Danıştay Kararı 6. Daire 2016/6424 E. 2020/10597 K. 10.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/6424 E.  ,  2020/10597 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/6424
Karar No : 2020/10597

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. … (Aynı adreste)

2- … Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. … (Aynı adreste)

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, … ada, … sayılı parseli kapsayan alanda yapılan parselasyona ilişkin … tarih ve … sayılı Esenyurt Belediye Encümen kararı ile dayanağı … tarihli, … sayılı Esenyurt Belediye Meclisi kararıyla kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planın iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dosyanın ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden,
– Üzerinde 5 katlı bina, garaj olarak kullanılan müştemilat ve bahçe bulunan dava konusu … ada, … sayılı parselin, dava konusu işlemler ile bahçe ve garaj olan kısmının 3 metrelik yaya yoluna terk edildiği, Esenyurt Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planında dava konusu parselin bitişik nizam 4 kat ticaret + konut alanı kullanımında kaldığı ve parselin doğusunda 3 metrelik yaya yolunun ayrıldığı, taşınmazın 12/07/2013 tarihli 1/1000 ölçekli Esenyurt İlçesi, 3. Etap TEM Güneyi Uygulama İmar Planında bitişik nizam 5 katlı konut + ticaret ve 3 metrelik yaya yolu kullanımlarına ayrıldığı, önceki planda ise bitişik nizam 5 katlı konut + ticaret alanında kaldığı, dava konusu parselin işlev açısından üst ölçekli planlarla uyumlu olduğu,
– 3 metrelik yaya yolunun ölçeği nedeni ile üst ölçekli planlarda gösterilemeyeceği, dava konusu planda yer alan 3 metrelik yaya yolunun dava konusu parselin güneyinde kalan 655 Sokak ile kuzeyinde yer alan ve ana ulaşım arteri olan Atatürk Caddesi arasında bir yaya bağlantısı oluşturduğu, dava konusu parselin bulunduğu alanın bitişik nizam, yoğun yapılaşmış, konut ve ticaret bölgesi olduğu, yoğun konut alanlarının yer aldığı özellikle afet riski olan bölgelerde bitişik nizam büyük yapı adalarının yaya çıkışlarına izin verecek şekilde düzenlenmesinin gerektiği, 3 metrelik yaya yolunun bu amaçla açıldığı, yolun açılmasında kamu yararı bulunduğu, işlev açısından yürürlükteki planın şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına kamu yararına uygun olduğu,
– Alanda, 3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesi, 2981 sayılı yasanın 10/c maddesi ile 3290-3366 sayılı Yasalarla değişik Ek- 1 maddesine göre uygulama yapılmasına karar verildiği, dava konusu işlemin 3194 sayılı Kanunun 18. maddesine göre yapılan terk işlemi olduğu, 3 metrelik yaya yoluna terk işleminin Esenyurt Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile 05/05/2005 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planına uygun olarak yapıldığı, alanda yapılan 18/07/2006 tarihli ilk parselasyonda davacının … sayılı kadastral parseldeki … hissesine karşılık … ada, … sayılı parselin tahsis edildiği, dava konusu işlemde; ilk parselasyonda düzenleme ortaklık payı (DOP) kesintisi yapılması sebebi ile ilave DOP kesintisi yapılmadığı, … ada, … parselin 33,46 m2 lik kısmının birim m2 bedeli 100.000 TL/m2 üzerinden 3.346,00-TL olarak bedele dönüştürüldüğü, davacıya tahsis edilen yerin değiştirilmediği ancak garaj ve bahçe olan kısımların bedele dönüştürülerek 3 metrelik yaya yoluna terk edildiği, 3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesinin