Danıştay Kararı 6. Daire 2016/8621 E. 2020/10567 K. 09.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/8621 E.  ,  2020/10567 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/8621
Karar No : 2020/10567

TEMYİZ EDENLER: 1) … – …
VEKİLİ: Av. …
2) … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …
3) … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF: 1) Davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
2) Davacı … Belediye Başkanlığı
3) … Limidet Şirketi
VEKİLİ: Av. …-Av. …- Av. …
4) davacı …- …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E: …, K: … sayılı kararın, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak yapılan 1/5.000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin kabulüne ilişkin … tarihli, … sayılı Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi Kararı ve 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin kabulüne ilişkin … tarihli, … sayılı Nilüfer Belediye Meclisi Kararı ile anılan kararın onaylanmasına ilişkin … tarihli, … sayılı Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi Kararının ve anılan taşınmaza verilen … tarihli, … sayılı yapı ruhsatının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden dava konusu imar planı değişikliklerinin; üst ölçekli plan kararlarına uygun olduğu, çocuk bahçesinden özel eğitim tesisi alanına dönüştürülen alanın bulunduğu bölgede orta ve üst gelir grubunun yerleşme eğiliminde olduğu ve planlama alanının bu bölgesinde özel okul alanına talep ve ihtiyaç bulunduğu, plan değişiklikleri öncesinde çocuk bahçesi olarak tanımlı alanın 20 metrelik taşıt yoluna cepheli olduğu, 3-6 yaş grubuna hizmet veren çocuk bahçeleri için ana ulaşım aksları üzerinde yer seçilmesinin uygun bir planlama yaklaşımı olmadığı ve plan değişikliği kapsamında konut alanından park alanına dönüştürülen alanın aynı hizmet etki alanı içerisinde ve eşdeğer olması sebebiyle hukuka uygun olduğu, bununla birlikte, dava konusu işlemlerden 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile getirilen “Özel eğitim alanında bodrum katlarda ortak mekanlar ve tamamlayıcı üniteler yer alabilir. Emsale dahil edilmez.” şeklindeki plan notunun emsal tanımını değiştirici nitelikte olduğu ve Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği hükümlerine aykırılık teşkil ettiği ve hukuka aykırı olduğu görülmekle birlikte, müdahil Şirkete verilen yapı ruhsatının, hukuka aykırı bulunan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı notu uygulanmadan verildiği bu nedenle söz konusu hukuka aykırılığın dava konusu ruhsatı hukuken sakatlamayacağı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin kabulüne ilişkin 5.11.2014 tarihli, 847 sayılı Nilüfer Belediye Meclisi Kararının plan notuna ilişkin kısmının iptaline, diğer kısım ve işlemler yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
Bursa Belediye Başkanlığı tarafından; İdare Mahkemesince iptaline karar verilen plan notunun hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
Nilüfer Belediye Başkanlığı tarafından; İdare Mahkemesince iptaline karar verilen plan notunun hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
Davacılar tarafından; Mahkemece hiç bir hukuki yorum ve değerlendirme yapılmadan bilirkişi raporundaki ifadelerin kullanıldığı, bilirkişi raporunda okula ihtiyaç olduğunun belirtildiği ancak yakın çevrede çok fazla sayıda okulun bulunduğu, bilirkişi değerlendirmesinin somut olmadığı ileri sürülmektedir.

SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Nilüfer Belediye Başkanlığı tarafından; Dava konusu imar planı değişikliklerinin üst ölçekli imar planlarına uygun olduğu, alanda okula ihtiyaç olduğu, bu durumun bilirkişi raporunda da sabit olduğu savunulmaktadır.
Bursa Belediye Başkanlığı tarafından; Dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.
