Danıştay Kararı 6. Daire 2016/7397 E. 2020/9907 K. 21.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/7397 E.  ,  2020/9907 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/7397
Karar No : 2020/9907

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI): … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … Belediye Encümeninin … tarihli, … sayılı kararı ile yapılan parselasyonun, … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parsele ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ile dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, parselasyonda, dava konusu parselde yer alan bina ve bahçesi dikkate alınarak oluşturulan 313,72 m2 alanlı … sayılı parselde davacının hisse miktarının parsel büyüklüğünü karşılamaması nedeniyle 210/301 oranında hiselendirildiği, arta kalan kısım için başka bir şahsın hisselendirildiği, her iki hissedarın payında artış olduğundan şuyulandırma cetvelinden de anlaşıldığı üzere hissedarların bu kısım için borçlandırıldığı, dava konusu parselasyonun anılan parsele ilişkin kısmında mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: İmar Kanununun 18.maddesi ile 2981 sayılı Kanunun 10/c maddesinin birlikte uygulanma imkanının bulunmadığı, işlemin mevzuata aykırı olduğu, müstakil tahsis imkanı bulunmasına rağmen hisseli tahsis yapıldığı, ek rapor alınması taleplerinin uygun görülmediği, Danıştay kararları uyarınca da işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : … Belediye Encümeninin … tarihli, … sayılı kararı ile; … tarihli, … sayılı belediye meclisi kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı dayanak alınarak ve 3194 sayılı İmar Yasasının 18.maddesi, 2981 sayılı Yasanın 10/b-c ve ek-1 maddeleri uyarınca, … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parselin de bulunduğu alanda parselasyon yapılmıştır. Parselasyonda, … ada, … sayılı parselin öncesinin, davacının 284/38484 oranında hissedar olduğu … sayılı kadastral parsel olduğu, alanda yapılan parselasyon sonucunda davacının … ada, … sayılı parselde 210/301 oranında hisselendirildiği, söz konusu parselasyonun yargı kararıyla iptaline karar verilmesi üzerine dava konusu parselasyonun yapıldığı, parselasyonda geri dönüşüm uygulanmadığı, davacıya ait parselin, … ada, … sayılı imar parseli üzerinden uygulamaya dahil edilerek sonuçta … ada, … sayılı parselde 21887/31372 oranında hisselendirildiği, 12,45 m2’lik alan bakımından da ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Bakılan dava, Esenyurt Belediye Encümeninin … tarihli, … sayılı kararı ile yapılan parselasyonun davacıya ait parsele ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2981 sayılı Yasanın “Tapu verme” başlıklı 3290 sayılı Yasanın 4. maddesi ile değişik 10. maddesinin (c) bendinde; “İmar mevzuatına aykırı bina yapılmış, hisseli arsa ve araziler veya özel parselasyona dayalı arazilerde, imar adası veya parseli olabilecek büyüklükteki alanlarda, binalı veya binasız arsa ve arazileri birbirleriyle, yol fazlalarıyla veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerle birleştirmeye bunları yeniden ada ve parsellere ayırmaya, yapılara yeniden doğan imar ada veya parseli içinde kalanları yapı sahiplerine, yapı olmayanları diğer hisse sahiplerine müstakil veya hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre vermeye, bunlar adına tescil ettirmeye ve tescil işlemi dışında kalanların hisselerini 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre tespit edilecek bedeli peşin ödenmek veya parsel sahipleri aleyhine kanuni ipotek tesis edilerek, tapu sicilinden terkin ettirmeye belediye veya valilikler resen yetkilidir. Belediye veya valiliklerin talebi halinde bu yetkiler kadastro müdürlüklerince de kullanılır.
Bu gibi arazilerde hisse sahiplerinin malik olduğu hisse üzerindeki temliki tasurruflar ve bunlarla ilgili takyitler 11/6/1945 tarih ve 4753, 19/7/1943 tarih ve 4486 sayılı Kanunlar, 775 sayılı Gecekondu Kanunundaki hükümler dahil, uygulamayı durdurmaz. Bu gibİ işlemlerde takyitler hisse sahibine isabet edecek müstakil parsele aynen nakledilir ve yapılan işlem Medeni Kanunun 927 nci maddesine göre hak sahibine bildirilir. Islah imar planı ile düzenlemeye tabi tutulan arsa ve arazilerin yeni sahiplerine verilmesinde valilik veya belediyelerce arsa ve arazilerin durumuna göre düzenleme ortaklık payı alınabilir.
