Danıştay Kararı 6. Daire 2016/8779 E. 2020/10365 K. 04.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/8779 E.  ,  2020/10365 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/8779
Karar No : 2020/10365

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR): 1- …Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, …Mahallesi, … Mevkii, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda Karamürsel Belediye Meclisinin … tarih ve …sayılı kararıyla kabul edilen ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan …-… K1 Bölgesi 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, üst ölçekli planların (1/25000 ve 1/5000 ölçekli nazım imar planları) plan yapım teknikleri açısından mevzuata uygun hazırlanmadığı, bu planlarda işlevlerin nerede yerleşeceğini belirleyen plan kararlarının fiziksel bağlam kurmadan sadece kullanım türünü sayısal olarak verildiği büyüklük ile tanımlandığı, bu anlamda planlanan bölgenin tümünün görüldüğü kent makro formunun nazım plan oluşturulmadan hazırlanan davaya konu 1/1000 ölçekli uygulama imar planındaki alana dair kullanış biçimlerinin belirlenmesinin şehircilik ilkeleri planlama esasları ve imar mevzuatına aykırı olduğu ve makro ölçekte planlanması gereken arazi kullanım kararlarının bir nevi yetki devri yapılmak suretiyle uygulama imar planı kararları ile planlanması niteliği taşıdığı, öte yandan dava konusu parsele ilişkin ayrıntılı jeolojik rapor hazırlanması gerektiği bu rapor hazırlanmadan ağaçlandırılacak alan kentsel fonksiyonu üzerinde değişiklik yapılamayacağı, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
…Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, sosyal donatı alanlarının üst ölçekli nazım imar planında yer almamasının davalı idarenin planlama politikası olduğu, gelişme sahası olarak belirlenen ve daha önce planlanmamış bölgelerde sosyal donatı alanlarının gösteriminin alt ölçekli planlara bırakıldığı, böylece planların hayata geçirilmesi aşamasında karşılaşılan sorunlar nedeniyle nazım imar planlarının plan değişikliği talebiyle yıpratılmadığı ileri sürülmektedir.
…Belediye Başkanlığı tarafından, dava konusu imar planının üst ölçekli planlara uygun olduğu, sosyal donatı alanlarının konumlarının 1/1000 ölçekli uygulama imar planın da belirlenmesi halinde kalıcı ve nitelikli alan seçimi yapılmış olacağı ve üst ölçekli planda değişiklik gerekmeyeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden; … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … Mevkii, … pafta, … ada, … parsel sayılı davacının sahibi olduğu taşınmazı kapsayan alanda 1/5000 ölçekli nazım imar planının Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylandığı, bu plana dayanılarak yapılan ve Karamürsel Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla kabul edilip … tarih ve … sayılı Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisi Kararıyla onaylanan uyuşmazlık konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
İşlem tarihindeki yürülükteki şekliyle 3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
3194 sayılı Yasanın 6.maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde, planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planları olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar planları da uygulamaya esas olan uygulama imar planları ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullanım kararlarını belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmıştır. Anılan Yasanın 8. maddesinde ise alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiştir.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan, Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesinde sosyal altyapı; eğitim, sağlık, dini, kültürel ve idari yapılar ile park, çocuk bahçeleri gibi yeşil alanlara verilen genel isimler, aktif yeşil alan; park, çocuk bahçesi ve oyun alanları olarak ayrılan sahalar olarak tanımlanmıştır.
Anılan Yönetmeliğin 29. maddesinde; “İmar planında gösterilen yolların genişletme, daraltma ve güzergahına ait imar planı değişikliklerinde, 1) Devamlığı olan bir yol belli bir kesimde daraltılamaz. 2) Yolların kaydırılmasında, mülkiyet ve yapılaşma durumu esas alınır. 3) İmar planlarındaki gelişme alanlarında (7,00) metreden dar yaya, (10,00) metreden dar trafik yolu açılamaz, Meskun alanlarda mülkiyet ve yapılaşma durumlarının elverdiği ölçüde yukarıdaki standartlara uyulur. 4) İmar planı değişikliği ile çıkmaz sokak ihdas edilemez. 5) İmar planı içinde kalan karayolu, kent içi geçişinin değiştirilmesi durumunda, Karayolları Genel Müdürlüğü’nden alınacak görüşe uyulur.” kuralına yer verilmiştir.
Yürürlükte bulunan Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 5.maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde, kültürel tesis alanı, toplumun kültürel faaliyetlerine yönelik hizmet vermek üzere kütüphane, halk eğitim merkezi, sergi salonu, sanat galerisi, müze, konser, konferans, kongre salonları, sinema, tiyatro ve opera gibi fonksiyonların yer aldığı kamu veya özel mülkiyetteki alanlar olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer alan hükümlere göre nazım imar planları, halihazır haritalar üzerine çizilen ve ticaret, sanayi, konut gibi bölgelerle iskan bakımından yoğun veya seyrek bölgeleri ve iskana elverişli, iskana elverişli olmayan veya iskana izin verilmeyen bölgeleri, topoğrafik özelliklerden faydalanma konularını, ulaşım sistemlerini ve bu gibi ana hatları göstermek suretiyle arazi parçalarının kullanma şekillerini belirleyen planlar, uygulama imar planları ise, varsa kadastral durumu da işlenmiş halihazır haritaların üzerine nazım plan esaslarına göre çizilen ve yol, yapı adası ve muhtelif bölgelerin detayları ile inşaat nizamlarını ve uygulama için gerekli bilgileri içeren planlardır.
3194 sayılı Kanunun 8. maddesinde, planların tanımlanmasına yer verilerek planlar bölge planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak kademelendirilmiş ve alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiştir.
İmar hukukunda planların kademeli birlikteliği olarak da adlandırılan planlama hiyerarşisi gereği alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunlu olup imar planlarına karşı açılan davalarda, planların kademeli birlikteliği ilkesine uyulup uyulmadığı hususunun göz önünde bulundurulacağı, dolayısıyla yapılan imar planlarının, imar plan paftalarının da bu denetime imkan sağlayacak şekilde hazırlanması gerektiği açıktır.
Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin gerek yukarıda içeriğine yer verilen düzenlemesi gerekse Ek 2-a ve Ek 2-b’de yer verilen 1/1000 ölçekli uygulama ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı lejandlarına göre trafik yolu olan 10,00 metre ve üzerindeki en kesitli yolların, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümünü gösterecek olan 1/5000 ölçekli nazım imar planında yer alması gerekirken, daha dar en kesitli olan yaya yollarının (7,00 metrelik) ise üst ölçekli nazım imar planında yer almadan da 1/1000 ölçekli uygulama imar planında gösterilmesi mümkündür.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu taşınmazın uyuşmazlık konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile kısmen konut, kısmen dini tesis alanı, kısmen 10,12 ve 15 metrelik yol, kısmen ağaçlandırılacak alan olarak işlevlendirildiği, üst ölçekli 1/5000 ölçekli nazım imar planında ise K1 planlama bölgesinde gelişme konut alanında kaldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta, dava konusu uygulama imar planında davacıya ait parselden geçen 10.00, 12.00 ve 15.00 metrelik yolun üst ölçekli nazım imar planında yer almadığı yine ağaçlandırılacak alan, dini tesis alanının da üst ölçekli 1/5000 ölçekli nazım imar planında gelişme konut alanında kaldığı görüldüğünden üst ölçekli nazım imar planına aykırı olan dava konusu uygulama imar planında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu durumda, dava konusu işlemin iptaline ilişkin mahkeme kararında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalıların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.