Danıştay Kararı 6. Daire 2017/4387 E. 2020/7413 K. 09.09.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2017/4387 E.  ,  2020/7413 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/4387
Karar No : 2020/7413

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …. Büyükşehir Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
7- …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 18/11/2013 tarihli, E:2013/2280, K:2013/6957 sayılı bozma kararına uyularak … İdare Mahkemesince … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile dava konusu işlemin … parsele ilişkin kısmı yönünden davanın reddine, … ada, …parsel sayılı taşınmaz yönünden ise işlemin iptali yolunda verilen kararın iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … İli, … İlçesi, … Mahallesi … ada,… ve … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda yapılan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin …Büyükşehir Belediye Meclisinin 15.06.2012 tarih ve 1435 sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dosyanın ve mahallin yaptırılan keşif bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilemesinden, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile … parsel sayılı taşınmaz hakkında dini tesis alanı, … parsel sayılı taşınmaz hakkında ise kısmen akaryakıt tesis alanı, kısmen park ve kısmen de belediye hizmet alanı kullanım kararlarının belirlendiği, dava konusu nazım imar planı değişikliğinden önce … parsel sayılı taşınmazın park alanına ayrıldığı, … parsel sayılı taşınmazın ise yalnızca belediye hizmet alanında bırakıldığı, değişikliğin üst ölçekli 1/100.000 ölçekli … Çevre Düzeni Planı ile uyumlu olduğu, ancak şehircilik ilkeleri ve planlama esasları uyarınca taşınmazın yakın çevresinde oluşabilecek negatif dışsallıkların önceden etüt edilmediği, değişikliğin bütüncül bir anlayışla ele alınması gerekirken kendi içinde bir varlık olarak değerlendirilip çevresinden soyutlanarak bağlamından koparıldığı, diğer bölgelerle bütünlük gösteren plan koşullarına noktasal müdahale yapılarak plan bütünlüğünün zedelendiği, belirlenen kullanım kararları açısından yapılan değerlendirmesinde ise; daha önce belediye hizmet alanı bulunmayan … parsel sayılı taşınmazda hem park alanı hem de belediye hizmet alanı kullanım kararı belirlenmesiyle park alanının yüz ölçümünün azaltıldığı, belediye hizmet alanının kesin kullanım kararının ve yatırımcı kurumun açıkça belirlenememesi nedeniyle konumuna uygun olup olmadıklarının denetlenemediği, alanın hangi amaçla kullanılacağının netlik kazanmadığı, akaryakıt tesis alanına ayrılan kısmınsa imar planı değişikliğinden önce kamuya terk edilmek üzere ayrılan bir sosyal donatıyı kaldırdığı, değişikliğin donatı alanlarının azaltıcı etkisi bulunduğundan imar planı değişikliğinin belirtilen işlevler açısından şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı; diğer yandan … parsel sayılı taşınmazda oluşturulan dini tesis alanına bölgede ihtiyaç duyulduğu, sosyal donatıyı arttırıcı etkisi bulunduğu, bu etkilerinden ötürü imar planı değişikliğinin anılan taşınmaz yönünden parçacıl tesirinin bulunmadığı, ayrıca Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin “Yürüme Mesafesi” başlıklı 12. maddesi uyarınca, dini tesis alanına yürüme mesafesinde ihtiyaç duyulduğundan plan değişikliğinin ‘dini tesis alanı’ açısından planlama esasları, şehircilik ilkeleri ve kamu yararına uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu meclis kararının, … ada, … parsel sayılı taşınmaz yönünden iptaline, … parsele ilişkin kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Dava konusu nazım imar planı değişikliğinin üst ölçekli plan kararlarına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına uygun olarak bölgenin bugünkü ve gelecekteki ihtiyacı gözetilerek yapıldığı, taşınmazlara getirilen fonksiyonların yerinde olduğu ileri sürülerek kararın iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesince, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin, belediye hizmet alanının hangi işleve yönelik olarak tasarlandığının planda belirtilmediği, özel mülkiyet haklarına işlevsiz bir kontrol uyguladığı, belediye hizmet alanı gösteriminin planlama teknikleri açısından netlik kazanmadığı, bu haliyle belediye alanında kesin kullanım türünün belirlenebilmesinin, planlama ilkeleri yönünden önerildikleri konumlara uygun olup olmadıklarının denetiminin engellendiği gerekçeleriyle bu kullanım kararı yönünden iptaline karar verilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunun 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan halinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak tanımlanmıştır.
Öte yandan, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin “nazım imar planı” başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasında, nazım imar planında karar düzeyi ve içerikleri bakımından, uygulama imar planındaki detay kararlar alınmaması esas olup, uygulamaya dönük kararların uygulama imar planlarında belirleneceği öngörülmüştür.
Yer verilen hükümler nedeniyle kararın, … ada, … parsel sayılı taşınmazın belediye hizmet alanı olarak belirlenen kısmının temyiz edilen iptaline ilişkin bölümü yönünden, 1/5000 ölçekli nazım imar planlarında, mekansal kullanımın belediye hizmet alanı olarak gösterilmesinin yeterli olduğunun kabulü gerekmekte olup belediye hizmetlerine ilişkin hangi fonksiyonun verildiğine dair somutlaştırmanın 1/5000 ölçekli nazım imar planında doldurulmasının zorunluluk arz etmediği açık olduğundan kararda belirtilen diğer gerekçeler dikkate alınmak suretiyle kararın onanması gerekmektedir.