Bu gibi yerlere ait yapılmış olan özel parselasyon planı, ıslah imar planı olabilecek nitelikte olduğu belediye veya valiliklerce uygun görüldüğü takdirde aynen kabul edilerek tescil edilir.
Üzerinde yapılanma bulunan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler valiliğin talebi üzerine, belediye veya özel idareler adına resen tapuya tescil edilir. Islah imar planlarında genel bütçeye dahil dairelerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere ayrılan veya ayrılacak olan veya bir kamu hizmeti için lüzumlu görülen arsa veya araziler eski sahibi kamu idarelerine veya o işe tahsil edilmek üzere hazineye aynı şartlarla geri verilir.
Islah imar planı yapılmış ve yapılacak bölgelerde bu Kanun kapsamına giren ve tapu tahsis belgesi verilen hazine arsa ve arazileri, iktisap tarihine bakılmaksızın aynı amaçta kullanılmak üzere ilgili belediyelere devredilir.” hükümleri yer aymıştır.
3194 sayılı Yasanın “Arazi ve arsa düzenlemesi” başlıklı 18. maddesinin 1. fıkrasının işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde; “İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re’sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.” hükmüne yer verilmiştir.
2981 sayılı Yasaya 3290 sayılıYasa ile eklenen Ek-1. maddesi; “İmar planı olan yerlerde, 9/5/1985 tarih ve 3194 sayılı İmar Kanununun 18 inci maddesi gereğince arsa ve arazi düzenlemelerinde, binalı veya binasız arsa ve arazilere bu Kanundan önce özel parselasyona dayalı veya hisse karşılığı satın alınan yerler dikkate alınarak müstakil, hisseli parselleri veya üzerinde yapılacak binaların daire miktarları gözönünde bulundurularak kat mülkiyeti esasına göre arsa paylarını sahipleri adlarına re’sen tecsil ettirmeye valilik veya belediyeler yetkilidir.” hükmünü düzenlemiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İmar mevzuatında parselasyona ilişkin düzenlemelerin amaç ve kapsam bakımından değerlendirilmesi sonucunda; 3194 sayılı İmar Yasasındaki kurallara göre hazırlanan uygulama imar planı uyarınca yapılacak parselasyon işleminin, aynı Yasanın 18. maddesinde belirlenen ilke ve kurallar çerçevesinde; ıslah imar planına dayanılarak yapılacak parselasyon işlemi ise 2981 sayılı Yasanın 10/c maddesinde belirlenen ilke ve kurallar çerçevesinde yapılacağı anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla, 3194 sayılı Yasa kurallarına göre hazırlanmış uygulama imar planına dayalı olarak, 2981 sayılı Yasanın 10/c maddesi uyarınca parselasyon işlemi gerçekleştirilmesine, 2981 sayılı Yasa kapsamında olan ve ıslah imar planı bulunan alanlarda ise 3194 sayılı Yasanın 18. maddesinin uygulanmasına hukuken olanak bulunmamaktadır.
