Danıştay Kararı 6. Daire 2016/8176 E. 2020/8255 K. 28.09.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/8176 E.  ,  2020/8255 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/8176
Karar No : 2020/8255

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR): 1- … Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …
2- … Bakanlığı-…

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından maliki olduğu Muğla ili, Bodrum ilçesi, Ortakent-Bağarası, … Mevkii, … pafta, … parsel (yeni … ada, … parsel) sayılı taşınmazı kapsayan alanda yapılan 25.03.2014 onay tarihli koruma amaçlı revizyon 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dosyadaki bilgi ve belgeler ile yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu taşınmazın kuzeydoğusundan geçen 12 metrelik yolun, karayolu kenarında bulunan çalışma alanlarının servis ihtiyaçları için ayrılmış olması ve karayolu güvenliğini sağlaması nedeniyle gerekli olduğu ancak, dava konusu taşınmazın bulunduğu kısımda doğrultusunun bozulmasının şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına aykırı olduğu, taşınmazın cephe aldığı Yalıkavak-Ortakent Karayolunun 30 metre olarak işlenmesinin, 09.08.2012 tarihinde onaylanan ve 50 metrelik profile sahip olan karayolu projesine uygun olmadığı, dava konusu planların davacıya ait taşınmaza ilişkin kullanım kararının planlama ilkelerine, şehircilik esaslarına, kamu yararına, hukuka ve mevzuata uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Bodrum Belediye Başkanlığı tarafından, dava konusu işlemin davalı Bakanlığın işlemi olduğu, husumet itirazının mahkemece değerlendirilmediği, kararın bu nedenle bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, karara esas alınan bilirkişi raporunun hatalı ve eksik incelemeye dayandığı, Karayolları Genel Müdürlüğünün 25.05.2016 tarihli yazısında dava konusu taşınmazın cephe aldığı yolun güzergahının hiç bir kesiminde 50 metre olarak düzenlenmediğinin belirtildiği, ancak bilirkişi raporunda herhangi bir belgeye dayanmaksızın değerlendirme yapıldığı, hukuka aykırı olan kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Davacı tarafından, maliki olduğu Muğla ili, Bodrum ilçesi, Ortakent-Bağarası, … Mevkii, … pafta, … parsel (yeni … ada, … parsel) sayılı taşınmazın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 25.03.2014 tarihinde onaylanan koruma amaçlı revizyon 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile kısmen ticaret alanı (karayoluna hizmet veren tesis alanı) ve kısmen 12 ve 30 metrelik yol alanı olarak belirlenmiş, davacı tarafça yol fonksiyonuna ilişkin askı süresi içinde yapılan itirazın zımnen reddi üzerine anılan planların iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun “Tanımlar” başlıklı 5.maddesinde Nâzım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olduğu, Uygulama İmar Planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nâzım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır, şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun imar planlarının hazırlanması ve yürürlüğe konulması başlıklı 8.maddesinin (b) fıkrasında; imar planlarının nâzım imar planı ve uygulama imar planlarından meydana geldiği, mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nâzım ve uygulama imar planlarının ilgili belediyelerce yapılacağı ve yaptırılacağı, belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe gireceği, onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süre ile eş zamanlı olarak ilan edileceği bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebileceği belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisinin onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlayacağı hüküm altına alınmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, ulaşım, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular göz önüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu olayda, İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, taşınmazın kuzeydoğusundan geçen 12 metrelik yolun karayolu kenarında bulunan çalışma alanlarının servis ihtiyaçları için ayrıldığı ve karayolu güvenliğini sağlaması nedeniyle gerekli olduğu ancak, yolun dava konusu taşınmazın bulunduğu kısımda doğrultusunun bozulduğu belirtilmiştir.
Dava dosyasındaki plan paftalarının incelenmesinden, söz konusu 12 metrelik yolun davacı taşınmazının bulunduğu yerde bir kırılma yaparak doğrultusunun bozulduğu görülmektedir. Ancak, bu güzergahın neden değiştirildiği dosya kapsamındaki belgelerden anlaşılamamaktadır.
Ayrıca anılan bilirkişi raporunda, “söz konusu yolun güzergahına ilişkin olarak Karayolları 2. Bölge Müdürlüğünden alınan bilgiler sonucunda, 09.08.2012 tarihinde onaylanan karayolu uygulama projelerinde yolun enkesitinin 50 metre olarak öngörüldüğü, ancak imar planında bu yolun 30 metre olarak gösterildiği, bu durumun da onaylı karayolu projesine uygun olmadığı anlaşılmıştır…” şeklinde bir tespit yapılmış ve yolun genişliği 50 metre olarak belirtilmiş ise de, bu bilginin herhangi bir belgeye dayanmadığı anlaşılmaktadır. Zira, davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca temyiz dilekçesi ekinde sunulan Karayolları Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısında, dava konusu taşınmazın cephe aldığı Bodrum-Yalıkavak Karayolunun güzergahının hiç bir kesiminde 50 metre olmadığı belirtilmiştir.
Bu nedenle, dava konusu planlarla belirlenen 12 ve 30 metrelik yol kullanımına yönelik davacı taşınmazı açısından yukarıda belirtilen hususlarda yeniden inceleme ve değerlendirme yapılması gerektiği açıktır.
Bu itibarla, eksik inceleme sonucu verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, dava konusu işlemler davalı Bakanlık tarafından tesis edilmiş olup davalı Bodrum Belediye Başkanlığı tarafından planın askıya çıkartılması dışında herhangi bir işlem yapılmamıştır. Temyiz eden davalı Bodrum Belediye Başkanlığı’nın, İdare Mahkemesince yeniden karar verilirken hasım mevkiinden çıkarılmasına karar verilmelidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalıların temyiz isteminin kabulüne,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 28/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.