parselasyonda sadece plan gereği terklerin yapılmasına ve müstakil parsel olarak uygulamaya girerek müstakil parsel büyüklüğüne sahip parsellerin oluşturulmalarına yetki verdiği, Esenyurt ilçesindeki hisseli ve gecekonduların işgali altındaki kadastral parsellerin daha önceden 2981 sayılı Yasa uyarınca yapılan parselasyona tabi tutulduğu, dava konusu işlem ile yaya yoluna terk edilen 33,46 m2’lik alanın kanuni ipotek bedelinin 2942 sayılı Kamulaştırma Yasası uyarınca belirlenmesinin gerektiği, dava konusu işlemlerin mevzuata, kamu yararına, şehircilik ilkeleri ile planlama ve parselasyon esaslarına uygun olduğu,
sonucuna varılmış ve belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemlerin gerekçesi olarak … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarihli E: … , K: … sayılı kararının gösterildiği, davacının söz konusu Mahkeme kararının tarafı olmadığı, komşu iki parsel malikinin kendi aralarında yaptıkları özel parselasyondan kaynaklanan anlaşmazlık nedeniyle bakılan davada verilen kararın tarafları bağlayacağı, davacıyla bir ilgisinin bulunmadığı, davalı Esenyurt Belediye Başkanlığının da anılan davada taraf sıfatının bulunmadığı, davacı ile ilgisi bulunmayan ve 2002 yılında kesinleşen kararın yıllar sonra uygulanması şeklinde gösterilerek tesis edilen işlemler nedeniyle davacının mağdur edildiği, üçünçü kişiler yararına çıkar sağlandığı, dava konusu parselden daha önce düzenleme ortaklık payı (DOP) kesildiği, yol açılması gerekiyorsa Mahkeme kararı uyarınca bu şahıslara ait taşınmazlardan karşılanması gerektiği, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Esenyurt Belediye Başkanlığı tarafından; usule ilişkin olarak; davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı, davanın süresinde açılmadığı, esas ilişkin olarak; davacının plana itirazının olmadığı, imar planının kesinleştiği, alandaki yoğun yapılaşma nedeniyle parselasyonda bedele dönüştürme uygulandığı, davacının mağduriyetinin bulunmadığı, işlemin imar planına ve mevzuata uygun yapıldığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Esenyurt Belediye Encümeninin … tarihli, … sayılı kararıyla yapılan parselasyon sonucunda, hissedarlar arasında zeminde fiilen paylaşılan 1985 m2 alanlı … sayılı kadastral parseldeki … hissesine karşılık davacıya 178,51 m2 alanlı … ada, … sayılı parsel tahsis edilmiş, alanda aynı belediye encümeninin … tarihli, … sayılı kararıyla yapılan parselasyonda ise; … ada, … sayılı parselin 33,46 m2’lik kısmı bedele çevrilerek 3 metrelik yaya yoluna terk edilmiş ve davacıya kalan 145,05 m2’lik kısım tahsis edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda parselasyon yapılmasına ilişkin Esenyurt Belediye Encümeninin … tarihli, … sayılı kararında; işlemin dayanağı olarak … tarihli, … sayılı belediye meclisi kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı gösterilmiş ve 3194 sayılı İmar Yasasının 18.maddesi ile 2981 sayılı Yasanın 10/b-c maddesi ve 3290-3366 sayılı Yasalarla değişik Ek-1 maddesine göre uygulama yapıldığı belirtilmiştir.
Alanda ayrıca Esenyurt Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği yapılmasına karar verilmiş olup, anılan değişikliğin gerekçesi olarak; … sayılı parsel maliki tarafından açılan dava sonucunda, … Sokak ile … Sokağın 3 metrelik yol ile birbirine bağlanmasına karar verilmesine dair … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarihli E: …, K: … sayılı kararı belirtilmiştir.