3194 sayılı Yasanın 18. maddesine göre yapılacak parselasyon işlemiyle, yapı yapmaya elverişli imar parselinde, kadastral parseldeki hisselerin ferdileştirilmesi suretiyle imar parsellerine tahsis yapılması mümkün olmamasına karşın; düzensiz ve sağlıksız biçimde oluşmuş yapı topluluklarının veya yerleşme alanlarının, sınırları belli edilmek suretiyle mevcut durumu da dikkate alınarak dengeli, düzenli ve sağlıklı hale getirilmesi amacıyla hazırlanan ıslah imar planına dayalı olarak 2981 sayılı Yasanın 10/c maddesi uyarınca yapılan parselasyon işleminde, hisselerin mümkün olduğunca azaltılması ve müstakil parseller oluşturulması, imar parseli tahsis edilemeyecek büyüklükteki hisselerin ise bedele dönüştürülmesinin sağlaması gerekmektedir. Bu nedenlerle de 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi ile 2981 sayılı Yasanın 10/c maddesinin birlikte uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
2981 sayılı Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik Ek-1. maddesinin 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılacak parselasyon işlemlerini tamamlayıcı nitelikte uygulama yapılmasına olanak sağladığı, bu maddenin amacının 3194 sayılı Yasa uyarınca yapılan parselasyon işlemlerinin uygulanmasında problemlere neden olan özel parselasyona dayalı olarak veya hisse karşılığı satın alınan yerlere bir çözüm getirmek olduğu, 2981 sayılı Yasanın Ek-1. maddesinin, 3194 sayılı Yasanın 18. maddesinden farklı olarak özel parselasyona dayalı satın alınan yerlerin müstakil tahsis edilmesi olanağını sağladığı, hisseli satın alınan taşınmazların ise yine hisse miktarları göz önünde bulundurularak paylı mülkiyet esaslarına göre tahsis edileceği ve anılan maddenin uygulanabilmesi için düzenlemenin ıslah imar planına dayanmasının gerekmediği sonucuna varılmaktadır.
Başka bir ifadeyle, 2981 sayılı Yasaya 3290 sayılı Yasa ile eklenen Ek-1. madde şeklî olarak 2981 sayılı Yasa kapsamında yer almasına karşın, maddenin düzenlediği konu itibariyle 3194 sayılı İmar Yasanın 18. maddesinin tamamlayıcı bir parçasını oluşturmaktadır. Amacı ise, 3194 sayılı Yasanın 18. maddesinin uygulanmasında problemlere neden olan özel parselasyona dayalı olarak veya hisse karşılığı satın alınan yerlere bir çözüm getirmektir.
2981 sayılı Yasaya 3290 sayılı Yasa ile eklenen Ek-1. maddede ifade edilen “bu Kanundan önce” belirlemesinin anlamının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Kural olarak, kanunlar yürürlüğe girdikleri tarihten itibaren uygulanırlar. Bu maddede ifadesini bulan “bu Kanun”la, madde metinde daha önce ifade edilen “9/5/1985 tarih ve 3194 sayılı İmar Yasası’na atıf yapıldığı, maddenin içerik olarak tamamlayıcısı olduğu 3194 sayılı İmar Yasanın 18. maddesinin son fıkrasıyla yasaklanan, “imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları, satış vaadi sözleşmeleri” öncesi dönemde, bu amaçla yapılan işlemler nedeniyle ortaya çıkan sorunları çözmeyi amaçladığından, “bu Kanundan önce” ifadesinden 3194 sayılı Yasanın yayımlanarak yürürlüğe girdiği 09/05/1985 tarihinden öncesinin anlaşılması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Uyuşmazlıkta dava konusu parselasyon işlemi, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı kapsamında kalan alana yönelik olarak yapılmıştır. Islah imar planına dayalı olmadığı halde parselasyonda 2981 sayılı Yasanın 10/c maddesi kapsamında fiilen bedele dönüştürme uygulanmıştır.
Bu durumda, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı kapsamında kalan alanda 2981 sayılı Yasanın 10/c maddesinin uygulanma olanağının bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Ayrıca parselasyonun kadastral parseller üzerinden yapılması gerekmekte olup, varsa önceki parselasyonun iptal edilmesi halinde geri dönüşüm uygulanarak kadastral parsele ulaşılması, daha sonra kadastral parsellerin yeniden parselasyona konu edilmesi gerektiği halde, uyuşmazlıkta imar parselleri üzerinden parselasyon yapıldığı görüldüğünden, işlemde bu yönüyle de hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Öte yandan, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı bulunan alanda 2981 sayılı Yasaya 3290 sayılı Yasa ile eklenen Ek-1. maddesinin Yasanın aradığı koşulların bulunması halinde uygulanabileceği de tabidir.
Bu itibarla, davanın reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 21/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.