Danıştay Kararı 6. Daire 2016/9203 E. 2020/9639 K. 19.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/9203 E.  ,  2020/9639 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/9203
Karar No : 2020/9639

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1) … 2) …
3) … 4) …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. … (Aynı adreste)

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Samsun ili, Tekkeköy ilçesi, … Mahallesi (Dava dilekçesinde ve mahkeme kararında sehven … Mahallesi olarak yazılmıştır.), … ada, … parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda … tarihli, … sayılı büyükşehir belediye meclisi kararı ile kabul edilen 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının, bu plana yapılan itirazın reddine ilişkin … tarihli, …/… sayılı büyükşehir belediye meclisi kararının ve bu kararın bildirimine ilişkin … tarihli, … ve … sayılı işlemlerin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti : Temyize konu kararda; davanın konusu 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planı olarak alınarak, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında taşınmazın demiryoluna bakan kısmındaki yol genişliğinin 7 metre, taşınmazın diğer tarafındaki yol genişliğinin 10 metre olarak öngörülmesinin planlama tekniğine uygun olmadığı belirtilmiş ise de, taşınmazın köşe parsel olduğu ve her iki yolun birbirinin devamı şeklinde olmadığı, demiryolu kenarındaki yolun demiryolu koruma bandı niteliğinde ve demiryolu boyunca devam ediyor olması, 10 metrelik yolun demiryolu kenarında olmaması nedeniyle farklı genişlik öngörülmesinin planlama tekniği açısından aykırılık oluşturmayacağı, yolların taşınmazın farklı yönlerinde olması birbirinin devamı niteliğinde olmaması nedeniyle de yolun 10 metreden 7 metreye düşürülmüş olarak değerlendirilemeyeceği, ayrıca raporda plan yapımında katılım olması gerektiği ve demiryolunun yatırımcı kuruluşunun görüşünün alınmamış olmasının eksiklik olduğu belirtilmiş ise de, alanda yapılan planın yeni bir plan olmadığı ve demiryolunun bölge için getirilen yeni bir yatırım da olmadığı, taşınmaz için ticaret fonksiyonunun yeni bir fonksiyon olarak öngörülmediği, var olan fonksiyonların revizyonu niteliğinde olduğundan planlama açısından aykırılık oluşturmayacağı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonu ile taşınmaz için kısmen ticaret alanı, kısmen yol fonksiyonu öngörüldüğü, üst ölçekli 1/50.000 ölçekli çevre düzeni planında bölgenin ticaret alanı olarak belirlendiği, plan hiyerarşisine ve plan kararlarının sürekliliği ilkesine uygun olduğu, taşınmaz ile toplu taşıma ve demir yolu güzergahı arasında koruma bandı niteliğinde yol belirlenmesinin kamu yararına ve şehircilik ilkeleri ve planlama tekniği açısından uygun olduğu, ticaret adasında kalan taşınmazın yol ile çevrilmesinin planlama tekniği açısından gerekli olduğu, bölgeden geçen demir yolunun kamu yarararı içerdiği, ticaret alanında kalan taşınmazların bahçeli kullanıma uygun olmadığı, yapının taşınmazın merkezinde yer alması gerektiği, dava konusu taşınmaz için öngörülen ticaret alanı ve yol fonksiyonun kamu yararına, şehircilik ilkelerine ve planlama tekniğine aykırı bir durum içermediği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemler hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İmar planı revizyonu ile üzerinde yapı ruhsatına dayalı olarak inşa edilen binalar bulunan parselin, yolun genişletilmesi sonucu daraltıldığı, binaların yıkılmasının gerekeceği, kalan kısmın yapılaşmaya elverişli olmadığı, mülkiyet hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir. ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava konusu alanda mülkiyet bilgileri, yapılaşma koşulları, sosyal ve teknik donatı alanlarının düşünülerek yol kullanımının düzenlendiği, yolun genişliğinin parselin bulunduğu alanda 10 metreye çıkarılmasının teknik zorunluluktan kaynaklandığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
… tarihli, … sayılı büyükşehir belediye meclisi kararıyla 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planı kabul edilmiştir.
