Danıştay Kararı 6. Daire 2017/4333 E. 2020/9553 K. 15.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2017/4333 E.  ,  2020/9553 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/4333
Karar No : 2020/9553

KARAR DÜZELTME
İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : Av. … Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Altıncı Dairesince verilen 17.03.2016 tarih ve E:2015/7437, K:2016/1225 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden Dairemizin 17.03.2016 tarih ve E:2015/7437, K:2016/1225 sayılı kararı kaldırılarak işin esası incelendi:
Dava, … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın paylı malikleri olan davacılar tarafından, taşınmazın imar planında lise alanı olarak belirlenmesine rağmen uzun yıllar herhangi bir işlemin yapılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının kısıtlanması suretiyle uğranıldığı ileri sürülen (ıslah ile) 922.852,58-TL zararın yasal faiziyle birlikte tazminine ve 5.000,00-TL haksız işgal bedelinin ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; davacılara ait taşınmazın imar planında “lise alanı” olarak belirlenmesi nedeniyle 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca imar planının yürürlüğe girmesinden itibaren en geç 3 ay içinde bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programının Belediyece hazırlanmaması ve bunun sonucunda taşınmazının kamulaştırılmaması nedeniyle davacıların mülkiyet hakkının belirsiz bir süre ile kısıtlandığı ve bu kısıtlamanın idarece bir karar alınarak kaldırılmadığı, taşınmaz malın değerinin hesaplanarak ilgililerine ödenmesi dışında başka bir yol kalmadığı, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından davacının hisselerine karşılık gelen taşınmaz bedeline karşılık olarak …’e 920.281,96 TL, …’e 2.570,62 TL tazminatın davanın açıldığı 14/07/2014’den itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıya ödenmesine hükmolunacak tazminat tutarının, taşınmazın idare adına tapuda tescil edilmesi sırasında kamulaştırma bedeli yerine geçecek miktar olarak kabul edilmesi ve buna göre işlem yapılmasının da zorunlu olduğuna karar verilmiş; bu karar, idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar tarafından dava dilekçesinde mülkiyet hakkının kısıtlanması suretiyle uğranıldığı ileri sürülen (ıslah ile) 922.852,58-TL zarar ile 5.000,00-TL haksız işgal bedelinin ödenmesine karar verilmesi talep edilmiş, İdare Mahkemesince verilen kararda, sadece mülkiyet hakkının kısıtlanması nedeniyle tazminat istemi hakkında karar verilmiş haksız işgal bedeli ile hüküm kurulmamış ise de, davacı tarafından temyiz talebinde bulunulmadığından bu hususla ilgili inceleme yapılması hukuken mümkün olmamıştır.
Temyiz aşamasında davacılar vekili tarafından 21.10.2015 havale tarihli dilekçe ekinde, davacıların hissedarı olduğu, uyuşmazlığa konu taşınmazdaki hisselerinin Kamulaştırma Kanununun 8. maddesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığına izafeten … İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile uzlaşılması sonucu düzenlenen “uzlaşma tutanağı” gereği mahkemece tespit edilen bedelinin ödenerek 08.10.2015 tarihinde tapuda hazine adına devir ve tescil işlemlerinin tamamlandığı görülmüştür.
Davalı idarenin temyiz aşamasında ileri sürdüğü iddialar, sorumluluğun Belediyede olduğuna, kendilerinin fiilen elatmalarının söz konusu olmaması nedeniyle kamulaştırmaya zorlanamayacağı yolunda olup; iddialar arasında yeniden incelemeyi gerektirir bir husus bulunmamaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 2. bendinde: “temyiz incelemesi sonunda karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise kararın düzeltilerek onanmasına karar verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davalarında hükmedilecek faizin; dava açma tarihi itibariyle talep edilen miktar için dava tarihinden geçerli olmak üzere, ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından dava dilekçesi ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle 40.000- TL tazminatın ödenmesi için dava açılmış, 12.05.2015 tarihinde ıslah dilekçesi verilerek bilirkişi raporunda tespit edilen miktarda eksik kalan kısım nispetinde dava değeri arttırılmış ise de İdare Mahkemesince hüküm fıkrasında dava değerinin tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletildiği anlaşıldığından, 2577 sayılı Yasanın yukarıda içeriği yazılı 49. maddesinin 2. bendi uyarınca, maddi hata niteliğinde olan bu kısmın düzeltilmesi gerekmektedir.
… İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın hüküm fıkrasının ” …’e 920.281,96 TL, …’e 2.570,62 TL olmak üzere toplam 922.852,58-TL tazminatın 40.000- TL’ sinin davanın açıldığı 14/07/2014’den itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte, ıslah edilen 882.852.58- TL nin ıslah tarihi olan 12.05.2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi birlikte davalı idareden alınarak davacılara verilmesine” şeklinde düzeltilerek ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 15/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.