Danıştay Kararı 6. Daire 2017/322 E. 2020/7412 K. 09.09.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2017/322 E.  ,  2020/7412 K.
T.C.

DANIŞTAY

ALTINCI DAİRE

Esas No:2017/322

Karar No:2020/7412

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- …Büyükşehir Belediye Başkanlığı/…

VEKİLİ : Av. …

2- … Belediye Başkanlığı/…

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) :… Genel Müdürlüğü Adına … 1. Bölge Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. …

DAVACI YANINDA MÜDAHİLLER: 1- …

2- …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: … İli, …İlçesi, … Mahallesi, … pafta … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmını kapsayan 04.10.2012 onay tarihli …Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dosyanın ve mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, 04/10/2012 onay tarihli … Koruma amaçlı Uygulama İmar Planında taşınmazın kısmen konut alanı, kısmen park ve dinlenme alanı, kısmen de yol alanında kaldığı, davacı idare tarafından kiraya verilerek gelir elde edildiğinden akar niteliğinin bulunduğu, dava konusu uygulama imar planı ile getirilen kullanım kararlarının uygulanması halinde, akar niteliğini kaybetmemekle beraber yüzölçümünün küçüleceği, cephesinin daralacağı, üzerinde bahçeli konut olan taşınmazın bu durumdan olumsuz etkileneceği, yol kullanım kararı yerine irtifak hakkı verilmesi ile taşınmazın akar niteliği korunacağı, yapı adası ortasında yer alan park alanının konut işlevindeki yapı arka cephelerine çok yaklaşması nedeniyle park kullanım kararının konutların mahremiyeti açısından sorun teşkil edeceği sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN … BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İDDİALARI : Dava konusu uygulama imar planının üst ölçekli imar planlarına uygun olduğu, planın amaç ilke ve hedeflerinde yasaya ve usule aykırı bir hususun bulunmadığı, ada ortasında yer alan park alanının konut yapıları arasında mahremiyeti sağladığı, plan genelinde kütle çizimi ile yapılaşmalar belirlendiğinden taşınmazda iki bağımsız yapı yapma imkanı bulunmadığı ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN … BELEDİYE BAŞKANLIĞININ İDDİALARI … Koruma amaçlı Uygulama İmar Planının üst ölçekli imar planlarına uygun olduğu, planın amaç ilke ve hedeflerinde yasaya ve usule aykırı husus bulunmadığı, Tarihi Yarımada’da yeşil alanların yetersiz durumda olması nedeniyle park kullanım kararının nüfusun ihtiyaçlarını karşılamaya yöneldiği, dava konusu planın, planlama esaslarına ve şehircilik ilkelerine uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY : … İli, … İlçesi, … Mahallesi, …pafta, … ada, …parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda kabul edilen 04.10.2012 onay tarihli …Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı ile taşınmaz kısmen konut alanı, kısmen park ve dinlenme alanı, kısmen de konut alanına alınmıştır. Davacı tarafından, yol ve park alanlarına yüz ölçümleri bakımından büyük yer verilmesinin taşınmazın akar niteliğini bozucu etkisi bulunduğundan bahisle dava konusu koruma amaçlı uygulama imar planının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT: 3194 sayılı İmar Kanunun 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan halinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır. Bu doğrultuda, 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının, üst 1/5000 ölçekli nazım imar planı kullanım kararlarıyla uyumlu olması gerekmektedir.

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise, koruma amaçlı imar planı; bu Kanun uyarınca belirlenen sit alanlarında, alanın etkileşim-geçiş sahasını da göz önünde bulundurarak, kültür ve tabiat varlıklarının sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda korunması amacıyla arkeolojik, tarihi, doğal, mimarî, demografik, kültürel, sosyo-ekonomik, mülkiyet ve yapılaşma verilerini içeren alan araştırmasına dayalı olarak; hali hazır haritalar üzerine, koruma alanı içinde yaşayan hane halkları ve faaliyet gösteren iş yerlerinin sosyal ve ekonomik yapılarını iyileştiren, istihdam ve katma değer yaratan stratejileri, koruma esasları ve kullanma şartları ile yapılaşma sınırlamalarını, sağlıklaştırma, yenileme alan ve projelerini, uygulama etap ve programlarını, açık alan sistemini, yaya dolaşımı ve taşıt ulaşımını, alt yapı tesislerinin tasarım esasları, yoğunluklar ve parsel tasarımlarını, yerel sahiplilik, uygulamanın finansmanı ilkeleri uyarınca katılımcı alan yönetimi modellerini de içerecek şekilde hazırlanan, hedefler, araçlar, stratejiler ile plânlama kararları, tutumları, plân notları ve açıklama raporu ile bir bütün olan nazım ve uygulama imar plânlarının gerektirdiği ölçekteki plânlardır.” şeklinde belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Diğer imar planlarından bağımsız, ayrı bir kanunla ve özel olarak düzenlenen koruma amaçlı imar planları, plan hiyerarşisi doğrultusunda, üst ölçekli imar planlarının getirdiği ölçütler de dikkate alınarak kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu, özgün dokuya sahip alanların korunmasına yönelen ve bu yönde alınan kararlardan oluşmaktadır. Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinden de açıkça anlaşılacağı üzere, bu kararlar alınırken, koruma alanında yaşayan bireylerin sağlıklı bir çevrede, sosyal donatı düzeylerinin artırılarak daha özenli kentsel ortam koşullarında yaşamaları da hedeflenmektedir.

Uyuşmazlıkta, dava konusu uygulama imar planı ile taşınmazda belirlenen konut fonksiyonu ile konutun satışının ya da kiraya verilebilmesi mümkün olduğundan vakıf taşınmazına sağlanan akar niteliğin devam ettiği, yol ve park kullanım kararları ile de bu çevrede yaşayanların sosyal donatı ihtiyaçlarının giderildiği görülmekte, böylece Tarihi Yarımada’da yetersiz durumda bulunan kişi başına düşen yeşil alan ve donatı ihtiyacının artırıldığı gözlemlenmektedir. İlaveten, dosyada bulunan plan paftalarının incelenmesinden, taşınmazın park alanı olarak ayrılan kısmın daha büyük bir park alanının parçası olduğu, park bütünselliğinin bozulmaması açısından da önem taşıdığı sonucuna ulaşılmaktadır.

Diğer yandan, İdare Mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapora göre ada ortasında yer alan park alanının, konut mahremiyetini olumsuz etkileyeceği ifade edilmişse de, bu kısmın park alanı olarak ayrılmasının konut mahremiyetini ihlal etmekten öte, yapılaşmalar arasında mesafeyi sağlayarak mahremiyeti koruduğu anlaşılmaktadır.

Böylece, dava konusu koruma amaçlı uygulama imar planı ile mimari doku korunup sosyal donatı alanları gözetilerek ve davacıya ayrılan konut alanıyla da akar niteliğin devamı sağlanarak kişi ve kamusal menfaat arasında bir denge gözetilmiştir. Bu haliyle, koruma amaçlı imar planları mevzuatı ve planlama esasları ve şehircilik ilkeleri ile kamu yararına uygun olduğu sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Bu itibarla, dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalıların temyiz isteminin kabulüne,

2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 09/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.