Kuzeyinden demir yolu hattı, kuzeybatısından dere geçen ve ticaret kullanımlı yapı adasında kalan … ada, … parsel sayılı taşınmazın, … tarihli, … sayılı büyükşehir belediye meclisi kararıyla kabul edilen 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planıyla demiryolu ile ticaret kullanımlı yapı adası ve dere ile ticaret kullanımlı yapı adası arasında oluşturulan yollarda kaldığı, davacılar tarafından parselin kısmen yolda kalmasına yönelik iddialarla sadece 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının iptalinin istenildiği, 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planının iptalinin istenilmediği anlaşılmış; ancak 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının paftasının incelenmesinden ise davanın konusunu oluşturan yolların, 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planında gösterilip gösterilmediği net bir biçimde anlaşılamamıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
3194 sayılı İmar Kanununun “Tanımlar” başlıklı 5. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde; “Nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır. Uygulama İmar Planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davanın konusu sadece 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı olduğu halde, İdare Mahkemesince 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planının da dava konusu alındığı, bilirkişi raporunda imar planları arasında hiçbir ayrım yapılmadan 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının ve 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planının bir bütün olarak değerlendirildiği, mahkemece, demiryolu kenarındaki yolun, demiryolu koruma bandı niteliğinde ve demiryolu boyunca devam ediyor olması nedeniyle gerekli olduğu sonucuna varıldığı anlaşılmış, ancak 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planında parselin isabet ettiği ticaret kullanımlı yapı adası ile dere ve demir yolu hattı arasında gösterilen ve davanın konusunu oluşturan yolların, dava konusu 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planında gösterilip gösterilmediği net bir biçimde anlaşılamamıştır.
Bu durumda, dava konusunun sadece 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı olduğu ve davacının 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planına yönelik iddialarının, parselinin kısmen yolda kalmasına ilişkin olduğu dikkate alındığında, İdare Mahkemesince, uyuşmazlık konusu olan yolların, dava konusu 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planında gösterilip gösterilmediği, gösterilmiş ise bu yolların genişliğinin ne olduğu ve genişliğinin aynı şekilde devam edip etmediği, sürekliliğinin olup olmadığı, ulaşım ihtiyaçları, şehircilik ve planlama ilkeleri açısından gerekli olup olmadığı, dava konusu imar planının üst ölçekli imar planlarına uygun olup olmadığı hususlarının aralarında ulaşım konusunda uzman bir bilirkişinin de yer aldığı yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak açıklığa kavuşturulması suretiyle dava hakkında yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, uyuşmazlık konusu parsel ile aynı adada bulunan komşu … ada, … sayılı parsel yönünden bu davanın konusunu oluşturan 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının iptali istemiyle davacılar ile benzer iddialarla açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarihli, E: …, K: … sayılı kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 19/10/2020 tarihli, E:2016/8548, K:2020/9638 sayılı kararıyla bozulduğu, 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planı ile 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının … ada, … sayılı parsel yönünden iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesince 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali, 1/5000 ölçekli nazım imar planı yönünden davanın reddi yolunda verilen … tarihli, E: …, K: … sayılı kararın, Danıştay Altıncı Dairesinin 19/10/2020 tarihli, E:2016/9643, K:2020/9640 sayılı kararıyla iptale yönelik bölümünün onandığı, davanın reddine yönelik bölümünün bozulduğu, 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planı ile 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının … ada, … sayılı parsel yönünden iptali istemiyle açılan davada, planların iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E: …, K: … sayılı kararın, Danıştay Altıncı Dairesinin 19/10/2020 tarihli, E:2016/11635, K:2020/9628 sayılı kararıyla, nazım imar planına ilişkin kısmının bozulduğu, uygulama imar planına ilişkin kısmının değişik gerekçeyle onandığı, anılan bozma gerekçelerinin, mahkemelerce aralarında ulaşım konusunda uzman bir bilirkişinin de yer aldığı yeni bir bilirkişi heyeti ile keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle uyuşmazlıklar hakkında karar verilmesi gerektiğine yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Aynı veya çok benzer uyuşmazlıklarda çelişkili sonuçların oluşmaması için bu tür davaların bir bütün olarak incelenmesi yaklaşımının benimsenmesi gerekmektedir. Bu çerçevede aynı planlama bölgesinde bulunan taşınmazlar yönünden yapılacak incelemenin, alanın önem ve özelliği, incelemenin bütünlük içerisinde yapılması gerekliliği ve birbirine çok benzeyen davalarda farklı kararların verilmemesi zorunluluğu karşısında, temyize konu kararı veren İdare Mahkemesince, bozma kararı üzerine, yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulurken, anılan davaların, yukarıda esas ve karar numaraları belirtilen Danıştay Altıncı Dairesi kararları ile kararı bozulan kararları veren mahkemelerde açılan davalarla bağlantılı olduğunun göz önünde bulundurulması ve belirtilen mahkemelerle irtibat sağlanarak yeni ve tek bir bilirkişi kurulu eliyle keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 19/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.