Danıştay Kararı 6. Daire 2016/93 E. 2020/9394 K. 14.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/93 E.  ,  2020/9394 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/93
Karar No : 2020/9394

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. … Aynı adreste)

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Bakanlığı’na İzafeten … Sağlık Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Maltepe Belediye Başkanlığı’nın mülkiyetinde bulunan, İstanbul İli, Maltepe İlçesi, … Mahallesi, … ada, … ve … sayılı parsellerin ”sağlık tesisi alanı + eğitim tesis alanı” fonksiyonuna alınmasına ilişkin 18/11/2012 onay tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planı’nın iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun ve dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu taşınmazların 16.04.2005 onay tarihli 1/5000 ölçekli Maltepe E-5 Kuzeyi Nazım İmar Planında “sağlık tesis alanı + park alanı + yol alanı” fonksiyonunda iken Maltepe Belediyesi Başkanlığı’nın teklifi doğrultusunda 17.01.2012 onay tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar plan tadilatı ile belediye hizmet alanı fonksiyonuna alındığı, ancak bu plana yönelik Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nce itiraz edilmesi üzerine dava konusu 18.11.2012 onay tarihli 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı tadilatının yapıldığı ve taşınmazların 500 m²’lik kısmının sağlık tesis alanı geriye kalan kısmının ise eğitim tesis alanı fonksiyonuna ayrıldığı, yapılan plan tadilatının bir donatı alanının başka bir donatı alanına dönüştürülmesini ifade ettiği ancak bütün planlama alanı içerisindeki nüfus ve donatı alanı dengesi gözetilerek alınan bölge planı kararlarının, plan değişikliğini zorunlu kılan nedenler oluşmadan yapılan plan tadilatı ile bozulmasının şehircilik ilkeleri ile planlama tekniklerine aykırı olduğu, mevcut okul ihtiyacının, planda okul alanı olarak belirlenen yerler değerlendirilmek suretiyle karşılanabileceği, dolayısıyla 16.04.2005 onay tarihli1/5000 ölçekli Maltepe E-5 Kuzeyi Nazım İmar Planı kararlarına dönülmesi gerektiği, dava konusu taşınmazlar önceki plan olan 16.04.2005 onay tarihli 1/5000 ölçekli Maltepe E-5 Kuzeyi Nazım İmar Planı’nda “sağlık tesis alanı + park alanı + yol alanı” olarak belirlenmiş iken, zorunlu bir neden olmaksızın noktasal plan tadilatları yapıldığı anlaşıldığından, dava konusu 18.11.2012 onay tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planı’nda ilgili parseller yönünden hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Temyiz edilen kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava konusu taşınmazların 16.04.2005 onay tarihli 1/5000 ölçekli Maltepe E-5 Kuzeyi Nazım İmar Planında “sağlık tesis alanı + park alanı + yol alanı” fonksiyonunda iken Maltepe Belediye Başkanlığının teklifi doğrultusunda 17.01.2012 onay tarihli 1/5000 ölçekli plan tadilatı ile belediye hizmet alanı fonksiyonuna alınmış, ancak bu plana yönelik Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nce itiraz edilmesi üzerine 18.11.2012 onay tarihli 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı tadilatının yapılarak dava konusu bu planla taşınmazların 500 m²’lik kısmının sağlık tesis alanı geriye kalan kısmının ise Eğitim Tesis Alanı olarak planlanmış eğitim tesis alanı olarak planlanan kısmın iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 5.maddesinde nazım imar planı, “varsa bölge planlarının mekâna ilişkin genel ilkelerine ve varsa çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklüklerini, nüfus yoğunlukları ve eşiklerini, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, plan hükümleri ve raporuyla beraber bütün olan plan”, uygulama imar planı ise, “tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan” olarak tanımlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İmar planlarının amacı, insan, toplum, çevre ilişkilerinde kişi ve aile mutluluğu ile toplum yaşamını yakından etkileyen fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımların yer seçimlerini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın koruma, kullanma dengesini en rasyonel şekilde belirlemektir.
İmar planları, insan, toplum ve çevre ilişkilerinde kişi ve toplum hayatını yakından etkileyen fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımların yer seçimlerinï ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve arazinin koruma-kullanma dengesini en rasyonel biçimde belirlemek, ülke, bölge ve kent verilerine göre konut, istihdam, ulaşım gibi kentsel işlevler ile sosyal ve kültürel gereksinimleri var olan yada sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi biçimde yerine getirmek ve belde halkına iyi bir yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin gelişmesi de göz önünde tutularak hazırlanır ve koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve zamanda yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilebilirler. Bu ölçütlere göre hazırlanıp değiştirilebilen imar planlarının yargısal denetimi yapılırken, planın bütünlüğü içinde planlanan yörenin çevre, ulaşım, konut, trafik gibi ilişkilerinin kapsamlı bir biçimde ele alınarak şehircilik ve planlama ilkeleri ile kamu yararına uyarlık bulunup bulunmadığının tartışılması gerekeceği açıktır.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda, Sağlık Bakanlığı tarafından, mülkiyet sorununun giderilmesi ve 750 m² lik bağımsız bölüm yapılarak tahsis edilmesi şartı ile imar planı değişikliğine onay verildiği, dava konusu plan ile belirlenen 500 m²’ lik kısmın sağlık alanı olarak planlandığı, planın onaylandığı tarihte yürürlükte olan İstanbul İmar Yönetmeliğinde yer alan ” ….. İmar planlarında eğitim ve sağlık tesisleri ile sosyal ve kültürel tesisler resmi ve dini tesisler gibi kamu alanlarına ayrılmış ancak yapılanma koşulları belirlenmemiş yerlerde ayrık nizamda net parsel alanı üzerinden bodrumlar hariç emsal 3’ü geçmemek şartıyla uygulama yapılabileceği” düzenlendiği, bu düzenlemeye göre sağlık alanı olarak ayrılan 500 m²’ lik alanda yaklaşık 1500 m² lik inşaat yapma hakkının tanındığı, sağlık müdürlüğünün görüşlerinde belirtilen büyüklüğün üzerinde sağlık tesis alanının ayrıldığının görüldüğü, bununla birlikte Maltepe kaymakamlığı ilçe milli eğitim müdürlüğünün … tarih ve … sayılı ve … tarih ve … sayılı yazılarında öğrenci yoğunluğu nedeniyle … lisesinin ek binasının ilkokul olarak kullanıldığı yeni eğitim sistemiyle öğrenci sayısının arttığı ve bölge halkının düşük gelirli olması nedeniyle öğrencilerin başka okullara yönlendirilemediği tespitlerine yer verilmiştir.
Nitekim bilirkişi raporunda yukarıda belirtilen husus vurgulandığı gibi alanın seçimi, büyüklük, konum, yörenin gereksinimlerinin vb. gibi bir çok husus açısından şehircilik ilkelerine planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olduğu da belirlenmiştir.
Bu durumda, dava konusu taşınmazların ”sağlık tesisi alanı + eğitim tesis alanı” fonksiyonuna alınmasına yönelik planlama yapılmasının planlama ilkelerine, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun olduğu sonucuna ulaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 14/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.