Müdahil tarafından; Kaldırılan park alanına karşılık eşdeğer alan ayrıldığı, işlemlerin hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra Üye …’in davacıların semt sakini sıfatının dava konusu yapı ruhsatına dava açmak için gerekli ve yeterli menfaat ilişkisini yaratmayacağı, dolayısıyla görülmekte olan davanın bu kısmı için ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği, dava konusu imar planı değişikliklerine ilişkin olarak da davanın, askı süresinin son gününden itibaren 60 gün içerisinde açılmadığı bu nedenle davanın bu kısmının da süre aşımı yönünden reddinin gerektiği yönündeki karşı oyuyla işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… İli, … İlçesi, … Mahallesinde park alanında bulunan … ada, … parselin bir bölümünün özel okul alanı olarak düzenlenmesine ve konut alanında bulunan … ada, … parselin bir bölümünün park alanı olarak ayrılmasına ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği yapılmıştır. Bu doğrultuda 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğiyle … ada, … parselin güneyinde 2902 m2 alanlı eğitim tesis alanına ve … ada, … parsel park alanı olarak düzenlenmiştir. Sonrasında park alanında kalmakta iken özel eğitim tesisleri alanı olarak düzenlen … ada, … parsel sayılı taşınmaza Nilüfer Belediye Başkanlığı tarafından … tarihli, … sayılı yapı ruhsatı düzenlenmiş ve inşaat çalışmalarının başlandığı bunun üzerine söz konusu işlemlerin iptali istemiyle semt sakini olan davacılar tarafından bakılan davanın açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
İmar planları ülke, bölge ve kent verilerine göre kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkının iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü, yaşayış biçimi ve kararkteri, nüfus planı ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanır ve koşulların zorunlu kıldığı biçim ve zamanda mevzuatta öngörülen yöntemlerle değiştirilebilir.
İşlemin tesis edildiği tarih itibariyle yürürlükte olan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin “İmar Planı Değişikliklerinde Uyulması Gereken Esaslar” başlıklı 27. maddesinde imar planlarında bulunan sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişikliklerinin zorunluluk olmadıkça yapılmayacağı, zorunlu hallerde böyle bir değişiklilik yapılabilmesi için ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması gerektiği öngörülmüştür. Aynı düzenlemeye, bu Yönetmeliği yürürlükten kaldıran 14/06/2014 tarihli, 29030 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesinde de yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
1/1.000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin kabulüne ilişkin … tarihli, … sayılı Nilüfer Belediye Meclisi Kararının plan notuna ilişkin kısmının iptali yönünden;
Anılan plan notunun dava konusu edilmediği, dava dilekçesinde bu konu hakkında hiç bir iddia itiraza yer verilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda İdare Mahkemesi kararının anılan plan notunun iptaline ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
1/5000 ölçekli nazım, 1/1000 ölçekli uygulama İmar planları değişiklikleri ve yapı ruhsatı yönünden;
Uyuşmazlıkta, daha önce çocuk bahçesi olarak planlanan davaya konu taşınmazın dava konusu imar planı değişiklikleriyle anılan işlevinin kaldırılarak özel okul alanına çevrilmesi için zorunlu bir neden olmadığı halde davaya konu imar planlarıyla anılan taşınmazın işlevinin değiştirilmesine ilişkin imar planları değişikliklerinde ve bu plan değişikliklerine dayanılarak verilen yapı ruhsatında mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan; davaya konu taşınmazın kaldırılan işlevinin çocuk bahçesi alanı olduğu ancak eş değer olarak ayrıldığı öne sürülen … ada, … parselin park alanı olarak ayrıldığı, eşdeğer olarak ayrılan alan ile kaldırılan alan arasında işlev yönünden tutarsızlık bulunduğu da açıktır.
Ayrıca dosyada bulunana plan pafta örneklerinin incelenmesinden, söz konusu planlama alanında çok sayıda özel okul alanının mevcut olduğu anlaşılmaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Dava konusu 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin kabulüne ilişkin … tarihli, … sayılı Nilüfer Belediye Meclisi Kararının plan notuna ilişkin kısmının iptali, diğer kısım ve işlemler yönünden ise davanın reddi yolunda temyize konu … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E: …, K: … sayılı kararın plan notuna ilişkin kısmının oybirliği ile diğer kısım ve işlemler yönünden oyçokluğu ile BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 09/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY: İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Temyize konu Mahkeme kararının redde ilişkin kısmı ve dayandığı gerekçe, hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, davacı tarafın temyiz isteminin reddi ile anılan kararın redde ilişkin kısmının onanması gerektiği oyuyla, kararın redde ilişkin kısmının bozulmasına ilişkin kısmı yönünden Daire kararına karşıyız.