Danıştay Kararı 6. Daire 2017/3316 E. 2020/13467 K. 23.12.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2017/3316 E.  ,  2020/13467 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/3316
Karar No : 2020/13467

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat ve Yatırım Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mülkiyeti davacı şirkete ait İstanbul İli, Arnavutköy İlçesi, … Mahallesi, … ada, …parsel sayılı ( eski … pafta, … parsel) taşınmazı kapsayan alanda yapılan ve 13/02/2015 onay tarihli … Bölgesi, … ada, …, … ,… sayılı parsel sayılı taşınmazlar ve tescil dışı alana ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin, davacı parseli için öngörülen fonksiyonlardan “belediye hizmet alanı” olarak düzenlenen kısmının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uygulama imar planlarının üst ölçekli planlara aykırı olamayacağı açık olduğundan ve 1/5000 ölçekli nazım imar planının, davacıya ait … ada, … parsel sayılı ( eski … pafta, … parsel) taşınmazın “Belediye Hizmet Alanı” olarak düzenlenen kısmı … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile iptal edildiğinden, uyuşmazlığa konu edilen 13/02/2015 onay tarihli … Bölgesi … ada, ……. ve … parsellere ve Tescil dışı alana ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin, davacı parseli için öngörülen fonksiyonlardan “belediye hizmet alanı” olarak düzenlenen kısmının da şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu iddiasıyla temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyize konu kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:
Mülkiyeti davacı şirkete ait İstanbul İli, Arnavutköy İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı ( eski … pafta, … parsel) taşınmazı kapsayan alanda yapılan ve 13/02/2015 onay tarihli … Bölgesi, … ada, …, … ,… sayılı parsel sayılı taşınmazlar ve tescil dışı alana ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin 25.05.2015 – 23.06.2015 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, davacı tarafından anılan imar planına 18.06.2015 tarihli dilekçe ile davalı idareye itiraz edildiği, itirazın reddedilmesi üzerine de söz konusu uygulama imar planı değişikliğinin davacı parseli için öngörülen fonksiyonlardan “belediye hizmet alanı” olarak düzenlenen kısmının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Dairemizce, dava konusu planda yer verilen “belediye hizmet alanı” fonksiyonuna yönelik olarak, gerek işlem tarihinde yürürlükte bulunan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik, gerekse davanın devamı sırasında yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği kapsamında değerlendirme yapılması uygun görülmüştür.
İşlem tarihinde yürürlükte olan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelikte “belediye hizmet alanı” kullanımı, sosyal ve teknik alt yapı alanları içinde tanımlanmadığı gibi, Yönetmelik eki lejant gösterimleri arasında da bu kullanımı ifade eden gösterime yer verilmemiştir.
14/06/2014 tarihli, 29030 sayılı Resmî Gazetede işlem tarihinden sonra, davanın devamı sırasında yayımlanan Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin “Mekânsal kullanım tanımları ve esasları” başlıklı 5. Maddesinin (a) bendinde ise; “belediye hizmet alanı: belediyelerin görev ve sorumlulukları kapsamındaki hizmetlerinin götürülebilmesi için gerekli itfaiye, acil yardım ve kurtarma, ulaşıma yönelik transfer istasyonu, araç ve makine parkı, bakım ve ikmal istasyonu, garaj ve triyaj alanları, belediye depoları, asfalt tesisi, atık işleme tesisi, zabıta birimleri, mezbaha, ekmek üretim tesisi, pazar yeri, idari, sosyal ve kültürel merkez gibi mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçları karşılamak üzere kurulan tesisler ile sermayesinin yarıdan fazlası belediyeye ait olan şirketlerin sahip olduğu tesislerin yapılabileceği alanlar” olarak tanımlanmıştır.
