Danıştay Kararı 6. Daire 2016/9600 E. 2020/9683 K. 19.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/9600 E.  ,  2020/9683 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/9600
Karar No : 2020/9683

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Samsun ili, Tekkeköy ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel ve … ada, … parsel sayılı taşınmazların bulunduğu alanda … tarihli, … sayılı büyükşehir belediye meclisi kararı ile kabul edilen 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının, bu plana yapılan itirazın reddine ilişkin … tarihli, … sayılı büyükşehir belediye meclisi kararının ve bu kararın bildirimine ilişkin … tarihli, … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dere yatağı ile davacının parselleri arasında getirilen 7 metrelik yolun gerekli olduğu, planla, mevcut yapıların sınırı dikkate alınarak 7 metrelik dere ıslah sınırının oluşturulduğu ve ıslah için gerekli hassasiyetin gösterildiği, planın üst ölçekli planlara uygun olduğu, sosyal ve teknik alt yapı dengesini bozucu nitelikte olmadığı görüldüğünden, dava konusu 1/5000 ölçekli revizyon imar planı ve plana yapılan itirazın reddine ilişkin işlemlerin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve imar mevzuatına uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemler hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İmar planı revizyonu ile üzerinde yapı ruhsatına dayalı olarak inşa edilen bina bulunan … ada, … sayılı parselin yanından geçen yolun genişletilmesi sonucu parsellerinin daraltıldığı, binanın yıkılmasının gerekeceği, kalan kısmın yapılaşmaya elverişli olmadığı, mülkiyet hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğunun bilirkişi raporu ile sabit olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

… tarihli, … sayılı büyükşehir belediye meclisi kararıyla 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planı kabul edilmiştir.
Kuzeybatısından Kutlukent deresi geçen … ada, … sayılı parselin tamamının önceki 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ticaret alanında kaldığı, … tarihli, … sayılı büyükşehir belediye meclisi kararıyla kabul edilen 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planıyla … ada, … sayılı parselin kısmen ticaret kullanımlı yapı adasında, kısmen bu ada ile Kutlukent deresi arasında oluşturulan yolda kaldığı, davacı tarafından parsellerin kısmen yolda kalmasına yönelik iddialarla sadece 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının iptalinin istenildiği, 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planının iptalinin istenilmediği anlaşılmış; ancak 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının paftasının incelenmesinden ise davanın konusunu oluşturan yolların, 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planında gösterilip gösterilmediği net bir biçimde anlaşılamamıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :

3194 sayılı İmar Kanununun “Tanımlar” başlıklı 5. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde; “Nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır. Uygulama İmar Planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Davanın konusu sadece 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı olduğu halde, bilirkişi raporunda imar planları arasında hiçbir ayrım yapılmadan 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının ve 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planının bir bütün olarak değerlendirilerek, dere yatağı ile davacının parselleri arasında getirilen 7 metrelik yolun gerekli olduğu, dava konusu 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar plan kararlarının ve bu plana yapılan itirazın reddine ilişkin işlemin planlama tekniğine, şehircilik ilkelerine, imar mevzuatına ve kamu yararına uygun olduğu sonucuna varıldığı ve mahkemece anılan rapor esas alınarak karar verildiği anlaşılmış, ancak 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının paftasının incelenmesinden ise davanın konusunu oluşturan yolların, 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planında gösterilip gösterilmediği net bir biçimde anlaşılamamıştır.
Bu durumda, davacının 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planına yönelik iddialarının, parsellerinin kısmen yolda kalmasına ilişkin olduğu dikkate alındığında, İdare Mahkemesince, uyuşmazlık konusu olan yolların, dava konusu 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planında gösterilip gösterilmediği, gösterilmiş ise bu yolların genişliğinin ne olduğu ve genişliğinin aynı şekilde devam edip etmediği, sürekliliğinin olup olmadığı, ulaşım ihtiyaçları, şehircilik ve planlama ilkeleri açısından gerekli olup olmadığı, dava konusu imar planının üst ölçekli imar planlarına uygun olup olmadığı hususlarının aralarında ulaşım konusunda uzman bir bilirkişinin de yer aldığı yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak açıklığa kavuşturulması suretiyle dava hakkında yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, bu davanın konusu oluşturan 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının iptali istemiyle davacı ile benzer iddialarla ve uyuşmazlık konusu parsellerin komşuluğunda bulunan parsellere yönelik açılan davaların reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı, … tarihli, E:…, K:… sayılı, … tarihli, E:…, K:… sayılı, … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı, E:…, K:… sayılı, … tarihli, E:…, K:… sayılı, E:…, K:… sayılı kararlarının, sırasıyla Danıştay Altıncı Dairesinin 19/10/2020 tarihli, E:2016/10434, K:2020/9680 sayılı, E:2016/9626, K:2020/9682 sayılı, E:2016/10646, K:2020/9681 sayılı, E:2016/9199, K:2020/9666 sayılı, E:2016/8550, K:2020/9665, E:2016/11081, K:2020/9663 sayılı ve E:2016/8638, K:2020/9664 sayılı kararlarıyla, mahkemelerce aralarında ulaşım konusunda uzman bir bilirkişinin de yer aldığı yeni bir bilirkişi heyeti ile keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle uyuşmazlıklar hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmaktadır.
Aynı veya çok benzer uyuşmazlıklarda çelişkili sonuçların oluşmaması için bu tür davaların bir bütün olarak incelenmesi yaklaşımının benimsenmesi gerekmektedir. Bu çerçevede aynı planlama bölgesinde bulunan taşınmazlar yönünden yapılacak incelemenin, alanın önem ve özelliği, incelemenin bütünlük içerisinde yapılması gerekliliği ve birbirine çok benzeyen davalarda farklı kararların verilmemesi zorunluluğu karşısında, temyize konu kararı veren İdare Mahkemesince, bozma kararı üzerine, yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulurken, anılan davaların, yukarıda esas ve karar numaraları belirtilen Danıştay Altıncı Dairesi kararları ile kararı bozulan kararları veren mahkemelerde açılan davalarla bağlantılı olduğunun göz önünde bulundurulması ve belirtilen mahkemelerle irtibat sağlanarak yeni ve tek bir bilirkişi kurulu eliyle keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği açıktır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 19/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.