Kararın temyiz edilen iptale ilişkin diğer bölümleri yönünden ise, temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY: … İli, … İlçesi, …Mahallesi … ada,… ve … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin kabulüne ilişkin …Büyükşehir Belediye Meclisinin 15.06.2012 tarih ve 1435 sayılı kararı alınmıştır. … Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olan davacıların temel itirazı değişikliğin akaryakıt tesis alanına ilişkin kısmının bölgedeki trafik yükünü artıracağı, ulaşımı olumsuz etkileyeceği hususlarında yoğunlaşmıştır. İmar planı değişikliğinin tamamının ise, plan bütünlüğünü bozduğu, yapı ve trafik yoğunluğunun artırarak sosyal donatıyı azalttığı ileri sürülerek bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT: 3194 sayılı İmar Kanunun 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan halinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Kanunun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise: “İmar planları; nazım imar planı ve uygulama imar planlarından meydana gelir. Mevcut ise bölge ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye Meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye Başkanlığınca belediye meclisince gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.” hükümleri yer almıştır.
04.06.2014 tarihli ve 29030 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin “Mekânsal kullanım tanımları ve esasları” başlıklı 5.maddesinin (a) bendinde ise; “belediye hizmet alanı: belediyelerin görev ve sorumlulukları kapsamındaki hizmetlerinin götürülebilmesi için gerekli itfaiye, acil yardım ve kurtarma, ulaşıma yönelik transfer istasyonu, araç ve makine parkı, bakım ve ikmal istasyonu, garaj ve triyaj alanları, belediye depoları, asfalt tesisi, atık işleme tesisi, zabıta birimleri, mezbaha, ekmek üretim tesisi, pazar yeri, idari, sosyal ve kültürel merkez gibi mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçları karşılamak üzere kurulan tesisler ile sermayesinin yarıdan fazlası belediyeye ait olan şirketlerin sahip olduğu tesislerin yapılabileceği alanlar” olarak belirlenmiştir.
Öte yandan, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin “Mekânsal kullanım tanımları ve esasları” başlıklı 5. maddesinin (a) bendinde ise; “belediye hizmet alanı: belediyelerin görev ve sorumlulukları kapsamındaki hizmetlerinin götürülebilmesi için gerekli itfaiye, acil yardım ve kurtarma, ulaşıma yönelik transfer istasyonu, araç ve makine parkı, bakım ve ikmal istasyonu, garaj ve triyaj alanları, belediye depoları, asfalt tesisi, atık işleme tesisi, zabıta birimleri, mezbaha, ekmek üretim tesisi, pazar yeri, idari, sosyal ve kültürel merkez gibi mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçları karşılamak üzere kurulan tesisler ile sermayesinin yarıdan fazlası belediyeye ait olan şirketlerin sahip olduğu tesislerin yapılabileceği alanlar” olarak tanımlanmıştır.
Aynı Yönetmeliğin “nazım imar planı” başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasında, nazım imar planında karar düzeyi ve içerikleri bakımından, uygulama imar planındaki detay kararlar alınmaması esas olup, uygulamaya dönük kararların uygulama imar planlarında belirleneceği öngörülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu kararın, … ada, … parsel sayılı taşınmazın akaryakıt tesis alanı ve park alanı olarak belirlenen kısmı yönünden;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın … ada, … parsel sayılı taşınmazın akaryakıt tesis alanı ve park alanı olarak belirlenen kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyize konu kararın, … ada, … parsel sayılı taşınmazın belediye hizmet alanı olarak belirlenen kısmı yönünden; İdare Mahkemesince, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin, belediye hizmet alanının hangi işleve yönelik olarak tasarlandığının planda belirtilmediği, özel mülkiyet haklarına işlevsiz bir kontrol uyguladığı, belediye hizmet alanı gösteriminin planlama teknikleri açısından netlik kazanmadığı, bu haliyle belediye alanında kesin kullanım türünün belirlenebilmesinin, planlama ilkeleri yönünden önerildikleri konumlara uygun olup olmadıklarının denetiminin engellendiği gerekçeleriyle bu kullanım kararı yönünden iptaline karar verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, mekansal alanlar için öngörülen her kullanım kararının, 1/5000 ölçekli nazım imar planlarında detaylı olarak düzenlenmesi zorunluluğunun bulunmadığı, ancak gerek uygulama işlemlerine dayanak teşkil etmesi, gerekse ölçeği itibari ile elverişliliği nedeni ile, mekansal alan kullanımının somutlaştırılması ve detaylandırılması görevinin 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarına bırakıldığı sonucuna varılmaktadır.
Bu tespit ve değerlendirmeler ışığında 1/5000 ölçekli nazım imar planlarında, mekansal kullanımın belediye hizmet alanı olarak gösterilmesinin yeterli olduğunun kabulü gerekmekte olup belediye hizmetlerine ilişkin hangi fonksiyonun verildiğine dair somutlaştırmanın 1/5000 ölçekli nazım imar planında doldurulmasının zorunluluk arz etmediği açık olduğundan kararda yer alan diğer gerekçeler dikkate alınmak suretiyle kararın onanması gerekmektedir .

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyize konu akaryakıt tesis alanı ve park alanının iptaline yönelik kısmının ONANMASINA, belediye hizmet alanının iptaline yönelik kısmının ise yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.