Bakılan dava, İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, … ada, … sayılı parseli kapsayan alanda yapılan parselasyona ilişkin … tarih ve … sayılı Esenyurt Belediye Encümen kararı ile dayanağı … tarihli, … sayılı Esenyurt Belediye Meclisi kararıyla kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT: 3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 29.maddesinde; “İmar planında gösterilen yolların genişletme, daraltma ve güzergahına ait imar planı değişikliklerinde 1) Devamlığı olan bir yol belli bir kesimde daraltılamaz. 2) Yolların kaydırılmasında, mülkiyet ve yapılaşma durumu esas alınır. 3) İmar planlarındaki gelişme alanlarında (7,00) metreden dar yaya, (10,00) metreden dar trafik yolu açılamaz, meskun alanlarda mülkiyet ve yapılaşma durumlarının elverdiği ölçüde yukarıdaki standartlara uyulur. 4) İmar planı değişikliği ile çıkmaz sokak ihdas edilemez. 5) İmar planı içinde kalan karayolu, kent içi geçişinin değiştirilmesi durumunda, Karayolları Genel Müdürlüğü’nden alınacak görüşe uyulur.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
2981 sayılı Yasanın “Tapu verme” başlıklı 3290 sayılı Yasanın 4. maddesi ile değişik 10. maddesinin (c) bendinde; “İmar mevzuatına aykırı bina yapılmış, hisseli arsa ve araziler veya özel parselasyona dayalı arazilerde, imar adası veya parseli olabilecek büyüklükteki alanlarda, binalı veya binasız arsa ve arazileri birbirleriyle, yol fazlalarıyla veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerle birleştirmeye bunları yeniden ada ve parsellere ayırmaya, yapılara yeniden doğan imar ada veya parseli içinde kalanları yapı sahiplerine, yapı olmayanları diğer hisse sahiplerine müstakil veya hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre vermeye, bunlar adına tescil ettirmeye ve tescil işlemi dışında kalanların hisselerini 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre tespit edilecek bedeli peşin ödenmek veya parsel sahipleri aleyhine kanuni ipotek tesis edilerek, tapu sicilinden terkin ettirmeye belediye veya valilikler resen yetkilidir. Belediye veya valiliklerin talebi halinde bu yetkiler kadastro müdürlüklerince de kullanılır.
Bu gibi arazilerde hisse sahiplerinin malik olduğu hisse üzerindeki temliki tasurruflar ve bunlarla ilgili takyitler 11/6/1945 tarih ve 4753, 19/7/1943 tarih ve 4486 sayılı Kanunlar, 775 sayılı Gecekondu Kanunundaki hükümler dahil, uygulamayı durdurmaz. Bu gibİ işlemlerde takyitler hisse sahibine isabet edecek müstakil parsele aynen nakledilir ve yapılan işlem Medeni Kanunun 927 nci maddesine göre hak sahibine bildirilir. Islah imar planı ile düzenlemeye tabi tutulan arsa ve arazilerin yeni sahiplerine verilmesinde valilik veya belediyelerce arsa ve arazilerin durumuna göre düzenleme ortaklık payı alınabilir.
Bu gibi yerlere ait yapılmış olan özel parselasyon planı, ıslah imar planı olabilecek nitelikte olduğu belediye veya valiliklerce uygun görüldüğü takdirde aynen kabul edilerek tescil edilir.
Üzerinde yapılanma bulunan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler valiliğin talebi üzerine, belediye veya özel idareler adına resen tapuya tescil edilir. Islah imar planlarında genel bütçeye dahil dairelerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere ayrılan veya ayrılacak olan veya bir kamu hizmeti için lüzumlu görülen arsa veya araziler eski sahibi kamu idarelerine veya o işe tahsil edilmek üzere hazineye aynı şartlarla geri verilir.
Islah imar planı yapılmış ve yapılacak bölgelerde bu Kanun kapsamına giren ve tapu tahsis belgesi verilen hazine arsa ve arazileri, iktisap tarihine bakılmaksızın aynı amaçta kullanılmak üzere ilgili belediyelere devredilir.” hükmü yer almıştır.
3194 sayılı Yasanın “Arazi ve arsa düzenlemesi” başlıklı 18. maddesinin 1. fıkrasının işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde; “İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re’sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.” hükmüne yer verilmiştir.
