Danıştay Kararı 6. Daire 2017/3905 E. 2020/13769 K. 25.12.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2017/3905 E.  ,  2020/13769 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/3905
Karar No : 2020/13769

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Denizli ili, Merkezefendi ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazın yapılaşma koşullarının değiştirilmesine yönelik 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği isteminin reddine ilişkin … tarihli, … sayılı Merkezefendi Belediye Meclisi kararının iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun gerekçe eklenerek reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Dava, Denizli İli, Merkezefendi İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında yapılaşma koşulları yönünden değişiklik yapılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … günlü ve … sayılı Merkezefendi Belediye Meclisi kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkmesince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun dosyada bulunan bilgi ve belgelerle birlikte incelenmesi sonucunda, konut alanında kalan dava konusu taşınmazın yapılaşma koşullarında değişiklik yapılarak, Ayrık Nizam-2 katlı yapı düzeninin Blok Nizam–5 kat olarak değiştirilmesine ilişkin Uygulama İmar Planı Değişikliği talebinin, bölgenin mekânsal ve işlevsel kullanım kararları ile yapı yoğunluğu değerleri bağlamında yürürlükteki nazım imar planı kararları ile uyumlu olduğu; komşu ya da benzer durumdaki taşınmazlar bağlamında, yapılaşma koşulları temelinde yapı yoğunluğu, kat yüksekliği, emsal değerleri ve bahçe mesafeleri ilişkileri, çevredeki görsel uyum ile yapı tipolojileri açısından ve imar plan değişikliğine ilişkin usul ve esaslar bakımından uygulama imar planı kararları ile de uyumlu olduğu, bu nedenle belediye meclisi kararının imar mevzuatına, planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine, kamu yararına aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun dava konusu taşınmazın Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 15. maddesi uyarınca geniş yoldan cephe alacağı değerlendirildiğinde ve Yönetmeliğin 29. maddesi uyarınca 20,00 metre genişliğindeki imar yolundan cephe alan parsellere 8 kata kadar inşaat yapılmasına olanak sağlandığı hususları dikkate alındığında, imar planında değişiklik yapılmasına ilişkin davacı isteminin yakın çevresinde inşa edilmiş yapıların yüksekliği ve imar mevzuatı ile uyumlu olduğu; Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 26/4. ve 26/5-b maddelerine uygun olarak, yörenin yerleşim özelliklerini, şehrin veya alanın yakın çevresinin silüetini, yapıların güneşe göre cephesini ve yönlenmesini olumsuz yönde etkilemeyeceği, karşılıklı bina cepheleri arasındaki minimum mesafe koşulunu da sağladığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde bu yönleri ile de şehircilik ve planlama ilkeleri ile imar mevzuatına uygunluk bulunmadığı gerekçesinin ilave edilmesi suretiyle reddine, karar verilmiş, anılan karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği 24. maddesinin 2. fıkrasında: “Nazım imar planları üzerinde gösterilen sosyal ve teknik altyapı alanlarının konum ile büyüklükleri, toplam standartların altına düşülmemek, nazım imar planının ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü ve genel işleyişini bozmamak ve hizmet etki alanı içinde kalmak şartı ile ilgili kurum ve kuruluşların görüşü dikkate alınarak uygulama imar planlarında değiştirilebilir.”, aynı maddenin 3 fıkrasında da: “Uygulama imar planlarında, bölgenin ihtiyacına yönelik çocuk bahçesi, yeşil alan, otopark, cep otoparkı, yol boyu otopark, durak cebi, aile sağlık merkezi, mescit, karakol, muhtarlık, trafo gibi sosyal ve teknik altyapı alanlarını artırıcı küçük alan gerektiren fonksiyonlar ayrılabilir ve bu fonksiyonların konulması nazım imar planına aykırılık teşkil etmez.”, 26. maddesinde, “İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır. İmar planlarında sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi esastır. Yürürlükteki imar planlarında öngörülen sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşüren plan değişikliği yapılamaz. İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. … İmar planında verilmiş olan inşaat emsalinin, kat adedinin, ifraz şartlarının değiştirilmesi sonucu nüfus yoğunluğunun artırılmasına dair imar planı değişikliklerinde:
a) Artan nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanları standartlara uygun olarak plan değişikliğine konu alana hizmet vermek üzere ayrılır.
b) Nüfus yoğunluğuna bağlı olmaksızın, kat adedinin artırılmasının istenmesi durumunda; önerilecek kat adetlerinin tayininde aşağıdaki formüle göre bulunacak bütün yollardaki karşılıklı bina cepheleri arasındaki asgari uzaklık sağlanacaktır.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu imar planı değişikliği talebinin konut alanında kalan parselin çekme mesafeleri yönünden değişiklik yapılmaksızın, “ayrık nizam-2 kat, TAKS:0,40, KAKS:0,80” kullanım kararının “blok nizam-5 kat ve TAKS:0,30, KAKS:1,50” olarak değiştirilmesi olduğu, taşınmazın cephe aldığı yola cephe alan taşınmazların bir kısmının “ayrık nizam-2 kat, TAKS:0,40, KAKS:0,80” bir kısmının ise “blok nizam-5 kat ve TAKS:0,30, KAKS:1,50” yapılaşma koşulu belirlendiği ayrıca davacının imar planı değişikliği isteminin yalnızca kat artışı değil aynı zamanda emsal artışı talebini de içerdiği, bu durumda Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26.maddesinin 5.fıkrası gereği emsal artışının getireceği nüfus yoğunluğunun planlanan yörenin nüfus, çevre, ulaşım, trafik gibi ilişkilerinin kapsamlı bir biçimde incelenerek plan bütünlüğü, sürekliliği, sosyal ve teknik altyapı dengesi, üst ölçek plan ana kararları, ilkeleri, stratejileri göz önüne alınarak şehircilik ilkeleri ve planlama esasları açısından incelenmesi gerekmektedir.
İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda yer alan hesaplamalarda üst ölçekli 1/5000 ölçekli nazım imar planının dava konusu alana ilişkin nüfus yoğunluğunu farklı aldığı ve yapılan hesaplamada emsal artışının getireceği hane halkına sağlanması gereken asgari sosyal ve teknik donatı alanı bakımında eksik inceleme yapıldığı kanaatine ulaşıldığından temyiz isteminin kabulü ile eksik incelemeye dayanan Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 25/12/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.