararı ile dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi ve 2981 sayılı Kanunun Ek-1.maddesi uyarınca parselasyon yapılmış ancak anılan parselasyonun muhtelif yargı kararları ile iptaline karar verilmesi üzerine hataların düzeltilmesi amaçlı … tarih ve … sayılı belediye encümeni kararı yeni bir parselasyon yapılmıştır. Bu parselasyona davacı ve taşınmazın 1/2 oranındaki diğer hissedarı tarafından yapılan itirazlar neticesinde, dava konusu tazminat isteminin kaynağını oluşturan parselasyonun kabulüne ilişkin … tarih ve … sayılı belediye encümeni kararı alınmıştır.
… tarih ve … sayılı belediye encümeni kararı ile kabul edilen parselasyonun iptaline karar verilmesi istemiyle davacı ve taşınmazın 1/2 oranındaki diğer hissedarı tarafından açılan davada, … İdare Mahkemesince … tarih ve E: … , K: … sayılı kararla diğer hissedar yönünden işlemin iptaline, davacı yönünden ise dava süre aşımı yönünden reddine ilişkin karar Danıştay Altıncı Dairesinin 16.03.2007 tarih ve E:2006/2922, K:2007/1693 sayılı kararıyla onanmıştır. Davacı yönünden davanın süre aşımından reddiyle sonuçlanması üzerine, … tarih ve … sayılı belediye encümeni kararı ile kabul edilen parselasyon nedeniyle taşınmazdan fazla kesinti yapıldığı ileri sürülerek mülkiyet hakkına tecavüz edildiğinden bahisle eksik tahsis edilen yerin karşılığı bedelin tazmin edilmesi gayesiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
Anayasanın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır. Bu düzenleme ile idarenin, yapmış olduğu işlem ve eylemlerden dolayı zarar gören kişilere karşı hukuken sorumlu olacağı açıkça ifade edilmiş bulunmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları idari dava türleri arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare hukuku ilkelerine göre, idarenin tazminle sorumlu tutulabilmesi için her şeyden önce ortada bir zararın bulunması, zararı doğuran işlem veya eylemin idareye yüklenebilir nitelikte olması, yani ortaya çıkan sonuçla işlem veya eylem arasında uygun bir illiyet bağının bulunması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Ayrıca, idarenin zarar verici işlem veya eylemi nedeniyle hizmet kusurunun ya da idarenin kusursuz sorumluluğu ilkelerinden birisinin uygulanma koşullarının bulunması da gerekmektedir.
Maddi tazminat, kişinin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Maddi zarar, kişilerin malvarlığında, iradeleri dışında ortaya çıkan kayıp ve eksilmeyi ifade etmekte olup bu zarar, idari işlem veya eylem nedeniyle kişinin malvarlığında meydana gelen bir azalma şeklinde ortaya çıkabileceği gibi, elde edilmesi kesin olan bir gelirden yoksun kalma şeklinde de ortaya çıkabilmektedir. İdarenin tazmin borcunun doğabilmesi için zararın kesin olarak ortaya çıkmış, miktar olarak belirgin, gerçek bir zararın olması gerekir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının yakınarak tazminat isteminin kaynağı olarak gösterdiği … tarih ve … sayılı belediye encümeni kararı ile kabul edilen parselasyonun, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararı ile taşınmazın diğer hissedarı yönünden iptaline karar verilmiş, davacı yönünden ise dava süre aşımından reddedilmiştir. Mezkur karar Danıştay Altıncı Dairesinin 16.03.2007 tarih ve E:2006/2922, K:2007/1693 sayılı kararıyla onanmıştır. Taşınmazın diğer hissedarı yönünden verilen işlemin iptaline ilişkin kararın, davacı taraf açısından da teşmil edeceği ve iptaline karar verilmiş parselasyon nedeniyle davacının zarara uğramayacağı açıktır.
Yargı kararıyla iptaline karar verilmiş parselasyon işlemi nedeniyle maddi bir zarar oluşmasının kabulüne imkan bulunmadığından, davalı idareye de bir kusur yüklenemeyecektir. Bu durumda ise, idarenin kusurundan kaynaklı bir zarardan söz edilemeyeceği nedeniyle tazminat isteminin reddi gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın kabulüne ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 09/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.