Danıştay Kararı 6. Daire 2016/6316 E. 2020/13601 K. 24.12.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2016/6316 E.  ,  2020/13601 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/6316
Karar No : 2020/13601

TEMYİZ EDENLER : I- (DAVACI) …
II- (DAVALI) … Belediye Başkanlığı / …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF : I- (DAVALI) … Belediye Başkanlığı
II- (DAVACI) …

İSTEMİN ÖZETİ : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMALARIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dava, davacıya ait Mersin İli, Toroslar İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın üzerindeki binanın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kısmen 10 metrelik yolda kaldığı gerekçesiyle anılan taşınmazın üzerindeki bina ile birlikte kamulaştırılmasına ilişkin Akdeniz Belediye Encümeninin … tarihli, … sayılı kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan rapor ile dosyadaki diğer bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, taşınmazın üzerinde daha önce belediyece yolda kaldığı gerekçesiyle yarısı yıkılmış olan zemin kat + 2 normal katlı bir binanın bulunduğu, binanın yarısının yıkılmış olmasının hem binanın faydalı kullanım alanının azalmasına ve bütünlüğünün bozulmasına hem de statiğinin etkilenmesine neden olduğu, dolayısıyla söz konusu binanın mevcut hali ile tehlike arz ettiği, yıkılmasını temin amacıyla kamulaştırılmasının uygun olduğu, ancak davacıya ait binanın örtü bedeli ödendikten ve söz konusu bina yıkıldıktan sonra taşınmazın ölçüleri ve plandaki yapılaşma koşullarına göre yeni bir bina yapma olanağının bulunduğu, taşınmazın tamamının kamulaştırılmasını gerektirecek herhangi bir teknik, hukuki ve fiili zorunluluğun bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu kamulaştırma işleminin binaya ilişkin kısmı yönünden davanın reddine parsele ilişkin kısmının ise iptaline karar verilmiş, bu karar taraflarca karşılıklı olarak temyiz edilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun “Kamulaştırma şartları” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasında, “İdareler, kanunlarla ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini nakden ve peşin olarak veya aşağıda belirtilen hallerde eşit taksitlerle ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.

5393 sayılı Belediye Kanununun “Belediyenin görev ve sorumlulukları” başlıklı 14. maddesinde, “Belediye, mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla;
a)İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; coğrafî ve kent bilgi sistemleri; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor orta ve yüksek öğrenim öğrenci yurtları (Bu Kanunun 75 inci maddesinin son fıkrası, belediyeler, il özel idareleri, bağlı kuruluşları ve bunların üyesi oldukları birlikler ile ortağı oldukları Sayıştay denetimine tabi şirketler tarafından, orta ve yüksek öğrenim öğrenci yurtları ile Devlete ait her derecedeki okul binalarının yapım, bakım ve onarımı ile tefrişinde uygulanmaz.); sosyal hizmet ve yardım, nikâh, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır. Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 100.000’in üzerindeki belediyeler, kadınlar ve çocuklar için konukevleri açmak zorundadır. Diğer belediyeler de mali durumları ve hizmet önceliklerini değerlendirerek kadınlar ve çocuklar için konukevleri açabilirler…” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen hükümlere göre belediyeler, kanunlarla kendisine verilen görevleri kapsamında bir kamu hizmetinin yürütülmesi için ihtiyaç duydukları özel mülkiyetteki taşınmazları kamulaştırabilirler. Belediyelerce, sorumluluk sahalarında bulunan bir imar yolunun açılması için bu yolda kalan taşınmazların kamulaştırılması mümkün ise de; yolda kalmayan taşınmazların yol nedeniyle kamulaştırılmasına hukuken olanak bulunmamaktadır.
Öte yandan, yukarıda açıklanan amaç dışında; bir binanın yıkılacak derecede tehlikeli olması ve kamu güvenliği bakımından risk teşkil etmesi ve benzeri durumlarda da kamulaştırma işlemi yapılmasına hukuken olanak bulunmamaktadır. Riskli binaların yıkılması için mevzuatta idarelere tanınan yetkilerin kullanılması yoluna gidilmesi gerekirken binanın yıkılmasını teminen kamulaştırma yapılması hukuka aykırı olacaktır.
Taşınmazın kısmen yolda kalması halinde, kamulaştırmanın bu kısımla sınırlı olarak yapılması gerektiği açıktır.
Dosyada bulunan bilirkişi raporunda, gerek uyuşmazlık konusu parselin gerekse bu parsel üzerinde bulunan binanın uygulama imar planında yolda kalıp kalmadığı hususunun tereddüte yer kalmayacak şekilde tespit edilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince yeniden mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle davacıya ait parselin ve üzerindeki binanın yolda kalan kısımlarının bulunup bulunmadığı hususu ortaya konulduktan sonra; binanın bir kısmının kamulaştırılarak yıkılması durumunda kalan kısmının kullanılıp kullanılamayacağı, dolayısıyla tamamının kamulaştırılmasının gerekip gerekmediği, yine parselin yolda kalan kısmının kamulaştırılması durumunda kalan kısmının yapılaşmaya uygun olup olmadığının tespit edilmesi ve ulaşılan sonuca göre dava hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin kısmen iptali kısmen davanın reddi yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
Mahkemece yeniden karar verilirken; uyuşmazlık konusu taşınmaz şu an itibariyle Toroslar Belediyesi sınırlarında yer aldığı halde, taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin dava konusu işlemin neden Akdeniz Belediye Encümenince tesis edildiği hususunun araştırılması

ve bu araştırmanın sonucuna göre dava konusu işlemin yetkili idare tarafından tesis edilip edilmediği ve davanın doğru hasım ile görülüp görülmediği konusunda bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Dava konusu işlemin tesis edilmesinden sonra gerçekleşen bir idari sınır değişikliği söz konusu ise, dava konusu işlemin yetki unsuru yönünden hukuka aykırı hale geldiğinden bahsedilemeyecek ise de, uyuşmazlık konusu taşınmazla ilgili kamulaştırma yetkisi Toroslar Belediye Başkanlığına geçtiğinden hasım değişikliği yapılarak davanın anılan belediyenin husumetiyle karara bağlanması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın BOZULMASINA, dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 24/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.