Danıştay Kararı 6. Daire 2017/1548 E. 2020/8433 K. 30.09.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2017/1548 E.  ,  2020/8433 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/1548
Karar No : 2020/8433

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı – ANKARA
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 08/11/2016 tarih ve E:2016/1205, K:2016/6970 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … İli, … İlçesi, … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın imar planında ortaokul (eğitim) alanı olarak ayrılmasına rağmen, kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere taşınmazın değerine karşılık 208.000,00-TL’nin yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararda, dosyadaki bilgi ve belgeler ile yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden; davacının mülkiyet hakkının ihlal edilmesi sonucunu doğuracak şekilde uzun süre taşınmazının imar programlarına alınmadan bekletildiği görüldüğünden, 208.000,00 TL taşınmaz bedelinin idareye başvuru tarihinden (10.09.2014) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

Daire kararının özeti: Tarafların temyiz başvurusu üzerine Danıştay Altıncı Dairesince, Kamulaştırma Kanunundaki yeni yasal düzenleme uyarınca bu aşamada hukuken uyuşmazlığın esası hakkında karar verme olanağı bulunmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen karara esas kanun hükümlerinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulduğu, bu sebeple bekletici mesele yapılması gerektiği, hak arama hürriyetinin engellendiği, mülkiyet hakkının yıllardır kısıtlandığı ileri sürülerek Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ: Karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz kararının kaldırılarak İdare Mahkemesi kararının esası bakımından onanması, faiz bakımından düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Altıncı Dairesinin 08/11/2016 tarih ve E:2016/1205, K:2016/6970 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Dava, … İli, … İlçesi, … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın imar planında ortaokul (eğitim) alanı olarak ayrılmasına rağmen, kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere taşınmazın değerine karşılık 208.000,00-TL’nin yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 16. maddesi, 4. fıkrasında; “Taraflar, sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara veya ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemezler. (Ek cümle: 11/4/2013-6459/4 md.) Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir” hükmüne yer verilmiş, aynı kanunun geçici 7. maddesinde; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 16 ncı maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen hüküm, kanun yolu aşaması dâhil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da uygulanır.
” denilerek, ıslah müessesinin derdest davalara da uygulanabilmesine imkan tanınmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda, 6459 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktarın, kanun yolu aşaması dâhil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin artırılmasına olanak tanınmıştır. Madde gerekçesinde de ifade edildiği üzere, yasal değişiklikle ilgililerin uğramış olduğu zararın, dava dilekçesinde gösterilen zarar miktarından fazla olmasına karşın, davacı veya davacıların dava dilekçesinde gösterdikleri zarar miktarını artırmalarına yönelik taleplerinin mahkemelerce kabul edilmeyerek istemle bağlı kalma kuralını uygulayarak dava dilekçesinde gösterilen zarar tutarı kadar tazminata hükmetmelerinden doğan hak kayıplarının giderilmesi amaçlanmıştır. Bir başka ifade ile, mahkemelerce istemle bağlı olma kuralı uygulanmak suretiyle verilen kararlara karşı taraflardan herhangi birinin kanun yoluna başvurmuş olması şartıyla davacı veya davacıların artırılan miktara isabet eden harcı ödemek suretiyle kararı veren Mahkemeye verecekleri dilekçe ile bir defaya mahsus olmak üzere dava dilekçesinde gösterilen miktarı artırmaları mümkündür.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2577 sayılı İdari Yargılama Usülü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararın düzeltilerek onanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tam yargı davaları, adli yargıdaki fiili el atma nedeniyle açılan kamulaştırmasız el atma davalarından farklı olarak; 3194 sayılı Kanun kapsamında açılan davalar olduğundan hükmedilecek faizin; dava açma tarihi itibariyle talep edilen miktar için dava tarihinden, ıslah edilen kısım için ise ıslah tarihinden itibaren hesaplanması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesince ıslah dikkate alınmadan davalı idareye başvuru tarihinden itibaren faize hükmedildiği görülmekte ise de, hüküm fıkrasının “kabulüne karar verilen …-TL’nin, dava dilekçesinde istenen …- TL’sine dava açma tarihi olan 20.10.2014 tarihinden, ıslah edilen …- TL’sine ise ıslah tarihi olan 31.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine” şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunmayan davacının temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesince davanın kabulü yolunda verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, mahkeme kararının faize ilişkin kısmının “kabulüne karar verilen …-TL’nin, dava dilekçesinde istenen …- TL’sine dava açma tarihi olan 20.10.2014 tarihinden, ıslah edilen …- TL’sine ise ıslah tarihi olan 31.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine” şeklinde düzeltilerek ONANMASINA, 30/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.