2981 sayılı Yasaya 3290 sayılı Yasa ile eklenen Ek-1. maddesi; “İmar planı olan yerlerde, 9/5/1985 tarih ve 3194 sayılı İmar Kanununun 18 inci maddesi gereğince arsa ve arazi düzenlemelerinde, binalı veya binasız arsa ve arazilere bu Kanundan önce özel parselasyona dayalı veya hisse karşılığı satın alınan yerler dikkate alınarak müstakil, hisseli parselleri veya üzerinde yapılacak binaların daire miktarları gözönünde bulundurularak kat mülkiyeti esasına göre arsa paylarını sahipleri adlarına re’sen tecsil ettirmeye valilik veya belediyeler yetkilidir.” hükmünü içermektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Esenyurt Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı bakımından; dava konusu işleme dayanak olarak gösterilen ve … sayılı kadastral parsel hissedar maliklerinden …’nun davacısı, …’un davalısı olduğu müdahalenin men’ine ilişkin uyuşmazlık hakkında … Asliye Hukuk Mahkemesince verilen … tarihli E: … , K: … sayılı kararda; taraflar arasındaki müşterek hisseli taşınmazın özel ifraz krokisi ile paylaşıldığı, krokiye göre yol olarak ayrılan kısmın davalı tarafından işgal edildiği, davacının binasının üst katına çıkışının engellendiği anlaşıldığından davalı tarafından yapılan haksız müdahalenin önlenmesine ve krokide gösterilen yola çıkış için merdiven yapılmasının gerekli olduğunun tespitine karar verilmiş, bu karar tarafların kanun yollarına başvurmaması üzerine 27/09/2004 tarihinde kesinleşmiştir.
Uyuşmazlık konusu imar planı değişikliği ile; üzerinde davacıya ait 5 katlı bina, garaj olarak kullanılan müştemilat ve bahçe bulunan … sayılı kadastral parselin, garaj ile bahçenin bulunduğu kısmı 3 metrelik yola katılmıştır.
İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda; dava konusu parselin bulunduğu alanın bitişik nizam, yoğun yapılaşmış, konut ve ticaret bölgesi olduğu, yoğun konut alanlarının yer aldığı özellikle afet riski olan bölgelerde bitişik nizam büyük yapı adalarının yaya çıkışlarına izin verecek şekilde düzenlenmesinin gerektiği, 3 metrelik yaya yolunun bu amaçla açıldığı, yolun açılmasında kamu yararı bulunduğu değerlendirmelerine yer verilmiştir.
Dava konusu imar planı değişikliğinin gerekçesi dikkate alındığında, davacının taraf olmadığı ve taşınmazın davacının kullanımında kalan kısmı ile ilgisi bulunmayan Mahkeme kararı uyarınca işlem tesisi edildiği ancak işlem sonucunda davacıya ait taşınmazın bütünlüğünün bozulduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, bilirkişi raporunda 3 metrelik yaya yolunun gerekliliği vurgulanmakla beraber, söz konusu yolun davacının taşınmazının bulunduğu kısımda düzenlenmesinin hangi teknik zorunluluktan kaynaklandığı açıklanmadığından, davalı idarece belirtilen işlemin gerekçesi de dikkate alınarak bu hususun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Bu durumda, İdare Mahkemesince yukarıda yer alan hususlar göz önünde bulundurularak, gerekirse yeni bir heyetle yerinde yaptırılacak keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenecek rapor dikkate alınmak suretiyle uyuşmazlık hakkında yeni bir karar verilmesi gerekmektedir.
Parselasyon bakımından;
Dava konusu parselasyon, … Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planına dayanılarak, 3194 sayılı İmar Yasasının 18.maddesi ile 2981 sayılı Yasanın 10/b-c maddesi ve 3290-3366 sayılı Yasalarla değişik Ek-1 maddesi uyarınca yapılmıştır.
2981/3290 sayılı Yasa ile 3194 sayılı İmar Yasası hükümlerinin birlikte incelenmesinden, 2981/3290 sayılı Yasanın 10/c maddesi uyarınca yapılacak parselasyonun ıslah imar planına, 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılacak parselasyonun ise uygulama imar planına dayanması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Olayda, bedele dönüştürme yapıldığından parselasyon işleminde 2981/3290 sayılı Yasanın 10/c maddesinin uygulandığı anlaşılmaktadır. Dava konusu parselasyon işleminin dayanağı plan, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı olduğundan parselasyonun, 3194 sayılı İmar Yasasının 18.maddesi ve bu madde uyarınca yapılacak arazi ve arsa düzenlemesi ile ilgili Yönetmelik ve koşulların varlığı halinde 2981/3290 sayılı Yasanın Ek-1.maddesi hükümlerine göre yapılması gerekirken 2981/3290 sayılı Yasanın 10/c maddesi uyarınca yapılmasında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 10/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.