Danıştay Kararı 6. Daire 2016/8630 E. 2020/10288 K. 03.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/8630 E.  ,  2020/10288 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/8630
Karar No : 2020/10288

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Bursa İli, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, …,…,…,…,…,…,…,…,.. sayılı parseller ile …, …, …, …, …, …, …, … ve … sayılı parselleri kapsayan alanda (mülga) … Belediye Encümeninin … tarih ve .. sayılı kararı ile onaylanan ifraz – tevhit işlemi ile bu işlemin dayanağı olan (mülga) … Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planının iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemlerin iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 03/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY : Dava, Bursa İli, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … parsel sayılı taşınmazın maliki olan davacı tarafından, anılan taşınmazın civarında bulunan … ada, …,…,…,…,…,…,…,…,… sayılı parseller ile …, …, …, …, …, …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda (mülga) … Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan ifraz – tevhit işlemi ile bu işlemin dayanağı olan (mülga) … Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ve … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planının iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davalı belediyenin ara kararına verdiği cevaptan taşınmazın bulunduğu bölgeye ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planının bulunmadığının anlaşıldığından bahisle, üst ölçekli nazım imar planı olmaksızın uygulama imar planı revizyonu yapılmasında ve buna göre de ifraz – tevhit işlemi yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
Nazım imar planı yapılmadan uygulama imar planı yapılamayacağında duraksama bulunmamaktadır.
Zira, 3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde nazım imar planının, uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenleneceği ifade edilmiş olup aynı madde içeriğinde de uygulama imar planının nazım imar planı esaslarına göre çizilen bir plan olduğu belirtilmiştir.
Temel esas bu olmakla birlikte somut olaydaki dava; nazım imar planı yapılmadan uygulama imar planı yapılmasının hukuka uygun olmadığı iddiasıyla açılmış bir dava değildir.
Dava dosyasının incelenmesinden, komşu taşınmaz maliki davacı tarafından, bahse konu alanda parselasyon işlemi yapılmadığı ve söz konusu ifraz – tevhit işleminde de maliki bulunduğu taşınmazı dahil edilmediğinden anılan taşınmazın yapılaşmaya elverişli imar parseli vasfını kazanamadığı, bu sebeple ifraz – tevhit işlemi ile dayanağı 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek görülen davanın açıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Olayda, nazım imar planına dayanılmaksızın 1994 yılında onaylanarak yürürlüğe giren ve dava açılmayarak kesinleşen ve ilçe bütününde uygulanmış olan ve halen uygulaması devam eden uygulama imar planının sadece bir parsele ilişkin kısmının ve bu uygulama imar planına göre yapılan ifraz – tevhit işleminin iptali istemiyle açılan davada yazılı gerekçelerle verilen iptal kararı davacının dava ile ulaşmak istediği sonucu elde etmesine olanak sağlayan ve ihtilafı çözücü nitelikte bir karar değildir.
Bu nedenle, davacının taşınmazına komşu taşınmazlar için yapılan ifraz – tevhit işleminin ve dava konusu uygulama imar planı revizyonunun imar mevzuatı, şehircilik ve planlama ilkelerine uygunluğu yönünden incelenip gerek duyulması halinde keşif ve bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; İdare Mahkemesince, dava konusu işlemlerin iptali yolunda verilen kararda isabet bulunmadığından, yukarıda açıklanan gerekli incelemeler yapılmak suretiyle temyize konu kararın bozulması gerektiği oyuyla, Dairemiz kararına katılmıyorum.