Danıştay Kararı 6. Daire 2016/7246 E. 2020/10434 K. 05.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/7246 E.  ,  2020/10434 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/7246
Karar No : 2020/10434

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … ili, …ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18′.maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin Keçiören Belediye Encümeninin … tarihli, … sayılı kararına karşı davacı tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin … tarihli, …sayılı belediye encümeni kararı ve kararın tebliğine ilişkin Keçiören İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün … gün ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; davacıya ait taşınmazın bulunduğu alanı kapsayan imar planlarında yapılan revizyonlar neticesinde davacıya ait taşınmazın park alanında kaldığı, bu nedenle aynı yerden tahsis yapılmasının olanaklı olmadığı, yer seçimi yapılırken müstakil olarak hisselendirilebileceği parselin belirlendiği, tahsis edilen taşınmazın köşe başı parsel niteliğinde olduğu, daha önceki imar uygulaması dikkate alınarak DOP kesintisi ve KOP hisselendirilmesi yapılmadığı, dava konusu parselasyon işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarenin arsa düzenlemesi yaparken eşdeğer yerden tahsis yapmadığı, tahsis edilen parselin belediye ve altyapı hizmetlerinden yararlanmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava konusu taşınmazın 06.07.2012 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonununda park alanında kaldığı, imar planı revizyonu doğrultusunda hazırlanan parselasyon işlemiyle davacıya … ada, … parsel sayılı taşınmazın tahsis edilmesine ilişkin Keçiören Belediye Encümeninin … tarihli, … sayılı kararına karşı davacı tarafından askıda itiraz edilmesi üzerine itirazın … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararıyla ret edildiği ve kararın Keçiören İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün … gün ve …sayılı işlemi ile tebliği üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
İşlem tarihi itibariyle yürürlükte olan 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinde, “İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re’sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır. Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında “düzenleme ortaklık payı” olarak düşülebilir. Ancak, bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde kırkını geçemez.” hükmüne yer verilmiştir.
İşlem tarihinde yürürlükte olan mülga İmar Kanununun 18 inci Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlenmesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “İmar Parsellerinin Oluşturulması ve Dağıtımındaki Esaslar” başlıklı 10. maddesinde, “İmar parsellerinin oluşturulması ve dağıtımında aşağıdaki esaslar dikkate alınır:
a) Düzenlemeyle oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsellere tahsisi sağlanır,
b) Plân ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar parseline intibak ettirilmesi sağlanır,
c) Mal sahibine tahsis edilen miktarın bir imar parselinden küçük olması veya diğer teknik ve hukuki nedenlerle müstakil imar parseli verilmemesi halinde,
İmar parselasyon plânları ve imar durumu belirlenmiş düzenleme alanlarında yapılacak binaların toplam inşaat alanı veya bağımsız bölüm adetleri belirtilen imar adaları veya parselleri, kat mülkiyetine esas olmak üzere hisselendirilebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Yönetmeliğe göre, parselasyon işlemi sonucunda; düzenleme sahasındaki parsel maliklerine mümkün mertebe eski parsellerinin bulunduğu veya yakınındaki yerden ve müstakil olarak imar parseli verilmesi gerekmektedir. Hukuki veya teknik zorunlulukların bulunması halinde ise, parsel maliklerine eski parsellerine eşdeğer nitelikte başka bir yerden imar parseli tahsis yapılması da mümkündür.
İmar mevzuatı uyarınca parselasyon işleminin imar planının uygulanması niteliğinde olduğu, dolayısıyla parselasyonun taşınmazların imar planındaki fonksiyonları dikkate alınarak yapılacağı bilinen bir husustur.
Dosyanın incelenmesinden; davacının taşınmazının bulunduğu eski imar parselinin, yapılaşmaların bulunduğu bölgeye yakın ve hafif eğimli bir konumda olduğu, belediye ve altyapı hizmetlerinden yararlandığı, dava konusu parselasyon işlemi sonucu tahsis edilen yeni taşınmazın yerleşim alanında uzak bulunduğu, tahsis edilen arsanın eğimli olduğu, belediye ve teknik altyapı hizmetlerinin yararlanmadığı konum ve arazi yapısı bakımından eski yerine eşdeğer nitelikte ve eski parselinin bulunduğu yere en yakın parsel olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, davacıya dava konusu taşınmazın imar planında park alanında kalması nedeniyle eski parselinden tahsis yapılamıyor ise de parselasyon işleminin mevzuatta belirlenen imar parsellerinin oluşturulmasına ve dağıtımına ilişkin esaslar yönünden incelenerek, davacıya parselasyon işlemi sonucunda çevresinde bulunan komşu parsellerden tahsis yapılamamasının gerekçelerinin açıkça ortaya konulması gerekmektedir.
Bu durumda, İdare Mahkemesince yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması ve elde edilen sonuca göre dava konusu parselasyon işlemi hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 05/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.