Aynı Yönetmeliğin “Nazım imar planı” başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasında, nazım imar planında karar düzeyi ve içerikleri bakımından, uygulama imar planındaki detay kararlar alınmaması esas olup, uygulamaya dönük kararların uygulama imar planlarında belirleneceği belirtildikten sonra, “Uygulama imar planı” başlıklı 24. maddesinin 9. fıkrasında, nazım imar planlarında karma kullanım olarak belirlenen fonksiyonların, uygulama imar planlarında ayrıştırılmasının esas olduğu öngörülmüş, Yönetmeliğinin “Uygulama imar planı” başlıklı 24. maddesinin 4. fıkrasında ise, uygulama imar planlarında yapılaşma koşullarına ilişkin olarak; ayrık, bitişik, blok yapı nizamı ile Taban Alanı Kat Sayısı (TAKS), Kat Alanları Kat Sayısı (KAKS), emsal, bina yüksekliği, yapı yaklaşma mesafelerinin belirlenmesi gerektiği, 10. fıkrasında ise, uygulama imar planlarının hazırlanması sürecinde, aşağıda genel başlıklar halinde belirtilen konularda ilgili kurum ve kuruluşlardan veriler elde edildikten sonra bu veriler kapsamında; a) Nazım imar planı kararlarının analizi, b) Planlama alanının sınırları, c) Mevcut yapı yoğunluğu ve doku analizi, ç) Yapı adalarının ve yapıların konumu ve özellikleri, d) Yapılaşma ve yaklaşma mesafeleri, e) Mevcut nüfus yoğunluğu ve dağılımı, f) Sosyal altyapı tesisleri, g) Teknik altyapı tesisleri, ğ) Mülkiyet yapısı ve kamu mülkiyetindeki alanlar, h) Tescilli eser, anıt vb. tarihi ve kültürel varlıklar, ı) Hizmetlere erişilebilirlik, i) Afet tehlikelerinin dikkate alındığı yerleşime uygunluk durumunu belirlemeye yönelik jeolojik etütler, j) Topografya, eğim vb. Eşikler, k) Göl, baraj, akarsu, taşkın alanı, yeraltı ve yüzeysel su kaynakları vb. hidrolojik, hidrojelojik yapı, l) Ulaşım sistemi ve kademelenmesi, durak-istasyon noktaları, m) Trafik düzeni ve güvenliği, yollar ve kavşaklar ile ilgili ilkeler, yapı ve tesislerden karayoluna geçiş yolu bağlantısı yapılabilecek kesimler, n) Yaya bölgeleri, yaya ve bisiklet yolları, o) Otopark kapasitesi ve dağılımı, ö) Açık ve kapalı alan kullanımları ve ilişkileri, p) Toplanma alanları, r) Hizmet alanlarının yer seçimi ve büyüklüğü, s) Kentsel tasarım projesi yapılacak alanlar ve ilkeleri, ş) Ulaşım güzergahları, t) Havalimanı, liman ve iskeleler, u) Gar ve istasyon alanları, ü) Lojistik alanlara ilişkin analiz ve araştırmaların yapılacağı kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının ve Dairemizin E:2016/4626 sayılı dosyasının birlikte incelenmesinden, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planının iptali istemiyle açılan davada dava konusu imar planının iptali yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 06/10/2020 tarihli, E:2016/4626, K:2020/8723 sayılı kararıyla bozulduğu görülmüştür.
Bu durumda, her ne kadar İdare Mahkemesinin 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptaline karar verildiği gerekçesiyle, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptaline karar vermesindeki gerekçe ortadan kalkmış olsa da, ulaşım yükü, nüfus ve yapı yoğunluğu başta olmak üzere planlama alanına birbirinden çok farklı etkileri bulunan ve yukarıda yer verilen tanımında örnekleme yoluyla sayılan tesisleri, bir bütün olarak kapsayan “belediye hizmet alanı” gösterimi, uygulama imar planı ölçeğinde tek başına yeterli olamamakta, bu gösterim altında hangi belediye faaliyetinin icra edileceğinin belirtilmesi suretiyle kesin kullanım türünün gerek uygulama işlemlerine dayanak oluşturacak ölçüde, gerekse hukuki ihtilaf halinde yargısal incelemeye elverecek açıklıkta somut olarak gösterilmesi 1/1000 ölçekli uygulama imar planı açısından zorunluluk arz ettiğinden dava konusu işlemin iptali yolundaki mahkeme kararında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 23/12/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.